๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Süneni Ebu Davud => Konuyu başlatan: Zehibe üzerinde 27 Ocak 2012, 19:07:45



Konu Başlığı: Yahudilerin Arap Yarım Adasından Çıkarılması
Gönderen: Zehibe üzerinde 27 Ocak 2012, 19:07:45
27-28. Yahudilerin Arap (Yarım) Adasından Çıkarılması

 

3029... İbn Abbâs'dan (rivayet olunduğuna göre) Peygamber (s.a) (vefatı esnasında) üç şeyi vasiyet ederek "Müşrikleri arap (yarım) ada­sından çıkarınız, gelen heyetlere benim yaptığım gibi ikramda bulu­nunuz../' dedi. İbn-i Abbas dedi ki: "üçüncüyü söylemedi -yahutta-onu (söyledi de) ben unuttum" (Humçydi (nin) Süfyan'dan nakletti­ğine göre Süleyman "said üçüncüyü de söyledi mi, söylemedimi (pek iyi) hatırlayamıyorum" demiştir.)[328]

 

Açıklama
 

Hadisin zahirinden anlaşıldığına göre, Hz. Peygamber vefatı esnasında ümmetine uç vasiyette bulunmuş. Bunlardan biri Hz. İsa'yı ilahlaştıran hıristiyan müşrikleriyle Hz. Üze-yir'in Allah'ın oğlu olduğunu söyleyen yahudilerin ve tüm müşriklerin arap yarım adasından çıkarılması.

İkincisi gelen heyetlerin yine eskisi gibi güzelce ağırlanması ile ilgilidir.

Üçüncü vasiyete gelince onu Hz. İbn Abbâs pek iyi hatırlayamamakta-dır. Hz. îbn-i Abbâs'ın rivayetine göre, onu ya Hz. Peygamber söylemekten vazgeçmiştir. Yahutta Hz. Peygamber söylemiştir de ibn Abbâs kendisi unut­muştur. Hadisin zahirinden anlaşılan budur. Avnü'l-Mabûd yazarının açık­laması da böyledir. Ancak Bezlü'l-Mechiîd yazarı bu görüşte değildir. O'na göre, metinde geçen "üçüncüyü söylemedi yahutta (söyledi ama) ben unuttum" anlamındaki sözü söyleyen Hz. Abdullah b. Abbâs değil, bu ha­disi ondan nakleden Said b. Abbâs adıyla da anılan Said b. Cübeyr'dir. Yi­ne Bezi yazarının açıklamasına göre, Hafız İbn Hacer (r.a) bu meseleyi açık­larken "bu sözün ravi Süleyman el-Ahvel"e ait olduğunu ve ravi Süleyman bu sözüyle hadisi kendisine rivayet eden Said b. Cübeyr'in bu üçüncü vasiy-yeti kendisine nakledip etmediğini iyice hatırlayamadığını söylemek istemektedir" diyor. Metnin sonuna ilave ettiği ta'likten musannif Ebû Davûdun da bu görüşte olduğu anlaşılıyor. Her ne sebeple olursa olsun, bize intikal etmemiş olan bu üçüncü vasiyyetin ne olabileceği konusunda da ule­ma çeşitli görüşler ileri sürmüşlerdir. Bu görüşleri şu şekilde özetleyebiliriz:

1- Bu üçüncü vasiyyet Kur'an'a sarılmaktır. Davûd ile İbn Tîn bu gö­rüştedirler.

2- Bunun Usame b. Zeyd kumandasında düşman üzerine gönderilmesi planlandığı halde henüz gönderilmemiş olan ordunun hazırlanarak gönde­rilmesiyle ilgilidir. İbn Battal, ashabın bu ordunun düşman üzerine gönderi­lip gönderilmemesi hususunda ihtilafa düştüğü sırada Hz. Ebû Bekir'in "Hz. Peygamber vefatı esnasında bu ordunun gönderilmesi için bizden söz aldı." dediğini söyleyerek el-Mühelleb'in bu görüşünü desteklemiştir.

3- Kadı Iyâz'a göre ise bu üçüncü vasiyyet Hz. Peygamberin "Ey Al­lah'ım kabrimi ibadetgâh yaptırma! Peygamberlerinin kabrini mescid hali­ne getiren ümmete Allah'ın gazabı şiddetli olur."[329] sözüyle ilgili olabilece­ği gibi, namaz ve kölelere iyi muamele ile ilgili de olabilir.[330]

 

Bazı Hükümler
 

1. İmam Malik, İmam Şafiî ve diğer bazı âlimler, bu hadisi delil getirerek, kafirlerin Arap yarımadasından çıkarılmasının vacib olduğunu söylemişlerdir. Onlara göre, kâfirlerin Ara­bistan'da yerleşip yaşamalarına müsaade edilemez. Yalnız İmam Şafiî bu hük­mü Hicaz'a tahsis etmiştir. Onun anlayışınca, Hicaz, Mekke, Medine ve Ye-mâme havalisidir. Yemen ve diğer yerler Hicaz'dan sayılmazlar.

Kâfirler, misafir olarak Hicaz'a girmekten men edilmezler; ancak ora­da üç günden fazla kalamazlar. İmam Şafiî ile onu muvafakat edenler, kâ­firlerin katiyyen Mekke'ye giremeyeceklerine kaildirler. Şayet gizlice girerlerse çıkarılmaları vacib olur. Hatta orada ölürlerse, cesedleri çürümedikçe ora­dan çıkarılırlar. Nevevî'nin beyamna göre, Cumhur fukaha bu meselede îmam Şafiî ile beraberdir. Delilleri:

"Müşrikler ancak ve ancak pis şeylerdir. Binaenaleyh bu yıldan sonra Mescid-i Harâm'a yaklaşmasınlar"[331] âyeti kerimesidir.

İmam Azam'a göre, zimmi (olan gayri müslim)lerin Mescid-i Haram'a girmelerinde bir beis yoktur. Çünkü Peygamber (s.a) Sakif heyetini kendi mescidinde misafir etmişti; halbuki bunlar kâfir idiler. Âyet-i kerime müş­riklerin, müslümanlan kendi hükümleri altına alarak istilâ suretiyle Mescid-i Haram'a giremeyeceklerine hami olunmuştur. Zira evvelce Mescid-i Hara­ma onlar bakarlardı. Mekke'nin fethinden sonra böyle bir şey kalmadı. Ya­hut âyet müşriklerin cahiliyyet devrinde olduğu gibi Kabe'yi çırıl çıplak tavaf etmelerine müsaade edilmemesi manâsına hamlolunur.

2. Hastalık Peygamberliğe münafî değildir. Kötü hâle de delâlet etmez.[332]

 

3030... Ömer b. el-Hattab (r.a), Rasûlüllah (s.a)'ı şöyle buyurur­ken işittiğini söylemiştir.

"Yahudileri ve Hıristiyanları Arap (yarım) adasından mutlaka çıkaracağım. Orada müslümandan başka birisini bırakmayacağım."[333]

 

3031... Hz. Ömer'den demiştir ki: Rasûlüllah (s.a) (şöyle) bu­yurdu. (Hz. Ömer bu rivayetinde aynen bir önceki hadisin) manâsım (rivayet etti. Ancak) bir önceki (hadis) daha uzundur.[334]

 

3032... İbn Abbâs'dan demiştir ki: Rasûlüllah (s.a) " Bir ülkede iki kıble olamaz" buyurdu.[335]

 

3033... Said b. Abdulaziz dedi ki:

“Arap (yarım) adası (bir taraftan) vadi (el-kura ile) Yemenin sonuna (diğer taraftan da) Irak sınırından denize (kadar uzanan yer­lerin) arasıdır.

Ebû Dâvûdder ki: Malik (şöyle) dedi: Ömer (r.a) Necran halkım (Necran'dan) sürgün etti. (Teyma halkı ise) Teyma'dar? sürgün edil­mediler. Çünkü Teyma Arap ülkelerinden değildir. Vad-i el-Kura (ya gelince Hz. Ömer) orada bulunan yahudileri sürgün etmedi. Zira (ashab-ı kiram) orayı Arap topraklarından saymıyorlardı.[336]

 

3034... (yine İmam) Malik, dedi ki: Hz. Ömer gerçekten Necran ve Fedek yahudilerini (Necran ve Fedekten) sürüp çıkardı.[337]

 

Açıklama
 

Daha önce 3000-3003 numaralı hadis-i şeriflerde yahudilerin Medine'den sürgün edilişleri ve bunun sebepleri açıklanmıştı. Mevzumuzu teşkil eden bu babdaki hadis-i şeriflerde ise, yahudilerin, hıristiyanların ve diğer müşriklerin Arabistan yarımadasından çıkarılmala­rı, orada müslümanlardan başka kimsenin bırakılmaması, kısaca Arabistan yarımadasının müşriklerden temizlenmesi açıklanmaktadır. 3029 numaralı hadis-i şerifin şerhinde de açıkladığımız gibi, Rasûlüllah (s.a) vefatları esna­sında, bütün müşriklerin Arap yarım adasından çıkarılmasını vasiyet edin­ce, bu vasiyetin yerine getirilmesi icabettiğinden Arap yarım adasında bulu­nan müşrikler oradan çıkarılmışlardır.

Hıristiyanlar, Hz. İsâ Allah'ın oğludur dedikleri için, Yahudiler de Uzeyr, Allah'ın dğludur, dedikleri için müşrik sayıldıklarından, yahudilerle hıristiyanlar oradan sürgün edilmişlerdir.

Tarih kitaplarından açıklandığı üzere bu sürgün, Hz. Ömer devrinde ger­çekleştirilebilmiştir.

Rasûlü Ekrem'in vasiyyeti gereği, müşriklerin elçi olarak Arab yarım adasına girmelerine izin verilmiş ve Hz. Peygamber devrindeki gibi onlara devlet bütçesinden masraf edilerek ikramda bulunulmuştur. Ancak onların hac mevsiminde, haram sınırlarına girmeleri caiz görülmemiştir. Arabis­tan sınırları içerisine yerleşmelerine ise asla izin verilmemiştir.

Hadis sarihlerinin açıklamasına göre, 3032 numaralı hadis-i şerifte müslümanların küfür diyarına yerleşmeleri ve kâfirlerin küfür alameti olan bir takım sembolleri İslâm diyarında izhar etmelerine izin verilmesi yasaklan­maktadır. Binaenaleyh bir müslümanın, keyfi olarak bir küfür diyarına yer­leşmesi caiz olmadığı gibi, kâfirlerin İslam diyarında küfür alameti olan bir takım sembolleri taşımalarına ya da reklam etmelerine izin verilmesi de caiz değildir.

Arap yarımadasının sınırları hakkında çeşitli görüşler vardır. Hanefi âlim­lerine göre, bu sınırlar şöyledir: "Arap yarımadası Tihame, Necid, Hicaz, Uruz ve Yemen olmak üzere beş bölgeye ayrılır. Tihame; Hicaz'ın güney böl­gesidir. Necid: Hicaz ile Irak arasında bulunan bölgedir. Hicaz: Yemen dağ­larından başlayıp Şam'a kadar devam eden bölgedir. Bu bölgede Medine ve Amman şehirleri vardır. Uruz: Yemame dahil olmak üzere Bahreyn'e kadar uzanan bölgedir. Hicaz'a: Necid ile Yamame arasını ayırdığı için "Hicaz" adı verilmiştir.[338]

Buralarda bir kilise yada bir sinogog'un bulundurulmasına izin veril­mediği gibi, bu sınırlar içerisinde köylerde ve şehirlerde şarap ve domuz sa­tılamaz. Müşriklerin burada mesken sahibi olup yerleşmelerine izin ve­rilemez.[339]

Esmai'ye göre, Arap yarımadası uzunluğuna Yemen'in öteki ucundan Irak'ın Rif ine kadar, genişliğine de Cidde'den Şam'ın etrafına kadar olan yerlerdir. Buna Cezire yani ada denilmesi etrafı üç taraftan denizlerle geri kalan yerleri de nehirlerle çevrili olduğu içindir. Araplara nisbet edilmesi ise Islamiyetten önceki devirlerde de arapların yurdu olduğundandır.[340]

[328] Buhari, cihâd 176, cizye 6, megazi 183; Müslim, vasiyyet 6, Ahmed b. Hanbel 1-222 IV-371.

Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 11/340.

[329] Muvatta, Kasr-üssalâ 85.

[330] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 11/340-341.

[331] Tevbe, (9) = 29.

[332] Davudoğlu Ahmed, Sahih-i Müslim Terceme ve Şerhi VIII-197-198.

Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 11/341-342.

[333] Müslim, cihâd 63. Tirmizi, siyer 42.

Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 11/342.

[334] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 11/343.

[335] Tirmizi, zekat II, Ahmed b. Hanbel 1-223, 285.

Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 11/343.

[336] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 11/343-344.

[337] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 11/344.

[338] Davudoğlu A.İbn Abidin tercümesi VIII-456.

[339] el-Kâsânî, Bedayiussânayi' VII-114.

[340] Davudoğlu A. Sahih-i Müslim, Tercüme ve Şerhi V11I-197.

Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 11/344-345.



Konu Başlığı: Ynt: Yahudilerin Arap Yarım Adasından Çıkarılması
Gönderen: Ramazan. üzerinde 14 Mayıs 2017, 23:03:15
Es Selamün Aleyküm . Hadis gerçekten sahih ise benim biraz kafam karıştı . Rabb'İm razı olsun paylaşımdan biraz araştırma yapmam gerekecek herhalde  .



Konu Başlığı: Ynt: Yahudilerin Arap Yarım Adasından Çıkarılması
Gönderen: Sevgi. üzerinde 15 Mayıs 2017, 00:28:10
Ve aleykümüsselam Efendimiz vefatından önce üç şey buyurmuş bunlardan biride Yahudilerin Arap yarımadasından çıkarılmasıdır inşaAllah


Konu Başlığı: Ynt: Yahudilerin Arap Yarım Adasından Çıkarılması
Gönderen: Ceren üzerinde 15 Mayıs 2017, 22:56:33
Aleykumselam.Rabbim razi olsun bilgilerden reyyan abla...