๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ => Sunuş => Konuyu başlatan: Zehibe üzerinde 06 Ekim 2011, 12:21:18



Konu Başlığı: Editörden
Gönderen: Zehibe üzerinde 06 Ekim 2011, 12:21:18
Editörden



Mart 2006 87.SAYI


Sabahattin AYDIN kaleme aldı, SUNUŞ bölümünde yayınlandı.

Bir yerde dergimizle ilgili tanıtım yazısında “her ay bir konuyu tasavvufî açıdan ele alan dergi” ifadesini görmüştüm. İlk bakışta haklı gibi gözüken bu ifade bir yönüyle gerçeği ifade etmiyor. Bizim anlayışımıza göre tasavvufî bakış, gerektiğinde alıp takılan bir gözlüğün sağladığı fantastik ya da enteresan bir görüş biçimi değil.

Tasavvuf, müslüman bakışının, müslüman hayatının içinde hep var olan, her zerreye sinmiş, her duruş ve harekette kendini gösteren bir renk, bir boya. Zira tasavvuf dediğimiz şey, dinin en merkezî kavramlarına, mesela samimiyete, ihlâsa, öz-söz birliğine, huşuya, takvaya vurgu yapar; yabancı, dışta, uzakta değil ki...

“Tasvvufî” bir dergi olarak akaidden tarihe, mizahtan gündem yorumlarına kadar son derece geniş konu yelpazesine sahip oluşumuz bu bakışımızla ilişkili. Çünkü müslüman zihninde dinî - dinî olmayan ayrımı yoktur. Her konu ve her yazı dinîdir, zira dinin hüküm alanı dışında hiçbir şey bulunmaz. Hiçbir husus yoktur ki farz, müstehap, mübah, mekruh, haram gibi dinî hükümlerden birinin dışında kalsın. Ve ehl-i sünnet tasavvufun hiçbir ilkesi yoktur ki, İslâm’ın bir hükmüyle çelişsin.

İşte bir tasavvufî dergi neden sihirle, büyüyle ilgilenir, buna göre değerlendirmek lazım.

Bu ay da yayın çizgimize “uzak”mış gibi duran pek “gizemli”, öyle olduğu için de çok moda olan konulara devam ediyoruz. Geçen sayıda yayınladığımız “Sihir, Büyü, Tılsım; Efsaneler, Gerçekler” başlıklı yazımızda eksik kalan kavramları bu sayımızda bulacaksınız: Fal, kehanet, astroloji, burçlar ve cifir hesabı...

Geçen ayki konularımız gayri tabii yollarla bir etkide bulunmayı amaçlayan çabaları bir arada ele alıyordu. Bu ay da “gaipten haber alma” uğraşının temel kavramlarını topluca sunmuş olduk. İlgili-ilgisiz herkesin ilgisini kolayca çelen bu mevzularda doğruya erişmede faydalı olmuşuzdur inşallah. Peşinen söyleyelim, böyle netameli konulara mecbur kalmadıkça bir daha girmek istemiyoruz. Siz de varsa sorularınızı ya da itirazlarınızı bunu dikkate alarak dile getirin. Yani cevap vermeyebiliriz.

Bir dergiye abone olmanın ya da yapmanın zamanı yoktur ama bizim abonelerimizin çok büyük kısmı yılın ilk aylarında aboneliğini yeniler. O yüzden biz Ocak, Şubat ve Mart aylarına abone dönemi diyoruz. Bu seneki son derece verimli geçen abone dönemi için hem okuyucularımıza hem temsilcilerimize çok teşekkür ediyoruz. Kimi tahminlerde tiraj düşüşü hesaplanırken tam aksi oldu. Neredeyse 140 bine dayandık. Bu baskı ve satış adedi, bırakın dergileri, ülkemizde pek çok gazetenin bile hayal edemediği bir nokta. Umuyoruz hayırlara, güzelliklere vesile olur.