Editörden

Editörden

Şubat 2006 86.SAYI

Sabahattin AYDIN kaleme aldı, SUNUŞ bölümünde yayınlandı.

Okuyucularımızın dergimizin yeni halini nasıl karşılayacağını merak ediyorduk. Doğrusu, acaba yadırganır mı diye bir soru işareti alttan alta düşündürmüyor değildi. Hele bir de fiyat artmışken...

Dergimizin dağıtımı yapıldıktan hemen sonra gelmeye başlayan tepkiler yüreğimize su serpti. Dahası sevindirdi. Düşüncesini dile getiren pek çok okuyucumuz, sanki “Niye daha önce bunlar yapılmadı?” diye sorar gibiydi. Yeni formatımız beğenilmiş, Semerkand’a yakışanın bu olduğu dile getirilmişti.

Biz böyle düşünen okuyucularımıza katılmıyoruz değerli okuyucular. Semerkand’a yakışan bu değil! Semerkand’a yakışan, hem muhteva bakımından hem teknik özellikler bakımından en iyi olmak... Hep en yukarıda durmak, bununla kalmayıp, her adımda çıtayı biraz daha yükseltmek... En doyurucu, en faydalı, en estetik, en sanatkârane dergi olmak. Ama öyle değiliz.

Elbette, her şey iyi bir seyirle devam edip giderken kasmaya ne gerek var, diye düşünenler olabilir. Ama en iyisini yapmayı hedeflemeyince yapılan işin gerçekte ne kıymeti olabilir! Maslahatçılık, günü kurtarma, vaziyeti idare etme ve daha idealist olmanın zıddı her ne hal varsa öyle olmak, öyle yapmak bize yakışır mı?

Kat edilecek çok yol, yapılacak çok şey var. Dergide, kitapta, dağıtımda, pazarlamada... Ve şüphesiz kendi olgunlaşma çabamızda... Ve siz bu sürecin aktif bir unsurusunuz. Ne öyle sus-pus oturmak var, ne de -varsa eğer- böyle taleplere boyun eğmek... Hep daha iyisini isteyeceğiz, arızalı, bozuk şeye razı olmayacağız ki bir dirilişin yapı taşları olabilelim.

Bu ay, yayın hayatımızın daha ilk yılından beri hep yapmak istediğimiz bir konuyu ayın konusu olarak sunuyoruz. Yayın kurulu toplantılarımızda önümüzdeki ay neyi yazalım diye sorduğumuzda Tavan Arası yazarımız Akif Güler hemen atılır ve derdi ki: “Sihir, büyü, tılsım!..” Nihayet bunca zaman sonra, bu ay dediğini yapmış olduk. Bu konunun her kesimin ilgisinde her daim sıcak olduğunu izaha gerek yok. Yani sadece Akif Güler için değil, herkesi için ilgi çekici ve önemli.

İçeride zaten göreceksiniz ama “Neden fal, medyumluk, astroloji gibi gaipten haber mevzularına değinmediniz?” diye baştan soracak olanlara hemen cevap verelim. Kısmetse en kısa zamanda inşallah..
Size bu ay da dolu, ilgi çekici bir dergi sunduğumuzu düşünüyoruz. Eğer bu düşüncemize katılıyorsanız, lütfen Semerkand’ı tanımayanlarla bu düşüncenizi paylaşın. Onlar da bilsinler yani...

Mart sayımızda buluşmak üzere inşallah...

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın