> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Hadis Eserleri > Süneni Ebu Davud > Yakını Ölen Bir Kimseye Teselli Vermek
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Yakını Ölen Bir Kimseye Teselli Vermek  (Okunma Sayısı 14981 defa)
13 Mayıs 2012, 04:45:05
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 13 Mayıs 2012, 04:45:05 »



21-22. Yakını Ölen Bir Kimseyi Teselli Vermek İçin Ziyaret Etmek (Ta'ziye)


 

3123... Abdullah b. Amr b. el-As’dan demiştir ki:

Rasûlullah (s.a)'le bir ölüyü kabre koymuştuk. (Bu işi) bitirince Rasûlullah (s.a) (oradan) ayrıldı. Kendisiyle birlikte biz de ayrıldık. Bir kapının karşısına varınca (orada) durdu. Bir de baktık ki karşısın­da bir kadın var. O kadını tanıdığını zannettim. (Oysa tanıyamamış ancak) kadın (kendisine doğru) yürüyünce bir de baktı ki Fatıma (aleyhisselam) imiş. Ona

"Ey Fatıma, seni evinden çıkaran (sebep) nedir?" diye sordu. Oda

"Ey Allah'ın Rasûlü şu ev halkına geldim, onlara Ölüleri için rahmet okudum." Yahut da "sabır tavsiye ettim" cevabını verdi. Bu­nun üzerine Rasûlullah (s.a):

"Herhalde onlarla birlikte kabristana da gittin" buyurdu. (Hz. Fatıma da)

“Allah korusun, gerçekten ben seni, bu mevzudaki söyledikle­rini söylerken dinle(miş)tim" dedi (Hz. Peygamber de):

"Eğer sen onlarla birlikte oraya gitmiş olsaydın" buyurdu ve bu mevzuda (çok) şiddetli tehdidde bulundu. (Ravi Mufaddal) dedi ki:

Ben Rabia'ya (metinde geçen) "Elkiidâ"yı sordum da zannedersem "kabirler” diye cevap verdi.[191]

 
Açıklama

 

Metinde geçen "O kadını tanıdığını zannettim" anlamına gelen cümle Nesâî'nin nüshalarında üç şekilde bulunmaktadır.

1. Kadın, Rasûlullah'ın kendisini tanıyamadı­ğını zannetti, şeklinde

2. Rasûlullah'ın o kadını tanıyamadığı zanne­diliyordu.

3. Biz, Rasûlullah'ın o kadını tanıyamadığını zannediyorduk.

Her ne kadar Rasûl-ü Zişan Efendimizin kadınların kabir ziyareti hak­kındaki şiddetli tehditlerinin nasıl olduğu metinde açıklanmışsa da, Nesâî'­nin rivayetinde bu tehdit şu manaya gelen lafızlarla açıklanmıştır: "Eğer on­larla beraber kabristana gitseydin babanın dedesinden önce cenneti göremez­din."

Bu mevzuda İmam Nesâî Süneninde şu görüşlere yer veriyor:

Bu hadiste kadınların cenaze ile beraber kabristana gitmeleri meselesi mevzubahis ediliyor. Kadınları cenaze ile mezarlığa gitmekten nehyeden da­ha başka hadisler de vardır. Fakat sahih isnadlara dayanmadığı iddia edil­miştir. Âlimlerin bu husustaki görüşleri de farklıdır. Bu hususta en kuvvetli ictihad tenzihen mekruh olduğudur. Bazıları Rasûlullah (s.a)'tn son sözleri­nin "bir daha cennet yüzü göremezsin" manasına geldiği kanaatindedirler. Fakat bu doğru değildir. Bir kadının, cenaze ile beraber kabristana gitmesi, ebediyyen cehennemde kalmayı mucib küfür olamaz. Rasûlullah (s.a)'ın "Eğer onlarla beraber kabristana gitseydin, babanın dedesinden önce cennet yüzü göremezdin." buyurması, bu fiilin sahibinin azab görmesine sebep olacak büyük günahlardan olduğunu gösterir. Ehl-i sünnet âlimleri, Rasûlullah'ın günahı kebair işleyenler hakkında "Onlar cennete giremezler." Hadisini hiç azab görmeden ilk önce cennete girenlerle beraber giremezler diye te'vü edi­yorlar. Yukarıdaki hadisde de bu kastedilerek "Cennete ilk girenlerle bera­ber cenneti göremezdin. Daha önce işlediğin bu günah sebebiyle azab olu­nurdun." buyuruluyor. Hadisteki babanın dedesi kelimesi ile Abdülmutta-lib kasdedilİyor.

