> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Hadis Eserleri > Sünnetin Delil Oluşu > Önceki Büyüklerin Sünne­te Muhalefet Edenleri Reddettiklerini Gösteren Rivayetle
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Önceki Büyüklerin Sünne­te Muhalefet Edenleri Reddettiklerini Gösteren Rivayetle  (Okunma Sayısı 895 defa)
31 Mayıs 2011, 18:19:48
Vatan Var Olsun !
Dünyalılar
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 8.940


« : 31 Mayıs 2011, 18:19:48 »



ÖNCEKİ BÜYÜKLERİN SÜNNETE MUHALEFET EDENLERİ REDDETTİKLERİNİ GÖSTEREN RİVAYETLER

İmam Buhârî, Ebû Hureyre'nin (r.a) şöyle dediğini rivayet eder:

Rasûlullah (s.a.v) vefat ettikten sonra Ebû Bekir (r.a) halife se­çilince zekât vermeyenlerle savaşma kararı aldı. Hz. Ömer, kendisi­ne: "Sen, bu insanlarla nasıl savaşırsın? Halbuki Rasûlullah (s.a.v): 'insanlar, Lâ ilahe illallah deyinceye kadar onlarla savaşmakla em-rolündüm. Kim, Allah'tan başka ilâh yoktur derse, benden nefsini ve malını korumuş olur. Ancak hakettiği bir ceza karşılığı kendisine ve malına gereken yapılır. İç hesabı Allah'a aittir”[378] buyurmuştur," dedi. Hz. Ebû Bekir (r.a) de:

İÇVallahi, namazla zekâtı birbirinden ayrı düşünen ve zekât ver­meyenle savaşacağım. Şüphesiz zekât, malın hakkıdır. Vallahi, Rasûlullah (s.a.v)'a zekât olarak verdikleri bir ip parçasını bana ver-meseler, bu kaçamaklarından dolayı kendileriyle savaşırım/' dedi. O zaman Hz. Ömer;

"Vallahi Allah Teâlâ'nın, Ebû Bekir'in kalbini savaş için açtı­ğını gördüm ve bunun hak olduğunu anladım."[379]

Ibn Abdilberr ve İbn Kayyım, Hz. Ömer'den rivayet ederler:

Hz. Ömer, bir adama rastladı. Adama: "Ne yaptın?" diye sordu.

Adam:

"Hz. Ali veZeyd, şöyle hüküm verdiler," dedi. Hz. Ömer: "Şayet ben olsaydım, şu şekilde hüküm verirdim," dedi. Adam:

"Hüküm vermene mâni nedir? Hem idare ve emir de sendedir," deyince, Hz. Ömer:

"Eğer bu konuda Allah'ın Kitabı'nda ve Rasûlullah'ın sünnetin­de bir şey bulsaydım elbette hüküm verirdim. Fakat elimde nass yok. Sadece, kendi görüşüm var. Görüş de müşterektir. Bu durumda, Ali ve Zeyd'in verdikleri hüküm bozulamaz," dedi.[380]

Buhârî'nin, Mâlik b. Evs en-Nasrî'den rivayet ettiği uzunca bir haberde, Hz. Abbas'm, Hz. Ömer'e gelerek Hz. Ali ile araların­da hüküm vermesini isteyince Hz. Ömer (r.a), aralarındaki mesele­yi, Hz. Peygamber (s.a.v)'in, "Biz peygamberler, miras bırakmayız; bıraktıklarımız ümmete sadaka (vakıf)dır,"[381]  hadisini delil getire­rek halletmiştir.

Aynı şekilde, Hz. Ebû Bekir, Hz. Fâtıma kendisine gelip baba­sının mirasını isteyince, bu hadise dayanarak hüküm vermiş ve: "Vallahi, Rasûlullah'ın yaptığını gördüğüm ve bildiğim bir işi yap­madan bırakmam," demiştir.[382]

İmam Müslim ve Kâd-ı Iyâz nakleder: Hz. Ömer (r.a), Zülhu-lefye'de iki rek'at namaz kıldı. Kendisine niçin bu namazı kıldığı so­rulunca:

"Rasûlullah'ın yaptığı gibi yapıyorum," demiştir.[383]

İmam Ahmed, Tâatü'r-Rasûl adlı kitabında Yala b. Ümey-ye'nin şöyle dediğini nakleder: Hz. Ömer'le tavaf yapıyordum. Hace-rü'1-Esved'i takip eden Rukn-i Garb'e ulaştığımızda, istilâm yapması için elini çektim.

"Ne yapıyorsun1?" dedi.

"Selâmlamayacak mısın?" dedim.

"Sen, hiç Rasûlullah (s.a.v) ile tavaf ettin mi?" dedi.

"Evet," dedim.

"Rasûlullah'ı, garba düşen bu iki köşeyi selâmlarken gördün mü?" dedi.

"Hayır," dedim.

"Onda senin için güzel bir örnek yok mudur?" dedi.

"Elbette vardır," dedim.

"Öyleyse kendi düşüncenden vazgeç,"dedi.

Yine aynı zât anlatıyor:

Hz. Muâviye, bütün rükünleri selamlamaya başladı. İbn Ab-bas (r.h): "Niçin bu iki rüknü selâmlıyorsun? Rasûlullah, onları selâmlamazdı," diye uyardı. Muâviye (r.a): "Allah'ın evinde terk e-dilen herhangi bir hayır amel yoktur," dedi. O zaman İbn Abbas (r.h): "Allah'ın Rasûlü'nde sizin için (takip edilecek) güzel bir örnek vardır,"[384] âyetini okudu. Hz. Muâviye: "Doğru söyledin," dedi.

Yine İmam Ahmed, Müsnedde, Ebû Hureyre'den (r.a) nakle­der: Hz. Ömer (r.a), cuma günü hutbe verirken içeri bir adam girdi. Hz. Ömer:

"Rasûlullah (s.a.v)'ın, 'Biriniz Cuma'ya gideceği zaman guslet­sin,' buyurduğunu duymadınız mı?" dedi.[385]

Buhârî ve Nesâî, Mervan b. Hakem'den nakleder: Mervan, demiştir ki:

Hz. Ali ile Hz. Osman'ı, Mekke ile Medine arasında gördüm. Hz. Osman (r.a), hac ile umrenin birarada temettü olarak yapılma­sından nehyediyordu. Hz. Ali, bunu görünce her ikisine birden telbi-ye getirdi ve: 'Ya Rabbi! Hac ve umre için emrindeyim," dedi. Bunu gören Hz. Osman:

"Şu yaptığını görüyor musun? Ben, insanları bir şeyden nehye-diyorum, sen ise onu yapıyorsun!" diye serzenişte bulundu. Hz. Ali (r.a) de:

"Ben, bir insanın sözüne bakarak Rasûlullah'ın sünnetini bıra­kacak değilim; Efendimiz de böyle yapıyordu," dedi.

Hadiseyi, Müslim de rivayet etmiş ve şu ilâveyle nakletmiştir:

Hz. Osman, Hz. Ali'nin sözü üzerine kararından döndü ve: "Ali'yi terkedecek değilim," dedi.[386]

HuzeyLb. Şurahbil (r.a)  anlatıyor: Ebû Mûsâ el-Eş'ârî

(r.a)'ye kız çocuğun, oğulun kızına ve kız kardeşin mirastan alacağı hisse soruldu. O da:

"Kız çocuğa yarım, kız kardeşe de yarım hisse düşer. İstersen, İbn Mesud'a git sor; ö da benim gibi cevap verecektir," dedi. Ibn Me-sud'a gittiler. Ebû Musa'nın fetvasını ve sözünü söylediler. Bunu duyan İbn Mesud (r.a):

"Öyle dersem dalâlete sapmış ve hidâyet ehlinden ayrılmış olu­rum. Ben, bu konuda Allah'ın hükmü ile hükmederim. Kız çocuğa yarım, oğulun kızına üçte ikiyi tamamlamak üzere altıda bir, kalan hissede kız kardeşe düşer," dedi.

Ebû Musa'ya gidip, İbn Mesud'un fetvası hatırlatılınca "İçi­nizde bu büyük âlim bulunurken bana sormayın," dedi.[387]

Buhârî, Müslim ve İbn Abdilberr'in, Alkame'den rivayet et­tiklerine göre Alkame, şunları anlatır: "Abdullah b. Mesud, 'Allah dövme yapana ve yaptırana, yüz ve kaştaki tüyleri güzellik için yol­durup Allah'ın yarattığını değiştiren ve bunu yapana lanet etsin/ de­di." Bu sözler, Benî Esed kabilesinden Ümmü Ya'kûb denen bir ka­dının kulağına ulaştı; hemen kalkıp Abdullah'ın yanma geldi:

'Ya Ebâ Abdurrahman! Senin şöyle dediğin bana ulaştı; bu sözlerin aslı nedir?" dedi. İbn Mesud:

"Rasûlullah'ıh lanet ettiklerine ben niçin lanet etmeyeyim; hem bunlar, Kur'ân'da da vardır," dedi. Kadın:

"Mushâfın iki kapağı arasında olanların hepsini okudum; fakat bu senin söylediklerini bulamadım," deyince, İbn Mesud (r.a):

"İyice okumuş olsaydın, bulurdun. Zira Allah Teâlâ: 'Peygamber size neyi verdiyse onu alın, neyi nehyederse ondan da sakının.”[388] buyurmadı mı?" dedi. Kadın:

"Ben, şu anda söylediğin bu şeylerin bir kısmını senin zevceleri­nin de yaptığını tahmin ediyorum," dedi. Ibn Mesud:

"Git, bak" dedi. Kadın gitti; fakat bunlardan bir şey göremediğini söyledi. Bunun üzerine İbn Mesud:

"Şayet zevcem böyle olsaydı onunla bir arada bulunmaz, birbiri­mizden ayrılırdık," dedi.[389]

Lâlekâî, es-Sünne'de, İbn Abbas'ın (r.h) şöyle dediğini nakle­der: "Vallahi, bugün yeryüzünde şeytanın, benim helak olmamdan daha çok sevineceği bir şey yoktur." Kendisine, "Niçin?" denilince şöyle cevap verir:

"Çünkü şeytan, doğuda veya batıda bir çok bid'atlar icad ediyor. Tabii ki mü'min bir kimse, bunları getirip bana soruyor. Mesele bana gelince, ben de sünnetle, o bid'atın belini kırıp yok ediyorum. Böylece çıktığı gibi şeytana geri dönüyor, kabul görmüyor."

İmam Şafiî Risâle'ds, Buhârî ve Müslim Sa/ıt/ılerinde, Said b. Cübeyr'in şöyle dediğini naklederler: İbn Abbas'a: "Nevf el-Mukâlî, Hızır Aleyhisselâm'la arkadaşlık yapan Musa'nın, Benî İs­rail'in peygamberi olan Hz. Mûsâ (a.s) olmadığını ileri sürüyor," de­dim. Ibn Abbas (r.h):

"Allah'ın düşmanı yalan söylemiş. Bana, Ubey b. Ka'b haber verdi ve dedi ki: Rasûlullah (s.a.v) bir gün bize konuşma yaptı.[390]  Sonra Hz. Mûsâ ile Hızır'ın kıssasını zikretti. Öyle ki kıssada, Hı­zır'la arkadaşlık yapanın, Hz. Mûsâ (a.s) olduğunu gösteren ifade ve işaretler mevcuttu."

İmam Şafiî, demiştir ki: "İbn Abbas, dinde fâkih, hâlde verâ sahibi bir zât iken Hz. Peygamber (s.a.v)'den yanlış ve sözünün hilâfına rivayette bulunan ve üstelik müslümanlardan olan bir kim­seyi yalanlamış ve onu Allah'ın düşmanı saymıştır."

Beyhakî Medhal'de, Hâkim Müstedrek'te ve İbn Abdilberr Câmiu Beyâni'l-İlim'de, Hişam b. Hucayr'm şöyle dediğini nakle­derler: "Tavus, ikindiden sonraları iki rek'at (nafile) namaz kılıyor­du, ibn Abbas (r.h), durumu öğrenince: 'Onları bırak,' dedi. Tavus da: 'Bırakmam,' dedi." İbn Abbas, onu, bu namazı sünnet edinir ve öyle bilinir diye nehyetmişti. O, böyle deyince:

"Rasûlullah (s.a.v), ikindi namazından sonra nafile namazdan nehyetmiştir. Senin bunları kılmakla sevap mı alacağını yoksa azaba mı uğrayacağını bilmiyorum. Çünkü Allah Teâlâ: 'Allah ve Rasûlü bir işe hüküm verdiği zaman, mü'min bir erkek ve kadın için kendi görüş ve hesaplarıyla, Allah'ın ve Peygamberi'nin hükmüne aykırı olanı seçme hakkı yoktur,'[391] buyurmuştur." dedi.[392]

İmam Şafiî de aynı zâttan bu haberi naklettikten sonra şöyle demiştir: "İbn Abbas, Rasûlullah (s.a.v)'tan naklettiği haberle, Tâvus'un yaptığının yanlış olduğunu anladı. Kur'ân'dan bir âyet okuyarak Allah ve Rasûlü bir şeye hükmettiği zaman kişinin, mu­hayyerlik hakkı olmadığını, artık ona uyması gerektiğini kendisine gösterdi."[393]

İbn Abdilberr nakleder: Urve b. Zübeyr, ibn Abbas'a: "Al­lah'tan korkmuyor musun, mut'â'ya ruhsat veriyorsun!" dedi. İbn Abbas (r.h):

"Ey Urve'cik, (Rasûlullah'ın bu konudaki ruhsatını istersen) an­nene sor," dedi. Urve:

"Fakat Hz. Ebû Bekir ve Ömer onu yapmıyorlar," deyince, ibn Abbas:

"Allah, başınıza bir azâb indirinceye kadar şu tutumunuzdan vazgeçmeyeceğinizi görüyorum. Ben, size Hz. Peygamber (s.a.v.)'in hadisinden bahsediyorum; siz bana, Ebû Bekir ve Ömer'den bahse­diyorsunuz," dedi ve bu konuda ruhsat veren hadisi zikretti.[394]

İbn Abdilberr,...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Önceki Büyüklerin Sünne­te Muhalefet Edenleri Reddettiklerini Gösteren Rivayetle
« Posted on: 29 Mart 2024, 01:14:02 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Önceki Büyüklerin Sünne­te Muhalefet Edenleri Reddettiklerini Gösteren Rivayetle rüya tabiri,Önceki Büyüklerin Sünne­te Muhalefet Edenleri Reddettiklerini Gösteren Rivayetle mekke canlı, Önceki Büyüklerin Sünne­te Muhalefet Edenleri Reddettiklerini Gösteren Rivayetle kabe canlı yayın, Önceki Büyüklerin Sünne­te Muhalefet Edenleri Reddettiklerini Gösteren Rivayetle Üç boyutlu kuran oku Önceki Büyüklerin Sünne­te Muhalefet Edenleri Reddettiklerini Gösteren Rivayetle kuran ı kerim, Önceki Büyüklerin Sünne­te Muhalefet Edenleri Reddettiklerini Gösteren Rivayetle peygamber kıssaları,Önceki Büyüklerin Sünne­te Muhalefet Edenleri Reddettiklerini Gösteren Rivayetle ilitam ders soruları, Önceki Büyüklerin Sünne­te Muhalefet Edenleri Reddettiklerini Gösteren Rivayetleönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes