๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Sünnette Çocuk Eğitimi => Konuyu başlatan: Ekvan üzerinde 14 Ekim 2010, 08:24:44



Konu Başlığı: Çocuğa Namazı Öğretme Safhası
Gönderen: Ekvan üzerinde 14 Ekim 2010, 08:24:44
B. Çocuğa Namazı Öğretme Safhası

Ana baba çocuğa önce namazın rükünlerini, vaciplerini ve namazı bozan şeyleri öğretir. Peygamber (s.a.v.) yedi yaşı öğretim safhasının başlangıcı olarak tesbit etmiştir.

Sebura b. Ma'bed el-Cühenî'nin (r.a.) rivayetine göre Rasûlüllah (s.a.v.) şöyle buyurmaktadır: "Yedi yaşına vardığı zaman çocuğa na­mazı emrediniz. On yaşına geldiğinde, (kılmadığı takdirde) onu dövünüz."[123]

Tirmizî'nin rivayetinde ise,"Yedi yaşında çocuğa namazı öğretiniz, on yaşında da (kılmadığı takdirde) onu dövünüz" şeklindedir.[124]

Rasûlüllah'ın (s.a.v.) bizzat kendisi, namaz konusunda muhtaç ol­dukları bilgileri çocuklara öğretirdi. Hz. Ali'nin oğlu Hasan der ki: Rasûlüllah (s.a.v.) Vitir’de söyleyeceğim dua cümlelerini bana şöyle öğretti:

"Allahümme'hdinî fîmen hedeyte ve âfînî fîmen âfeyte ve tevellenî fîmen tevelleyte ve bârik lî fîmâ a'teyte ve kınî şerra ma kadayte, fe inneke takdî ve lâ yukdâ aleyke ve innehû lâ yuzillü men vâleyte, tebarekte Rabbena ve teâleyt,"[125]

Rasûlüllah (s.a.v.) çocukların yanlışlarını düzeltirdi:

Ümmü Seleme anlatıyor: Peygamber (s.a.v.) adı Eflah olan bir çocuğu gördü. Secdeye vardığında çocuk (alnı toz olmasın diye toprağı) üflüyordu. Rasûlüllah (s.a.v.) ona: "Ey Eflah! Yüzünü toprağa koy!" bu­yurdu.[126]

Rasûlüllah (s.a.v.) çocuklara ezan öğretirdi:

Ebu Mahzura anlatıyor: Biz on delikanlı Rasûlüllah (s.a.v.) ile bir­likte yola çıktık. Peygamber (s.a.v.) bize insanların en sevimsizi idi. Derken onlar ezan okudular. Onlarla alay etmek için biz de ezan oku­maya kalkıştık. Bunun üzerine Peygamber (s.a.v.) "Şu gençleri bana getirin" buyurdu. Sonra da "ezan okuyup" dedi. Gençler ezan okudular. Ben de onlardan birisiydim. Peygamber (s.a.v.): "Şu sesini işittiğim de­likanlı ne kadar güzel! Sen git, Mekkelilere ezan oku" buyurdu. Gencin perçemini (kâkülünü) sıvazladı ve ezanı şöyle okumasını söyledi:

Allahu ekber Allahu ekber, Allahu ekber, Allahu ekber

Eşhedü ellâ ilahe illallah (iki defa)

Eşhedü enne Muhammeden Rasûllulah (iki defa)

Hayye ale's-salâh, hayye ale's-salâh

Hayye ale'l-felah, hayye ale'l-felâh

Allahu ekber, Allahu ekber,

Lâ ilahe illallah

Sabah namazının ilk ezanını olduğunda "es-salâtü hayrün mine'n-nevm, es-salâtü hayrun mine'n-nevm" de! Kamet getirdiğinde iki defa da "kad kâmeti's-salâtti, kad kâmeti's-salâh" de duydun mu?" Ebu Mahzura kâkülünü çekmez ve onu ayırmazdı. Çünkü Rasûlüllah (s.a.v.) (mübarek eliyle) onu sıvazlamıştı.[127]

Peygamber (s.a.v.), her namazdan önce bir konuşma yapa­rak çocukların son safta bulunmalarını hatırlatırdı: Ebu Mes'ud diyor ki: Rasûlüllah (s.a.v.) namazda bizim omuzlarımıza dokunur ve: "Düzgün durun, karışık durmayın ki kalplerniz de karışmasın! Benim arkama akıl-bâliğ olanlar (yaşlı başlılar), daha sonra onlan takip eden­ler ve onların arkasına da sonra gelenler dursun."[128]

Peygamber (s.a.v.) çocuklara namazda saga sola bakmama­larını öğütlerdi: Bu da çocuklara namazın hüküm ve keyfiyetini öğretmeye verilen önemi göstermektedir,

Enes'den (r.a.) rivayet edildiğine göre Rasûlüllah (s.a.v.) şöyle bu­yurmuştur: 'Yavrucuğum! Namazda sağa sola bakmaktan sakın. Çünkü namazda sağa sola bakmak helaktir. Mutlaka yapman gerekiyorsa nafile namazda yap, farz namazda yapmak[129] sahabe de nebevi metodu takip ederek bizzat kendileri çocuklarına dini öğretmişlerdir:

İşte Ali (k.v.)... Oğlu Hüseyin'i çağırır abdest almayı ona öğretir, konu hakkında sorduklarına cevap verirdi. Hüseyin (r.a.) anlatıyor: "Babam Ali benden abdest suyu istedi. Ben de suyu ona götürdüm. Abdest almaya başladı. Abdest suyuna sokmadan önce ellerini üç defa yıkadı. Sonra üç defa ağzına, üç defa da burnuna su verdi. Sonra üç defa yüzünü yıkadı. Sonra sırasıyla sağ ve sol kolunu dirseklere kadar üçer defa yıkadı. Sonra başını bir defa mesnetti. Sonra sırasıyla sağ ve sol ayağım topuklara kadar yıkadı. Sonra ayağa kalktı ve "Suyu bana ver" dedi. Ben de içinde abdestten arta kalan su olan kabı ona verdim. Sonra ayakta iken o sudan içti. Benim hayret ettiğimi görünce; "Hayret etme! Çünkü ben Peygamber'i (s.a.v.) benim şu yaptığım gibi yaparken gördüm" dedi. Hz. Ali, bunu söylerken aldığı abdesti ve arta kalan ab­dest suyunu ayakta içmeyi kasdediyordu.[130]

Şüphesiz büyüğün nasıl abdest aldığını gören bir çocuk, daha ko­lay öğrenir, doğru ve sağlıklı olarak onu tatbik eder. Nâfî der ki: Ben çocuk iken Ebu Ubeyd'in kızı Safiyye'yi abdest alırken görmüştüm. Başım meshetmek istediğinde, baş örtüsünü çıkarırdı.[131]

İşte Sa'd b. Ebî Vakkâs (r.a.)... O da çocuklarına sünnet olan dua­ları öğretiyordu. Oğlu Mus'ab der ki: Sa'd Peygamberden (s.a.v.) naklet­tiği şu beş şeyi bize öğretirdi: "Allah'ım! Cimrilikten, korkaklıktan, ömrün en zavallı çağına (ihtiyarlığa) itilmekten, dünya fitnesin­den ve kabir azabından sana sığınırım."[132]

Büyük sahabi Abdullah b. Mes'ud'un ana ve babalara yaptığı şu nasihatle bu safhayı noktalamak istiyoruz: "Namaz hususunda çocuklarınıza göz kulak olunuz, onları iyiliğe alıştırınız. Çünkü iyilik bir alışkanlıktır."[133