๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Süneni Tirmizi => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 24 Aralık 2011, 14:33:46



Konu Başlığı: Müddessir sûresinden tefsir edilen ayetler
Gönderen: Sümeyye üzerinde 24 Aralık 2011, 14:33:46
bölüm: 71

Müddessir sûresinden tefsir edilen ayetler

3325- Câbir b. Abdullah (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.)’den işittim vahyin bir aralık kesilmesinden bahsetti ve şöyle buyurdu: “Yürümekte iken gökten bir ses işittim ve hemen başımı kaldırdım bir de gördüm ki Hirâ da bana gelen melek; gök ile yeryüzü arasında bir kürside oturmaktadır. Kendisinden, çok heyecanlanıp korktum, hemen evime döndüm ve Beni örtünüz! Beni örtünüz! Dedim. Onlar da beni örttüler. Bunun üzerine ALLAH: Müddessir sûresinin ilk 5 ayetini indirdi: “1) Ey örtüsüne, dinlenmeye, yalnızlığa bürünmüş olan peygamber! 2) Kalk ve insanları uyar. 3) Rabbinin büyüklüğünü duyur, bildir. Çünkü büyüklük sadece O’na aittir. 4) Elbiseni, eteğini, bedenini, kişiliğini, kalbini her türlü kirden ve ahlaki noksanlıktan temiz tut. 5) Her türlü pislik ve kötülükten kaçın uzak dur.” Bu ayetler namazın farz kılınmasından önce idi. (Müslim, İman: 27)

Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

Yahya b. ebî Kesîr, Ebû Seleme b. Abdurrahman’dan ve Câbir’den bu hadisi bize rivâyet etmiştir. Ebû Seleme’nin ismi Abdullah’tır.

3326- Ebû Saîd (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.), Müddessir sûresi 17. ayetinde geçen “Saûd” = Ateşten bir dağdır ki kafir devamlı olarak yetmiş yıl çıkar ve yetmiş yıl da iner bu iş ebediyen böylece devam eder gider. (Tirmizî rivâyet etmiştir.)

 Tirmizî: Bu hadis garibtir. Merfu olarak İbn Lehîa’nın rivâyetiyle bilmekteyiz.

Atıyye’den Ebû Saîd’den benzeri mevkuf olarak rivâyet edilmiştir.

3327- Câbir b. Abdullah (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Yahudilerden bazı kişiler peygamber ashabından bazı kişilere: “Sizin peygamberiniz Cehennem bekçilerinin sayısını bilir mi?” dediler. Onlar da: “Peygamberimize sormadan bilemeyiz” dediler. Bunun üzerine bir adam Peygamber (s.a.v)’e geldi ve şöyle dedi: “Ey Peygamber! Bugün senin ashabın mağlub oldular.” Rasûlullah (s.a.v.): “Hangi şeyden dolayı mağlub oldular” dedi. Adam: “Yahudiler; Peygamberiniz, Cehennem bekçilerinin sayısını bilir mi?” dediler. Biz de: “Peygamber (s.a.v)’e sormadan bilemeyiz” dedik.

Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Bir topluma bilmediği bir şey sorulunca; peygambere sormadan bilemeyiz demekle mağlub mu olunurmuş? Fakat Yahudiler peygamberlerine sormuşlardı hatta ALLAH’ı apaçık bize göster demişlerdi. ALLAH’ın düşmanını bana getiriniz ben onlara Cennetin toprağından sarayım ki o “Dermek” tir. (İnce toprak veya has un demektir.) Yahudiler, Rasûlullah (s.a.v.)’in yanına geldiklerinde şöyle dediler: “Ey Ebe’l Kâsım! Cehennem bekçilerinin sayısı kaçtır?” Rasûlullah (s.a.v.) bir seferinde on diğer seferinde dokuz olmak üzere şu kadar ve şu kadar buyurdu. Onlarda “Evet” dediler. Sonra Peygamber (s.a.v) onlara: “Cennetin toprağı nedir?” dedi. Biraz sustular ve Ey Eb’el Kâsım! “Ekmektir” Rasûlullah (s.a.v.) de şöyle dedi: “Ekmek: “Dermek” tendir.” (Müsned: 14354)

 Tirmizî: Bu hadis garibtir.

Bu hadisi bu şekilde Mûcâlid’in rivâyetiyle bilmekteyiz.

3328- Enes b. Mâlik (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.), Müddessir 56. ayetindeki: “O ALLAH azabından korkulup korunulacak olan ve kendi kitabıyla yol bulunandır” bölümü hakkında şöyle demiştir: ALLAH buyurur ki: Sorumluluk bilinci duyulmaya layık olan benim kim bana karşı sorumluluk bilinci duyar ve yolunu benim kitabımla bulursa ve benimle birlikte başka bir ilah tanımaz ise onu bağışlamaya layık olan benim. (İbn Mâce, Zühd: 27; Dârimî Rıkak: 17)

 Tirmizî: Bu hadis garibtir. Süheyl, Hadis konusunda sağlam birisi değildir. Süheyl bu hadisi Sabit’ten tek başına rivâyet etmiştir.