๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ => Sunuş => Konuyu başlatan: Zehibe üzerinde 01 Ağustos 2011, 12:42:36



Konu Başlığı: Polemiğe Girmek Yok Ama
Gönderen: Zehibe üzerinde 01 Ağustos 2011, 12:42:36
Polemiğe Girmek Yok, Ama…



Temmuz 2009 127.SAYI


Sabahattin AYDIN kaleme aldı, SUNUŞ bölümünde yayınlandı.


Geçmiş yıllarda dergimizde ayın konusu olarak işlediğimiz kimi konular zaman içinde yeniden gündemimize geliyor, kendini tekrarlatıyor. İki sebebi var bunun. Ya o konu kimi çevrelerde yoğun olarak tartışılmaya, konuşulmaya başlanmıştır ya da biz önceki sayılarımızdan farklı şekilde ele alma gereği duymuşuzdur. İlkinde dışarıdan ama dergimizin bigâne kalamayacağı bir etki söz konusudur, ikincisinde ise gündemden bağımsız olarak tamamen bizim kendi aramızda yaptığımız değerlendirme meseleyi yeniden ele almamıza neden olmuştur.

Mukaddes Kitabımızla irtibatımızı, bu irtibattaki doğruları ve yanlışları ilk kez 1999’da, dergimizin birinci yılında ayın konusu olarak işlemiştik. Sonraki yıllarda çeşitli bağlamlar üzerinden zaman zaman yine yazdık. Bu ay ise, bazı araştırmacı ve akademisyenlerin kitaplarıyla, çeşitli basın yayın organlarındaki yazı ve konuşmalarıyla belli görüşlere taraftar toplama çabaları üzerine yeniden ayın konusu olarak ele aldık.

Biliyorsunuz, Semerkand’ın kimseyle polemiğe girmek, cevap yetiştirmek gibi bir tavrı ve tercihi yok. Fakat mukaddesata dair manipülasyonlar karşısında eğriyi doğruyu söylemek de yayın ilkelerinin bir gereği. Siyasetle, ekonomiyle, eğitimle, üretimle ve daha pek çok konuyla alakalı yüzlerce sorunla baş etmek zorunda bulunan müslümanı bir de kendi dini üzerinden hırpalamak hakikaten anlaşılır şey değil. “Kur’an İslâm’ı” veya “Kur’an’daki İslâm” gibi söylemlerle müslümanı kendi diniyle kavga ettirmek, beslendiği kaynakları gözünden düşürmek kimlere fayda sağlayacak, düşünmek gerekir.

Biz, “Allah Kelamıyla Münasebetimiz” başlığı altında, özellikle Kur’an-ı Kerim odaklı bu tarz söylemlerden hareketle, Ehl-i Sünnet yolunun meseleye bakışını sunduk bu ay. İstedik ki bu yeni dalgayla bir şekilde muhatap olan okuyucularımız nereye sağlam basabileceğini düşünsün, gözden geçirsin.

Okulların tatile girmesiyle çocuklarımız, okul sıralarında mahrum kaldıkları din eğitimi için camilerin, özel kursların yolunu tuttular. Allah onlara şevk ve zihin açıklığı versin. Biliyorsunuz, tatil yapmak sadece gezmek eğlenmek değil. Sürekli yapılanın dışında başka bir şeyle meşgul olmak artık eğitimciler tarafından da kabul edilen bir dinlenme yolu. Kaldı ki çocukların zor şartları bile oyuna dönüştürme becerileri var. Ailelerin bu yaz programlarını desteklemesi, hatta yakından ilgilenip kalitenin artmasına katkıda bulunmaları gerekir. İlköğretim çağı dinî eğitim açısından son derece önemlidir, bunu da hatırlatalım.

Ağustos sayımızda buluşmak üzere inşallah.