Saadetli Bir Kapıdan Geçerek

Sabahattin Aydın | Temmuz 2013 | SUNUŞ

İlahî rahmet, zamanın içinde bizim kalbî ve amelî hallerimize göre hak edebildiğimiz ölçüde nail olduğumuz bir lütuf. Oysa şimdi öyle bir zamanın içindeyiz ki, zamanın bizatihi kendisi rahmet. Kabını açık tutabilenler bu sağanakta bereketleniyor, filizleniyor, yeniden diriliyor. Kalbi dünya gamından azade olabilen bahtiyar kullar tam bir kendini verme haliyle maneviyat iklimlerine kanat çırpıyor. Günü, gecesi, yemesi, içmesi bir başka boyut kazanıyor. Adeta yere değmeden yürüyor, bir cennet muhabbeti içinde mukabeleden teravihe, dost iftarından neşeli sahurlara koşup duruyor. Onlar, dünyalık kederlerin esir aldığı bahtı karalara da hassaten dua eder mi? İçerideki ve dışarıdaki kardeşlerine…

Evet, kutlu Ramazan ayındayız. Bir iki istisna hariç, dergimiz on beş yıllık yayın hayatı boyunca diğer refikleri gibi Ramazan’a özel sayı yapmadı. Özel sayılardan maksat konuyu belli yoğunlukta yansıtabilmekse, elinizdeki sayıyı öyle görmelisiniz. Çünkü bu ayla birlikte akla gelen kavramlara dair Sahabe-i Kiram efendilerimizden öyle tablolar sunuyoruz ki, kanaatimizce ne yazılsa o yoğunluğu taşıyamaz. Fakat bu birkaç sayfayla yetinmek yerine bir kapı olarak görüp, oradan Asr-ı Saadet iklimine yolculuğa çıkmak asıl tavsiyemiz. Orada zâhir ve bâtın hayatımızı yeniden inşa edecek nice örnekler var. Kandehlevî’nin bizde de yayınlanmış olan “Hayatü’s-Sahabe” adlı kitabını bir kez daha tavsiye ediyoruz. Bizim seçtiğimiz anekdotlar da oradan.

Ramazan-ı Şerifinizi bir kez de buradan tebrik edip sizi Semerkand’la baş başa bırakalım. Ağustos sayımızda buluşmak üzere inşAllah…

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın