Konu Başlığı: Yetîmîn Malını Korumak Ve Onun Namına Ticaret Yapmak Gönderen: Ekvan üzerinde 09 Ekim 2010, 14:37:11 2. Yetîmîn Malını Korumak Ve Onun Namına Ticaret Yapmak Ebu Şurayh Huveylid b. Artır el-Huzâî'den (r.a.) rivayet edildiğine göre Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: "Allahım! Ben şu iki zayıfın, yani yetim ile kadının hakkının gasp ve zayi edilmesinin günah ve haram olduğunu insanlara söylüyor, onları bundan sakındırıyor ve engelliyorum. (Sen şahit ol!)"[375] Hz. Aişe anlatıyor: Bir adamın yetim bir kızı vardı. Derken onunla evlendi. Adamın hurma salkımı vardı. Yetim kız mal ve hurmada ona ortak oldu. Adam kızı kendi için tutuyordu ama nefsinden de bir şey gelmiyor, şehevî yönden bir şey duymuyordu. Bunun üzerine "Eğer (evlendiğiniz takdirde) yetim kızlar hakkında adaleti yerine getiremeyeceğinizden korkarsanız, size helal olan (başka) kadınlardan ikişer, üçer ve dörder evlenin. Onlar arasında da adalet yapamayacağınızdan korkarsanız bir tane alın veya ellerinizin altında bulunan cariyelerle yetinin. Zulüm ve haksızlık yapmamanız için en uygun olan budur"[376] ayeti nazil oldu.[377] Başka bir rivayet ise şöyledir: Urve, sözkonusu ayeti Aişe'ye sorunca şu cevabı almıştır: "Ey kızkardeşimin oğlu! Bu,velisinin terbiyesinde bulunan yetime (yetim bir kız)dır. Velisi yetîmenin mal ve güzelliğine rağbet eder, mehrini noksan vermek ister. Bunun üzerine mehri ikmal edip adalet gözetmedikçe velilerin yetim kızlarla nikahlanmaları yasaklandı ve onların dışında helal olan kadınlarla evlenmeleri emredildi. Aişe (r.a.) diyor ki: Bu ayetten sonra halk, kadınlar hakkında Rasûlüllah'dan (s.a.v.) fetva istedi; onlarla ilgili hukukî durumu sordu. Bunun üzerine Allah Teâlâ "Senden kadınlar hakkında fetva istiyorlar. De ki: Onlara ait hükmü size açıklıyor: Kendilerine yazılmış olan (miras)ı vermeyip kendileriyle evlenmek istediğiniz yetim kadınlar hakkında Kitabta size okunan ayetler (de Allah hükmünü açıklamaktadır)"[378] ayetini indirdi. Bu ayetle Allah onlara şunu açıklamış olmaktadır: Yetim kız varlıklı ve güzel olduğu zaman veliler onunla evlenmeyi isterler ve mehrini tam olarak vermezlerdi. Malı az olup pek de güzel olmayan yetime arzu edilmediği zaman da onu bırakırlar ve başka bir kadın arayışına girerlerdi. Aişe diyor ki: "Onlar madem arzu etmediklerinde onu bırakıyorlar, öyleyse arzu ettiklerinde de onların ancak adaleti yerine getirip mehrini tastamam vermeleri halinde onunla evlenmeleri mümkündür."[379] Aişe (r.a.) "Zengin olan çekinsin (iffet göstersin). Fakir olan da meşru şekilde yesin..."[380] ayeti hakkında şöyle demiştir: "Bu ayet yetimin velisi hakkında indirilmiştir. Veli fakir olduğu vakit, yetimin malından malı miktarınca uygun şekilde yiyebilir."[381] İbn Abbas (r.a.) der ki: 'Yetimin malına yaklaşmayın, ancak rüşdüne erinceye kadar en güzel bir tarzda (onun malını kullanıp geliştirebilirsiniz)"[382] ayeti ile "Yetimlerin mallarını haksızlıkla yiyenler, karınlarına ancak ateş koymaktadırlar. Zaten onlar alevlenmiş ateşe gireceklerdir"[383] ayeti nazil olduğu zaman, yanında yetim bulunan kimse yetimin yiyecek ve içeceğini kendi yiyecek ve içeceğinden ayırmış, fazla gelen miktarı yetim yiyene kadar ve bozulana kadar bekletmeye başlamıştı. Derken bu uygulama onlara ağır geldi ve durumu Rasûlüllah'a (s.a.v.) bildirdiler. Bunun Üzerine şu ayet nazil oldu: "Ve sana yetimlerden soruyorlar. De ki: Onların durumunu düzeltmek daha iyidir. Eğer onlara karışır (birlikte yaşar)sanız onlar sizin kardeşlerinizdir."[384] Artık onlar bunun üzerine yiyecek ve içeceklerini onların yiyecek ve içeceklerine karıştırdılar.[385] Yetimin malıyla ticaret yapmaya gelince, bu konuda da nebevî talimat bulunmaktadır: Malik b. Enes'den (r.a.) rivayet edildiğine göre Ömer b. Hattab (r.a.): 'Yetimlerin mallarında ticaret yapınız ki zekat onları tüketmesin” demiştir.[386] Amr b. Şuayb'ın dedesinden rivayetine göre Peygamber (s.a.v.) kalka konuşma yaptı ve şöyle buyurdu: "Dikkat edin! Kim malı olan bir yetimin velisi olursa, o malla ticaret yapsın. Onu zekatın yiyip tüketmesine bırakmasın."[387] |