> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Akaid Eserleri > Tahavi Şerhi > Allah’ın Gazabı ve Rızası
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Allah’ın Gazabı ve Rızası  (Okunma Sayısı 2085 defa)
07 Ocak 2012, 00:07:22
Vatan Var Olsun !
Dünyalılar
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 8.940


« : 07 Ocak 2012, 00:07:22 »



Allah’ın Gazabı ve Rızası


Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: "Allah onlardan razı olmuştur." (el-Maide, 5/119, el-Mücadele, 58/22, el-Beyyine, 93/8); "Andolsun ki ağacın altında sana bey’at ederlerken, Allah mü’minlerden razı olmuştur." (el-Feth, 48/18)

Yine Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: "Allah’ın kendilerine lanet ettiği, üzerlerine gazab ettiği... kimseler" (el-Maide, 5/60); "Allah ona gazab etmiş, lanet etmiş..." (en-Nisa, 4/93); "Allah’tan gelen bir gazaba uğradılar." (el-Bakara, 2/61) Buna benzer buyruklar pek çoktur.

Selef’in vs. imamların benimsediği görüş gazab, rıza, adalet, velâyet, sevmek, buğzetmek ve buna benzer Kitab ve sünnette varid olan sıfatları kabul etmek, diğer taraftan bunları Yüce Allah’a yakışan gerçek manalarından uzaklaştıracak türden olan te’vili de benimsememek şeklindedir. Nitekim semi’, basar, kelam vs. sıfatlar hakkında da buna benzer kanaattedirler. Tahâvî de -Allah ona rahmet etsin- daha önce geçen: "Çünkü ru’yetin (Allah’ın görülmesinin) te’vili ve rububiyete izafe olunan herbir anlamın te’vili, te’vili terketmektir, teslime yapışmaktır. Rasûllerin dini de bu şekildedir." sözleriyle işaret etmiş idi.

İstivâ sıfatının nasıl olduğu hususunda İmam Malik -Radıyallahu anh-ın verdiği şu cevaba da dikkatle bakalım: İstiva’nın ne demek olduğu bilinmektedir, keyfiyeti ise meçhulümüzdür. Yine Ummu Seleme -Radıyallahu anh-dan mevkuf olarak bu cevab nakledildiği gibi, Peygamber -Sallallahu aleyhi vesellem-e merfu olarak da nakledilmiştir. Aynı şekilde Tahâvî de -Allah ona rahmet etsin- daha önceden şunları söylemiştir: Her kim nefy’den ve teşbih’ten korunmazsa ayağı kayar ve tenzih’i isabet ettiremez. İleride de şu sözleri gelecektir: "Gerçek şu ki İslam ifrat ile tefrit arasıdır. Teşbih ile ta’til arasıdır."

Tahâvî’nin -Allah ona rahmet etsin-: "Mahlukattan hiçbir kimse gibi olmamak üzere" ifadesi teşbih’i nefyetmektedir.

Rıza iyilik yapmak iradesi, gazab da intikam almak iradesidir denilemez. Çünkü böyle bir açıklama sıfatı nefyetmektir. Ehl-i sünnet de ittifakla şunu kabul etmişlerdir: Allah sevdiği ve razı olduğu şeyleri emreder. Velev ki bunları irade ve meşîeti ile istemesin. Buna karşılık gazab ettiği ve hoşlanmadığı, buğzettiği şeyleri nehyeder ve bunları yapanlara da gazab eder. Bunu meşîet ve iradesiyle istemiş olsa dahi. Çünkü Yüce Allah irade etmemekle birlikte bir takım hallerini sevip razı olabilir. Bununla birlikte irade ettiği bazı şeylere de gazab edebilir.

Gazab’ı ve rıza’yı iyilik yapma isteği diye te’vil edenlere: Niye böyle bir te’vil’de bulundun? diye sorulursa, şüphesiz şu cevabı verecektir: Çünkü gazab kalbteki kanın kaynayıp coşması, rıza ise eğilim ve arzu duymak demektir. Böyle bir şey ise Yüce Allah’a yakışmaz.

Ona şöyle cevab verilir: Kalbteki kanın kaynayıp coşması insanoğlunda gazab sıfatından meydana gelen bir haldir, yoksa o gazabın kendisi değildir. Yine şöyle denilir: Bizim irade ve meşietimiz, hayatta olan kimsenin bir şeye ya da kendisine uygun ve mülayim gelene eğilim duymasıdır. Bizden hayatta olan bir kimse ancak kendisine fayda sağlayacak yahut ta bir zararı önleyecek bir şeyi irade eder ve iradesiyle istediği şeye muhtaçtır. İsteğini elde etmekle de varlığı artar, etmemesi halinde de eksilir. Buna göre (siz bu te’vili yaparken) Allah hakkında uygun görmediğiniz mana ile sizin uygun gördüğünüz mana arasında hiçbir fark yoktur. Eğer bu caiz ise öteki de caizdir, bu caiz değilse öteki de caiz değildir.

Dese ki: Herbirisinin bir hakikati bulunsa bile Allah’ın sıfatı olan iradenin, kulun sıfatı olan irade gibi anlaşılmasından korkulur. Ona şöyle cevab verilir: Bunun yerine: Herbirisinin bir hakikati olmakla birlikte, Allah’ın sıfatı olan gazab ve rıza, kulun vasfı olan gazab ve rıza’ya muhaliftir, de. Eğer irade ile ilgili olarak söyledikleri bu sıfatlar hakkında da söylenebiliyor ise o takdirde te’vil kaçınılmaz bir yol olmaktan çıkar, aksine terkedilmesi gerekir. Çünkü bu durumda sen çelişkiden kurtulmuş olacağın gibi, Yüce Allah’ın isim ve sıfatlarını gereksiz yere ta’til etmekten de kurtulmuş olursun. Çünkü Kur’ân-ı Kerîm’i gereksiz yere zahirî anlamından ve hakikatinden başka manalara çekip yorumlamak haramdır. Başka manaya çekip, yorumlamayı gerektiren de kişinin aklının gösterdiği sebeb olamaz. Zira akıllar farklı farklıdır, çünkü herkes başkasının söylediğinden farklı bir şeyi aklının gösterdiğini söylemektedir.

Bu sözler; "Bu adın verildiği sıfatlar mahlukta da vardır. O bakımdan Yüce Allah hakkında bunları düşünmek imkansızdır" gerekçesiyle Yüce Allah’ın sıfatlarından herhangi birisini nefyeden herkese aynen söylenebilir. Çünkü varlık sıfatı dahil, insanın bilip tanıdığından farklı olmayan herhangi bir şeyi Yüce Allah hakkında kabul etmek kaçınılmaz bir şeydir. Çünkü kulun vücudu (varlığı) ona yakışan bir şekildedir. Yaratıcının vücud sıfatı da O’na yakışan bir şekildedir. Yüce Allah’ın vücud sıfatı hakkında yokluk imkansızdır. Mahluk’un vücud sıfatı hakkında ise yokluk imkansız değildir. Yüce Rabbimizin kendi zatına isim olarak verdikleri ile mahlukatına verilen isimler -Hayy, Alim, Kadir gibi- yahut ta gazab ve rıza gibi kullandığı bazı sıfatları aynı şekilde bir takım kulları hakkında kullanılmış ise şunu bilelim ki bizler, akıllarımızla, kalplerimizle Yüce Allah hakkında bu isimlerin manalarını idrak edip kavrayabiliriz. Bunlar haktır, sabittir ve vardır. Aynı şekilde bu isimlerin mahlukat hakkında kullanılması halinde ne manaya geldiklerini de kavrayabiliyoruz. Her iki mana arasında bir ortak noktanın bulunduğunu kavramakla birlikte, elbetteki bu ortak noktanın hariçte (zihnin dışında varlık aleminde) varlığı söz konusu değildir. Çünkü küllî müşterek mana ancak zihinlerde ortak olarak bulunur, hariçte ise ancak muayyen ve tahsis edilmiş (şart, sıfat ve nitelikleri belirlenmiş) olarak var olabilir. Böylelikle halik ile mahluk arasında ortak sıfatların herbirisi ilgili olduğu zat hakkında ona yakışan şekilde sabit olur.

Hatta: Cehennem bekçisi olan mâlîk’in gazabı ile meleklerden bir başkasının gazabı söz konusu edilecek olursa, bu gazabların Ademoğullarının gazab keyfiyetinin aynısı olması icab etmez. Çünkü melekler dört unsurun karışımından meydana gelmiş varlıklar değildir ki insanoğlunun kızması halinde kalbindeki kanın kaynaması gibi, onların da kalblerindeki kanın kaynaması söz konusu olabilsin. O halde Yüce Allah’ın gazabının, Ademoğlunun gazabından farklı olması öncelikle söz konusudur.

"Rasûlullah -Sallallahu aleyhi vesellem-in ashabını sever, onlardan herhangi birisinin sevgisinde aşırıya kaçmayız. Onlardan herhangi birisinden de beri olduğumuzu söylemeyiz. Onlara buğzedenlere ve hayırdan başka türlü onları yadedenlere biz de buğzederiz. Onlardan ancak hayırla söz ederiz. Onları sevmek dindir, imandır, ihsandır. Onlara buğzetmek ise küfürdür, nifaktır, tuğyândır."

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Allah’ın Gazabı ve Rızası
« Posted on: 19 Nisan 2024, 23:28:11 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Allah’ın Gazabı ve Rızası rüya tabiri,Allah’ın Gazabı ve Rızası mekke canlı, Allah’ın Gazabı ve Rızası kabe canlı yayın, Allah’ın Gazabı ve Rızası Üç boyutlu kuran oku Allah’ın Gazabı ve Rızası kuran ı kerim, Allah’ın Gazabı ve Rızası peygamber kıssaları,Allah’ın Gazabı ve Rızası ilitam ders soruları, Allah’ın Gazabı ve Rızasıönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes