๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ => Sunuş => Konuyu başlatan: Zehibe üzerinde 18 Ağustos 2011, 18:32:29



Konu Başlığı: Kutlu Doğum ve Dergimiz
Gönderen: Zehibe üzerinde 18 Ağustos 2011, 18:32:29
Kutlu Doğum ve Dergimiz



Mayıs 2009 125.SAYI


Sabahattin AYDIN kaleme aldı, SUNUŞ bölümünde yayınlandı.


Bazı okuyucularımız, dergimizin Kutlu Doğum Haftası’na gereken önemi vermediği, haftayla ilgili yazılar yayınlamadığı şeklinde serzenişte bulunuyor. Hatta Semerkand’ın her nisan sayısının Kutlu Doğum özel sayısı olması gerektiğini söyleyen okuyucularımız var. Bunlar mevcut ortam dikkate alındığında makul talepler sayılabilir. Fakat dergimizin Fahr-i Kâinat s.a.v. Efendimiz’e yeterince önem vermediğini iddialarına ne demeli, bilmiyorum. 

Biz Kutlu Doğum haftası konusunu nasıl değerlendirdiğimizi yine aynı vesileyle geçen senelerde belirtmiştik. Mademki talep devam ediyor, bir kez daha özetleyelim: Kutlu Doğum haftası 1989 yılından itibaren Diyanet İşleri Başkanlığının ihdas ettiği bir etkinlik. Yani ay takvimiyle Rebiulevvel ayının 12’sine tekabül eden Kutlu Doğumu miladi takvim hesabıyla 20 Nisan’a sabitleyip kutlamak öyle eskilere dayanan, İslâm milletinin geleneğinde yer alan bir husus değil. Diyanet İşleri Başkanlığı elbette güzel niyetlerle başlattı bu haftayı. Hz. Peygamber Efendimiz’i konuşmayı, tanıtmayı, O’nun mübarek sîretini yeni nesillerin gündemine getirmeyi hedefledi.

Fakat bu meseleye dair ciddi eleştiriler ve sorular var. Birincisi İslâm toplumlarının öteden beri farklı usullerle kutladığı, tıpkı Ramazan gibi, bayramlar gibi yıl içinde deveran eden Mevlid Kandili varken, gelenek buyken böyle bir haftanın ihdası tartışmasız doğru mu? Ümmetin içine gerçekten siniyor mu? İkincisi, modern ekonomik kültürün elverişli gördüğü her şeyi bir “endüstri” olarak algılaması bu haftayı ticarîleştirmez mi? Yani Hz. Peygamber Efendimiz’in isminin arkasına saklanmış ticarî niyetler nelere mal olur?

Bu soruları çoğaltmak mümkün. Ne yazık ki bu iki sorunun cevabı bile bizi bu konuya ihtiyatlı yaklaşmaya sevk ediyor. Plastik gül ticaretinden, içi boş ama fiyatı dolgun Kutlu Doğum kitaplarına, sözde Peygamber aşkına döktürülmüş pespaye yazılardan ucuz ağlak müziğe ve aygın baygın konuşmalara kadar pek çok faaliyet doğrusu ürpertiyor. Yanlış anlaşılmasın, temiz niyetle ve hakkı verilerek yapılmış işlere bir diyeceğimiz yok. Biz dergi olarak elden geldiğince, en azından ihtiyattan yanayız. İçimize sinmeyen bir konuyu herkes yapıyor ya da çoğunluk istiyor diye sunmayı doğru bulmuyoruz.

Dergimiz bu ay “Bugünün Cihadı” başlığı altında cihad vazifesini ve bu kavramın günümüzde öne çıkan içeriğini dikkatinize sunuyor. Burada özellikle “kültürel cihad” kavramını vurgulamak isteriz. Biliyorsunuz Batı, toptan tüfekten ziyade televizyon, sinema, edebiyat, gazete, internet gibi iletişim kanallarıyla, medya gücüyle kendi kültürünü benimsetti. “Holywood olmasaydı Amerika’nın küresel kültür etkinliğinden geriye ne kalırdı?” sorusu bile tek başına konuya dair büyük ipuçları taşır. Özellikle çocuklarımızı eğitirken, onlara hedef gösterirken, bugünkü etkinlik kanallarını göz önünde tutmamız gerekir.

Haziran sayımızda buluşmak üzere inşallah.