> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Çocuk Gelişim Eserleri > Sünnette Çocuk Eğitimi > Çocuğa Kıssa Anlatmak
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Çocuğa Kıssa Anlatmak  (Okunma Sayısı 2090 defa)
04 Ekim 2010, 01:55:48
Ekvan
Varlıklar, alemler, dünyalar. (Evren).
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 19.233


« : 04 Ekim 2010, 01:55:48 »



II. Çocuğun Aklını Etkileyecek Fikrî Esaslar:


A. Çocuğa Kıssa Anlatmak:
 
Kıssalar, çocuğun dikkat ve hassasiyet kazanmasında, akıl ve fikir bakımından uyanmasında birinci derecede önemli rol oynar. Çünkü kıssa ve hayat hikayelerinin ayrı bir zevk ve heyecanı vardır. Bundan dolayı Rasûlüllah (s.a.v.) aralarında çocukların da bulunduğu ashab-ı kirama önceki peygamberler ve ümmetlerinden kıssalar anlatır, onlar­dan örnekler verirdi. Çocuklar başta olmak üzere sahabe bu kıssaları büyük bir dikkat ve heyecanla dinlerlerdi.

Kıssalar konusunda altını çizerek vurgulamak istediğimiz nokta şudur: Hz. Peygamber'in (s.a.v.) önceki dönemlerle ilgili anlattığı kıssalar, geçmişte vuku bulmuş gerçek olaylara dayanır. Bunlar vâkitdir, hurafe ve efsanelerden uzaktır. Bu kıssaların anlatılması, çocuğun tarihe güvenmesine sebep olur, ruhunda iştiyak ve canlılık meydana getirir, derin bir İslâmî duygu ve şuur kazandırır.

"Öğrendiklerini hayata geçiren alimlerin ve sâlih insanların hayat hikayeleri, ruhlara fazilet eken, büyük gaye ve davalar uğrunda zorluk ve sıkıntıları göğüslemeye iten ve üstün şahsiyetleri örnek edinmelerine sebep olan en hayırlı vesilelerdendir. "

Bu noktada selef alimlerimizden birisi şöyle der: "Biyografi ve hayat hikayeleri, Allah'ın ordularından bir ordudur. Onlarla Allah, dostlarının kalplerini sabit tutar."

Şu âyet-i kerime bu sözü doğrulamaktadır:

"Peygamberlerin ha­berlerinden senin kalbini sabit tutacağamız (ve teskin edeceğimiz) her haberi sana anlatıyoruz. Bunda sana hak, mü'minlere de bir öğüt ve bir uyan gelmiştir."[59]

İmam Ebû Hanife de şöyle der: "Âlimlerden bahsetmek ve onların güzel hallerini anlatmak bana, birçok fikhî meseleden daha hoş geliyor. Çünkü bu hayat hikayeleri, o büyük şahsiyetlerin ahlâk ve âdabıyla dol­udur." Şu âyet-i kerime de bu sözü doğrulamaktadır:

"Andolsun geçmiş Peygamberler ve ümmetlerinin kıssalarında akıl sahipleri için pek çok ibretler vardır."[60]

Önceki bölüm ve ünitelerde, Rasûlüllah'ın (s.a.v.) dilinden Ashab-ı Uhdud, Cüreyc, mağaradaki üç arkadaş ve Üveys el-Karanî gibi kıssalar sözkonusu edilmişti. Ana babalara ve eğitimcilere faydalı ol­mak düşüncesiyle bu ünitede de sırasıyla şu kıssalara yer verilecektir: İbrahim, İsmail ve Hâcer kıssası, Kifl’in kıssası, Abraş, kel ve körün kıssası ve bin dinar ödünç veren kişinin kıssası.

1. İbrahim, İsmail ve Hâcer kıssası:

İbn Abbâs anlatıyor: Kadınların uzun etekli elbise ve kuşak kul­lanmaları ilk defa İsmail'in anası Hâcer tarafından konulmuş bir âdettir. Hâcer, (kendisini kıskanan) Sâre'den izini gizlemek için bunu kullanmıştı, İbrahim, Hâcer ile evlenip İsmail doğduktan sonra emzir­mekte olduğu bu oğlu ile beraber (Şam'dan çıkarak) Mekke'ye geldi. Nihayet Hâcer ile İsmail'i Kabe'nin; Mescid'in üst tarafındaki Zemzem kuyusunun üzerinde büyük bir ağacın yanına bıraktı. O tarihte Mekke'de hiçbir kimse yoktu. Hattâ içecek su da yoktu, işte İbrahim ana ile oğulu buraya koydu. Yanlarına içinde hurma olan meşin bir kap ve içi su dolu bir kırba bıraktı. Sonra İbrahim geri döndü, İsmail'in anası da arkasından onu takib etti ve:

"Ey ibrahim! Bizi, ne ünsiyet edecek birinin ne de başka birşeyin olmadığı şu vadide bırakıp da nereye gidiyorsun? " dedi. Hâcer bu sözleri birkaç defa tekrarladı. Fakat İbrahim ona dönüp bakmadı. Derken Hâcer ona: "Böyle yapmayı sana Allah mı emretti? " dîye sordu, ibrahim:

"Evet, Allah emretti! " cevabını verdi. Bunun üzerine Hâcer:

"Öyleyse O bizi zayi etmez, gözetir!" dedi ve sonra (Kabe'nin ye­rine) döndü, İbrahim gitti ve artık görülemeyecek kadar uzaklaşınca yüzünü Kabe yönüne çevirdi. Sonra ellerini kaldırarak şöyle duâ etti:

"Ey Rabbimiz! Namazı dosdoğru kılmaları için ben, çocuklarımdan bir kısmını senin Beyt-i Hareminin yanında, ekinsiz bir vadiye yerleştirdim. Artık sen de insanlardan bir kısmının gönüllerini onları sever kıl ve onları çeşitli meyvelerle rızıklandır. Umulur ki bu nimetlere şükrederler."[61]

İsmail'in anası, oğlu İsmail'i emziriyor ve kendisi kırbadaki sudan içiyordu. Nihayet kırbadaki su bitince kendisi ve oğlu susadı. Anası çocuğun susuzluktan sızlanarak toprak üstünde yuvarlanışına bakmaya başladı. Fakat çocuğun bu durumu kendisini rahatsız ettiği için kalkıp biraz öteye gitti. O çevrede Safa'yı en yakın tepe olarak gördü ve onun üstüne çıktı. Sonra vadiye yöneldi ve bir kimse görebilir miyim diye bakmaya başladı. Ama hiçbir kimse göremiyordu. Bu defa Safa tepesin­den indi. Vadiye varınca elbisesinin eteğini topladı ve tüm gücüyle koştu. Nihayet vadiyi geçti ve Merve'ye geldi. Orada biraz durdu ve bir kimse görebilir miyim diye baktı. Fakat hiçbir kimse göremedi. Bu şekilde o, (Safa ile Merve arasında) yedi defa gitti, geldi.

İbn Abbâs diyor ki: Peygamber (s.a.v.) "Bu yüzden insanlar Safa ile Merve arasında say ederler" buyurdu.

Hâcer son defa Merve'ye çıktığında bir ses işitti ve kendi kendine "Sus, iyice dinle!" dedi. Sonra dikkatle dinledi ve yine aynı sesi işitti. Bunun üzerine Hâcer:

"Sesini duyurdun, eğer yardımcı olabilirsen bize yardım et! dedi ve aniden zemzem kuyusunun yerinde bir melek göründü. Melek, topuğu ile veya kanadı ile yeri eşeliyordu. Nihayet su açığa çıktı. Hâcer suyu eliyle çevirdi ve havuz gibi yaptı. Hâcer bir yandan böyle yapark­en, diğer yandan da kırbasını doldurmaya başlıyordu. Su avuç avuç alındığı halde yerinde yine kaynıyordu. "

İbn Abbâs diyor ki: Peygamber (s.a.v.)

"Allah İsmail'in anasına rahmet etsin! O, Zemzem'i kendi haline bırakıp da suyu avuçlamasaydı, elbet zemzem akan bir pınar olurdu" buyurdu. Hâcer sudan içti ve çocuğunu emzirdi.

Melek Hâcer'e:

"Helak olmaktan sakın korkmayın! İşte şurası Beytullah'tır. Onu şu çocukla babası yapacaktır. Gerçekten Allah o işin ehlini zayi etmez! " dedi, Beyt'in yeri tepe gibi yerden yüksek idi. Uzun zaman seller sağım solunu alıp götürmüştü. Bu şekilde Hâcer yaşarken birgün oraya Cürhüm'den bir grup uğradı. Bunlar Kedâ yoluyla gelip Mekke'nin alt tarafında konakladılar. Onlar oraya bir kuşun gelip gittiğini görmüşler ve:

"Bu kuş suyun üzerinde döner dolaşır. Halbuki biz bu vadide su bulunmadığını biliyorduk! " demişlerdi. Derken araştırmak üzere bir veya iki elçi göndermişler ve dönerek su olduğunu haber vermişlerdi. Bunun üzerine Cürhümlüler mekke mevkiine gelmişlerdi. Onlar gel­diğinde İsmail'in anası su başında idi. Cürhümlüler ona:

"Bizim de gelip senin yanında konaklamamıza izin verir misin? " dediler. Hâcer:

"Evet, ancak suda mülkiyet hakkınız yoktur! " dedi. Onlar da:

"Evet, " diyerek onu kabul ettiler.

Ünsiyete ihtiyaç duyduğu bir sırada Cürhümlülerin bu gelişi Hâcer'in arzusuna uygun düştü. Cürhümlüler orada konakladılar. Son­ra Cürhümlülerin asıl kalabalık kısmına da haber gönderdiler. Onlar da gelip oraya yerleştiler. Derken İsmail gençlik çağına girdi ve onlardan Arapça öğrendi. Artık İsmail o çağında Cürhümlüler arasında en sevi­len ve en beğenilen bir şahsiyet olmuştu. Bu yüzden İsmail bulûğ yaşına varınca, Cürhümlüler onu kendilerinden bir kızla evlendirdiler. Çok geçmeden İsmail'in anası öldü. İsmail evlendikten sonra, İbrahim

bırakıp gittiği oğlunu ve karısını görmeye geldi, İsmail'i bulamadı ve karısına sordu. O da:

"Rızkımızı sağlamak (ki başka bir rivayette avlanmak) üzere çıkmıştı, " diye cevab verdi.

ibrahim:

"Geçiminiz, durumunuz nasıl? " diye sordu, İsmail'in karısı:

"Sıkıntı ve darlık içindeyiz, " diye şikâyet etti. İbrahim:

"Kocan geldiğinde benden ona selam söyle ve de ki: "Kapısının eşiğini değiştirsin!" dedi.

İsmail geldiğinde babasının gelip gittiğini hisseder gibi oldu ve karısına:

"Bir gelen oldu mu? " diye sordu. O da:

"Evet, şöyle şöyle yaşlı bir kimse geldi. Bana seni sordu, söyledim. Geçimimizi sordu. Ben de sıkıntı ve darlık içinde olduğumuzu söyledim! " dedi. İsmail:

"Peki sana birşey vasiyet etti mi? " diye sordu. O:

"Evet, bana sana selam söylememi ve kapının eşiğini değiştir, de­memi tembihledi! " dedi.

Sonra İsmail karısına:

"O gelen yaşlı babamdır. Bana senden ayrılmamı emretmiştir. Artık sen ailene git, " diyerek onu boşadı.

İsmail yine Cürhümlülerden başka bir kadınla evlendi. İbrahim bir müddet uzak kaldıktan sonra geldi. Yine evde İsmail'i bulamadı. Onun karısının yanına girdi. Ona da İsmail'i sordu. O da: "

"Rızkımızı tedarik etmeye gitmişti, " dedi. ibrahim:

"Nasılsınız? " diyerek geçim ve durumlarını sordu. Kadın:

"Biz, iyilik, mutluluk ve bolluk içindeyiz! " diyerek Allah'a hamdetti. İbrahim:

"Ne yiyip içiyorsunuz? " diye sordu. O;

"Et yiyoruz, su içiyoruz, " cevabım verdi. Bunun üzerine İbrahim:

"Allah'ım, bunların etlerine ve sularına bereket ihsan eyle! " diye duâ etti.

Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdu: "O tarihte onların hububatı yok­tu. Eğer hububatları olsaydı, İbrahim onun için duâ ederdi." Ve devam etti: "İbrahim'in bu duası bereketiyle, başka yerlerdeki et ile su, (sıcak bölge olmasına rağmen) Mekke'deki kadar hiçbir kimsenin sağlığına uy­gun düşmez."

İbrahim, İsmail'in karısına:

"Kocan geldiğinde ona selam söyle ve ona kapısının eşiğini iyi tut­masını emret! " dedikten sonra tekrar (Şam'a) dönmüştü, İsmail gel­diğinde:

"Bir gelen oldu mu? " diye sordu. Karısı:

"Evet, üstü başı düzgün ve güzel y...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Çocuğa Kıssa Anlatmak
« Posted on: 29 Mart 2024, 02:06:05 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Çocuğa Kıssa Anlatmak rüya tabiri,Çocuğa Kıssa Anlatmak mekke canlı, Çocuğa Kıssa Anlatmak kabe canlı yayın, Çocuğa Kıssa Anlatmak Üç boyutlu kuran oku Çocuğa Kıssa Anlatmak kuran ı kerim, Çocuğa Kıssa Anlatmak peygamber kıssaları,Çocuğa Kıssa Anlatmak ilitam ders soruları, Çocuğa Kıssa Anlatmakönlisans arapça,
Logged
16 Nisan 2015, 14:52:06
Kaan Han
Dünyalılar
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 778


« Yanıtla #1 : 16 Nisan 2015, 14:52:06 »

Esselamu Aleykum ve Rahmetullah
Gercekten cok guzel
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
25 Mayıs 2015, 20:54:48
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #2 : 25 Mayıs 2015, 20:54:48 »

Aleykümselam.Rabbim razı olsun paylaşımdan kardeşim.Çocuklara kıssalar anlatmak çocuğun zihnin de canlanır,ve ona iyi bir örnek olur...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

25 Mayıs 2015, 21:14:38
Vatan Var Olsun !
Dünyalılar
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 8.940


« Yanıtla #3 : 25 Mayıs 2015, 21:14:38 »

Ve aleykumusselam. Kıssalar tek çocukların değil yetişkinlerin de dikkatini çekiyor. Peygamber kıssalarını, Kuranda anlatılan diğer kıssaları çocuklarınıza anlatalim inş.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

04 Haziran 2023, 02:09:06
Sevgi.
Bölüm Görevlisi
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 17.948


« Yanıtla #4 : 04 Haziran 2023, 02:09:06 »

Esselâmu Aleyküm bilgiler için Allah sizlerden razı olsun kardeşim
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes