Konu Başlığı: 4337) " Ebû Ümâme (Radıyallâhü anh)den Gönderen: Ekvan üzerinde 09 Aralık 2011, 08:43:09 4337) " Ebû Ümâme (Radıyallâhü anh)'den
4337) " Ebû Ümâme (Radıyallâhü anh)'den rivayet edildiğine göre; Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir: ALLAH (Azze ve Celle) sizden cennete dahil ettiği her adama yetmiş İki zevce verir. Bunlardan İkisi gözleri geniş hurilerden ve yetmişi cehennemlik olanlardan kalma mîrasındandır. Bu zevcelerin hepsinin kadınlığı çok şehvet çekicidir ve cennetlik olan her adamın şehvet gücü daimidir. Hİşam bin Hâild hadîsin; ifadesinden maksad şudur, demiştir: Bâzı erkekler cehenneme (ebedî olarak) girerler ve Fir'avun'un kansı (Âsiye) miras olarak (kıyamette) alınmış (olacağı) gibi cennet ehli olan erkekler onların (imanlı) kadınlarını miras olarak alırlar.1* Not: Zevaid'de şöyle denilmiştir: Bunun senedi söz götürür durumdadır. ÇÛnkü ravilerinden Halid bin Yezld bin Ebl Mâliki, el-taci ve Ahmed bin Salih el-Mısrl güvenilir saymışlardır. Ama Ahmed, îbn-i Mutn, Ebû Davûd, Nesat, tb* nül-Carûd es-Sacl, el-Ukayll ve başkaları bu râviyi zayıf saymışlardır.[192] İzahı Said bin el-Müseyyeb (Radıyallâhü anh) 'in hadisini T i r m i z I Ebvâbu Sıfatİ'l-Cenne" bölümünde "Çenet Çarşısı" adlı babında rivayet etmiştir. Bilindiği gibi cennette güneş, gündüz ve gece olmadığı için günler ve haftalar da olmaz. Çarşıdan maksad da cennet halkının toplanıp görüştükleri ve arzuladıkları her türlü eşyanın onların emrine verildiği yer demektir. Cennet halkının bu yerde görüşmeleri süresinin dünya günleri ile mukayese edildiğinde bir Cuma günü kadar olduğu burada ifâde edilmiştir. Müslim de Cennet kitabının 5. babını cennet çarşısına tahsis ederek orada Enes bin Mâlik (Radıyallâhü anh) 'den rivayet ettiği bir hadîste Resûl-i Ekrem (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) meâlen; "Cennette muhakkak bir çarşı vardır. Cennet halkı her Cuma günü oraya varırlar. Sonra şimal rüzgârı eserek yüzlerine ve elbiselerine (güzel kokular) serper. Bu suretle güzellikleri ve parlaklıkları artar. Sonra ev halkının yanlarına cemal ve güzellikleri artmış olarak dönerler. Ev halkı da Vallahi siz bizden ayrıldıktan sonra cemal ve güzelliğiniz cidden artmıştır, derler. Onlar da Vallahi siz de biz aynlalı daha güzel ve parlak hâle gelmişsiniz, derler.*' M ü s l i m' in yukarıya mealini aldığım hadise göre cennet ehli her Cuma günü anılan çarşıda toplanacaklar. Ancak yukarda işaret ettiğim gibi maksad dünya hesablanna göre bir haftalık süre geçtikçe o sürenin yedide biri miktarınca çarşı denilen yerde toplanırlar ve birbirleriyle görüşüp ziyâretleşirler. Hadiste geçen Minberlerden maksad yüksek koltuklar ve tahtlardır. KÜsban Kesîb'in çoğuludur, kum yığınları ve tepecikler demektir. Bedir On dört günlük gök ayıdır ki buna dolunay denilir. Açık havada gündüzün ortasında güneşe bakan ve on dördüncü gecesinde gök ayına geceleyin bakan bir kimse güneşi ve dolunayı hiç bir şüphe ve tereddüde meydan kalmıyacak biçimde gördüğü gibi cennet halkı da ALLAH (Azze ve Celle) 'yi görüp cemâli ile müşerref olacaklar. Hadîste bu durum belirtiliyor. ALLAH bizleri de cemali ile müşerref edeceği sevgili kullarından eylesin. E b û Ümâme (Radıyallâhü anh) ın hadîsi Zevaid nevinden-dir. Notta belirtildiği gibi senedi pek sağlıklı değildir. T i r m İ z I' -nin Ebû Sald-i Hu.drl (Radıyallâhü anh) 'den rivayet ettiği bir hadiste de cennet ehli olan erkeklerden makamı en aşağı olanın yetmiş iki zevcesi bulunduğu ifâde edilmiştir. Müellifimizin rivayet ettiği hadîse göre yetmiş İki zevcenin ikisi Hûrü'l-îyn' dendir. Hür kelimesi Havra'nın çoğuludur. Havra gözünün beyaz kısmı bembeyaz ve siyah kısmı da simsiyah olan kadın demektir. lyni Aynâ'nın çoğuludur. Ayna Gözü geniş olan kadın demektir. Diğer yetmiş kadın da kocası küfür üzerinde ölen imânlı kadınlardandır. Bu tür kaçanlar cehennem halkından cennet halkına miras kalan zevcelerdir. Râvi Hişâm bin Hâlid hadîsin bu bölümünü açıklarken Örnek olarak Fir'avun'un karısını göstermiştir. Bilindiği gibi F i r' a v u n küfür üzerinde ölmüş, karısı Asiye (Radıyallâhü anhâ) ise imân etmiştir. T a h r î m sûresinin 11. âyetinde Fir'avun'un karısı (Âsiye) mü'minler için örnek gösterilmiştir. Bu hâtûn, âhirette Resûl-i Ekrem (Aleyhi's-salâ-tü ve's-selâm) 'in zevcesi olmak şerefine kavuşacaktır. Câmİus Sağİr'in yazarının beyânına göre Taberâni, S a' d bin Cenâde (Radıyallâhü anh) 'den şu merfû hadîsi rivayet etmiştir "(Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) buyurdu ki;ALLAH, İmrân'ın kızı Meryem'i, Fir'avun'un karısı (yâni Asiye'yi) ve Musa'nın kız kardeşini (Külsûm'u) cennette bana zevce olarak vermeye hüküm eyledi." Tefsirlerden Celâleyn üzerine yazılmış Sâvl ve Rûhu'l-Maani gibi kitablarda da bu konuda vârid olan bâzı hadîsler nakledilmiştir. Arzu edenler oralara bakabilirler. Biz bu kadarlık bilgi ile yetinelim. Konu Başlığı: Ynt: 4337) " Ebû Ümâme (Radıyallâhü anh)den Gönderen: Ceren üzerinde 31 Aralık 2017, 21:08:13 Esselamu aleykum.rabbim bizleri islamin izin verdiği şekilde helal dairede yaşayan ve tsetturune imanina dikkat eden müslüman kadınlardan eylesin inşallah. Rabbim razı olsun bilgilerden kardeşim. ..
Konu Başlığı: Ynt: 4337) " Ebû Ümâme (Radıyallâhü anh)den Gönderen: Mehmed. üzerinde 31 Aralık 2017, 21:16:25 Ve aleykümüsselam Rabbim bizlere dünyada ve ahirette hayır versin Rabbim paylaşım için razı olsun.
Konu Başlığı: Ynt: 4337) " Ebû Ümâme (Radıyallâhü anh)den Gönderen: Sevgi. üzerinde 01 Ocak 2018, 01:17:45 Aleyküm Selâm Ve Rahmetüllahi Ve Berakâtühu
Mevlam bizleri herdaim Rızasına uygun şekilde yaşıyabilen kullarından olmayı nasip eylesin inşaAllah. |