> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Hadis Eserleri > Süneni Ebu Davud > Sarf Bahsi
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Sarf Bahsi  (Okunma Sayısı 2835 defa)
23 Mayıs 2012, 08:40:10
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 23 Mayıs 2012, 08:40:10 »



12. Sarf Bahsi


 

3348... Hz. Ömer (r.a)'den Rasûlullah (s.a)'ın şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir:

"Altını gümüş[97], buğdayı buğday, hurmayı hurma ve arpayı arpa mukabilinde satmak (veya satın almak) faizdir, ama ikisi de pe­şin olursa müstesna."[98]

 
Açıklama

 

Hadisin yukarıda işaret edilen kaynaklardaki rivayetleri arasında bazı farklar mevcuttur. Kimi rivayetler buradakinden daha uzun, kimileri ise daha kısadır. Meselâ, Müslim'in rivayetinde; Hz. Ömer, Peygamber Efendimizin metindeki sözünü Mâlik b. Evs'in para boz­durmak istemesi üzerine söylediğini bildirmektedir. Buharı'deki rivayetler­den birinde, altın ve gümüş hiç anılmadan, buğdayın buğday, arpanın arpa ve hurmanın hurma mukabilinde ancak her ikisi de peşin olarak satılabile­ceği bildirilmektedir. Diğer bir rivayette ise, "altının gümüşle" değil de "al­tının altın" mukabilinde satışı söz konusu edilmektedir. İbn Mâce'de ise sadece; "Altının gümüş mukabilinde satışı" söz konusu edilmiştir.

Şerhler, "her ikisi de peşin olursa..." diye terceme ettiğimiz kelimelerinin aslı ve manası üzerinde geniş bilgi vermişlerdir. Bunların hüla­sası, "hâe" kelimesinin aslı "hâke"dir ve "al şunu" manasınadır. "Hâke" kelimesinin sonundaki "kaf" harfi "hemze"ye dönüşmüş ve "h'âe" olmuş­tur. O halde "hâe ve hâe" kelimelerinin tam karşılığı, satıcı ve alıcının mal­larını uzatarak "al bunu, al bunu" demeleridir.

Hz. Peygamber (s.a) bu hadiste; gümüş karşılığında altını, buğday kar­şılığında buğdayı, arpa karşılığında arpayı ve hurma karşılığında hurmayı veresiye olarak satmanın caiz olmadığını, ama bedeller peşin olursa bunda bir mahzurun bulunmadığını bildirmektedir. Diğer bazı hadislerde, bunlara ilâveten, "tuz karşılığında tuz" ve "gümüş karşılığında gümüş (ya da altın karşılığında altın)" in satışları da aynı hükmün altında anılmaktadır.

Demek oluyor ki, birbirleri ile veresiye satılmaları caiz olmayan mallar hadiste altı çeşit olarak gösterilmiştir.

Bunlar; altın, gümüş, buğday, arpa, hurma ve tuzdur.

Bu mallara ribevî (kendilerinde faiz sözkonusu olan) mallar denilir. Onun için hadis-i şerife hem konu başlığı olarak seçilen "sarf" hem de "faiz" açı­larından bakmamız gerekecektir. Ancak, bundan sonraki iki hadis de aynı konularla ilgili olduğu ve onlarda bazı mütemmim bilgiler bulunduğu için biz sarf ve faizle ilgili temel bilgileri bu hadislerin tercemesinden sonra ver­mek istiyoruz.[99]

 

3349... Ubâde b. Sâmit (r.a)'den Rasûlullah (s.a)'m şöyle buyur­duğu rivayet edilmiştir:

"Külçe olsun, sikke olsun; altın altınla ve gümüş gümüşle (eşit olarak) satılır. Buğday buğdayla müdyü müdyüne, arpa arpayla müdyü müdyüne, hurma hurmayla müdyü müdyüne ve tuz tuzla müdyü müd­yüne satılır. Kim fazla verir veya fazlayı isterse faize dalmış olur. Pe­şin olmak üzere, gümüş, daha fazla olduğu halde altını gümüş mukabilinde satmakta mahzur yoktur, ama veresiye caiz olmaz. Yine peşin olmak üzere arpa daha fazla olduğu halde buğdayı arpa muka­bilinde satmakta mahzur yoktur, ama veresiye caiz olmaz."

Ebû Dâvûd dedi ki:

Bu hadisi, Saîd b. Ebî Arûbe ve Hişâm ed-Düstüvâî, Katâde va­sıtasıyla Müslim b. Yesâr'dan, Katâde'nin isnadı ile rivayet etmiş­lerdir.[100]

 

3350... Ebû Kılâbe, Ebu'l-Eş'as es-San'anî'den, o da Ubâde b. es-Sâmit vasıtasıyla Rasûlullah (s.a)'dan bu (önceki) haberi hem bi­raz fazlasıyla hem de daha kısa olarak rivayet etmiştir.

Ebû Kılâbe (rivayetinde), Hz. Peygamber (s.a)'in şöyle buyurdu­ğunu ilâve etmiştir:

"Bu çeşitler değişik olduğunda, peşin olursa istediğiniz şekilde (eşit veya farklı olarak) satınız."[101]

 
Açıklama

 

Bu rivayet öncekinin biraz değişik şeklidir. Onun için önce yukarıdaki hadiste açıklanması gereken noktalara işaret ede­ceğiz. Sonra da bu babın hadislerinin ihtiva ettiği fıkhî hükümleri ele alacağız.

"Külçe olsun sikke olsun" diye terceme ettiğimiz kelimeler ve karşılık­ları şunlardır:

"Tibr": Darbedilmemiş, para haline sokulmamış külçedir. Bu, altm da gümüş de olabilir. Tercemedeki, "külçe olsun, sikke olsun" cümlesi, hem altın hem de gümüş için geçerlidir.

"Ayn": Para (sarı lira veya gümüş para) haline getirilmiş altın ve gü­müş paradır.

"Müdy": Hattâbî'nin belirttiğine göre, Suriye ve Mısır havalisinde kul­lanılan bir ölçeğin adıdır. 22,5.sa' kadardır.

Hz. Peygamber (s.a) bu hadiste de, ribevî mallar olarak bilinen altı çe­şit malın birbirleriyle ancak eşit olarak satılabileceğini, ama cinsler değişik olursa (altına karşılık gümüş gibi) peşin olmak şartıyla fazla olarak değiş­menin de caiz olduğunu bildirmiştir.

Müslim'in bir rivayetinde bu malların birbirleri ile ancak peşin ve eşit miktarda oldukları takdirde satılabileceği beyan edilmektedir. Yine Müslim'in bir rivayetine göre, Ubâde (r.a)'nin bu hadisi haber vermesine sebep Hz. Mu-âviye'nin bir savaşta ganimet olarak aldığı bir gümüş kabın satılmasını em­retmiş olmasıdır.

Hadiste altı çeşit mal sözkonusu edilmiştir. Bunlar ikisi para (altın-gümüş) diğerleri de yiyecek cinsindedir. Bu durum, hadisi hem "sarf" hem de faizle alâkalı kılmaktadır. Şimdi biz yukarıda da belirttiğimiz gibi önce "sarf "'dan ana hatları ile bahsedeceğiz sonra da, faizin cereyan ettiği mallara geçeceğiz.

Sarf: Sözlükte bozmak, değiştirmek demektir. Fıkıh ıstılahında alım satım akdinin çeşitlerinden birisidir. Kitabu'l-Bey'in başında ifade edildiği gibi, "Pa­rayı para mukabilinde satmak" şeklinde tarif edilir. Bugünkü ifade ile para bozdurmak demektir.

Birbirleri mukabilinde satılan paraların aynı cinsten veya değişik cins­ten olmaları, akdi sarf akdi olmaktan çıkarmaz. Altını altınla veya altını gü­müşle satmak sarftır.

İslâm hukukunda iki çeşit paradan bahsedilir:

a) Allah'ın para olmak üzere yarattığı, insanların değiştirmeleri müm­kün olmayan para. Bunlar altın ve gümüştür. Altının darbedilip para haline getirilmiş haline "dinar", gümüşünkine "dirhem" denilir. Bunlara "nükûd" ismi verilir. Altın ve gümüş paralarda hiçbir yabancı madde yoksa buna "nak­di hâlis", içerisinde bakır vs. gibi yabancı madde bulunur fakat altın ve gü­müş daha fazla olursa; "mağlûbu gış", karışık olur da yabancı madde daha fazla olursa buna da "galibi gış" denilir.

b) Para olmak üzere yaratılmayan ve insanların verdikleri itibarî değer­le para olma vasfını kazananlar. Bunlar içerisinde hiç altın ve gümüş bulun­mayan bakır, nikel veya kâğıttan imal edilen paralardır. Bu paralara "züyüf" veya "fülûs" denilir.

Bu paralar piyasada revaçda oldukları müddetçe nükûd hükmündedir-ler, ama kesada uğrarlarsa bir eşya durumuna düşerler.

Eskiden, genelde mübadele aracı olarak kullanılan altm ve gümüş ol­duğu için, bunların dışındaki maddelerden yapılan şeylerin "nükûd" sayılıp sayılamayacağı âlimler arasında ihtilaflıdır.

İbn Kudânıe, el-Muğnî adındaki eserinde, çoğu yabancı madde olup içe­risinde az bir altın veya gümüş bulunan sikkelerin alım satım akdinde kulla­nılıp kullanılmayacağında farklı görüşler olduğunu söyler,

Hanefî mezhebine göre "fülûs" denilen, altın ve gümüş haricindeki bu maddeler piyasada revaçta olduklarında aynen nükûd hükmündedirler ve alım satımlarda değişim aracı olarak kullanılabilirler. Ancak henüz satın alınan malın bedeli ödenmeden tedavülden kalkarlarsa, yapılan akid Ebû Hanîfe'-ye göre hükümsüz olur. Ebû Yusuf'a göre, alışveriş sahihtir. Müşterinin; bu paranın alım satım akdi olduğu zamanki, Muhammed'e göre ise tedavülden kalktığı zamanki alım gücü karşılığını Ödemesi gerekir.

Sarf denildiği zaman; para olduklarını şeriatın tayin ettiği ve bunda hiç kimsenin ihtilâf etmediği altının altın, gümüşün gümüş ve altının gümüşle değişimi akla gelir. Bunların sikkeli veya külçe olmaları arasında fark yoktur.

Sarfın caiz olması için şu şartların bulunması gerekir:

1- Taraflar bir arada bulunup, icab ve kabulde bulunmalıdırlar.

2- Taraflar, birbirlerinden bedenen ayrılmadan önce bedelleri alıp ver­meli (kabzetmeli) dirler. Hanefî, Şafiî ve Hanbelîlere göre akit yapılır yapıl­maz bedellerin teslim tesellümü şart değildir. Taraflar birbirlerinden bede­nen ayrılmadıkça kabz caizdir. Mâlikîlere göre, akit yapılır yapılmaz kabz gerçekleştirilmelidir.

3- Alışveriş peşin olmalı ve taraflardan birisi için muhayyerlik şart ko-şulmamalıdır.

4- Bedellerin aynı cinsten olmaları halinde, kaliteleri farklı bile olsa ağır­lıkları eşit olmalıdır. Meselâ, 10 gramlık 24 ayar altın karşılığında, 22 ayar altın alınacaksa, ancak 10 gram alınabilir, fazlasına veya eksiğine değişti­rilemez.

Bedellerin ayrı olması halinde, mikdarda eşitlik şart değildir; ama aynı mecliste peşin olarak teslim tesellüm gerçekleşmelidir. Hadisin son rivaye­tinde de bu durum açıkça görülmektedir.

Altın ve gümüşün dışındaki maddelerden yapılan paraların birbirleri ile değişimi sarfın içinde mütalaa edilmemektedir. Dolayısıyla bunlar peşin ola­rak birbirleri ile değiştirildiğinde aralarında eşitliğin bulunması şart değil­dir. İmam A'zam'la Ebû Yusuf bu görüştedir. İmam Muhammed'e göre ise, eşitlik şarttır.

Mübadele aracı olmakta, altın ve gümüşün hemen hemen değerini kay­bedip, kağıt paraların yaygınlaştığı zamanımız şartlarında yukarıdaki hük­mün iyi değerlendirilmesi gerekir, İmam Muhammed'in görüşü günümüz için daha geçerli olsa gerek.

Hadis-i şeriflerde sarfın yanı sıra kendilerinde ribâ (faiz) cereyan eden mallar da sayılmıştır. Şimdi biraz da bu konu üzerinde duralım:

3333 numaralı hadiste faiz yemenin kötülüğü, 3334 nu...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Sarf Bahsi
« Posted on: 25 Nisan 2024, 18:08:02 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Sarf Bahsi rüya tabiri,Sarf Bahsi mekke canlı, Sarf Bahsi kabe canlı yayın, Sarf Bahsi Üç boyutlu kuran oku Sarf Bahsi kuran ı kerim, Sarf Bahsi peygamber kıssaları,Sarf Bahsi ilitam ders soruları, Sarf Bahsiönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes