> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Hadis Eserleri > Süneni Ebu Davud > Bâb
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Bâb  (Okunma Sayısı 756 defa)
08 Nisan 2012, 12:18:27
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 08 Nisan 2012, 12:18:27 »



77. Bâb


 

4981... Adiyy İbn Hatem'den (rivayet edildiğine göre), bir hatip Pey­gamber (s.a.)'in huzurunda bir hutbe okuyarak: "Her kim Allah'a ve Re­sulüne itaat ederse doğru yolu bulur, kim de onlara isyan ederse..." demiş de (Peygamber (s.a.) (o hatibe): "Kalk" yahutta "git! Sen ne fena bir ha­tipsin" buyurmuş.[52]

 
Açıklama

 

Bu hadisin tamamı Müslim'in Sahih'inde şu manaya gden lafızlarla rivayet edilmiştir:

"Bir adam Peygamber (s.a.)'in yanında hutbe okuyarak:

Her kim Allah ve Rasûlüne itaat ederse muhakkak doğru yolu bul­muştur. Onlara isyan eden ise muhakkak sapmıştır, demiş. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.):

Sen ne fena hatipsin (onlara isyan eden diyeceğine)- Allah ve Resulüne isyan eden- de!"buyurmuşlar.

Kadı Iyaz'ın beyânına göre ulemadan bir cemaat, "Rasûlullah (s.a.)'ın ha­tibe itiraz etmesine sebep o hatibin Allah ve Resulüne ait zamirleri birleş­tirerek bir tesniye zamiri olarak kullanmasıdır. Çünkü Allah'a ait zamirle Rasûlüne ait zamirin birleştirilerek böyle birlikte beraberce zikredilmesi, en azından uluhiyyet ile nübüvvet arasındaki farkı kaldırıp ikisini birleş­tirmek gibi tehlikeli bir mana kokusu taşımaktadır. Hz. Peygamber'in uğ­runa baş koyduğu ve hayatı boyunca üzerine titrediği İslamın özünü teş­kil eden tevhid akidesine böyle bir gölgenin düşürülmesi karşısında tep­kisiz kalması düşünülemez.

Hadis-i şerifte de açıklandığı üzere Hz. Peygamber sözü geçen hutbe­yi okuyan hatibe sert bir şekilde çıkışarak, Allah ve Rasulünden bu şekil­de bahsetmekten onu nehyetmiştir. Bu mevzu (1099) numaralı hadisin şerhinde de geçtiğinden okuyucularımıza oraya da müracaat etmelerini tavsiye ederiz.[53]

 

4982... Ebû'l-Melâh'dan (rivayet edildiğine göre) bir adam şöyle de­miştir: Ben (bifgün) Rasûlullah (s.a.)'in terkisinde idim. Hayvanının aya­ğı sürçüverdi. Bunun üzerine ben "Hay burnu sürtülesice şeytan" dedim. (Hz. Peygamber de:)

Burnu sürtülesice şeytan, deme. Çünkü sen bunu söyleyince o, ev gibi oluncaya kadar büyür ve: "(Bu iş) benim kuvvetimle (oluyor)" der. Fakat sen "Bismillah (Allah'ın adıyla) de! Çünkü sen bunu söyle­yince, o karasinek gibi kalıncaya kadar küçülür."[54]

 
Açıklama

 

Bu hadis-i şerif, şeytana kızarak ona kötü sözler savurup lanetler yağdırmanın, onun kötülüğüne engel olmayıp bilakis, ona ümit ve kuvvet vereceğini, onu kibirlendireceğini, gü­cüne güç katacağını, onun gücünü kuvvetini götürüp, sinek kadar küçültecek olan yegâne silahın ise; "bismillah" demek olduğunu ifade etmektedir.

Şuurlu bir müslümana yakışan her işine besmele ile başlayıp Allah'ın ismini ağzından düşürmemek, her işinde gücü ve yardımı Allah'dan iste­mek, sıkıntılı işlerinde Allah'dan başka bir sığınak bulunmadığım bilerek başka yollara tevessül etmemektir.[55]

 

4983... Hz. Ebu Hüreyre'den (rivayet edildiğine göre) Rasûlullah (s.a.) şöyle buyurmuştur: "Bir adamı: 'Artık insanlar helak oldular' derken işittiğinde... (bil ki) onların en çok helakte olanı o adamdır."

Musa (İbn İsmail ise bu cümleyi) şöyle rivayet etti: "Bir adam: 'Ar­tık insanlar helak oldular' dedi mi (bil ki) insanların en çok helak ola­nı o adamdır."

Ebu Davud dedi ki: (Bu hadisi hocam el-Ka'nebî'ye rivayet eden) Mâ­lik bu konuda şöyle dedi: İnsan bu sözü halkın dinî işlerindeki (gevsek) durumunu görüp de üzüldüğünden dolayı söyleyecek olursa, ben bunda bir sakınca görmem, kendini beğenip de başkalarını küçümseyerek bu sö­zü söylüyorsa o zaman bu yasaklanmış olan çirkin bir sözden başka birşey değildir.[56]

 
Açıklama

 

Metinde geçen "ehlek" kelimesini ism-i tafdil olarak  «ehlekü" şeklinde okumak mümkün olduğu gibi fiil-i mazi olarak "ehleke" şeklinde okumak da caizdir. "Ehlekü" şeklin­de okunduğu zaman -ki biz tercümemizi buna göre yaptık- bu kelime "en çok helak olan" anlamına gelir.

Bu birinci okunuş şekline göre "insanlar artık helak oldular" diyen kimse insanların en çok helak olanıdır" demek olur. Çünkü böyle diyen kimsenin insanların helak oldukları hükmüne varması onların kusurlarını ve ayıplarını teker teker araştırması neticesinde olmuştur. Gerçekte, insanlar, ku­surlarından ve ayıplarından dolayı kendilerini cehennemlik olmaya, ve dola­yısıyla manen helak olmaya arz etmiş olsalar bile, onların bu durumu insan­ların ayıplarını teker teker araştırıp da onların kesinlikle cehennemlik olduk­larını söylemek kadar tehlikeli değildir. Çünkü bu sözü söyleyen kimse önce kulların kusurlarını araştırmakla sonra da Allah'ın onlara nasıl muamele ya­pacağını bilmediği halde Allah adına kesin bir hüküm vermekle ve bu hükmü verirken de onları küçük görüp kendini beğenmekle, kendini daha büyük bir tehlikeye atmıştır.

Söz konusu kelime fiil-i mazi olarak "ehleke" şeklinde okunduğu za­man ise "helak etti" anlamına gelir ve bu okunuş şekline göre; "İnsan­lar helak oldu diyen kimse insanları helak etmiştir" demek olur. Bir başka ifadeyle aslında Allah onları hiç de helak etmiş değildir. Fakat bu sözü söyleyen kimse kendi karanlık ve ümitsiz dünyasında, kendi düşün­ce ve arzularına göre insanları helake mahkûm etmiştir. Oysa Allah, on­ları mahkûm ettiğini açıklamadığı için gerçek onun verdiği hükmün tam tersine olabilir.

Fakat Allah'ın vasıflarını açıkladığı ve helak olacaklarını bildirdiği insan­ları şahıs belirtmeden mücerred vasıflarıyla açıklayarak insanları uyarmak böyle değildir. Tersine bu iş, Allah'ın kullarına yüklediği bir görevdir.

Söz konusu kelime böyle fiil-i mazi olarak okunduğu zaman bu keli­menin yer aldığı cümleden şöyle bir mana anlaşılır: "İnsanlar artık helak olmuşlardır, diyen kimse insanların Allah'ın rahmetine karşı olan ümit­lerini kırdığı ve onları ümitsizliğe düşürüp ibâdete karşı olan ilgilerini kestiği için onları cehenneme sürüklemiş ve helak etmiştir."

Nitekim musannif Ebû Davud'un da açıkladığı gibi bu hadisin râvilerinden Malik de bu görüştedir.[57]

[52] Müslim, cumua 48: Ebü Davud, hadis no. 1099.

Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 16/223.

[53] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 16/223-224.

[54] Ahmed b. Hanbel, V, 59, 71, 365.

Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 16/224-225.

[55] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 16/225.

[56] Müslim, birr (39; Muvatta, kelâm 2; Ahmed b. Hanbel, 11-272, 342, 465, 517.

Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 16/225-226.

[57] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 16/226.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Bâb
« Posted on: 28 Nisan 2024, 15:29:32 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Bâb rüya tabiri,Bâb mekke canlı, Bâb kabe canlı yayın, Bâb Üç boyutlu kuran oku Bâb kuran ı kerim, Bâb peygamber kıssaları,Bâb ilitam ders soruları, Bâbönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes