Uçlar Arasında Savrulmadan

Uçlar Arasında Savrulmadan

Ağustos 2009 128.SAYI

Sabahattin AYDIN kaleme aldı, SUNUŞ bölümünde yayınlandı.

Müslümanca bir hayat için denge bulmanın, bulunan dengeyi korumanın pek kolay olmadığı zamanlarda yaşıyoruz. Kolay değil, çünkü kalplerimiz ve zihinlerimiz kuşatma altında. Doğrularımız yanlışlarımız, sevgilerimiz nefretlerimiz yabancı ellerde hazırlanıyor, sonra tohum gibi üzerimize serpiliyor. Teknoloji ve medya bu faaliyetin çok iş
gören araçları...

Böyle bir zor zaman içre yaşadığımızı kabul etmekle birlikte, hadi itiraf edelim, biz de kolay teslim oluyoruz. Direnmek, kendi kalp ve zihin ülkemizin izini sürmek zor geliyor. E, sormak lazım, okumak lazım, bulmak ve sevmek lazım... Yani bir sürü kalbî ve zihnî gerilim. En azından itminan buluncaya kadar.
Bunlar olmayınca savrulmalarımız başlıyor. “Dosdoğru yol”un itidali yerine uçlar belirginleşiyor. İfrat ya da tefrit tuzağına düşüp duruyoruz yani. Sonra nice gerekçelerle kendimizi avutmayı, durduğumuz yanlış yeri kendimizce meşrulaştırmayı başarıyoruz belki.

Ama bu hiç işe yaramıyor.

Mesela iman esaslarımıza dair adamakıllı bir malumatın ardına düşmediğimiz için itikadî bakımdan tehlikeli sularda yüzebiliyoruz. Baş ucumuzda ilmihal kitabı olmadığı için temel ibadetlerimizde dahi kulaktan dolma bilgilerle hareket ediyoruz. Tıpkı bunlar gibi, müslüman kimliğimizin temel özellikleri konusunda da doğru çizgi görmekte ve korumakta zorlanabiliyoruz. Mesela tedbir ve taviz, teenni ve batılla uzlaşmacılık, gönül ehli olmakla şirin gözükme dürtüsü ve daha pek çok şey birbirine karışabiliyor.

Bu ay “Dengede Kalalım Derken” başlığı altında müslüman kimliğimizle ilgili bu savrulma hallerinden çok önemli birini ilginize sunduk. Silik, her şeyle uzlaşabilen, iddiasız bir sözde İslâm modelinin sık sık telaffuz edildiği bir zamanda, biz meselenin bireysel tarafına dikkat çekmek istedik. Sufi meşrep olmak demek yanlışla, şerle, haramla “uyaroğlu” modunda bulunmak değil, birlikte hatırlamayı faydalı gördük.

Önümüzde kutlu Ramazan ayı var. Hepimize mübarek olsun. Hayır ve bereketler getirsin. Fakat dünyanın pek çok yerinde kardeşlerimizin iftar ve sahur sofralarına acı, gözyaşı düşüyor. Onları da dualarımızda unutmayalım. Kardeş olduğumuzu hatırlayalım.

Eylül sayımızda buluşmak üzere inşallah.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın