> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Tabiînin Hayatından Tablolar  > Necaşi
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Necaşi  (Okunma Sayısı 1976 defa)
07 Kasım 2010, 02:47:23
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 07 Kasım 2010, 02:47:23 »



NECAŞÎ


«Necaşi öldüğünde, biz devamlı onun kabrinde bir ışık görüldüğünü konu­şurduk...»[1]

Bu büyüğümüz, tabiîler anıldığında bir tabiîdir. Sahabîler sayıldığında da bir sahabîdir [2]

Çünkü o Resûiüilah'la (s.a.v.) mektuplaşmiş, Resûlüllah (s.a.v.) da onunla mektuplaşmıştır.

O vefat ettiğinde, peygamber (s.a.v.) onun gıyabında namaz kıl­mıştır. Halbuki ondan başka hiç kimsenin gıyabında namaz kılmamıştı.

İşte bu zat Necaşî  [3] diye meşhur Ashama İbn Ebcer'dir.

Geliniz, bu mübarek anları müsiüman büyükleri arasında ben­zeri görülmemiş bir zatla geçireiim.

Ashama'nın babası habeşlilerin hükümdarıydı ve onun Ashama'-dan başka oğlu da yoktu.

Habeş ileri gelenleri birbirlerine şöyle dediler: «Hükümdarımızın bundan başka çocuğu yok.

Bu daha sağken onu zayıflatacak, öldüğü zaman saltanatını yok edecek ve bizi kötü sonuçlara götürecek.

Eğer onu öldürür kardeşini hükümdar yaparsak çok iyi olur. Çün­kü onun, sağken kendisine yardım edecek Ölümünden sonra da ona mirasçı olacak oniki oğlu var.

Şeytan bir defa daha habeşlilerin ileri polenlerini vesveselendir-di. Birbirlerine şöyle dediler:

Şeytan onlara devamlı vesvese verdi ve onlarda korku uyandırdı. Nihayet onlar hükümdarlarını öldürdüler ve kardeşine biat ettiler,

Ashama amcasının gözetiminde büyüdü. Onun tomurcukları par­lak bir zekâ, şahane bir anlayış, güze! bir konuşma ve eşsiz bir şahsi­yet şeklinde açılmaya başladı.

Öyieki amcasının gönlünü, ona hayranlık, meziyetlerini takdir ve onun kendi çocuklarına tercih etme duygularıyla doldurdu.

«Biz saltanatın bu gence geçmesinden endişe ediyoruz. Eğer bu iş onun eline geçerse, bizden intikamını çok kötü bir şe­kilde alır, babasına yaptığımızın cezası olarak hepimizi öldürür».

Daha sonra hükümdara gidip şöyle dediler:

«Hükümdarımız! Bizim içimiz ancak, Ashama'yi öldürür veya bu­radan sürersen rahat edecek.

İşte o büyüdü onun, babasını öldürmemizin cezası olarak bizden intikam almasından korkuyoruz».

Hükümdar onlara şu cevabı verdi: «Siz ne kötü kimselersiniz. Dün onun babasını öldürdünüz, bugün de benden önü öldürmemi istiyorsu­nuz!.

Vallahi, bunu yapamam...»

Onlar da. «Onu aiır, ülkemizin dışına atarız».dediler:

Hükümdar istemiye istemiye ve gücü yetmediği için onlara bo­yun eğdi.

Ashama'nın uzaklaştırılmasının üzerinden bir gün veya bir gün­den az bir zaman geçmedi ki hesapta olmayan birşey oldu.

Ufuk kara bulutlarla kaplandı... Gökyüzü şimşek ve yıldırımlarla aydınlandı. Yıldırımlardan biri, yeğeninden ayrıldığına üzülen amcasının üze­rine düştü ve onu öldürdü

Habeşliler, birisini saltanata geçirmek için hükümdarın çocukla­rına koştular, fakat onlarda hiçbir hayır göremediler.

Üzüntüleri arttı, ne yapacaklarım şaşırdılar.

Bazr milletlerin, fırsatı ganimet bilip onların yurtlarına saldırma­ya niyet etmeleri üzüntü ve sıkıntılarını daha da artırdı...

Birbirlerine şöyle dediler

«Dün sürgün ettiğiniz o delikanlıdan başka hiç kimse sizin işinizin başına geçip saltanatınızı koruyamaz.

Eğer Habeşistan hakkında sizin bir ihtiyacınız varsa, ona yetişin ve tekrar getirin...»

Daha sonra onu aramaya çıktılar ve onu yurduna tekrar getirdiler.

Başına taç giydirip hükümdar olarak ona biat ettiler ve onu Ne-caşî diye çağırmaya başladılar.

O da ülkeyi ustalıkla ve hikmetle idare etti...  _ Milleti karışıklık ve anarşiden kurtardı...

Zulüm ve kötülükle dolduktan sonra Habeşistan'ı adalet ve hay la doldurdu.

Necaşî saltanat tahtına oturduğu sırada Allah, peygamberi Mu-hammed'i (s.a.v.) hidayet ve hak diniyle gönderdi. İlk müslümanlar tek tek ona icabet ediyorlardı.

Kure-yş onlara işkence ve zulüm yağdırmaya başladı.

Genişliğine rağmen Mekke onlara dar geiip müşrikler kendileri­ne dağlan sarsan işkencelerde bulununca Resûlüliah (s.a.v.) şöyle dedi:

Habeş ülkesinde, yanında hiç kimseye zulmedilmeyen bir hüküm­dar var, ona gidin ve onun himayesine sığının ki Allah size bu mese-iede ferahlık versin ve sıkıntınız için bir kurtuluş yolu hazırlasın».

İlk muhacirler kafilesi  Habeşistan'a gitti. Onlar kadınlı erkekli 80 kişiydi.

Onlar ilk defa emniyet ve huzurun tadını tattılar...

İbadet ve imanlarının saflığını bir bulandırıcı olmadan orada tak­va ve ibadetin tadını çıkardılar.

Ancak Kureyş, bu seksen kişilik müslüman topluluğunun Habe­şistan'a gidip orada yerleştiklerini öğrenir öğrenmez, birbirlerine on­ların öldürülmelerini ve Mekke'ye geri getirilmelerini emretmeye baş­ladılar.

Kureyş, zekâ ve bilgisi çok üstün durumda olan adamlarından iki­sini Necaşî'ye gönderdi.

Bunlar Amr İbnu'l-As'ia, Abdullah İbn Ebî Rabîa idi.

Kureyş, o ikisiyle birlikte, Necaşî ve patriklerine Hicaz toprak­larından yeni elde ettikleri şeylerden bol miktarda hediyeler gönder­diler.

Amr'ia Abdullah Habeşistan'a gelince Necaşî'yie görüşmeden ön­ce hemen patriklerle görüşmeye gittiler.

Her patriğe hediyesini verip şöyle dediler: «Bizim bazı beyinsiz çocuklarımız atalarının dinini terkederek ve milletlerine verdikleri sö­zü bozarak sizin ülkenize yerleştiler.

Biz onlar hakkında hükümdarla konuştuğumuzda, hükümdar onla-rın dinini sormadan bize onları teslim etmesini tavsiye ediniz. Çün­kü kendi milletlerinin eşrafı onları ve inandıklarını daha iyi bilir».

Amr İbnu'l-As ve Abdullah İbn Ebî Rabîa Necaşî'nİn huzuruna gi­rip kendi milletinin secde ettiği gibi ona secde ettiler.

Necaşî onları çok iyi karşıladı çünkü Amr İbnu'l-As'la aralarında daha önceden bir dostluk ve sevgi vardı.

Daha sonra Amr ve Abdullah, başlarında Kureyş'in lideri Ebu Suf-yan olmak üzere Mekke büyüklerinin selâmlarıyia birlikte hediyeler! ona takdim ettiler.

Necaşî onların hediyelerini kabul edip çok beğendiğini söyledi.

Daha sonra hükümdarla şöyle konuştular:

«Ey hükümdar! Bizim kötü çocuklarımızdan bazıları senin memle­ketine sığınmışlar. Onlar bizim dinimizden ayrıldılar ama sizin dinini­ze de girmediler.

Onlar ne bizim ne de sizin tanıdığınız yeni bir din îcat ettiler.

Kavmimizin eşrafı, onları senden geri göndermeni istemek için bizi gönderdiler.

Onlar, bu çocukların icat ettikleri dini ve ortaya çıkardıkları fit­neyi daha iyi bilirler».

Necaşî patriklerine baktı. Onlar:

«Bunlar doğru söylüyorlar, hükümdarımız. Biz onların uydurduk­ları dinî bilmiyoruz.

Kendi kavimleri onları ve uydurdukları şeyi bizden daha iyi bilir­ler...» dediler. .

Necaşî: «Hayır, onların söylediklerini kendilerinden duymadıkça ve inandıkları şeyin aslını öğrenmedikçe onları hiç kimseye teslim et­mem.

Eğer onlar kötü yoldalarsa, kendi kavimlerine teslim ederim...

Şayet iyi yoldalarsa, benim memleketimde kaldıkları sürece on­ları güzelce himaye ederim...»

Sonra şunları ilâve etti:

«Ben Allah'ın bana olan lütfunu unutamam.

O beni yurduma geri gönderdi, beni hilekârların bana oynadıkları oyundan korudu.

Beni zalimlerin zulmünden de O korudu».

Necaşî, sahabîleri onlarla birlikte görüşmeye davet etti.

Sahabîler bundan endişelendiler. Birbirlerine:

«Bize dinimiz hakkında soru sorarsa ne diyelim?» dediler.

Sahabîlerin ileri gelenleri: «Azîz ve Celîl olan Allah'ın kitabında buyurduklarını söyleyelim...

Peygamber'in (s.a.v.) bize Rabbi'nden getirdiklerini açıklıyahm...» dediler.

Daha sonra onun yanına gittiler ve Amr İbnu'l-As'la, Abdullah İfan Ebî Rabîa'nın onun yanında,

Patriklerin de Necaşî'nin sağında ve solunda oturmakta olduğunu gördüler.

Patrikler baslıklarını giymişler ve kitaplarını da önlerine açmış-[ardı...

Sahabîler Necaşt'yi İslâm? usûlde selâmlayıp kendilerine ayrılan yerlere oturdular.

Amr İbnu'l-As sahabîlere dönüp;

«Niye hükümdara secde etmiyorsunuz?» dedi.

Onlar: «Biz Allah'tan başkasına secde etmeyiz» dediler.

Necaşî onların söylediklerini beğenerek başını salladı ve şak bir şekilde onlara bakıp:

«Bu yeni ortaya çıkardığınız din nedir? Bu din yüzünden kavmi­nizin dinini terkettiniz ama benim dinime de girmediniz?» dedi.

Cafer İbn Ebî Talib izin isteyip şöyle dedi: «Ey hükümdar! Biz kendiliğimizden yeni bir din uydurmadık. cak bize Muhammed İbn Abdullah Rab'binin katından hidayet ve hak dinini getirdi. Bizi karanlıklardan çıkarıp aydınlığa kavuşturdu.

Biz cahiliyet içinde yaşayan bir millettik. Putlara tapar, akraba­lardan ilgiyi keser, ölü eti yerdik. Kötülükleri yapar, komşuluğu kötü görürdük. Güçlü olanımız zayıf olanımızı ezerdi.

Allah bize içimizden; soyunu, doğruluğunu dürüstlüğünü ve na­musluluğunu tanıdığımız bir peygamber gönderînceye kadar bu ha! üzere kaldık.

O, bizi namaz kılmaya, zekât vermeye, Ramazan'da oruç tutmaya ve taptığımız taş ve putlardan vazgeçmeye davet etti.

Yine bize sözün doğrusunu söylemeyi, emaneti yerine getirmeyi, akrabalara ilgi göstermeyi, güzel komşuluğu, haram şeylerden uzak durmayı ve kan dökmekten sakınmayı emretti.

Bizi bütün kötülüklerden menet , bize yalan söylemeyi ve yetim malı yemeyi yasakladı.

Biz bu peygamberi tasdik ettik ve onun peygamberliğine İnandık. Onun getirdiklerine uyup gösterdiği yolda yürüdük.

Biz, tek ve ortağı olmayan Allah'a tapar hale geldik. Onun bize haram olarak bildirdiğini biz de haram...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Necaşi
« Posted on: 19 Nisan 2024, 08:00:50 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Necaşi rüya tabiri,Necaşi mekke canlı, Necaşi kabe canlı yayın, Necaşi Üç boyutlu kuran oku Necaşi kuran ı kerim, Necaşi peygamber kıssaları,Necaşi ilitam ders soruları, Necaşiönlisans arapça,
Logged
04 Aralık 2018, 00:38:47
Ayşegül Yıldırım koü
Dost Üye
*****
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 149


« Yanıtla #1 : 04 Aralık 2018, 00:38:47 »

Hz. Ali buyuruyor ki: “ilim mirasın hayırlısıdır. Edep sanatın hayırlısıdır. Takva azığın hayırlısıdır. İbadet sermayenin hayırlısıdır. İyi amel ömrün hayırlısıdır. İyi ahlak yakın dostun hayırlısıdır. Hilim yardımcıların hayırlısıdır. Kanaat, zenginliklerin hayırlısıdır. Ölüm uslandırıcıların hayırlısıdır.

Sizlerde böyle paha biçilmez bilgileri güzel şekilde bizlere hazırladiğınız ilim ikramı yaptığınız için insanların en hayırlısı olmanız duasıyla. Ennas hocam ve emeği geçenlerden Allah razı olsun.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
04 Aralık 2018, 01:29:24
Zeynep Zehra
Dost Üye
*****
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 243


« Yanıtla #2 : 04 Aralık 2018, 01:29:24 »

Ömür kısadır.Sonsuz olan ahiret hayatında,insanın karşılaşacağı şeyler,dünyada yaşadığı hale bağlıdır.Akıllı olan,ileriyi görebilenbir kimse,kısa olan dünyada,hep ahirette iyi ve rahatyaşamaya sebep olan şeyleri yapar.İnsanlara hizmet etmek için çalışır.İnsanlara iyilik etmek,ahirette azaptan kurtulmaya ve cennet nimetlerinin artmasına sebep olur. Rabbim ahiretini kazanan kullardan olmayı nasip etsin inşALLAH...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
04 Aralık 2018, 01:51:42
Sevgi.
Bölüm Görevlisi
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 17.956


« Yanıtla #3 : 04 Aralık 2018, 01:51:42 »

Rabbim bizleri dünya sevgisine dalıpta ahiretini unutanlardan eylemesin inşaAllah
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

04 Aralık 2018, 02:19:22
Mehmed.
Görevli Sorumlusu
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 18.663


Site
« Yanıtla #4 : 04 Aralık 2018, 02:19:22 »

Ve aleykümüsselam Rabbim paylaşım için razı olsun
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes