> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Hadis Eserleri > Süneni Ebu Davud > Ticaretle Uğraştıkları Zaman Ondabir Vergi Öderler
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Ticaretle Uğraştıkları Zaman Ondabir Vergi Öderler  (Okunma Sayısı 630 defa)
27 Ocak 2012, 18:50:58
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 27 Ocak 2012, 18:50:58 »



31-33. Müslümanların Himayesinde Yaşayan Azınlıklar Ticaretle Uğraştıkları Zaman Ondabir Vergi Öderler
 


3046... Harb b. Ubeydullah'(ın anne cihetinden dedesi olan şah­sın) babasından (şöyle) dedi(ği rivayet olunmuştur). Rasûlullah (s.a) (şöyle) buyurmuştur:

" Ondabir vergiler ancak yahudiler ve Hıristiyanlar üzerinedir. Müslümanlar üzerinde ondabir vergi yoktur.”[379]

 

3047... Harb b. Ubeydullah, (birde, bir önceki hadisin) manâsını Peygamber (s.a)'den (rivayet etmiştir. Ancak bu rivayetinde) "onda­bir vergiler" kelimesi yerine haraç kelimesini rivayet etmiştir.[380]

 

3048... Bekr b. Vail (kabilesin)deri bir adamın dayısından (şöy­le) dedi(ği rivayet edilmiştir.Ben Rasûlullah (s.a)'e

“Ey Allah'ın Rasûlü! Kavmimden ondabir vergi toplayayım mı?" diye sordum da:

"Ondabir vergiler, ancak yahudiler ve hırıstıyanla üzerinedir" buyurdu.[381]

 

3049... Harb b. Ubeydillah b. Umeyr es-Sakafi'nin Tağlib oğul­larından olan dedesinden (şöyle) dedi(ği rivayet olunmuştur.)

Peygamber (s.a)'e gelip selam verdim, bana İslâm'ı ve kavmim­den müslüman olanlardan zekatı nasıl toplayacağımı öğretti. (Yanım­dan ayrıldıktan) sonra (tekrar) kendisine dönüp.

“Ey Allah'ın Rasûlü! Ben zekatın dışında bana öğrettiklerinin hepsini iyice belledim. Kavmimden müslüman olanlardan ondabir vergi de toplayayım mı?" diye sordum.

"Hayır onda bir vergi ancak hıristiyanlar ve yahudiler üzerinedir" buyurdu.[382]

 

Açıklama
 

Hanefi âlimlerinden İbn Melek'in dediği gibi: Burada geçen "öşür" = Ondabir" kelimesiyle kasdedilen ziraat mahsullerinin zekatı anlamına gelen ondabir vergi değil tüccarların mallarından alı­nan ondabir ticaret vergisidir.

Ticaret vergisi, hem müslümanİarın hem de zımmîler ile müste'minlerin pasaport ile İslâm topraklarında seyahat eden yabancıların ticaret mal­larından alınır. Bu ticaret malları, emtia kabilinden olacağı gibi hayvan, ta­hıl, para ve ziynet eşyası kabilinden de olabilir. Asılları baki kalmak şartıyla kendilerinden istifade edilen kumaş, elbise, silah, altın ve gümüşten yapıl­mış kaplar emtiadan sayılır, tekili meta'dır.[383]

Bu vergiyi toplayacak olan ve aşır denilen memur, hür, müslim, kuvvet ve necdet sahibi olup şehir ve kasabalardan hariç büyük bir güzergahda ikâ­met ederek tüccarın serbestçe gezip dolaşabilmelerini temin eder ve malları­nı yol kesicilerden ve diğer tehlikelerden korur. Bunun karşılığında da muayyen vergileri tahsil eder. Bir kimsenin bu vergiyle mükellef olabilmesi için akıl ve baliğ olması gerekir.[384]

Bu vergiyi toplayacak olan ve âşir denilen memurun da mükellefleri hi­mayeye kadir olması gerekir. Binaenaleyh çocuklar ve mecnunlar bu vergiyi ödemekle mükellef olmadıkları gibi, mükelleflerin güvenliğini sağlamaktan aciz kalan bir devlet adına, tahsildarlık yapan bir memur da mükelleflerden bu vergiyi toplayamaz.[385]

Bu mevzuda Hattâbî (r.a) de şöyle diyor: Aslında müslümanlardan toprak mahsullerinden Öşür adıyla alman vergiden başka bu isimle bir vergi daha alınamaz. Ancak sulh antlaşması esnasında şart kılınmışsa yahudilerle hıristiyanlardan anlaşmaya uygun olarak belli mikdarda herhangi bir vergi alınabilir. Ancak bu vergi cizye mikdarindan fazla olamaz. Ve bu verginin müslümanların toprak mahsullerinden alınan öşür vergisiyle hiçbir ilgisi yok­tur. Çünkü müslümanlara mahsus olan öşür vergisi bir ibadet niteliği taşı­ması cihetiyle yahudi ve hıristiyanların topraklarından alınamaz. İmam-ı Şafiî (r.a)'ın görüşü budur.

İmam Ebû Hanefi (r.a)'e göre, eğer bu hıristiyan ve yahudilerin tabi oldukları devlet kendi ülkesinde bulunan müslüman tacirlerden bu vergiyi alıyorsa, biz de onların tacirlerinden alırız. Eğer onlar almıyorlarsa biz de almayız. Hanefi ulemasından İbn Melek de bu görüştedir.[386]

Fakat Hanefî mezhebinde kararlaştırılan görüş şudur:'Müslümanlara ait ticaret mallarından kırktabir, zımmîlere ait ticaret mallarından yirmide-bir vergi alınır. Tacir olan müste'minlere (pasaportlulara) gelince bunların haklarında mensub oldukları hükümetlerin İslâm tacirlerine karşı yaptıkları muamelenin aynısı uygulanır.[387] Müslüman tacirlerin mallarının eşkıya teh­likesinden korunması karşılığında yol uğraklarında bulunan görevlilere ödedikleri ondabir vergi pasaportlu tüccarlardan da alınır.

Bezlu'l-Mechûd yazarının açıklanmasına göre, Şerhu VSünne isimli eser­de şöyle denilmektedir.[388] "Tacir bir harbî pasaportsuz veya anlaşmasız ola­rak İslâm ülkesine girecek olursa, malları ganimet olarak elinden alınır. Eğer ondabir veya daha çok yada daha az bir vergi ödemek şartıyla girecek olur­sa şart koşulan mikdar alınmakla yetinilir..." Ebû UbeydMn "Kitab'ül-Emval" isimli eserinde Hz. Ömer'in Ziyad b. Hudeyr'i hurmaların vergisini toplamak üzere gönderirken ona "müslümanların ticaret mallarından kırk-tabir, zımmilerin ticaret mallarından yirmidebir harbîlerin (pasaportlu ola­rak İslâm ülkesine girenlerin) den de ondabir vergi alacaksın."[389] buyurması Hanefîlerin bu mevzudaki görüşünü desteklemektedir. Çünkü o sıralarda müs-lümanlara düşman görünen devletler mu'tad olarak müslümanlardan onda­bir gümrük vergisi alıyorlardı. Bu sebeple Peygamberimiz, dış ticarette mu-tad olan ondabir vergiye bir süre tabi oldu.[390]

 

3050... İrbad b. Sariye es-Sülemi'den demiştir ki:

Peygamber (s.a.) le birlikte Hayber'e inmiştik. Yanında da asha­bından (o gün) beraberinde bulunan kimseler vardı. Hayberin baş­kanı inatçı ve kurnaz bir adamdı. Peygamber (s.a)e dönerek

"Ey Muhammed sizin, bizim eşeklerimizi kesmeniz, meyveleri­mizi yemeniz ve kadınlarımıza saldırmanız caiz midir?" dedi. Bunun üzerine Peygamber (s.a) öfkelenip:

“Ey Avf'ın oğlu atına bin ve -Haberiniz olsun! Cennet (e gir­mek) mü'minden başkasına helal değildir. Namaz için toplanınız- di­ye haykır." buyurdu. (Avf'ın oğlu da bu emri yerine getirdi). Bunun üzerine (ashab-ı kiram bu davete uyarak) toplandılar. Peygamber (s.a) onlara (imam olup) namazı kıldırdı. (Namaz kılındıktan) sonra ayağa kalkıp:

"Sizden biriniz koltuğuna yaslanarak Allah'ın şu Kur'ân'daki yasakladığı şeylerden başka hiç bir şeyi yasaklamadığını mı zannedi­yor? Şunu iyi bilin ki: Vallahi ben (hem) öğüt verdim (hem bazı şeyle­ri) emrettim, (bazı şeyleri de) yasakladım. (Benim emrettiğim ve ya­sakladığım bu) şeyler Kur'ân (daki yasaklar) kadar vardır. Yahutta ondan daha fazladır. Yüce Allah sizin izinsiz olarak kitap ehlinin ev­lerine girmenizi helal kılmadığı gibi üzerlerinde olan vergiyi ödedikle­ri zaman karılarına saldırmanızı ve meyvelerinizi yemenizi de helal kılmadı" buyurdu.[391]

 

3051... Cüheyne (kabilesin) den (ve Hz. Peygamberin sahabile-rinden olan) bir adamdan (rivayet olunmuştur.) Dedi ki: Rasûlüllah (s.aj (şöyle) buyurdu:

"Muhakkak kî siz bir kavimle savaşacak ve onlara galib gele­ceksiniz, canlanın ve çocuklarını size karşr mallarıyla korumaya çalı­şacaklar. (Bu hadisin diğer ravisi) Said (İbn Mansur ise rivayetinde Müsedded'den fazla olarak şunları da) söyledi -sizinle bir anlaşma üze­rinde barış yaparlar- (bu cümleden sonra her iki ravide rivayetlerinde) birleş(ip Hz. Peygamberin sözlerine devamle şöyle de)diler.Onlardan bu anlaşma (da belirlenen vergi mikdarın) dan fazla birşey almayınız. Bu size yakışmaz."[392]

 

3052... Rasûlüllah (s.a)ın sahabilerinden bir cemaat akraba olan babalarından Rasûlüllah (s.a)in (şöyle) buyurduğunu (rivayet ettiler)

"Dikkatli olun. Kim bir zımmîye zulm ederse yahut onu(n hak­kını) kısarsa, veya ona gücünün yetmiyeceği bir vergi yüklerse, yada gönülsüz olarak ondan birşey alırsa, kıyamet gününde onun hasmı be-

nim."[393]

 

Açıklama
 

Bilindiği gibi muslumanlıkta ahde vefa etmek, yanı verilen bir söze sadık kalmak, son derece önemli bir husustur. Hat­ta verilen bu söz kâfire bile olsa, yine o söze bağlı kalınıp icabını yerine ge­tirmek İslamın emridir.

Rasûlü Zişan Efendimiz bu babda yer alan hadis-i şeriflerde, karşılıklı anlaşma ile islam ülkesinde vatandaş olarak yaşama hakkını elde etmiş olan gayri müslim tebaanın, anlaşma şartlarına uygun kaldıkları sürece, zımmîlik haklarına riayet edilmesi, mal, can ve namuslarına dokunulmaması, emredilmekte fakat, bu anlaşmanın kendilerine yüklediği cizye vergisini verme­dikleri takdirde bu haklan kaybedecekleri, ifade edilmekte, vatandaşlık gö­revini yerine getiren bir zımmîye zulmeden kimselerin kıyamet gününde ha­sımlarının bizzat Hz. Peygamber olacağı vurgulanmaktadır.

Bu babda yer alan 3051 numaralı hadis-i şerifte ise bu" hususun yanında bir de sünnetin önemine ve kapsamının genişliğine dikkat çekilmektedir.

Bu bakımdan biz burada İslam ülkesinde yaşayan bu gayri müslim va­tandaşlarla, sünnetin önemi ve kapsamı üzerinde kısaca duracağız.

Bilindiği gibi, kendilerine sağlanan bir zımmîlik antlaşması gereğince İs­lam devleti içinde daimi olarak oturan ehl-i kitap ve hiristiyanJara zımmî, denir.[394]

İslam devleti, ödedikleri cizye ismi verilen bir vergi karşılığında onları himaye eder ve korur.

Yüce Allah Kuran-ı Keriminde şöyle buyuruyor. "Kendilerine kitap ve­rilenlerden ne Allah'a, ne ah i re t gününe inanmayan Allah'ın Peygamberi­nin haram ettiği şeyleri haram tanımayan, hak dinini din olarak tanımayan kimselerle, zelil ve hakir olarak kendi el(ler)iyle cizye verecekleri zamana ka­dar, muharebe edin..."[395]

Zımmîlere ait İslâm hukuku kaidelerini incelememiz, bize, islamiyetin çok ülkelerde müslümanlar ile zımmiler arasında eşitliği tesis ettiğini, onlara birçok haklar verdiğ...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Ticaretle Uğraştıkları Zaman Ondabir Vergi Öderler
« Posted on: 18 Nisan 2024, 17:58:13 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Ticaretle Uğraştıkları Zaman Ondabir Vergi Öderler rüya tabiri,Ticaretle Uğraştıkları Zaman Ondabir Vergi Öderler mekke canlı, Ticaretle Uğraştıkları Zaman Ondabir Vergi Öderler kabe canlı yayın, Ticaretle Uğraştıkları Zaman Ondabir Vergi Öderler Üç boyutlu kuran oku Ticaretle Uğraştıkları Zaman Ondabir Vergi Öderler kuran ı kerim, Ticaretle Uğraştıkları Zaman Ondabir Vergi Öderler peygamber kıssaları,Ticaretle Uğraştıkları Zaman Ondabir Vergi Öderler ilitam ders soruları, Ticaretle Uğraştıkları Zaman Ondabir Vergi Öderlerönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes