๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Sünnette Çocuk Eğitimi => Konuyu başlatan: Ekvan üzerinde 06 Ekim 2010, 02:44:09



Konu Başlığı: Çocuğun Cinsel Duyguyu Tahrik Eden Unsurlardan Uzak Tutulması
Gönderen: Ekvan üzerinde 06 Ekim 2010, 02:44:09
5. Çocuğun Karşı Cinsiyle Beraber Olmaktan Ve
Cinsel Duyguyu Tahrik Eden Unsurlardan Uzak Tutulması:


"Eşya zıddıyla bilinir" kaidesinden hareketle şu gerçeği dikkate sunmak istiyoruz; Kız ve erkek çocuklarının bir arada karışık halde bu­lunması ve bunun doğurduğu sonuçlar konusunda Avrupa'nın tesbit ve tecrübesi, temiz ruhlu iffetli insanların tiksinti/ürperti duyacağı boyut­tadır. Bu başarısız tecrübeyi ana babalara ve pedagoglara arz etmek gerekir. Çünkü zayıf karakterli müslümanlar, öteden beri Avrupa'nın eğitim tecrübesine değer vermeye alışagelmişler, vaaz ve hutbelerde görevli hatipler kız-erkek karma eğitimin zararlarını anlatmaya çalışırken onlar adeta bunları dinlemezlikten gelmişlerdi. Yine de "Şüphesiz bunda, kalbi olan veya şahit olarak (zihnini toplaya­rak dikkatle) kulak veren kimse için bir öğüt vardır"[579] ayeti gereğince bu çevreden örnekler vermek istiyoruz.

Günümüz İslâm alimlerinden Vehbi Süleyman el-Ğavcî diyor ki: "Büyük âlim Ahmed Mazhar bana anlatmıştı. İlmi çalışma yapmak üzere Belçika'ya gittiğinde, orada tüm öğrencileri kızlardan oluşan bir ilkokul görmüş. Ahmed Mazhar hoca okulun müdire hanımına:

"Bu merhalede neden kız-erkek karışık vaziyette karma eğitim vermiyorsunuz? " sualini sormuş. Müdire hanım da ona:

"Biz daha önce çocukların o şekilde karışık bulunmalarının zararlarını her yerde hatta ilkokul çağında gördük, " cevabını vermiş.

Bu olayı destekler mahiyette, konu hakkında istatistikî bilgiler de ihtiva eden şu tesbit ve müşahedeleri arzetmek uygun olacaktır:

"Yeni Neslin Başkaldırısı" adlı eserinde Hâkim Landcy diyor ki: "Amerika'da çocuklar vaktinden önce ergenliğe adım atmakta ve çok erken yaşlarda cinsel şuur onlarda iyice ortaya çıkmaktadır. Mesela istatistikî verilere göre 312 kız çocuğundan 255'i onbir ile onüç yaşları arasında ergen olmuştur. Bu çocuklarda, normalde onsekiz ve daha yukarı yaşlardaki kızlarda görülen cinsellik belirtileri tesbit edilmiştir."

Dr. E. Hooker (?) de "Cinsel Yasalar" adlı kitabında şöyle diyor: "Bugün, hiç de garip karşılanmamalıdır ki, bilgili, kültürlü kesimlerde bile yedi-sekiz yaşlarındaki kız çocukları kendi yaşıtları oğlan çocuklarıyla sevişmekte ve çoğu  zaman bu işi  fuhuşa kadar götürmektedirler. Soylu bir ailenin yedi yaşındaki kızı erkek kardeşiyle ve bir grup arkadaşıyla fuhuş yapmıştı. Beş çocuktan oluşan başka bir grup, komşu iki kız çocuğu ve üç erkek çocuğu ile birlikte cinael ilişkiler içerisinde iken görülmüşlerdir. Üstelik onlar bu işe başka çocukları da sevketmişlerdir. Onların yaşça en büyük olanı on yaşında idi. Görünüşte sıkı bir kontrol altında olan dokuz yaşındaki bir kız çocuğu da, birçok aşık oğlanın sevgilisi olma mutluluğu içinde bulunmuştur!"

"Teymur'da bir öğrenci yurdu ile ilgili tutulan bir doktor raporun­da, bir yıl içinde yaşları on ikinin altında olan kız çocuklarının gayr-i meşru ilişkileri hakkında mahkemelere binden fazla dava intikal ettiği ifade edilmektedir."   

"Amerikalı hakim Landcy, okullardaki genç kızların % 45'inin me­zun olmadan önce namuslarının kirlendiğini ve yüksek öğretim aşamasında bu oranın daha da yükseldiğini tahmin etmektedir. Aynı şahıs, liselerdeki erkek öğrencilerin taşıdıkları cinsel duyguların, kız öğrencilere nispeten daha az olduğunu; kız öğrencilerin devamlı atılgan, üstüne giden ve emreden pozisyonunda olduklarını, erkek öğrencilerin ise onlara mahkum olduklarını yazmaktadır."

Üzücü bir durumdur ki, bugün birçok İslâm ülkesi kız-erkek karışık halde karma eğitim sistemine başlamış bulunmaktadır. Bu uy­gulama, toplumu bozmaya, nesillerin bünyesini aşındırmaya ve zayıflatmaya yönelik ciddi bir komplodur.[