> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Hadis Eserleri > Süneni Ebu Davud > Mezînin Hükmü
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Mezînin Hükmü  (Okunma Sayısı 12698 defa)
27 Kasım 2011, 21:13:35
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 27 Kasım 2011, 21:13:35 »



82. Mezînin Hükmü
 



206....Uz. Ali (r.a.) şöyle demiştir: "Ben mezîsi çok gelen biriydim.[260] (fylenîye kıyas ederek) yıkanmaya başladım. Öyle ki sırtım çat­ladı. Bunun üzerine durumu Rasûlullah (s.a.) anlattım. Veya: anlatıldı.[261]Rasûlullah;

"Böyle yapma, mezîyi gördüğünde, tenasül organım yıka ve na­maz için abdest aldığın gibi abdest al. Menî çıkdığında ise, yıkan" buyurdu.[262]  [263]

 

Açıklama
 

Mezi  bevaza Çalan ve yapışkan bir sıvıdır. Oynaşma veya öpüşme anında erkekten de kadından da gelebilir. Bazan çıktığı fark edilemez.

Üzerinde durduğumuz hadisten, mezîden dolayı guslün gerekmediği, guslü gerekli kılan şeyin menî olduğu anlaşılmaktadır. Bu, mezhepler arasında ittifak edilen bir noktadır.

Ancak, meri geldiğinde yıkanacak mahal, mezînin teiniz mi pis mi ol­duğu gibi mes'elelerde ulemâ arasında hayli görüş ayrılıkları vardır.

Şimdi bunları kısaca açıklayalım;

Rasûlullah'ın: "tenasül organını yıka" sözünü zahirine bakarak Mâli-kîler, zekerin tamamının yıkanmasının şart olduğu görüşüne varmışlardır.

Ahmed b. Han bel'den iki görüş nakledilmiştir. Bunlardan biri Malikîlerin dediği gibidir. Diğerine göre ise, zekerin hayalarla birlikte yıkanması­dır. İleride gelecek olan İbn Sa'd Hadîs’i de Hanbelîlerin bu görüşünü tak­viye eder görünmektedir. Fakat îmam Nevevî o hadîsin, mezînin hayalara da bulaşması hâline hamledilmesi gerektiğini veya yıkanmasının mendup ol­duğunu işaret ettiği görüşündedir.

Mâlikîlere göre, zekeri yıkamak teabbüdî olduğu için, niyet de şarttır. Hanefî ve Şafiîlere göre, necaset mahallinin yıkanması kâfidir.

Nevevî, bunun, Cumhurun mezhebi olduğunu söylemektedir. Çünkü, yıkamayı gerektiren şey, çıkan şeydir, bu da çıkanın mahalline mahsus olur.

Tahâvî'nin Şerhu Meâni'l-Âsâr'ın da Saîd b. Cübeyr'den rivayet ettiği "İn­san mezî çıkardığı zaman haşefeyi yıkar ve abdest alır" sözü de bu görüşü te'yid etmektedir.

Bu hadîs-i şerîf ayrıca meninin çıkmasından dolayı guslün farz olduğu­na delâlet etmektedir. Ancak meninin temiz olup olmadığı hususunda da ih­tilâf edilmiştir.

Şafiîlere ve Hanbefflerin meşhur olangörüşüne göre,menî temizdir .Bu görüş, ashabtan Ali b. Ebî Tâlib Sa'd b. Ebî Vakkâs, Ibn Ömer ve Âişe (radıyallahü anhüm)den de rivayet edilmiştir.

Hanefî ve Mâlikîlere göre, menî pistir. Ancak Hanefîlere göre, yaşı sa­dece yıkamakla temizlendiği halde, kurusu ovalamakla da temizlenebilir. An­cak bu durumun, idrarından sonra su ile temizlenmesi şartına bağlı olduğu­nu, fukahâ ayrıca beyan etmektedirler. Mâlikîlere göre ise, hem yaşının hem de kurusunun yıkanması lâzımdır.

Meninin temiz olduğuna hükmedenler, meninin ovalamakla temizlene-bileceğine dâir olan hadîslere; pis olduğuna hükmedenler de yıkanmasının lüzumuna işaret eden hadîslere dayanmaktadırlar. Hafız îbn Hacer el-Askalânî, Fethu'l-Bârîde, bu hadîsler arasında ihtilâf olmadığını söyler.

Hafız, "yıkamayı istihbâba hamledersek, Şafiî ve Ahmed'in dediği gibi menînin temiz olduğuna, yıkamayı yaş olan menîye, ovalamayı da kuru ola­nına hamledersek Hanefîlerin dediği gibi menînin pis olduğuna hükmedilir. Birinci görüş tercîhe şayandır..." demektedir.

Yine Buhârî sarihlerinden Aynî, Askalânî'nin bu sözleri Hattâbî'den, değiştirerek aldığını ve bununla Hanefîlerin görüşünü çürütmek istediğini söy­ledikten sonra, uzun uzun tenkit etmiş ve Hanelileri haklı çıkartarak, Aska­lânî'nin tercîhe şayan dediği görüşün, tercîhe şayan olma bir tarafa, sahih bile olmadığını söylemiştir. Aynî, bu tenkitlerini yaparken İslâm'ın genel pren­siplerini ve Usûl-ü Fıkıh kaidelerini esas almıştır. Burada bu tenkitlerin zik­rine lüzum görmedik.

Görüldüğü gibi bu meseleyi Hz. Ali'nin doğrudan doğruya Hz. Peygamber'e sorduğu, Tirmizî ve Tahâvî tarafından desteklenmiş, Nesâî ve Abdurrezzâk'm rivayetlerine göre ise, Hz. Ali'nin bu soruyu; Hz. Ammâr ve Mik-dâd vasıtalarıyla sordurduğu beyan edilmektedir. Buhârî'nin bir rivayetine göre ise, Hz. Ali Rasûlullah'ın kerimesi ile evli olması münasebetiyle, "Bu soruyu sordurdum" dediği de bu görüşü desdeklemektedir. Fukahâ da bu meseleyi bu şekilde izah etmektedirler. İbn Hıbbân ise, Hz. Ali'nin bu me­selenin Rasûlullah'a sorulmasını istemesine rağmen kendisinin de sormuş ola­bileceği şeklinde rivayetleri cem etmiştir.[264]

 

Bazı Hükümler
 

1. Mezînin gelmesi guslü gerektirmez, bundan olayı ancak abdest almak icap eder.

2. Mezî pistir.

3. Meninin gelmesi guslü icâbettirir.

 

207....Mikdâd b. Esved (r.a.)'den, demiştir ki;

Ali b. Ebi Tâlib (r.a.); "Benim nikâhımda kızı var, onun için ken­dim sormaktan utanıyorum" (diyerek) Mikdâd'a (râvinin kendisine) karısına yaklaşıp (oynaşıp) ta mezî gelen kimseye ne lâzım geldiğini Rasûlullah aleyhisselâmdan soruvermesini istedi. Mikdâd şöyle devam etti:

"Rasûlullah'a bunu sordum; "Sizlerden biri bu durumla karşıla­şırsa tenasül organını yıkasın ve namaz için abdest aldığı gibi abdest alsın" buyurdu."[265]  [266]

 

Açıklama
 

Bu hadîs de aşağı yukarı evvelki hadîsin aynısıdır. Sadece, onda soruyu Hz. Ali'nin kendisi sormuş, bunda ise Mikdâd'a sordurmuştur. Tafsilât için evvelki hadîsin şerhine müracaat edilebilir.[267]

 

Bazı Hükümler
 

1. Kişinin, karısının yakınlarıyla, örfen utanılacak meselelerde direkt olarak konuşmaması, konuşulması ge­reken meseleleri muaşeret kaidelerine göre, vâsıta ile halletmesi uygun olur.

2. Mezîden dolayı gusül değil, abdest gerekir.

3. Soru sormakta, fetva istemekte vekil tâyin etmek caizdir..

4. Vasıtalı da olsa, insan dînî hükümlerden bilmediklerini bilene sor­malıdır.

5. Sorulan kişi meseleyi biliyorsa, cevap vermekten çekinmemelidir.

 

2O8....Urve'den, rivayet edilmiştir.Urve;

"Ali b. Ebi Tâlib Mikdâd'a şöyle dedi;' diyerek (bir önceki) Sü­leyman b. Yesâr'ın rivâyetindekilerin benzerini zikretti. Sonra Urve dedi ki; Mikdâd, Rasülullah'a sordu, (s.a.) da; "Zekerini ve hayaları­nı yıkasın." Buyurdu.[268]

Ebû Dâvûd dedi ki; Bu hadîsi Sevrt ve bir cemaat, Hişâm babası Mikdâd ve Hz. Ali senediyle Rasûlullah'tan rivayet etmiştir.[269]

 

Açıklama
 

Hadîs-i şerif, Urve, Hz. Ali iüe Mikdâd arasında geçen bir konuşmayı haber vermektedir. Aslında Urve bu konuşma ânında onların yanında değildi. Hâdiseyi Ali b. Ebi Tâlib veya Mikdâd'dan duy­muş olması muhtemeldir.

Bazı nüshalarda ,Ebû Davud'un ilâvesindeki;"Mikdâd'dan" ibaresi mev­cut değildir. Doğrusu da böyle olması gerekmektedir. Çünkü, Mikdâd, hadîsi bizzat Rasûlullah'dan duymuştur. Buna göre Hz. Ali'den rivayet etme­sine lüzum yoktur.

Hadîsdeki: "Zekerini ve hayalarım yıkasın." ifâdeleri emir olması se­bebiyle Ahmed b. Hanbel ve bazı fukahâya göre vücûb ifâde eder. Yani hem zekerin hem de hayaların yıkanması gerekir.

Cumhûr-u ulemâya göre hayaların da zekerle birlikte yıkanması menduptur. Ancak, hayalara da bir şey bulaştığı takdirde yıkanması vaciptir.

Hattâbî de, "Hayaların soğuk su ile yıkanması hakkındaki emir, şeh­veti kırması, mezîyi azaltması ve tıbben faydalı olduğu içindir" demektedir.

Hadîsten Mezî sebebiyle hayaların ve zekerin yıkanmasının gerektiği hük­mü çıkarılabilir.

 

2O9....Urve, Ali b. EbîTâlib'in "Mikdâd'adedimki..." diye baş­layan hadisini yukarıda geçtiği şekilde nakletti.

Ebû Dâvûd dedi ki; Bu hadîsi, Mufaddal b. Fedâte, Sevrî ve İbn Uyeyne Hişâm’dan, Hişâm babasından, o da Ali b. Ebî Talib'den ri­vayet etti.

Ayrıca, îbn İshâk da Hişâm b. Urve'den, Hişâm babasından, o Mikdâd'dan, Mikdâd da Rasûlullah (s.a.) den rivayet etmiş fakat "Hayalarını" sözünü zikretmemiştir.[270]

 

Açıklama
 

Bu hadîsin açıklaması evvelki hadîslerde geçmiştir.

 

210....Sehl b.Huneyf[271]  (r.a)'den, şöyle demiştir: Mezîden dolayı zorluk çekmekte ve sık sık yıkanmaktaydım. Dururumu Rasûlullah (s.a.)'a arzettim. "Mezîden dolayı sadece abdest alman kâfidir" bu­yurdu. Bunun üzerine: "Yâ Rasûlullah, elbiseme bulaşan mezî ne ola­cak?" dedim. "Bir avuç su alıp, bu suyu elbisenden mczînin bulaştığını gördüğün yere serpmen (yıkaman) kâfidir" buyurdu.[272]  [273]

 

Açıklama
 

Her ne kadar bu hadis-i şerifte yalnız mezî'den bahsedilmiş ise de bu konu ile yakından ilgili olan, aşağıdaki hususları be­yân etmeyi uygun bulduk.

Erkeklerden çıkan maddeler dörde ayrılır, a. İdrar, b. Vedî,  c. Mezî, d. Meni.

İdrarın, ittifakla hükmü necistir. Affedilen mikdârı aştığı takdirde yı­kanması şarttır.

Vedî; İdrar akabinde çıkan yapışkan bir maddedir. Bu da idrar gibi ne­cistir. Abdestten başka bir şey gerektirmez.

Meni; Şehvetten dolayı akan sıvıdır. Her halükârda guslü gerektirir. Ancak, meninin necis olup olmadığında fukahâ ihtilaf etmiştir.

Hanefîlere göre necistir. Yaşının muhakkak yıkanması, kurumuş ola­nın (eğer idrardan sonra su ile yıkanmış ise) ovalamakla temizleneceği hadis-Uerde mevcuttur.

Tirmizî, elbiseye bulaşan mezî hakkında ulemânın ihtilaf ettiklerini söy­ledikten sonra bu ihtilaftan şöylece sıralar;

1. Şafiî ve îshâk mezînin ancak yıkanmakla temizlenebileceği görüşün­dedir.

2. Bazıları mezî bulaşan yere su serpmekle temizleneceğini söylerler.

3. Ahmed: "Su serpmekle temizleneceğini umarım" demektedir.

Nevevî: "Hadîs-i Şerîf deki ("serpmek" diye terceme ettiğimiz) ( ) kelimesi ...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Mezînin Hükmü
« Posted on: 28 Nisan 2024, 19:56:18 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Mezînin Hükmü rüya tabiri,Mezînin Hükmü mekke canlı, Mezînin Hükmü kabe canlı yayın, Mezînin Hükmü Üç boyutlu kuran oku Mezînin Hükmü kuran ı kerim, Mezînin Hükmü peygamber kıssaları,Mezînin Hükmü ilitam ders soruları, Mezînin Hükmü önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes