๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Sünnette Çocuk Eğitimi => Konuyu başlatan: Ekvan üzerinde 11 Ekim 2010, 12:51:14



Konu Başlığı: Selef Çocuklarının Alimlere Karşı Âdabından Örnekler
Gönderen: Ekvan üzerinde 11 Ekim 2010, 12:51:14
B) Selef Çocuklarının Alimlere Karşı Âdabından Örnekler:

Saîd b. el-Müseyyeb iki rek'at namaz kılar sonra otururdu. Derken ensar ve muhacir sahabenin çocukları etrafına toplanırdı. Onlardan hiçbir kimse ona birşey sormaya cesaret edemezdi. Ancak onlara bir ha­dis okuyarak başladıktan sonra birşey sorabilirlerdi.[259]

Rasûlüllah (s.a.v.) bir soru yönelttiğinde, meclisinde Hz. Ebu Be­kir ve Hz. Ömer bulunduğu için İbn Ömer'in sükût edip cevap verme­diğine dair hadis daha önce geçmişti. Burada ise çocukluk yıllarında İbn Abbas'ın, sahabeden ilim talebi esnasında takındığı edebin keyfiyetine dair bir örnek vermek istiyoruz.

Ikrime'nin rivayetine göre Ibn Abbas şunu anlatmıştır: Rasûlüllah (s.a.v.) vefat edince[260], ensardan bir adama:

“Gel de, Rasûlüllah'ın (s.a.v.) ashabına bazı şeyler soralım. Çünkü bugün onlann sayısı çoktur, demiştim Adam:

“Şaşarım sana İbn Abbas! Aralarında Rasûlüllah'ın (s.a.v.) ash­abından olanlar varken, insanların sana ihtiyaç duyacaklarını mı sanıyorsun? dedi ve benden ayrıldı. Ben de tek başıma ashaba birşeyler sormaya gittim. Eğer bana belli bir adamdan hadis ulaşır ise, onun kapısına gider, içerde o öğle uykusunu (kaylûle) uyurken ben de hırkamı yastık yaparak kapısında yatardım. Rüzgâr da üzerime toprak sürüklerdi. Derken o çıkınca beni görüyor ve:

“Ey Rasûlüllah'ın (s.a.v.) amcası oğlu! Hayırdır, ne için geldin? Haber gönderseydin de ben sana gelseydim! derdi. Ben de:

“Hayır, benim sana gelmem daha doğrudur/uygundur, diyor ve artık ona hadisi sorardım. Ensardan olan bu adam hayli yaşadı. Niha­yet bir ara beni, insanlar etrafımda toplanmış ve bana birşeyler soruyorlarken gördü ve:

“Bu genç benden daha akıllıdır, dedi.[261]

Hasan el-Basrî de, âlimlerin meclislerinde âdaba riayet etmesi için oğluna hatırlatmada bulunur ve şöyle derdi: 'Yavrucuğum! Âlimlerle oturduğun zaman, konuşmaktan ziyâde dinle. Güzel konuşmayı öğrendiğin gibi iyi dinlemeyi de öğren. Kendisi susuncaya.kadar hiçbir kimsenin sözünü -uzun olsa dahi- kesme!"

Son olarak, sahabî çocuk Semura b. Cündeb'in Rasûlüllah'ın (s.a.v.) huzurunda takındığı edebi hatırlatmak istiyoruz. O der ki: "Rasûlüllah'ın (s.a.v.) zamanında ben bir çocuktum ve O'ndan duyduk­larımı ezberliyordum. Orada benim konuşmama engel olan şey, sadece benden daha yaşlı insanların bulunmasıydı."[262