Allah Hakkında İleri Geri Konuşmak Ve Dini Hakkında Tartışmak
Tahâvî -Allah ona rahmet etsin- burada kelam’cıların batıl sözlerinden uzak durmaya, onların sahip oldukları bilginin yerilen türden olduğuna işaret etmektedir. Çünkü onlar bilgisizce ve kendilerine gelmiş bir delil olmaksızın Yüce Allah hakkında konuşmaktadırlar: "Onlar ancak zanna ve nefislerin hevâsına uyarlar. Halbuki andolsun ki Rablerinden kendilerine hidayet gelmiştir." (en-Necm, 53/23)
Ebu Hanife -Yüce Allah’ın rahmeti üzerine olsun-den şöyle dediği nakledilmektedir: Yüce Allah’ın zatı hakkında hiçbir kimsenin bir söz söylememesi gerekir. Aksine O’nu kendi zatını vasfettiği şekilde nitelendirmelidir.
"Allah’ın dini hususunda tartışmaya girişmeyiz" sözleri şudemektir: Bizler hevâ ehlinin şüphelerini öne sürerek, hak ehli ile -onları tartışmalara sokmak ve o tartışmalara yönlendirmek maksadıyla- tartışmayız. Çünkü bu bir anlamda batıl’a çağırmak, hakkı karıştırmak ve İslam dinini ifsad etmektir.
"Kur’ân hakkında mücadele etmez, onun âlemlerin Rabbinin kelamı olduğuna tanıklık ederiz. Onu er-Ruhu’l-Emin indirmiştir, Rasûllerin efendisi Muhammed -Sallallahü aleyhi ve sellem-e öğretmiştir. O, Yüce Allah’ın kelâmıdır, yaratıkların hiçbir sözü ona denk olamaz. Onun mahluk olduğunu söylemeyiz, müslüman cemaate muhalefet etmeyiz."[
Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın