๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Tahavi Şerhi => Konuyu başlatan: Vatan Var Olsun ! üzerinde 06 Ocak 2012, 23:50:36



Konu Başlığı: Bu On Kişiye Saygı Gösterme Gereği
Gönderen: Vatan Var Olsun ! üzerinde 06 Ocak 2012, 23:50:36
Bu On Kişiye Saygı Gösterme Gereği


Bu on kişinin ta’zim edilip onlara öncelik tanınması ehl-i sünnet tarafından ittifakla kabul edilmiştir. Çünkü onların faziletleri ve üstün menkıbeleri pek ünlüdür.

On lafzını söylemekten hoşlanmayan yahut onu bulacak bir iş yapmaktan hoşlanmayan kimseden daha cahil kim olabilir? Onların bundan hoşlanmayış sebebleri ise ashab’ın en hayırlılarına buğzetmeleridir. Bunlar ise cennetlik olduklarına şahitlik edilen kimselerdir. Ancak bu kimseler Ali -Radıyallahu anh-ı istisna ederler. Hayret edilecek bir husus da on kişiden dokuzuna buğz ettikleri halde, dokuz lafzını da benimserler. Ağacın altında Rasûlullah -Sallallahu aleyhi vesellem-e bey’at eden, öncelikli olarak İslam’a girmiş bulunan muhacir ve ensardan geri kalanlarına da hep buğzederler. Bunlar da bindörtyüz kişi idiler.[238]

Yüce Allah da şu buyruğunda olduğu gibi, onlardan razı olduğunu belirtmiş bulunmaktadır: "Andolsun ki ağacın altında sana bey’at ederlerken Allah mü’minlerden razı olmuştur." (el-Feth, 48/18)

Müslim’in Sahih’inde ve başka kaynaklarda Câbir’den sabit olan rivayete göre Peygamber -Sallallahu aleyhi vesellem- şöyle buyurmuştur: "Ağaç altında bey’at eden hiçbir kimse cehennem ateşine girmeyecektir."[239]

Yine Müslim’in Sahih’inde, Cabir’den rivayete göre Hatıb b. Ebi Beltea’nın kölesi: Ey Allah’ın Rasûlü dedi. Andolsun Hâtıb ateşe girecektir. Rasûlullah -Sallallahu aleyhi vesellem- şöyle buyurdu: "Yalan söyledin, o ateşe girmeyecektir. Çünkü o hem Bedir’e katılmıştır, hem de Hudeybiye’de bulunmuştur."[240]

Rafızî’ler ise bunların büyük çoğunluğundan beri olduklarını söylerler. Hatta yaklaşık on küsur kadar az sayıdaki sahabi dışında, Allah Rasûlünün bütün ashabından beri olduklarını ilan ederler.

Bilindiği gibi eğer dünyada insanlar arasında küfrü en aşırı on kişinin varlığı kabul edilse yine bundan dolayı on adını terketmek icab etmez. Nitekim Yüce Allah şöyle buyurmuştur: "O şehirde, yeryüzünde bozgunculuk yapan fakat ıslah etmeyen dokuz kişi vardı." (en-Neml, 27/48) (Bu böyledir diye) asla dokuz lafzını terketmek icab etmez. Hatta Yüce Allah Kur’ân-ı Kerîm’in bazı yerlerinde, on adının ad olduğu varlıkları övmüştür bile: "İşte bunlar tam on gün eder." (el-Bakara, 2/196); "Musa ile otuz gece sözleştik ve buna ayrıca on gece daha kattık." (el-A’raf, 7/142); "Andolsun fecre ve on geceye" (el-Fecr, 89/1-2)

Peygamber -Sallallahu aleyhi vesellem- de Ramazan’ın son on gününde itikafa çekilirdi.[241]

Kadir gecesi hakkında da şöyle buyurmuştur: "Onu ramazan ayının son on gecesinde arayınız."[242]

Yine şöyle buyurmuştur: "Salih ameli Yüce Allah on günde sevdiği kadar hiçbir günde sevmez."[243] Burdaki on günden kasıt zü’l-hicce ayının ilk on günüdür.


[238] Buhârî 4152; Müslim 1856.

[239] Müslim 2496; Ebû Dâvûd 4653; Tirmizî 3859; Müsned VI, 362.

[240] Müslim 2495; Tirmizi 3864; Müsned, III, 325, 349.

[241] Buhârî 2026; Müslim 1172.

[242] Buhârî 2017, 2019, 2020; Müslim 1169.

[243] Buhârî 969; Tirmizî 757.