๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Süneni İbni Mace => Konuyu başlatan: Ekvan üzerinde 09 Aralık 2011, 09:12:27



Konu Başlığı: 4336) " Saîd bin el-Müseyyeb (Radıyallâhü anh)den
Gönderen: Ekvan üzerinde 09 Aralık 2011, 09:12:27
4336) " Saîd bin el-Müseyyeb (Radıyallâhü anh)den

4336) " Saîd bin el-Müseyyeb (Radtyallâhü anh)den rivayet edildi­ğine göre :

Kendisi (bir gün) Ebû Hüreyre (Radıyallâhü anh)'a rastlamış ve Ebû Hüreyre (Radıyallâhü anh) kendisine ''Beni ye seni cennet çarşısında (da) biraraya getirmesini Allah'tan isterim'' demiş. (Bunun üzerine) Said

Cennette çarşı var mı? diye sormuş. Ebû Hüreyre (Radıyallâhü anh) (de);

Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) bana şu haberi verdi, demiştir.

Cennet halkı cennete girdikleri zaman (iyi) amellerinin çokluk derecesine göre makamlarına yerleşirler. Sonra dünya günlerinden Cuma günü kadar bir süre için onlara izin verilerek Allah (Azze ve Celle) 'yi ziyaret ederler. Allah onlar için Arş'ını açar ve cennet bah­çelerinden bir bahçede onlara görünür. Cennet halkı için nurdan kol­tuklar, inciden koltuklar, yakuttan koltuklar, zeberced (cevherin) den koltuklar, altından koltuklar ve gümüşten koltuklar konulur. Cennet halkının (makamca) en aşağı olanı (onların içinde deni-âdî kimse yoktur) da misk ve kâfur yığınları (yâni tepecikleri) üstünde oturur­lar. Bunlar koltuklarda oturanların yerlerinin kendilerinin oturduk­ları yerlerden üstün olduğunu sanmazlar (ki üzülmesinler).

Ebû Hüreyre demiş ki: Ben:

Yâ Resulallah ! Biz (cennette) Rabbimizi görecek miyiz? dedim. O:

Evet (göreceksiniz).Siz güneşi görmek ve (gök) ayı on dördüncü gecesinde (yâni dolunay hâlinde iken) görmek hususunda şüpheye düşer misiniz? diye sordu. Biz:

Hayır (şüpheye düşmeyiz, alenen görürüz), dedik. O İşte böylece Rabbiniz (Azze ve Celle)'yi (Cennette) görmek hu­susunda da şüpheye düşmiyeceksiniz (yâni O'nun Zâtını açıkça gör­mek şerefine kavuşacaksınız) ve o mecliste bulunan herkesle Allah (Azze ve Celle) (ayrı ayrı) konuşacaktır. Hattâ Allah sizden bir ada­ma  Yâ Fulân! Şöyle şöyle yaptığın günü hatırlamıyor musun? diye­cek (dünyadaki bâzı vefasızlıklarını —günahlarını— ona hatırlata­caktır) . Adam da

Yâ Rabbil Beni bağışlamadın mı? diyecek. Bunun üzerine Allah (o adama):

Evet, seni bağışladım. Sen şu mertebene ancak benim mağfireti­min bolluğuyla eriştin, buyuracaktır. İşte cennet halkı böyle (ce Al­lah'ın cemal ve sohbetiyle müşerref) oldukları sıralarda bir bulut parçası üstten onları kaplıyarak üzerlerine öyle güzel bir koku yağdı­racak ki onun kokusu gibi güzel bir şeyi hiç duymamışlar. Sonra Al­lah (onlara):

Sizin için hazırladığım ikrama kalkıp gidiniz ve arzuladığınızı -canınızın çektiği şeyleri alınız, buyuracaktır. (Peygamber buyurdu ki) Bunun üzerine meleklerin kuşattığı bir çarşıya varacağız. Misli­ne gözlerin bakmadığı, kulakların işitmediği ve kalblerden geçmeyen şeyler o çarşıda bulunur. (Peygamber buyurdu ki) : O çarşıda hiç bir şey satılmadığı ve satın alınmadığı (yâni her şeyin bedava olduğu) halde arzuladığımız şeyler bizim için (köşklerimize) nakledilecektir. Cennet halkı birbirlerini o çarşıda göreceklerdir. Yüksek makam sa­hibi olan adam gelip kendisinden dûn (yâni makamca düşük) ada­ma rastlar (Cennet halkı içinde deni - âdî kimse yoktur). Makamca düşük olan adam, makamca kendisinden yüksek olan adamın Üstün­deki elbiseyi beğenir - hoşuna gider. Fakat henüz beğenme işi tamam­lanmamış İken kendisinin üstündeki elbise gözünde ondan daha gü­zel hal alır. Bunun sebebi de cennette hiç bir kimsenin üzülmesine meydan verilmemesidir.

Peygamber buyurdu ki: Sonra (çarşıdan) konaklarımıza dönece­ğiz. Zevcelerimiz bizi karşılayarak: Merhaba, hoş geldin. And olsun ki bizden ayrıldığın vakitteki güzellik ve güzel kokudan daha üstün bir güzellik ve daha güzel koku ile geldin, diyecekler. Biz de diyece­ğiz ki  Bu gün biz Cebbar olan Rabbimiz (Azze ve Celle) nin meclisin­de oturduk (yâni sohbet ve cemâli ile şereflendik) ve şu gördüğünüz üstün güzellik ve daha güzel koku misli ile dönmemiz bize lâyıktır, diyeceğiz."



Konu Başlığı: Ynt: 4336) " Saîd bin el-Müseyyeb (Radıyallâhü anh)den
Gönderen: Mehmed. üzerinde 25 Mart 2018, 16:19:04
Esselamu aleyküm Rabbim bizleri de cennete girenlerden eylesin Rabbim paylaşım için razı olsun


Konu Başlığı: Ynt: 4336) " Saîd bin el-Müseyyeb (Radıyallâhü anh)den
Gönderen: Sevgi. üzerinde 26 Mart 2018, 00:34:24
Aleykümüsselam cenneti kazanmak çok zordur doğru düzgün bir mümin olursak cenneti kazanırız inşaAllah