bölüm: 33
Sınırlar çizilip hisseler belirlendiği vakit şüf’a hakkı kalkar
1370- Câbir b. Abdullah (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Şüf’a taksim edilmeyen her şeyde geçerlidir sınırları belirlenip yolları ayrıldığı zaman şüf’a yoktur.” (İbn Mâce, Şuf’a: 3; Ebû Dâvûd, İcara: 73)
Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. Bazıları bu hadisi Ebû Seleme vasıtasıyla mürsel olarak ta rivâyet etmişlerdir. Rasûlullah (s.a.v.)’in ashabından bazı ilim adamlarının uygulaması bu şekilde Ömer b. Hattâb, Osman b. Affân bunlardandır. Bazı tabiin fıkıhçıları da aynı kanaatte olup Ömer b. Abdulaziz ve başkaları da bunlardandır. Medîneli âlimlerde aynı görüştedirler. Yahya b. Saîd el Ensârî, Rabia b. ebî Abdurrahman, Mâlik b. Enes bunlar arasındadır. Şâfii, Ahmed ve İshâk’ta aynı görüşte olup yolu ve sınırları belirlenmeyen mallarda şüf’a hakkının olduğu kanaatindeler. Yol ve sınır olarak birbirine karışmış olmayan komşuya şüf’a hakkı tanımamaktadırlar. Rasûlullah (s.a.v.)’in ashabından ve başkalarından bazı ilim adamları ise: “Şüf’a komşu için geçerlidir” demekte ve merfu olarak rivâyet edilen Rasûlullah (s.a.v.)’in şu hadisini delil göstermektedirler: “Evin komşusu eve daha layıktır” “Komşu bitişiğindekine daha layıktır.” Sevrî, İbn’ül Mübarek ve Küfeliler bu görüştedirler. [
Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın