๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Süneni Ebu Davud => Konuyu başlatan: Zehibe üzerinde 10 Kasım 2011, 20:33:36



Konu Başlığı: Zekât Memurunun Rızası
Gönderen: Zehibe üzerinde 10 Kasım 2011, 20:33:36
6. Zekât Memurunun Rızası

 

1586. ...Beşîr b. el-Hasâsiyye'den; İbn Ubeyd kendi hadisinde "Onun adı (aslında Beşir değildi. Resûlullah (s.a.) ona Beşir adım verdi der. Rivayet edildiğine göre O, şöyle demiştir: Biz (Resûlullah (s.a.)'a:

Zekât memurları (vâcibten fazla zekât almakla) bize haksız­lık ediyorlar. Bundan dolayı onların bize yaptıkları haksızlık kada­rım mallarımızdan gizleyebilir miyiz? dedik. O' (s.a.) da:

"Hayır" buyurdu.[91]

 

Açıklama
 

İbn Ubeyd'in, "asıl adı Beşir değildi" dediği râvinin adı Zahm b. Mabed’dir.[92]

Peygamber (s.a.)'in, onların hadiste geçen sorusuna "hayır' cevabını vermesi, malın bir kısmını zekât memurundan gizlemenin hıyanet sayılma-sındandır. Ayrıca Peygamber (s.a.), onlara "gizleyebilirsiniz" deyip mü-saaede etseydi, bazı mal sahipleri zekât memurunun haksızlık yapıp yap­mayacağım bilmeden mal gizleme yolunu tutacaklardı. Yani gerek haksız­lık yapan ve gerekse haksızlık yapmayan bütün zekât memurlarına aynı şeyi yapacaklardı. Dolayısıyla haksızlık yapmayan zekât memurlarına vacibten daha az zekât vermiş olacaklardı, ki bu hıyanettir. Şu da var: Belki de Peygamber (s.a.) onların mala olan sevgilerinden dolayı haksızlığa uğ­radıklarını zannettiklerini bildiğinden dolayı öyle cevap vermiştir. Yoksa verilmesi gerekenden fazlasının zekât memurlarına verilmesinin vacip ol­madığı Peygamber (s.a.)'in bazı hadislerinde açıkça belirtilmiştir. Nitekim bu husus 1567 no'lu hadisin, "Kimden, bundan fazlası istenirse verme­sin..." fıkrasında da geçmişti.

Bazıları "Peygamber (s.a.)'in onlara "hayır" cevabını vermesi, fitne­yi önlemek içindir" demişlerdir. Şöyle ki, zekât memuru malın miktarı hususunda şüpheye düşecek olursa, mal sahibinden yemin etmesini ister. Şayet mal sahibi malın bir kısmını gizlemişse ve memur da ondan yemin istemişse, yalan yere yemin etmesi caiz olmadığından yemin ettiği takdirde günaha girmeye sebeb olacaktır. Yalan yere yemin edilmemesi ve arada bazı nahoş olaylar meydana gelmemesi için Peygamber (s.a.) onlara "Ha­yır (gizlemeyin)" cevabını vermiştir.[93]

 

1587. ...Ma'mer (b. Râşid) bir önceki hadisi Eyyûb'dan aynı isnâd ve mana ile rîvâyet etmiştir. Ancak o (şöyle demiştir): (Beşir) dedi ki: "Ya Resûlullah, şüphesiz zekât memurları (haksızlık yapı­yorlar)..." dedik.[94]

Ebû Dâvûd dedi ki: Abdurrezzak onu Ma'mer'den merfu ola­rak rivayet etmiştir.[95]

 

Açıklama
 

Bir  önceki hadiste sorunun  kime sorulduğu belirtilmemişti. Bundan dolayı onu rivayet eden Beşîr'e mevkuf olabileceği gibi Resûlullah (s.a.)'e ref edilmiş de olabilir. Bu hadiste ise, "Ya Resûlullah!.." sözüyle sorunun Resûlullah (s.a.)'a sorulduğu belirtil­mektedir. Böylece bu rivayet hadisin merfu' olduğuna delâlet etmektedir.[96]

 

1588. ...Abdurrahman b. Câbir b. Atık, babası (Câbir b. Atik)den rivayet ettiğine göre, Resûlullah (s.a.) şöyle buyurmuştur:

"(Tarafınızdan kendilerine) buğzedilen binittiler yakında size gelecek. Size geldiklerinde onlara "hoş geldiniz" deyin ve kendileri­ni almak istedikleri şeylerle başbaşa bırakın. Şayet âdil davranırlar­sa, kendi lehlerinedir; zulmederlerse, kendi aleyhlerinedir. Onları memnun edin. Zira zekât (sevabı)nızın tam oluşu, onların rızası (nı almanıza bağlı)dır. Onlar da size dua etsinler.[97]

Ebû Dâvûd dedi ki: Ebu'l-Gusn, Sabit b. Kays b. Gusn'dur.[98]

Açıklama
 

"Râkîb"  kelimesinin ismu cem'i olan  "rakb" kelimesi, aslında seferde on ve daha fazla develilerden oluşan kafilelerin adıdır. Sonraları binek hayvanı ne olursa olsun her binitli hakkında mecazen kullanılmıştır. Bu hadiste bu kelimeden maksat, zekât memurlarıdır.

Sözünden maksat şudur:

Mallarınızın zekâtını almak için size bazı zekât memurları gelecek ki, siz onlardan hoşlanmayıp onlara buğzediyorsunuz ve mala olan sevginiz­den dolayı onların size haksızlık yaptıklarını zannediyorsunuz. Halbuki onlar öyle değildir. Size geldiklerinde onları iyi ve güler yüzle karşılayıp "hoş geldiniz" deyin almak istediklerini bırakın, alsınlar. Size göre hak­sızlık yapmışlarsa bile, onlara mani olmayın. Çünkü onlara karşı çıkmak, devlet başkanına karşı çıkmak demektir. Devlet başkanına karşı çıkmak ise, fitneye sebeb olur.

Hadisin "şayet âdil davranırlarsa, kendi lehlerinedir..." bölümünde ise, anlatılmak istenen şudur:        ,

Zekât memurları zekât olarak aldıkları şeyleri adaletli bir şekilde alır­larsa, adaletlerinin sevabı kendilerinedir. Vâcib olandan fazlasını almak suretiyle haksızlık yapıp zulmederlerse, zulümlerinin günâhı yine kendile­rinedir. Onların zulmü, size zarar vermez, aksine onların eziyetlerine kat­lanmanızdan dolayı sevaba nail olursunuz.

"Onları memnun edin..." sözünden maksat, onlarla tartışmaksızın vâcib olan zekâtı vermek suretiyle onları memnun etmeye çalışın. Çünkü istemiş oldukları o vâcib olan miktarı vermek suretiyle onları memnun etmeniz zekâtınızın sevabını tam olarak almanıza sebeptir.

Cümlesindeki "lâm" lâm'ul-emir'dir. Peygamber (s.a.) zekât memuru olsun, müstehakları olsun zekâtı alan kimseyi mal sahibine dua etmeye davet etmiştir. Bu "lâm"ın ta'lil lamı olma ihtimali de vardır. Buna göre cümlenin manası şudur: Zekât sevabınızın tam olması ve onla­rın size dua etmeleri için onları memnun ediniz.[99]

 

Bazı Hükümler
 

1. Devlet  başkanı  zekât memurlarına görevlerim yerme getirmeleri için cesaret vermelidir.

2. Mal sahihleri zekât memurları hakkında hüsn-i zanda bulunup on­lara iyi muamele etmeli ve onları memnun etmeye çalışmalıdırlar.

3. Zekât memurlarının mal sahiplerine dua etmeleri mendûptur.[100]

 

1589. ...Cerîr b. Abdullah [101] (r.a.)'dan; demiştir ki: Resûlullah (s.a.)'a -bedevilerden- bir takım insanlar gelerek:

Zekât memurlarından bazı kimseler bize gelip zulmediyor­lar, dediler. O (s.a.) da:

"Zekât memurlarınızı memnun edin" buyurdu.

Ya Resûlullah! Bize zulmetseler de mi? dediler. (Tekrar:) "Zekât memurlarınızı memnun edin" buyurdu. (Râvi) Osman:

"... (Zanmnızca) zulmedüirseniz de" sözünü ilâve etmiştir.

Ebû Kâmil, hadisinde dedi ki: Cerîr, "bunu Resûlullah (s.a.)'dan işittikten sonra hiç bir zekât memuru benden memnun olmadan ayrılmamıştır" dedi.[102]

 

Açıklama
 

Zekât memurunu memnun etmek,  -bundan önceki hadiste de geçtiği gibi- farz olan zekâtı ona vermek ve onu

iyi karşılayıp ona güzel muamelede bulunmakla olur.

"Zulmedilirseniz de zekât memurlarınızı memnun edin" sözünün ma­nası şudur: "Zannımza göre zulmedilirseniz de zekât memurlarınızı mem­nun edin" Yoksa bu, onların gerçekten zulme uğradıkları manasına gel­mez. Zira resûlullah (s.a.) zulüm karşısında susmazdı. Şayet gerçekten zul­metmiş olsalardı, fasık olmaları sebebiyle görevlerinden azledilmeleri ve zekâtın onlara verilmemesi gerekirdi. Fazla bilgi için 1567 no'lu hadisin" kimden, bundan fazlası istenirse vermesin" fıkrasına bakılsın.[103]

[91] Kütüb-i sitte içinde sadece Ebû Dâvûd rivayet etmiştir.

  Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınları: 6/184-185.

[92] Hakkında bilgi için bk. İbnu'1-Esir, Üsdu'1-gâbe, I, 229-230; Ibn Hacer, el-lsâbe, I, 149.

[93] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınları: 6/185.

[94] Sadece Ebû Dâvûd rivayet etmiştir.

[95] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınları: 6/186.

[96] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınları: 6/186.

[97] Beyhaki, es-Sünnenu'l-kübrâ, IV, 114

[98] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınları: 6/186-187.

[99] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınları: 6/187-188.

[100] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınları: 6/188.

[101] Cerir b. Abdillah e)-Becelî. Ashabın ileri gelenlerindendir. Yüz ve huy güzelliğiyle meş­hurdur. Hatta "bu ümmetin Yusuf'u" diye tanımlanmıştır. Herkesle sulh üzere olma­ya Hz.Peygamber'e söz vermiştir. Belki de bu sebeple Hz.Ali ve Muavi'ye arasındaki olaylarda hiç bir tarafı iltizam etmemiştir. Yuz kadar hadis rivayet etmiştir. Bunlardan sekizi Buhari ve Müslim tarafından müştereken rivayet edilmiştir. Ayrıca Buhari ile Muslım,de altı hadisini tahric etmiştir. H.51'de vefat etmiştir. (Bilgi için bk. İbn Sa'd, Tabakât, VI, 22; Buhârî, et-Târîhu'1-kebir, Iİ, 211; tbn Ebî Hatim, el-Cerh ve't-ta'dil, II, 502; îbnu'J-Esir, Üsdü'l-ğâbe I, 333; Zehebi, Siyeru a'lamı'n-nubelâ, II, 530-537; îbn Hacer, el-İsâbe, I, 232; Tehzibu't-Tehzib, II, 73-75; İbnu'1-İmâd, ŞezerâtıTz-zeheb, I, 57, 58.)

[102] Müslim, zekât 29; Nesâî, zekât 14.

    Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınları: 6/188-189.

[103] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınları: 6/189.



Konu Başlığı: Ynt: Zekât Memurunun Rızası
Gönderen: Ceren üzerinde 19 Nisan 2017, 22:23:30
Esselamu aleykum.Rabbim zekat memurlarinin zekati alacak kisilerin gorevlerini hakkiyla yapmalarını nasip etsin insallah....


Konu Başlığı: Ynt: Zekât Memurunun Rızası
Gönderen: Sevgi. üzerinde 27 Ocak 2024, 08:05:47
Esselâmu Aleyküm her yapılan işin Allah'ın rızasını kazanmaya vesile olmasını umarak yapmak lazımdır..
 Rabbim ilmimizi artırsın inşaAllah