> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Hadis Eserleri > Süneni Ebu Davud > Vefa Gösterilmesi Emredilen Adak
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Vefa Gösterilmesi Emredilen Adak  (Okunma Sayısı 1290 defa)
14 Kasım 2011, 18:48:14
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 14 Kasım 2011, 18:48:14 »



22.Vefa Gösterilmesi Emredilen Adak

 

3308... Amr b. Şu'ayb'ın, babası vasıtasıyla dedesinden rivayet ettiğine göre:

Bir kadın Hz. Peygamber (s.a)'e gelip;"Ya Rasûlallah, ben senin huzurunda def çalmayı adadım" dedi. Hz. Peygamber(s.a): "- Nezrini yerine getir" buyurdu. Kadın:

Ben, -cahiliye ehlinin kurban kestikleri yeri işaret ederek- şöyle şöyle bir yerde kurban kesmeyi adadım, dedi.

Rasûlullah:

“Resim şeklindeki bir put için mi?"

Hayır.

"Heykelden bir put için mi?"

Hayır.

“Nezrini yerine getir"[207]

 

Açıklama
 

"Resim şeklindeki bir put" diye terceme ettiğimiz  “Sanem'', İbnü'l-Esîr'in en-Nihâye adındaki eserinde belirtiği ne göre; cüssesi olmayan resimden puttur. "Heykelden bir put" diye terce­me ettiğimiz  "Vesen" de; herhangi bir maden, taş veya tahtadan yapılmış, cüssesi olan insan heykeli veya benzeri putlardır. Vesen ve sanem kelimeleri arasında bir fark olmayıp, birinin diğeri yerinde kullanıldığını söy­leyenler de vardır.

Adağın tâat cinsinden olması icabettiği ve bu tip adaklara riayetin ge­rekli olduğu, daha önce geçen bahislerde belirtilmişti. Yine oralarda, günah olan bir şeyi yapmak üzere edilen nezirlere itaat edilmeyeceği ve bazı mez­heplere göre bunun yerine bir yemin keffaretinin ödenmesi gerektiği söy­lenmişti.

Üzerinde durduğumuz hadiste anılan kadının iki ayrı adağının olduğu görülmektedir. Şimdi bunları teker teker ele alıp inceleyelim:

1- Hz. Peygamber (s.a)'in huzurunda def çalma tarzında olan adak:

Tirmizî'nin Menâkıb'da rivayet ettiği bir hadisten anladığımıza göre,

bu adak Hz. Peygamber'in bir savaştan dönmesi ile alâkalıdır. Orada belir­tildiğine göre, Peygamber (s.a) bir savaştan döndüğünde siyah bir cariye kar­şısına çıkıp; "Ya Rasûlallah, Allah seni sağ salim getirirse senin huzurunda def çalmayı adadım" demiştir.

İbn Hibbân'ın Sahih' indeki bir rivayetinde de Hz. Peygamber'in kadı­na, "Eğer adadınsa yap, ama adamadınsa yapma*' buyurduğu; kadının da "adadım" dediği ilâve edilmektedir. Yine bu rivayette belirtildiğine göre, Hz. Peygamber oturmuş, cariye de kalkıp def çalmıştır.

Yukarıda da ifade edildiği üzere, bu def çalmayı adama konusu Hz. Pey­gamber'in bir savaştan dönmesi ile alâkalıdır. Yani Rasûlullah'ın dönmesi­ne, buna karşılık kâfirlerin rezil olmasına sevinmenin bir nişanesidir. Bu hal def çalmayı adamaya bir tâat havası vermektedir. Hattâbî, buna işaretle şöyle der:

"Def çalmak, adakların bağlanabileceği tâatlerden değildir. En iyi hali olsa olsa mubah olur. Ancak Hz. Peygamber'in bir savaşından Medine'ye dönmesi, kâfirlerin perişanlığı ve münafıkların burnunun sürtülmesi bu se­vinci doğurduğu için bir çeşit nafile ibadet olmuştur. İşte bundan olayı def çalmak mubah olmuştur."

2- Kâfirlerin kurban kestikleri bir yerde kurban kesmek ile ilgili adak:

Hz. Peygamber, bu adağın bir put için olup olmadığını sormuş; "hayır" cevabını alınca, nezrin yerine getirilmesini emretmiştir. Bu gösteriyor ki, eğer adak meşru ise adandığı yerin gayri meşru olması adağa mani olmaz. An­cak, bizim Bezlü'l-Mechûd'un izahına bakarak, "Bir put için mi adadın" diye terceme ettiğimiz cümle, Avnü'l-Ma'bûd'da; "Cahiliye insanları orada bir put için mi kurban keserlerdi?" şeklinde izah edilmiştir. Buna göre Hz. Peygamber (s.a),, kadının kurban kesmek üzere adakta bulunduğu yerin kâ­firlerin putları için kurban kestikleri bir yer olup olmadığını sormuş, "hayır" mcevabını alınca, nezrine vefa göstermesini emretmiştir. Avnü'I-Ma'bûd'un bu izahı kâfirlerin tapındıkları, bayram yaptıkları ve putları için kurban kes­tikleri yerlerle kayıtlı olan adaklara itibar edilmemesi gerektiğini gösterir. Daha önce belirtildiği üzere, herhangi bir yerde ifa edilmek üzere yapı­lan nezirlerin, denilen yerlerde yapılması âlimlerin çoğuna göre lâzım değil­dir. Bir kimse kâfirlerle hiçbir alâkası olmasa bile, falan yerde kurban kes­meyi adaşa, başka bir yerde adağını ifa edebilir. Buna göre, hadiste bahsi geçen kadının adağı haddizatında bir tâattir. Yani nezre konu olması caiz­dir. Bu adağını orada yerine getirmesi için de hadiste herhangi bir kayıt mevcut değildir.[208]

 

Bazı Hükümler
 

1. Bir ibadete vesile olan hareketler, birer nafile ibadet hükmündedir.

2. Allah'a isyan olmayan konulardaki adaklar yerine getirilmelidir.

3. Bir adağın, kâfirlere mahsus bir yerle kayıtlanması, o adağı meşru olmaktan çıkarmaz. Ancak bu yer kâfirlerin putları için tapındıkları bir yer­se durum farklıdır.[209]

 

3309... Sabit b. Dahhâk (r.a)'den rivayet edilmiştir. Der ki: Rasûlullah (s.a) zamanında bir adam, Büvâne'de bir deve kesmeyi adadı. Hz. Peygamber'e gelip:

Ben Büvâne'de bir deve kurban etmeyi adadım, dedi.Hz. Peygamber:

"Orada cahiliye putlarından tapınılan bir put var mı?" dedi.

Sahâbîler: Hayır, dediler. Hz. Peygamber:

"Orada onların bayramlarından bir bayram var mı?" Sahâbîler: Hayır, dediler. Hz. Peygamber, adama:

"Adağını yerine getir. Şüphesiz Allah'a isyan konusundaki ve insanoğlunun malik olmadığı şeydeki adağa vefa yoktur."buyurdu.[210]

 

Açıklama
 

Hz. Peygamber'e soru soran zâtın, Kerûm b. Süfyân b. Ebân veya Kerûm b. Kays b. Ebî Sâib olduğu şeklinde gö­rüşler vardır.[211]

Büvâne, İbnü'l-Esir'in ifadesine göre; Arap denizi taraflarında bu gü­ne kadar Nahle diye meşhur olmuş olan Yenbu kasabasının arka tarafında bir tepedir

Telhîs'de, Ebû Ubeyde'ye atfen; Büvâne'nin, Şam ile Diyarbakır ara­sında bir yer adı olduğu söylenir. Beğavî ise , Mekke'nin aşağısında Yelem-lem yakınlarında bir yer olduğunu söyler.

Büvâne yerine Bevâne denildiği de vakidir.

Hz. Peygamber (s.a) bu hadiste Allah'a isyanı konu edinen ve insanın sahib olmadığı şeylerden olan adakların meşru olmadığına işaret etmiştir. Bazı âlimler bu ifadelerden, ibadet cinsinden olmamakla beraber yapılması yasak olmayan mubah şeyleri adamanın caiz olduğu sonucuna varmaktadırlar. Ancak bu mefhumu muhalefetle hüküm çıkarmadır. Mefhumu muhalefet de bazı âlinilerce delil sayılmaz.

Daha önce geçen ve; "Adak ancak, kendisi ile A Han'ın rızası istenilen şeyde olur" manasına gelen hadis, nezre konu olan şeyin ibadet cinsinden olmasını gerekli kılar.   O zaman hadisler arasında bir çelişki sözkonusu ol­maktadır. Zahirde görülen bu çelişki iki yolla giderilebilir:

1- Üzerinde durduğumuz hadiste Hz. Peygamber'in yapılması mubah olan şeylerde nezrin caiz olduğunu bildiren sarih bir ifadesi yoktur. Aksine, Allah'a isyan konusunda ve kişinin sahip olmadığı şeyde nezrin olmayacağı­nı söylemiştir. Öbür hadis ise, ibadet cinsinden olmayan şeylerde nezrin ol­madığında açıktır.

2- Bu hadisin mubah şeylerde nezrin cevazına işaret olduğu kabul edi­lirse, bu mubaha mutlak manada bakılmaz. Bazı mubahlar niyetle ibadet haline gelir. Meselâ gece ibadete kalkabilmek maksadıyla gündüz uyumak, sonucu tâat olan bir mubahtır. Yine gündüz oruca dayanabilmek için sahur yemeği yemek, niyette tâat olan mubahlardandır. O halde burada kastedi­len mubah; ibadet kastı olan veya ibadete yardımcı olması maksadı güdülen mubahtır.[212]

 

3310... Meymûne binti Kerdem'in şöyle dediği rivayet edil mistir: Hz. Peygamber'in (veda) haccında babamla birlikte çıktım. Ra-sûlullah (s.a)'ı gördüm. İnsanların "Rasûlullah" dediklerini duydum. Gözümle onu takibe başladım. Babam kendisine yaklaştı. Rasûlullah devesinin üzerinde idi. Elinde öğretmenlerin sopası gibi (ince) bir so­pa vardı. Bedevilerin ve insanların "Tab, tab" [213] dediklerini duydum.

Babam ona (iyice) yaklaştı, ayağını tuttu. Hz. Peygamber buna ses çıkarmadı,[214] durup babamı dinledi. Babam:

Ya Rasûlallah, ben bir erkek çocuğum dünyaya gelirse, Büvâne (dağı)'nin tepesinde dik yokuşlu yollarda   birkaç koyun kurban et­meyi adadım, dedi. -Abdullah b. Zeyd: "Tam bilmiyorum ama, gali­ba elli koyun demişti" dedi.- Rasûlullah:

"Orada putlardan bir şey var mı?" diye sordu. Babam:

Hayır, dedi. Rasûlullah (s.a):

"Allah için adadığın şeyi yerine getir" buyurdu.Meymûne devamla şöyle dedi:

Babam koyunları toplayıp kesmeye başladı. Koyunlardan biri kur­tulup kaçtı. Babam; "Ey Allah'ım, benim adağımı ödet" diyerek onu aradı. Buldu ve kesti.[215]

 

Açıklama
 

Bu hadis, Kitabü'n-Nikah'da 2103 numarada geçmiştir. Ancakj Kerdem'in Hz. Peygamber'in ayağını tuttuktan sonra Rasûlullah'la konuşması, buradakinden tamamen farklı olarak takdim edil­miştir.

Bu hadisle, bir önceki hadisteki vakıanın aynı olup, rivayetlerinde bazı farklılıkların bulunması mümkün olduğu gibi, ayrı ayrı hâdiselerle ilgili ol­maları da mümkündür.

Adakta bulunan şahsın; dağ tepelerinde, sarp yokuşlarda kurban kes­meyi adaması, adağına kuvvet kazandırmak içindir. Gerçi adaklar bir şeyin olup olmamasına tesir etmez, Allah'ın takdirini değiştirmez. Fakat, anlaşılı­yor ki adak sahibi Hz. Peygamber'i ilk defa görmüş, onun sohbetinden isti­fade edememiştir. Onun için, adağın ve adağı zorlaştırmanın takdire tesiri olmayacağını bilmiyordu. Eskiden kalma bilgisine dayanarak, eğer yapılması zor bir şey adarsa arzusuna nail olacağını zannediyordu.

Hadis, bir yerle kayıtlı olan adakların eğer o yerlerde tevhide aykırı bir şey yoksa oralarda eda edileceğine delil gösterilir. Hattâbî şöyle der:

"Hadis; Mekke'de veya başka bir yerde, yemek yedirmeyi ya da kur­ban kesmeyi adayan kişinin, bu adağını başka yerlerin fakirlerine ifa etme­sinin caiz olma...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Vefa Gösterilmesi Emredilen Adak
« Posted on: 20 Nisan 2024, 02:43:33 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Vefa Gösterilmesi Emredilen Adak rüya tabiri,Vefa Gösterilmesi Emredilen Adak mekke canlı, Vefa Gösterilmesi Emredilen Adak kabe canlı yayın, Vefa Gösterilmesi Emredilen Adak Üç boyutlu kuran oku Vefa Gösterilmesi Emredilen Adak kuran ı kerim, Vefa Gösterilmesi Emredilen Adak peygamber kıssaları,Vefa Gösterilmesi Emredilen Adak ilitam ders soruları, Vefa Gösterilmesi Emredilen Adakönlisans arapça,
Logged
01 Mayıs 2017, 22:12:33
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #1 : 01 Mayıs 2017, 22:12:33 »

Esselamu aleykum.Rabbim razi olsun paylasimdan reyyan abla...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

02 Mayıs 2017, 01:55:57
Sevgi.
Bölüm Görevlisi
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 17.957


« Yanıtla #2 : 02 Mayıs 2017, 01:55:57 »

Ve Aleyküm Selam.  Mevlam bizleri Peygamberimiz'in yolundan hiiç ayırmasın inşaAllah
 Allah Razı olsun.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes