> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Çocuk Gelişim Eserleri > Sünnette Çocuk Eğitimi > Çocuğun Ölümüne Sabretmenin Sevabı
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Çocuğun Ölümüne Sabretmenin Sevabı  (Okunma Sayısı 2155 defa)
08 Ekim 2010, 20:11:24
Ekvan
Varlıklar, alemler, dünyalar. (Evren).
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 19.233


« : 08 Ekim 2010, 20:11:24 »



2. Çocuğun Ölümüne Sabretmenin Sevabı:

Allah Teala şöyle buyurmaktadır: "Erkek çocuğa gelince, onun ana babası mü'min kimselerdi. Bu yüzden çocuğun onlan azgınlık ve in­karcılığa sürüklemesinden korktuk. Böylece istedik ki Rableri onun yerine kendilerine ondan daha temiz ve daha merhametlisini versin."[403]

İbn Kesir der ki Ayet "...Çocuk sevgisinin, ana babasını küfürde çocuğuna tabi olmasına sevketmesinden korktuk..." manasına gelmekte­dir.

Katâde şöyle der: "Şüphesiz ana babası çocuğun doğumuna sevin­miş, öldürülmesine de üzülmüştü. Eğer çocuk kalacak olsaydı, ana ba­basının helaki onun yüzünden olacaktı. O halde insan Allah'ın kaza ve takdirine rıza göstersin. Allah'ın hoşlanmadığı şeylerde mü'min için kaza ve takdiri, hoşlandığı şeylerde mü'min için kaza ve takdirinden daha hayırlıdır."[404]

Musa'dan (r.a.) rivayet edildiğine göre Rasûlüllah (s.a.v.) şöyle buyurmaktadır: "Kulun çocuğu öldüğü zaman Allah meleklerine: " - Kulumun çocuğunun ruhunu aldınız mı? der. Onlar:

“Evet, derler. Allah:

“Kulumun gönlünün meyvesini aldınız mı? der. Onlar:

“Evet, derler. Allah:

“Kulum ne söyledi, der. Onlar:

“Sana hamdetti ve "İnna lillah ve inna ileyhi râciûn" (Biz Allah için varız ve biz O'na döneceğiz) dedi. Bunun üzerine Allah Teâlâ şöyle buyurur:

"Kulum için cennette bir ev yapın ve adını da "hamd evi" (beytü'1-hamd) koyun."[405]

Enes (r.a.) anlatıyor: Rasûlüllah (s.a.v.) oğlu ibrahim'in yanına girdi. Artık ibrahim can veriyordu. Rasûlüllah'ın (s.a.v.) iki gözü yaş dökmeye başladı. Bunun üzerine Abdurrahman b. Avf:

Sen de mi ya Rasûlallah? dedi. Rasûlüllah (s.a.v.):

“Ey İbn Avf! Bu durum bir merhamet ve şefkattir, buyurdu. Son­ra o göz yaşını bir diğeri takip etti. Bu defa Rasûlüllah (s.a.v.): "Göz yaş döker ağlar ve kalp üzülür. Biz, ancak Rabbimizin razı olacağı sözleri söyleriz. Ey İbrahim! Biz, senin ayrılışınla çok mahzunuz" buyurdu.[406]

Hadis hafızı İbn Hacer, bu hadis üzerine şu açıklamayı yapmak­tadır; "İbn Battal ve diğer âlimler der ki: Bu hadis mubah olan ağlamayı ve caiz olan üzüntüyü izah etmektedir. Bu da, Allah'ın hükmüne öfke duymaksızın gözün yaş dökmesi, kalbin rikkat ve merhametiyle olur. ilk anlaşılan şey budur. Bu hadis, çocuğu öpmenin ve koklamanın, süt kardeşliği ve süt emmenin meşru oluşu, çocuğun ziya­ret edilmesi, can çekişen hastanın yanma varılması, aile fertlerine me­rhamet edilmesi, gizlenmesi daha uygun olmakla birlikte üzüntü ve kederin açığa vurulmasının caiz oluşu gibi hükümler ihtiva etmektedir. Aynca hadis, hitap esnasında başka birisinin kasdediîebileceğini da ifade etmektedir. Bütün bunlar Peygamber'in (s.a.v.) çocuğu İbrahim'e yaptığı hitap tarzından anlaşılmaktadır. Çünkü ibrahim, küçük olması ve ölümle karşı karşıya gelmesi dolayısıyla o anda hitabı anlayacak du­rumda değildi. Ancak Peygamber (s.a.v.) bu hitabıyla, yaptığının yasak kapsamına girmediğini göstermek için orada bulunanları kasdetmiştir."[407]

Enes'den (r.a.) rivayet edildiğine göre Rasûlüllah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: "Buluğa ermemiş üç çocuğu ölen bir müslümanı Allah, çocuklara olan merhameti sebebiyle cennete sokar."[408]

Ebû Hüreyre'denfr.a.) rivayet edilen hadiste de Rasûlüllah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: "Üç çocuğu ölen bir müslümana cehennem ateşi dokunmaz. Yalnız yemini bozmayacak kadarı (yani, az bir zaman) bu hükmün dışındadır (ateşe girse bile orada pek az kalır)."[409]

Hadiste geçen “yemini bozmayacak kadar” ifadesini “içinizden oraya (cehenneme) uğramayacak hiçbir kimse yoktur.”[410] (ayetiyle açıklamaktadır. Ayette geçen "uğramak" (vürûd), cehennemin sırtı üzerine kurulmuş köprüden/sırattan geçmek demektir.

İbn Hacer, bu iki hadis üzerine şu açıklamayı yapmaktadır: "Çocukların ergenlik yaşına erişmemeleri, kendilerine günahın yazılmaması demektir.

Halil der ki: "Çocuk buluğa erişti" deyimi, amel defterine tescil edilmek üzere yaptığının yazılması için kullanılır. Hadiste geçen ve "buluğ" diye tercüme edilen "hins" kelimesi "günah" manasına gelmek­tedir. Nitekim Allah Teâlâ "Onlar büyük günah (şirk)[411] üzerinde ısrar ediyorlardı" buyurmaktadır.[412]

Bunun, yeminini bozması durumunda çocuğun sorumlu tutulacağı bir yaşa ulaşması manasına geldiği görüşünde olan da vardır.

Râğib şöyle der: Buluğun "hins" kelimesiyle ifade edilmesi, o dönemde artık insanın yaptıklarından sorumlu tutulmasından do­layıdır. Hadiste özellikle "günah"ın zikredilmesi, günahın buluğ dönemiyle birlikte meydana gelmesinden ötürüdür. Çünkü çocuk bazan yaptıklarından sevap kazanır, özellikle çocuğun zikredilmesi ise, ona karşı sevgi, şefkat ve merhametin çok fazla olması sebebiyledir. Buna göre, buluğa erişmesinden sonra çocuğunu kaybeden kimse sözkonusu sevabı elde edemez. Ama genel prensib olarak çocuğun kaybedilmesinde sevap vardır. Çünkü müslümanlann çocukları cennettedir. Çocuklarına merhametleri sebebiyle babalarını affeden Allah'ın, onlara merhamet etmemesi uzak bir ihtimaldir.

Mühelleb der kic Alimlerin ekseriyeti (cumhur), müslümanlann çocuklarının cennette olacağı kanaatindedir. Azınlığı oluşturan bir gur­up âlim ise bu konuda tevakkuf etmiş; .çekimser kalarak bir fikir belirt­memiştir."[413]

Beyhakî, el-İ'tikâd adlı kitabının "Çocuklar İslam Fıtratı Üzere Doğarlar" bölümünde şunları söyler: Yüce Allah, mü'minin neslini -onun gibi amel etmemiş olsalar bile- kendisine katmak suretiyle ümmetine lütuf ve ikramda bulunmuştur. Onların cennete gireceklerine dair birçok rivayet gelmiş, bu rivayetlerle de onların âhiret saadetine nail olacaklarını öğrenmiş bulunuyoruz.

O rivayetlerden bir kısmı şunlardır: Ebû Hüreyre'nin (r.a.) rivaye­tine göre Rasûlüllah (s.a.v.) şöyle buyurmaktadır; "Müslümanların çocukları    cennetin   ayrılmaz    minikleridir/vazgeçilmez parçalarıdır."[414]

Yine Ebû Hüreyre'nin (r.a.) rivayetine göre Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmaktadır: "Müslümanların çocukları cennette bir dağdadır, İbrahim (a.s.) ve (zevcesi) Sâre onları üzerlerine almışlardır. Kıyamet günü geldiği zaman onları babalarına vereceklerdir."

Muâviye b. Kurrâ'rin, babası vasıtasıyla -Peygamber'in (s.a.v.), oğlu ölen bir adama yaptığı başsağlığı ziyareti esnasında  yaptığı riva­yete göre Rasûlüllah (s.a.v.) şöyle buyurmaktadır:

“Ey adam! Oğlunla uzun bir hayat yaşaman mı yoksa yarın cen­net kapılarından birisine geldiğinde, onun senden önce gelerek sana kapıyı açtığını görmen mi daha güzeldir? Adam:

“Ya Nebiyyallâh! Tabii ki onun benden önce cennet kapılarında bulunması bana daha sevimlidir, dedi. Rasûlüllah (s.a.v.):

“İşte bu sana verilecektir, buyurdu. Derken ensardan bir adam kalkarak:

“Ya Nebiyyallâh! Canım sana feda olsun, bu müjde sadece özel ol­arak bu adama mı aittir? Çocuğu ölen bir müslüman için de aynı müjde var mıdır? dedi. Peygamber (s.a.v.):

“Çocuğu ölen bir müslüman için de bu müjde bahis konusudur, dedi.

İmam Şafiî (r.a.) der ki: Müslümanlann çocuklarının cennete gire­ceklerine dair hadisler bulunmaktadır."

Konuyla ilgili hadisleri maddeler halinde sıralamak istiyoruz:

a) Ümmü Habîhe'den rivayet edildiğine göre Rasûlüllah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: "Buluğa ermemiş Üç çocuğu ölen bir müslümanın çocukları kıyamet gününde getirilir ve nihayet cennet kapısında durdu­rulur. Onlara şöyle denir:

“Cennete girin! Onlar:

“Babalarımız girmedikçe hayır! derler. Bunun üzerine onlara:

“Siz ve babalarınız birlikte cennete girin! denir.[415]

b) Ukbe b. Âmir'den rivayet edildiğine göre Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: "üç çocuğunu kaybeden bir kimse, onların ecir ve sevabını Allah'tan beklerse cennet ona vacib olur."[416]

c) Üsâme b. Zeyd (r.a.) anlatıyor: Peygamber'in (s.a.v.) kerîmesi "Oğlum can vermek üzeredir, hemen bize gel!" diye Rasûlüllah'a (s.a.v.) haber göndermişti. Bunun üzerine Peygamber (s.a.v.) kerîmesine selam göndererek şöyle diyordu: "Aldığı da verdiği de Allah'a aittir. O'nun katında herşey belli bir süre iledir. Sabretsin ve sevabını beklesin!" Daha sonra kerîmesi yemin ederek Rasûlüllah'ın (s.a.v.) mutlaka gel­mesi gerektiğini söylemek üzere elçiyi tekrar gönderdi. Bunun üzerine Peygamber (s.a.v.) kalktı. Onunla birlikte Sa'd b. Ubâde, Muâz b. Cebel, Übeyy b. Ka’b ve Zeyd b. Sabit de kalktılar. Derken çocuk Rasûlüllah'a (s.a.v.) arzedildi. O da onu kucağına aldı. Ama çocuk can çekişiyordu. Bu hadise üzerine Rasûlüllah'ın (s.a.v.) gözleri doldu ve gözyaşı döktü. Sa'd:

“Bu ne ya Rasûlallah! deyince, Rasûlüllah (s.a.v.):

“Bu bir rahmettir. Allah onu kullarının kalplerine koymuştur. Allah ancak merhametli olan kullarına rahmet eder, buyurdu.[417]

d)
  Ebû Hüreyre (r.a.) anlatıyor: Bir kadın Peygamber'e (s.a.v.) çocuğunu getirerek:

“Ya Rasûlallah! Bunun için Allah'a dua et! Üç tanesini toprağa verdim, dedi. Bunun üzerine Peygamber (s.a.v.):

“Gerçekten sen sağlam ve kuvvetli bir engel ile cehennemden ko­rundun! Onlar cennetin ayrılmaz minikleridir/vazgeçilmez parçalarıdır. Onlardan birisi babasıyla karşılaşır, elbisesinin bir tarafından tutar ve cennete girmedikçe ondan ayrılmaz."[418]

e) Ebu Saîd el-Hudrî anlatıyor: Bir kadın Rasûlüllah'a (s.a.v.) gele­rek:

“Ya Rasûlallah! Erkekler senin hadisini (söz ve konuşmalarını) götürdü. Bize de bir gününü ayır da o gün sana gelelim. Allah'ın sana öğrettiğinden bize de öğretirsin, dedi. Rasûlüllah (s.a.v.):
<...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Çocuğun Ölümüne Sabretmenin Sevabı
« Posted on: 26 Nisan 2024, 20:40:42 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Çocuğun Ölümüne Sabretmenin Sevabı rüya tabiri,Çocuğun Ölümüne Sabretmenin Sevabı mekke canlı, Çocuğun Ölümüne Sabretmenin Sevabı kabe canlı yayın, Çocuğun Ölümüne Sabretmenin Sevabı Üç boyutlu kuran oku Çocuğun Ölümüne Sabretmenin Sevabı kuran ı kerim, Çocuğun Ölümüne Sabretmenin Sevabı peygamber kıssaları,Çocuğun Ölümüne Sabretmenin Sevabı ilitam ders soruları, Çocuğun Ölümüne Sabretmenin Sevabıönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes