> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Hadis Eserleri > Süneni Ebu Davud > Toprakları Parselleyip Tebaasına Bağışlaması
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Toprakları Parselleyip Tebaasına Bağışlaması  (Okunma Sayısı 794 defa)
27 Ocak 2012, 18:43:42
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 27 Ocak 2012, 18:43:42 »



34-36. (Devlet Başkanının) Toprakları Parselle(yip Tebaasına Bağışla)ması

 

3058... Alkame b. Vâil(in, babasından rivayet olduğuna göre) Pey­gamber (s.a) Hadramevt'te bulunan bir araziyi parselleyerek kendisi­ne vermiştir.[414]

 

3059... (Bir önceki hadisin) bir benzeri de aynı senetle (yine) Alkame'den (rivayet olunmuştur.)[415]

 

Açıklama
 

Ikta: Lugatta; bir kimseyi delil ve burhanla ilzam etmek, inan-dırmaktır. Aslı, kesmek, parçalamak, kesime vermek manâ­larına gelen kataa fülindendir. Istılahta: Devlet reisinin, beytü'1-mâle ait ara­ziden bir şahsa bir mikdar toprağı mukataa yoluyla vermesi demektir. Yapılan bu işleme Ikta’ (= kesime verme), bu şekilde verilen araziyi mukataa-lî( = kesime verilen) arazi, katıa, denilir. Katianın çoğulu "katayi" gelir. Ve7 rene Muktı* ( = kesime veren), verilen sahsa da "Muktaunleh" denir.[416]

Merhum Ö. Nasuhi Bilmen Efendi, îkta'ı şöyle ta'rif etmiştir: "Arazi­yi memleketten bazı parçaların (= çiftliklerin) vergilerini beytü'l-malden va­zife almaya mustahik olan Zevata Veliyyü'l-emrin tevcih ve tahsis etmesi­dir. Bu halde bunların vergilerini toplama salahiyeti o zatlara ait olur.[417] Kısaca mukataa ıstılahta: Özel kesim eliyle işletilen ve devlete belli bir pay ödeyen devlet işletmeleri anlamına gelir. Devlet reisi beytülmale ait olan bu toprakları belirli bir kesime verirken daima ammenin menfaatini gözönünde bulundurur. Amme menafaati de;

1. Arazinin işlenmesi,

2. Beytülmalin gelir kaynaklarından biri haline gelmesi,

3. Şahsın amme yararına olan bir işi başarması karşılığı mükafat ola­rak verilmesi veya

4. Böyle bir işe teşvik için önceden ıkta'da bulunması şekillerinde karşı­mıza çıkar.[418]

Hanefî Ulemasından, el-Kâsânî, Hanefî âlimlerinin bu mevzudaki gö­rüşlerini açıklarken şöyle diyor:

"Arazi,

1. araziy-i memluke (mülk arazi)

2. Mülk olmayan mubah arazi olmak üzere iki kısma ayrılır. Ayrıca mülk arazi

a. Ma'mur,

b. Harab olmak üzere iki kısma ayrıldığı gibi mülk olmayan mubah arazide

1. Beldeye bitişik olupta halkın yakacağım temin etmesi ve hayvanların otlatılması için tahsis edilen arazi

2. Beldeye bitişik olmayan ölü arazi kısımlarına ayrılır.

Ma'mur olan mülk arazide sahibinin izni olmadan hiçbir kimse tasar­rufta bulunamaz. Çünkü sahibinin onun üzerindeki mülkiyet hakkı başka­sının onun üzerinde tasarrufta bulunmasına manidir.

Belde sınırları dışında bulunan ölü arazi ise, kimsenin mülkü değildir. Belde sınırlan içerisinde kalan arazinin hepsi mülk arazi olduğundan belde sınırları içerisinde ölü arazi bulunamayacağı gibi.

Beldenin dışında bulunan ormanlık yada mera olan mubah arazi üze­rinde de hiç kimsenin tasarruf hakkı yoktur. Bu bakımdan ammenin maşla hatı söz konusu olmadıkça devlet başkanı bile buraları parselleyip şahsın emrine tahsis edemez. Ancak Devlet başkanı müslümanların yararına olan hu­suslarda ölü arazi üzerinde tasarrufta bulunabilir. Ve şartlar dahilinde ölü araziyi parselleyip özel kişilere verebilir.

Bu cümleden olarak devlet başkanı beldenin imarı için ölü arazi üzerin­de bulunan nehirleri, özel kişilere kiraya verip onların geliriyle köprüleri ta­mir edebilir. Bu durumda o arazi ölü arazi olmaktan çıkıp mülk arazisi olur.

Devlet başkanı müslümanların maslahatı veya beldenin imarı gibi bir maksada mebni olarak ölü bir araziyi parselleyip özel kişilerin tasarrufuna verir. O kişilerde bu araziyi üç sene mühmel bırakırlarsa o arazi tekrar ölü arazi haline dönüşür. Bu sebeple onu p şahıslardan alıp bir başka şahsa ve­rir. Çünkü Peygamber (s.a) -Bir arazinin etrafını çeviren bir kimsenin (o ara­ziyi işletmediği takdirde) onun üzerinde üç seneden fazla mülkiyet hakkı yoktur- buyurmuştur.

Tirmizî'nin Sünen'inde mevzumuzu teşkil eden bu hadis-i şerifi'in so­nunda şu manâya gelen bir ilave yer almaktadır: "Mahmûd dedi ki! Ennadr, bu hadisi bize Şu'be'den -O toprağı kesip kendisine vermesi için Muaviye'yi de onunla beraber gönderdi-" ilavesiyle rivayet etti.

Hadisi sarihlerinin açıklamasına göre buradaki Muaviye'den maksat Hz. Muaviye b. Ebi Süfyân (r.a)Mır.[419]

 

3060... Amr. b. Hureys'den demiştir ki: Rasûlullah (s.a) (elindeki) yayla bana Medine'de bir ev (yeri) çiz­di ve:

"Sana daha da vereceğim, sana daha da fazlasını vereceğim" dedi.[420]

 

Açıklama
 

Rasülü Zişan Efendimizin Medine sınırları içinde kalan ara-ziden bir kısmını ikta' yoluyla parselleyip Hz. Amr b. Hureys'e verdiğini ifade eden ve devlet başkanının tebaasından uygun gördüğü kimselere boş toprakları bağışlamasının caiz olduğunu ifade eden bu hadis-i şerif, Bezi yazarının açıklamasına göre iki cihetten münkerdir.

1. Hadisin ravisi Amr b. Hureys daha çocuk yaşta iken Rasûlü Ekrem vefat etmiştir. Hadis sarihlerinin de ifade ettikleri gibi, Hz. Peygamber vefat ettiği zaman sözkonusu râvi on yaşında idi.

2. Bu hadisi Amr. b. Hureys'den rivayet eden ve isminin Halife oldu­ğunu söyleyen zatın kimliği ise tamamen meçhuldür.

Ayrıca bu hadisin sıhhatine gölge düşüren diğer bir hususta Medine şehri içerisinde bulunan toprakların ıkta' yoluyla parsellenip özel kişilere bağış­landığından bahsetmesidir. Oysa Hz. Peygamberin tatbikatında şehir sınır­ları içerisinde bulunan toprakların parsellenerek özel şahıslara verildiği gö­rülmemiştir. Çünkü bir önceki hadis-i şerifin şerhinde de açıkladığımız gibi, belediye sınırları içerisinde bulunan topraklar "mülk arazi" denilen sahipli topraklar olduğundan sahiplerinin izni olmadan hiçbir fert o topraklar üze­rinde tasarrufta bulunamaz. Hafız Münzirî ise, bu hadis hakkında sükut et­miştir.[421]

 

3061... Rabia b. Ebî Abdurrahman birden fazla kimselerden (ri­vayet olunduğuna göre) Rasûlullah (s.a) Für'(denilen yer)in nahiyele­rinden (biri olan) Kabeliyye (nahiyesi)nin madenlerini Bilâl b. el-Hâris el-Müzeni'ye bağışlamıştır. Bu madenlerden bugüne kadar zekâtın dı­şında hiçbir (vergi) alınmıyor.[422]

 

3062... Kesir b. Abdillah b. Amr b. Avf in (dedesi Amr)den (ri­vayet ettiğine göre) Peygamber (s.a) el-Kabeliyye (denilen nahiye)nin madenlerini deresiyle tepesiyle Bilal b. el-Haris el-Müzeni'ye bağışla­mıştır.

(Bu hadisi) Abbâs'm dışında bir râvi de -(şöyle) rivayet etti- (Hz. Peygamber el-Kabeliyye'nin madenlerini) deresiyle tepesiyle (Bilal'e ver­di.) Ayrıca (ona) Kuds (denilen dağ)dan ziraate elverişli olan yerleri de (verdi. Fakat bunları verirken) ona hiçbir müslümanın hakkını ver­medi. (Bir de) ona -Bismilllahirrahmanirrahim şu Allah'ın Rasûlü Mu-hammedin, Bilal b. Haris el-Mu'zeni'ye verdiği (yerleri bildiren bir ve­sikadır. el-Kabeliyye (isimli nahiye)yi deresiyle tepesiyle ona bağışla­mıştır.- (Bu olayı) Bir başkasıda (şöyle) rivayet etti. (Hz. Peygamber el-Kabeliyye'nin madenlerini) deresiyle tepesiyle (Bilare verdi) Ayrı­ca (Ona) Kuds (denilen dağ)dan ziraate elverişli olan yerleri verdi. Fa­kat bunları verirken ona hiç bir müslüman'ın hakkını vermedi- (Bu hadisin) bir benzerinide Ebu Üveys, Edeyi b. Bekr b. Kinane oğulları­nın azatlı kölesi Sevr b. Zeyd ve îkrime kanalıyla tbn Abbâs'dan rivayet etmiştir.[423]

 

Açıklama
 

el-Kabelıyye Deniz kenarında, Medine ye beş gunluk mesa-fede bir nahiyedir.

Fiir’: Mekke ile Medine arasında bulunan bir mevkidir. Bu mevkide bir­çok nahiyyeler yer almaktadır. El-Kabeliyye nahiyesi'de burada bulunan na­hiyelerden biridir.

Mevzumuzu teşkil eden bu hadis-i şerifler, Madenlerin zekata tabi ol­duğuna, binaenaleyh maden sahiplerinin ellerinde bulunan madenlerin ze­katlarını vermelerinin farz olduğuna ve devletin yerin altında bulunan katı madenleri ikta usulüyle vermesinin caiz olduğuna delalet etmektedir.

Maden, Lügatte; ikâmet manâsına olan adn maddesinden alınmıştır. Esa­sen birşeyin istikrar üzere duracağı yer demektir. Çoğulu "Meadın" gelir.

Istılahta; Yaratıldığı günden beri yer altında müstekarr olarak bulanan bir takım ecza ve eczamdan ibarettir ki başlıca üç kısma ayrılır.

1. İzabeye; yani ateş ile yumuşayıp erimeye kabiliyetli olan madenler­dir. Altın, gümüş, demir, bakır kurşun gibi.

2. İzabeye kabiliyyeti olmayan madenlerdir. Kireç, alçı, yakut, zümrüt gibi.

3. Mayi (sıvı); halinde bulunan madenlerdir. Su, tuz, zift, cıva, neft (pet­rol) gibi.[424]

Yapılan bazı araştırmalar, Hz. Peygamberin, Kabeliyye madeninin ye­rin derinliklerinde bulanan bir altın madeni olduğunu ortaya koymaktadır.[425]

Araziyi Öşriyye veya haraciyye içerisinde bir müslüman veya zimmî ta­rafından bulunup izabeye elverişli bulunan madenler ile vaktiyle gayri müs-limler tarafından gömülmüş olan definelerde gerek çok ve gerek az olsun vergiye tabidirler.

Binaenaleyh bunların beştebiri beytülmal namına alınır geri kalanı da o araziye malik olanlara verilir. Şayet o araziye kimse malik değilse bu, ka­lan mikdar, onları bulanlara aid olur.

Sahralar, dağlar ve ölü denilen arazi bu gibi maliksiz arazi sayılır. Bun­ların ziraate elverişli olanları, araziyi öşriyye veya haraciyye mesabesindedir.

Madenlerde bulunan yakut, zümrüt, firuze, kireç gibi İzabe ve intibaı kabul olmayan şeylerden vergi alınmaz. Belki bunlar bulundukları mahallin sahibine aiddir.

Binaenaleyh bunlar araziyi memleket dahilinde bulunduğu takdirde ta­mamen beytül'mâle aid olmak lâzım gelir.

Bir kimsenin kendi mülk hanesinde, mülk arasında, öşriyye ve haraciy­ye kabilinden olmayan sırf mülk arazisinde bulduğu madenler, tamamen ke...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Toprakları Parselleyip Tebaasına Bağışlaması
« Posted on: 29 Mart 2024, 18:07:09 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Toprakları Parselleyip Tebaasına Bağışlaması rüya tabiri,Toprakları Parselleyip Tebaasına Bağışlaması mekke canlı, Toprakları Parselleyip Tebaasına Bağışlaması kabe canlı yayın, Toprakları Parselleyip Tebaasına Bağışlaması Üç boyutlu kuran oku Toprakları Parselleyip Tebaasına Bağışlaması kuran ı kerim, Toprakları Parselleyip Tebaasına Bağışlaması peygamber kıssaları,Toprakları Parselleyip Tebaasına Bağışlaması ilitam ders soruları, Toprakları Parselleyip Tebaasına Bağışlamasıönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes