๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Sünnette Çocuk Eğitimi => Konuyu başlatan: Ekvan üzerinde 10 Ekim 2010, 22:06:04



Konu Başlığı: Çocukları Öpmek, Şefkat Ve Merhamet Göstermek
Gönderen: Ekvan üzerinde 10 Ekim 2010, 22:06:04

I- Çocukları Öpmek, Şefkat Ve Merhamet Göstermek

Çocuğun heyecan ve öfkesini sükûnete kavuşturmada öpmenin büyük bir tesiri olduğu gibi, his ve duygularını harekete geçirmede de onun aktif bir rolü vardır. Ayrıca bu, büyük ile.küçük arasındaki sevgi bağlarının güçlendirilmesinde sağlam bir irtibatın kurulmasına da se­bep olmaktadır. Öpmek, kalbin çocuğa olan merhametinin bir göstergesi ve büyüğün küçüğe gösterdiği tevazuun bir delilidir. Öpmek, çocuğun kalbini dolduran parlak bir nurdur; onun içini açar ve çevresindekilere karşı duyarlığını artırır. Netice olarak Öpmek, tamamen Peygamber'in (s.a.v.) çocuklar için uyguladığı bir sünnettir.

Hz. Aişe anlatıyor: Bir grup bedevi Rasûlüllah'ın (s.a.v.) huzuruna gelerek:

“Siz çocuklarınızı öpüyor musunuz? dediler. Rasûlüllah:

“Evet, dedi. Onlar:

“Fakat biz vallahi öpmüyoruz, dediler. Bunun üzerine Rasûlüllah (s.a.v.):

“Allah sizin kalbinizden merhameti aldıysa ben ne yapabil­irim? buyurdu.[312]

EBU Hüreyre (r.a.) anlatıyor; Peygamber (s.a.v.) Hz. Ali'nin oğlu Hasan'ı öpmüştü. Derken Akra’ b. Habis:

-  Benim on çocuğum var, onlardan hiçbirisini öpmedim, dedi. Bunun üzerine Peygamber (s.a.v.):

“Merhamet etmeyene merhamet edilmez, buyurdu.[313]

Enes de (r.a.) Peygamberin (s.a.v.), çocuklara ve aile fertlerine karşı insanların en merhametlisi olduğunu söylerdi.[314]

Şüphesiz çocuklara şefkat ve merhamet göstermek, peygamberimi­zin sıfatlarından biridir. Bu sıfat, cennete girmek ve Allah'ın rızasını kazanmak için bir vesiledir.

Enes (r.a.) anlatıyor: Bir kadın Hz. Aişe'ye gelmişti. Aişe (r.a.) ona üç hurma verdi. Bir hurmayı da kendisine ayırdı. Derken iki çocuk hur­malarını yediler ve analarına baktılar. Anaları elindekini de ikiye bölerek çocuklara yarımşar hurma daha verdi. Çok geçmeden Peygam­ber (s.a.v.) geldi ve Aişe olayı anlattı. Bunun üzerine şöyle buyurdu: "Buna neden teaccüp ediyorsun? Kadın çocuklarına merhamet ettiği için Allah da ona rahmetiyle muamele etti."[315]

Enes'den (r.a.) rivayet edilen şu hadis, Peygamber'in (s.a.v.) çocuklara olan merhametini bariz bir şekilde ortaya koymaktadır: "Namaza başlayınca ben uzatmak istiyorum. Fakat bir çocuğun ağlamasını duyunca da namazı hafif tutuyorum. Çünkü biliyorom ki, yavrusunun ağlamasından ötürü anası sıkıntıya düşer."[316]

Ebu Katâde de (r.a.) şöyle diyor: Rasûlüllah (s.a.v.), kerimesi Zeyneb'in kızı Ümâme kucağında olduğu halde insanlara namaz kıldırdı. Secdeye vardığında onu bırakır, ayağa kalktığında kucağına alırdı."[317]

İnsan, çocukların babalarına hayvanlara acımayı öğrettiklerini ve onlara Allah'ın rahmetini hatırlattıklarını görünce gerçekten hayret ediyor.

Fahreddin er-Râzî'nin naklettiğine göre, bir balık avcısı vardı. Birgün bir balık tuttu. Adamın yanında kızı da bulunuyordu. Kızı balığı alarak suya attı ve: "Bu balık dalgınlığından bu ağa düşmüştür" dedi. Bu hadise üzerine er-Râzî şu yorumu yapıyor: "îlâhi! Bu kız çocuğu şu balığın dalgınlığına acıdı ve onu tekrar denize attı. Bizi ise şeytanın vesvesesi avladı ve bizi senin rahmet denizinden çıkardı. Fazl u kere­minle sen bize merhamet eyle, bizi İblisin vesvesesinden kurtar ve bizi tekrar rahmet denizine at!"[318]

Rasûlüllah'ın (s.a.v.) haber verdiği şu enteresan tablo da, anaların çocuklarına olan şefkat ve merhamet duygusunu göstermesi bakımından oldukça manidardır:

Ebû Hüreyre'den (r.a.) rivayet edildiğine göre Rasûlüllah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: "Vaktiyle iki kadın çocuklarıyla birlikte bulunurk­en, kurt gelerek çocuklardan birini almıştı. Derken Hz. Davud'un huzu­runda muhakeme oldular. O, (hayatta olan) çocuğun büyük kadına ait olduğuna hükmetmişti. Sonra kadınlar dışarı çıktılar. Süleyman b. Dâvud onlan çağırarak şöyle dedi: "Bana bıçak getirin de çocuğu sizin aranızda pay edeyim." Bunun üzerine küçük kadın: "Allah sana rahmet buyursun! Bu onun oğludur; onu ikiye bölme!" dedi. O da çocuğun küçük kadına ait olduğuna hükmetti.[319]

Bu olayda yaşça büyük olan ananın kalbinin katılığı görülmektedir. Oğlunu kurt kapıyor ve ona olan üzüntüsünü açığa vur­muyor, aksine kadın kalbi bir yana, erkek aklının bile düşünemeyeceği bir katılık sergiliyor, sonra da arkadaşının oğlunu çalmaya teşebbüs ediyor.  Çünkü   ananın  iki   çocuk   arasından  kendi   yavrusunu

Ayırd edememesi makul olmadığı gibi, iki çocuğun tamamen birbirine benzemeleri de makul değildir. Hadis, büyük olan ananın katı yürekliliğini, küçük olanın da kalbinin merhametini göstermektedir.[