Abdülmuttalib ise, ehl-i fetrettendir. Fukaha nezdinde Fetret; Hz. isa ile Hz. Muhammed (s.a) arasında geçen zamandır. Fetret döneminde yaşa­yanların durumu muhteliftir. Şöyle ki, bir kısmı ne müşrik ne de muvahhit olmayıp, kendisi için bir şeriat ve din icad etmeyenlerdir. Bunların ehl-i din ve İslâm oldukları kabul olunur. Üçüncü grub ise şirki kabul edenlerdir. Rasûiullah (s.a)'m ecdadına gelince, onlardan hiç biri müşrik değildir. Zira Rasûiullah (s.a) "Ben mütemadiyen teiniz babaların sulbünden, temiz anaların rahmine nakloluna geldim." buyuruyor. Kur'ân'da ise "Şüphesiz ki müşrikler necistir."[192] buyurulduğuna göre ecdad-ı nebi müşrik değildir.[193]

 
Bazı Hükümler

 

1. Cenazeyi kabre kadar uğurlayıp, defnedilinceye kadar başında bulunmak müstehabdır

2. Bir kadının, başsağlığı dilemek için komşularına veya eşe-dosta git­mesi caizdir.

3. Kadının cenazeyi kabre kadar takibetmesi caiz değildir.

4. Ölünün yakınlarına başsağlığı dilemek müstehabtır.

Esasen ta'ziye: Sözlükte "sabrettirmek, sabra teşvik etmek" demektir. Yakınını kaybetmek gibi bir musibete uğrayan kimseye sabretmesini, Allah'ın sabrına karşı ecir vereceğini, hepimizin Allah'a ait olduğumuzu ve tekrar ona döneceğimizi söylemekle, bu vazife yerine getirilmiş olur. Taziye memleke­timizde "Başınız sağolsun, Allah geride kalanlara ömür versin. Allah ecir, sabır versin" gibi sözlerle yapılır.

Aynı şehirde bulunanlar için, ta'ziye müddeti üçgündür. Üç günden zi­yade ta'ziye yapılamaz. Çünkü bu acının tazelenmesine sebep olur. Ancak başka yerde bulunanlar üç gün tahdidine tabi değillerdir.[194]

Başsağlığı dilemenin fazileti hakkında pek çok hadis-i şerif vardır. Bun­lardan bazılarının meali şöyledir: "Bir musibetten dolayı din kardeşine ta'-ziyette bulunan bir kimseye, yüce Allah, kıyamet gününde mutlaka keramet elbiselerinden bir elbise giydirecektir."[195] "Başına musibet gelen kimseye ta­ziyene bulunana musibete uğrayan kimsenin sevabı kadar sevab vardır."[196]

Rasûl-ü Zişan Efendimiz, ta'ziye için belli bir sınır koymamıştır. Bu hu­susta kendisinden nakledilen çeşitli rivayetler vardır. Bunlardan bazılarının meali şöyledir: "Peygamber (s.a)'in yanında idik. Bir ara kızlarından birisi haber göndererek Rasûiullah (s.a)'ı çağırdı ve kendisinin bir çocuğunun ya­hut bir oğlunun vefat etmek üzere olduğunu ona haber verdi. Bunun üzeri­ne Peygamber (s.a) gönderilen zata:

"Dön de ona haber ver ki; Allah'ın aldığı da verdiği de kendisinindir. O'nun n ezdin de herşeyin belli bir eceli vardır. O'na söyle de sabretsin ve se­vap umsun." buyurdular. Müteakiben elçi, Rasûlü Ekrem'in kızının yanına gitti geldi ve "O yemin etti. Mutlaka yanma gelmeliymişsin" dedi. Bunun üzerine Peygamber (s.a) kalktı, onunla beraber Sa'd b. Ubade ile Muaz b. Cebel de kalktılar. Ben de yanlarına takıldım, çocuğu peygamber (s.a)'e arz ettiler. Can çekişiyordu. Sanki canı eski bir tulum içindeydi. (Bunu görün­ce) Rasûlullah (s.a)'ın gözlerinden yaşlar boşandı. Said kendisine:

Bu ne ya Rasûlullah? dedi. Rasûlullah (s.a) de:

"Bu bir rahmettir. Allah onu kullarının kalplerine tevdi buyurmuş­tur. Allah ancak merhametli olan kullarına rahmet eyler/' buyurdu.[197]

"Rahman ve rahim olan Allah'ın ismiyle. Allah'ın Rasûl-ü Muhammed'-den Muaz b. Cebel'e; Allah'ın selamı üzerine olsun. Kendisinden başka mabud-i hakiki bulunmayan Allah'a hamdolsun. Gelelim mevzuya (oğlunu kaybettiğinden dolayı) Allah, sana büyük ecir versin, sabır ilham etsin. Sa­na da bize de şükür nasibetsin. Muhakkak ki mallarımız da canlarımız da aile ve çocuklarımız da Aziz ve Celil olan Allah'ın bize ihsan ettiği nimetle­rinden ve muayyen bir müddete kadar elimizde kalacak olan emanetlerin-dendir. Bize bu nimetleri verdikten sonra üzerimize şükrü ve bizi bunlarla denediği zamanda sabretmeyi farz kılmıştır. İşte oğlun da Allah'ın seni ken­disiyle mutlu kıldığı bu emanetlerden biri idi. Şimdi karşılığında bol ecir, mağfiret, rahmet ve hidayet vermek üzere onu senden aldı. Eğer bu ecire eriş­mek istiyorsan sabret. Yoksa arkasından ağlayıp sızlayarak sabırsızlık gös­termen ecrini yok eder de sonunda pişman olursun. Şunu iyi bil ki sabrı ter-kederek Feryadü figan etmek hiç bir şeyi geri getirmez. Hiçbir üzüntüyü gi­deremez. Başımıza gelecek olan gelecektir. Vesselam."[198] Rasûlullah (s.a) bir adama ta'ziye için ziyaret etti de, Allah sana merhamet etsin ve ecir ih­san etsin, dedi."[199]

Rasûlullah (s.a) vefat edince, melekler geldiler. Sahabiler bu melekle­rin seslerini işitiyorlar, fakat kendilerini göremiyorlardı. Melekler -esselamü aleyküm, Allah katında her musibet için bir sabır ve kaybedilen her şeyin yerini dolduracak bir bedel vardır. Allah'a güveniniz ve ondan ümit kesme­yiniz. Gerçek, mahrum sevabdan mahrum kalan kişidir. Selam ve Allah'ın rahmeti sizin üzerinize olsun, diyerek başsağlığı dilediler.[200]

Enes (r.a) dedi ki: Rasûlullah (s.a)'m ruhu kabzedilince ashab-ı kiram etrafında toplanıp ağlaşmaya başladılar.

Bu sırada kırmızı vebeyaza çalan sarı sakallı iri ve güzel yüzlü bir adam gelip, ashabın omuzlarına basarak yürüdü ve ağlamaya başladı. Sonra onla­ra dönerek şöyle dedi: "Allah katında her musibet için bir teselli.ve kaybedilen herşey için onun yerini tutacak bir karşılık vardır. Binaenaleyh, bütün kalbinizle O'na dönünüz. O'na rağbet ediniz. Başımıza gelen her belada Al­lah'ın nazarı üstünüzdedir. Siz de gözünüzü O'ndan ayırmayınız. Musibete uğrayan kişi (Allah'ın yardımından mahrum kaldığı için) ıslah olmayan ve Allah'dan uzaklaşan kişidir, dedi. Bunun üzerine ashabın bir kısmı diğerle­rine -bu adamı tanıyor musunuz?- diye sordular. Hz. Ebû Bekir ile Ali de "Evet bu Rasûlullah (s.a)'in kardeşi Hızırdır" diye cevap verdiler.[201]

 [191] Nesaî, cenaiz. 27.

Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 11/503-505.

[192] Tevbe, (9) 28.

[193] Büyükçınar A. Muhtar, "Sünen ün-Nesâî," IV-420, 421.

Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 11/505-506.

[194] Şevkani, Neylü'l-Evtar IV, 151, Ibn Kudame, el-Mugni, 11-405.

[195] îbn Mace, cenaiz 56.

[196] İbn Mace, cenaiz 56.

[197] 3125 nolu hadis ve Müslim, cenaiz 11.

[198] Hakim'den naklen, Menhel, VIII, 266.

[199] Menhel, VIII, 267.

[200] Hakim'den naklen Menhel VIII, 267.

[201] Hakim'den ve Şafiî'nin müsnedinden naklen, Menhel, VIII, 167.

Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 11/506-508.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Yakını Ölen Bir Kimseye Teselli Vermek
« Posted on: 20 Nisan 2024, 03:47:37 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Yakını Ölen Bir Kimseye Teselli Vermek rüya tabiri,Yakını Ölen Bir Kimseye Teselli Vermek mekke canlı, Yakını Ölen Bir Kimseye Teselli Vermek kabe canlı yayın, Yakını Ölen Bir Kimseye Teselli Vermek Üç boyutlu kuran oku Yakını Ölen Bir Kimseye Teselli Vermek kuran ı kerim, Yakını Ölen Bir Kimseye Teselli Vermek peygamber kıssaları,Yakını Ölen Bir Kimseye Teselli Vermek ilitam ders soruları, Yakını Ölen Bir Kimseye Teselli Vermek önlisans arapça,
Logged
06 Temmuz 2015, 17:54:59
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #1 : 06 Temmuz 2015, 17:54:59 »

Esselamu aleykum.Rabbim razı olsun paylaşımdan Reyyan abla.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

06 Temmuz 2015, 18:06:48
İkraNuR
Öğrenci Grubu
***
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 3.427



« Yanıtla #2 : 06 Temmuz 2015, 18:06:48 »

yakınımızdan bir kişi öldüğünde o kişnin ailesini teselli etmeliyiz. Paylaşım için Allah razı olsun.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
06 Temmuz 2015, 19:26:59
❣ Muhammed ❣

Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 3.112


« Yanıtla #3 : 06 Temmuz 2015, 19:26:59 »

Ve Alleykümselam Ve Rahmetullah Ve Berekatuh...Rabbi ölen kardeşlerimizin ailelerine sabır ihsan eylesin İnşaAllah.Rabbim verilen hükümlerde uymayı  nasip eylesin İnşaAllah.Allah razı olsun.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes