๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Süneni Ebu Davud => Konuyu başlatan: Zehibe üzerinde 07 Aralık 2011, 21:13:42



Konu Başlığı: Şefaat
Gönderen: Zehibe üzerinde 07 Aralık 2011, 21:13:42
20,21. Şefaat

 

4739... Enes İbn Malik'den (rivayet edildiğine göre); Peygamber (s.a.): Şefaatim, ümmetimin büyük günah işleyenleri içindir" buyurmuştur.[596]

 

Açıklama
 

Bu hadis-i şerif "Büyük günahları işleyerek cehenneme atılmaya müstehak olan mü'minler, Allah'ın izni ve inayeti ve Hz. Peygamberin şefaatiyle cehenneme atılmaktan ya da cehenemde uzun süre kalmaktan kurtularak cennete gireceklerdir" di­yen ehl-i sünnet ulemasının lehine; "büyük günahları işleyenlerin, kâfir olduklarını ve cehennemde ebediyyen kalacaklarını" söyleyen Haricilerle,"büyük günahları işleyenler cehennemle cennet arasında bulunan bir yerde kalırlar ve ne cennetlik ne de cehennemlik olurlar" diyen Mutezile-ninse aleyhine bir delildir.

İbn Raslan'ın açıklamasına göre; metinde geçen şefaat kelimesinin Hz. Peygambere izafet edilmesiyle belli bir şefaat kasdedilmiştir ki; bu şefaat de yüce Allah'ın Rasulüne vadetmiş olduğu Hz. Peygamoerin de kullanma hakkım kıyamet gününe sakladığı şefaattir.[597]

Bazı ilim adamları mevzumuzu teşkil eden bu hadise "ümmetimin bü­yük günah işlemiş olanlarına şefaat etme hakkı peygamberlerden sadece bana verilmiştir. Diğer peygamberlere, ümmetlerinin büyük günah işle­yenlerine böyle bir şefaat hakkı verilmiş değildir" manası verirken Tibî (r.a.) de bu hadise "benim helak olanları kurtaracak olan şefaatim büyük günah işleyenler için yapacağım şefaattir" şeklinde bir mana vermiştir.[598]

İmam Nevevi'nin açıklamasına göm Kadı Iyaz bu hadis üzerinde yaptığı açık­lamada şöyle demiştir:

Ehl-i sünnet uleması şefaatin aklen caiz olduğuna ve; "O gün Rahman'ın izin verip sözünden hoşlandığı kimseden başkasının şefaati fayda vermez"[599] ayet-i kelimesiyle, bu mevzuda gelen sıhhatleri tevatür derecesine ulaşan hadislerin bu­na inanmanın vücubuna delalet ettiğine ittifakla hükmetmişlerdir. Haricilerle Mute­zileden banları ise: "Artık onlara şefaatçilerin şefaati fayda vermez."[600] ".... za­limlerin ne bir dostu ne de sözü tutulur bir aracıları vardır"[601] ayet-i kerimele­rini te'vil ederek Şefaati inkâr etmişlerdir. Oysa bu ayet-i kerimeler kâfirler hakkın­dadır.

Bu âyet-i kerimelerde yerilen "zulüm" den maksat şirktir. Sözü geçen bu sapık mezheplerin şefaat konusunda gelen hadislerdeki "şefaat" kelimelerini ehl-i cenne­tin derecelerini arttırmak manasına te'vil etmeleri ise tamamen yersiz ve asılsızdır. Çünkü bu onların bu düşüncelerine hiç meydana vermeyecek derecede açıktır.

Bilindiği gibi Hz. Peygamberin şefaati beş kısımdır:

1- İnsanların kıyamet gününde arasatta kaldıkları ve akıbetlerinin ne olacağı hu­susunda son derece endişeye ve dehşete düştükleri sırada onların hesaplarının acele olarak görülmesi için yapacağı şefaat[602]

2- Kalabalık bir mü'min kitlesinin hesapsız olarak cennete girmesi için yapaca­ğı şefaat

3- Müminlerden cehennemlik oldukları halde cehenneme girmemeleri için ya­pacağı şefaat.

4- Mü'minlerden cehenneme girenler hakkında, cehennemden çıkarılmaları içirt yapacağı şefaat.[603]

5- Cennet ehlinin makamlarının yükselmesi için yapacağı şefaat.[604]

 

4740... İmran b. Husayn'dan (rivayet edildiğine göre) Peygamber (s.a.) (şöyle) buyurmuştur: "Ümmetimden büyük günah işlemiş olan bir top­luluk Muhammed'in şefââtı ile cehennemden çıkar, cennete girer. Bunlar (cehennemden çıktıkları için); cehennemlikler diye anılırlar."[605]

 

Açıklama
 

Bu hadisle ilgili açıklama bir önceki hadisin şerhinde geçmiştir.[606]

 

4741... Cabir'den demiştir ki: Ben Rasûlullah (s.a.) (şöyle) buyururken işittim:

"Cennet halkı, orada (diledikleri kadar) yerler ve içerler."[607]

 

Açıklama
 

Bu hadis-i şerifte cennet halkının dünyada olduğu gibi cennette de yiyip içecekleri ifade buyurulmaktadır.

Bilindiği gibi cennet, çok sık ağaçlarla kaplı olduğu için zemini görü­lemeyen bahçe demektir.

Dini bir terim olarak cennet, dünya gözüyle görülemeyen hakkın gaybında gizli mükâfat yurdunun adıdır. Bu ebedi yurt öyle güzel bir yerdir ki köşklerinin altından, yani zeminin üzerinden ırmaklar akar. Fakat ora­da, bol olan sadece su değildir. Bal ırmakları, süt ırmakları sarhoş etme­yen şarap ırmakları da vardır. Herşey öylesine boldur, orada. Nitekim "O cennetlikler (oradaki) herhangi bir meyveden rızıklandıkça; bu daha önce de (dünyada) rızıklandığımiz şeydir, derler..."[608]

Bu ayeti kerime üzerinde müfessirler özellikle iki açıklama naklederler:

1- Ahirette verilen rızıklar şekil ve renk bakımından birbirine benzer, fakat tat ve lezzet bakımından bir sonra verilen bir öncekinden farklıdır.

2- Ahirette verilecek rızıklar, meyveler şekil ve ad bakımından dünya­daki meyvelere benzerler. Fakat tad ve lezzetleri farklı olacaktır.211 Aye­tin muhtevasından bu ikinci açıklamanın daha kuvvetli olduğu anlaşılmaktadır.[609]

İmam-ı Nevevi de bu hususta şöyle diyor:

Ehl-i Sünnet velcemaat mezhebine göre cennetlikler, cennetin hatır ve hayale gelmeyen nimetlerinden yiyip içerler. Muhtelif nimetlerden, çeşitlerine göre daimi surette lezzet alırlar. Onların bu hali dünya nimet­leri şeklinde tecelli ederse de nimetler arasındaki lezzet ve nefaset farkı, pek büyük olduğundan dünya nimetleri, onlara sadece ismen uymuş olur­lar. Cennetlikler abdest bozmamak, burun akmamak gibi hususatla da dünyadaki hallerinden ayrılırlar.[610]

Bezi yazarının da belirttiği gibi, aslında bu hadisin bu babla bir ilgisi yoktur, bir sonraki babla ilgilidir. Bu bakımdan Musannif bu hadisi oraya yerleştirse idi, daha uygun olurdu.[611]

[596] Tirmizî kıyâme, II; tbn Mâce, zühd 37; Ahmed b. Hanbel, III, 213.

Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 15/549.

[597] Bk. Buharî, Dâvât, 1; Müslim, iman 334, 335, 337, 341; İbn mâce, zühd 37; Tirmizi, kıyâme 13.

[598] Bk. Aliyyü'1-Kari, Mirkât V, 277.

[599] Tâhâ (20) 109.

[600] Müddesîr (74),48.

[601] Mümin; (40), 18.

[602] Bk. Buharı, tefsir, 17/5; Müslim, iman 327.

[603] Bk. Ebu Davud, 4740 nolu hadis.

[604] Bak. Aliyyü'I-Kari, Mirkat, V, 277-278; Nevevi, Şerhıı Müslim, III, 35-36.

Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 15/549-550.

[605] Buharî, rikâk 51; Müslim, iman 318; Tirmîzi, cehennem 10; İbn Mâce, zühd 37; Ahmed b. Hanbel, IV, 437.

Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 15/550-551.

[606] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 15/551.

[607] Müslim, cenne 18.

Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 15/551.

[608] Bakara (2) 25.

[609] Bk. İbn Kesir, Hadislerle Kur'ân-ı Kerim Tefsin, II, 228 v.d.

[610] Bk. Davudoğlu A.. Sahih-i Müslim Terceme ve Şerhi, XI, 245.

[611] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 15/551-552.



Konu Başlığı: Ynt: Şefaat
Gönderen: Ramazan. üzerinde 04 Mayıs 2017, 23:53:33
Es Selamün Aleyküm . Efendimiz s.a.v 'in 5 kısım şefaatinden , bir kısmında bulunup , Kutlu Nebi s.a.v. 'in şefaatine nail olabiliriz inşALLAH .

ALLAH cc razı olsun


Konu Başlığı: Ynt: Şefaat
Gönderen: Sevgi. üzerinde 05 Mayıs 2017, 02:10:14
Ve Aleyküm Selam. Mevlam bizleri Peygamberimiz'in yolunda gidenlerden eylesin inşaAllah


Konu Başlığı: Ynt: Şefaat
Gönderen: Ceren üzerinde 05 Mayıs 2017, 21:55:18
Aleykumselam.Rabbim bizleri peygamber efendimizin yolunda giden ve onun sefaatine nail olan kullardan eylesin insallah...


Konu Başlığı: Ynt: Şefaat
Gönderen: Mehmed. üzerinde 05 Mayıs 2017, 23:11:37
Ve aleykümüsselam Rabbim bizleri de Peygamberimiz e inşallah verilecek şefaati nasip eylesin Rabbim paylaşım için razı olsun


Konu Başlığı: Ynt: Şefaat
Gönderen: Es-Sabur üzerinde 06 Mayıs 2017, 14:29:07
Ahiretteki en büyük şefaatçi Allah tan sonra Efendimiz dir ümmetinin büyük günahlarını işleyenlere şefaat edecektir inşaAllah