Ev Halleri ve Semerkand

Ev Halleri ve Semerkand

Kasım 2009 131.SAYI

Sabahattin AYDIN kaleme aldı, SUNUŞ bölümünde yayınlandı.

Kardeş dergimiz Semerkand Aile’yi takip edenler, bu sayımızın dosya konusu ve kapak kompozisyonuyla Semerkand Aile’den “rol çaldığını” düşünebilirler. Malum, aile ve evlilik o dergimizin sürekli ilgilendiği konular arasında bulunuyor. Diğer taraftan kıdemli okuyucularımız Semerkand’ın kendisini “aile dergisi” olarak da tanımladığını hatırlayacaklar. Belki doğrudan aile konulu yazılara sık yer vermiyor olmakla birlikte, daha önce çeşitli vesilelerle ilan ettiğimiz bir ailenin bütün fertlerine hitap edecek bir dergi yapma hedefinden vazgeçmiş değiliz. Esasen bizim “aile dergisi” olma çabamız daha çok bu hedefle ilişkili. Ayrıca Ayşe İzci Coşkuner’in çocuk eğitimi, aile içi iletişim gibi konulardaki yazıları dolayısıyla ev hallerine yakın durduğumuzu biliyorsunuz.

Bu ay neden “Aile Huzuru”nu dosya konusu yaptığımıza gelince, iç sayfalarımızda iki yere bakmanız yeterli olur sanırız. Birincisi başyazımızın başlığı: “Aile Huzuru Kalp Huzuru”. Bu ifade sadece aile huzursuzluğu yaşayanlar tarafından anlaşılacak bir gerçekliğe işaret etmiyor. Herkes kendi tecrübesiyle bilir ki “evi kişinin kendisidir”. Orada olan biten her şey kişinin kendisinde olan bitendir. Daha açık ifadeyle huzurlu aile ve huzurlu kalp arasında kopmaz bir bağ vardır.

Bakılmasını önerdiğimiz diğer yer ise Ayın Konusu sayfalarımızda yer alan ülkemizdeki boşanma istatistikleri. Belli ki toplum olarak ailede huzuru yitirmişiz, yıldan yıla artarak yitirmeye de devam ediyoruz. Yukarıdaki başlıkla ilişkilendirerek baktığımızda yani kalp huzurunu yitiriyoruz.

Bu konu pek çok nedene bağlı olduğu gibi, tek maddelik sihirli bir çözümü de yok. Biz konuyu bildiğiniz Semerkand üslubuyla dikkatinize sunduk, çözüme dair önemli hususların altını çizdik. Yararlı olacağını umuyoruz.

Kimi okuyucularımız güncel olayları değerlendirdiğimiz Dünya Hali köşemizin politik tavır aldığına dair eleştiriler yöneltiyor. Her eleştiriyi dikkatle değerlendirdiğimizi belirttikten sonra şunu söyleyelim: Millet memleket hayrına gördüğümüz her çabayı elbette onaylarız. Bu çaba hangi çevreden gelirse gelsin. Bunun tam aksine, hayırlı bulmadığımız ne varsa onu da eleştiririz. Bu tavır asla belli bir siyasi harekete angaje olmak değildir, öyle anlaşılmamalıdır.

Millet memleket hayrı konusunda bütün okuyucularımızla bire bir aynı düşünmüyor olabiliriz. Bu zorunlu da değil. Çünkü Semerkand siyasi bir dergi değil, Dünya Hali köşemizin amacı da siyasi değil. Sadece yaşadığımız çağa, olan bitene kendi dilince bir nevi tanıklık etmek. Eminiz buradaki duruşumuzu onaylamayan okuyucularımızın beğenerek okuyacakları, istifade edebilecekleri pek çok başka yazı var Semerkand’da.

Yeni abone dönemimizin başladığını haber vererek bitirelim. Kurban bayramınız şimdiden mübarek olsun. Hac nasip olanların haccı dergâh-ı ilâhide kabul buyurulsun.

Aralık sayımızda buluşmak üzere inşallah.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın