๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Süneni Ebu Davud => Konuyu başlatan: Zehibe üzerinde 29 Kasım 2011, 18:22:49



Konu Başlığı: Öpmeden Dolayı Abdest Gerekir Mi?
Gönderen: Zehibe üzerinde 29 Kasım 2011, 18:22:49
68. Öpmeden Dolayı Abdest Gerekir Mi?

 

178....Hz. Âişe'den (r.a.) rivayet edildiğine göre: "Rasûlullah (s.a.) O'nu öptü ve abdest almadı."[151]

Ebû Dâvûd dedi ki; Bu hadîs mürseldir. (Çünkü bu hadîs-i şerifi rivayet edenlerden) ibrahim TeymîHz. Âişe'den (r.a,) htçbirşey işitmemiştir.

Ebû Dâvûd dedi ki: Keza bu hadîsi Firyâbî ve başkaları da riva­yet etmiştir.

Ebû Dâvûd dedi ki; İbrahim et-Teymî kırk yaşma gelmeden ve­fat etti. Künyesi Ebû Esma idi.[152]

 

Açıklama
 

Hadis-i şerif kadına dokunma ve öpmenin abdesti bozmadığını söyleyen Hanefilerin delilidir.

Şafıîler "nikâhı haram olmayan kadının tenine dokunmak abdesti bo­zar derler ve bu hususta "...Yahut kadınlara temas ederseniz" (el Mâide (5) 6);mcâündeki âyeti kerîmeyi delil getirirler ve sözü geçen ayet-i kerime­deki.               kelimesinin hakiki manasının "erkeğin kadının tenine dokunması" demek olduğunu söylerler. Şafiîlere ve onların görüşün­de olanlara şöyle cevap verilmiştir: "Sözün hakîkî manâda kullanılmasına manî olan akü, şer’î, örfî... v.s. alâmet varsa, o zaman, sözün hakîkî manâ­sından çıkartılıp mecazî mânâda kullanıldığına hükmedilir. Burada karîne vardır. Bu karîne şu üzerinde durduğumuz 178 No'lu Hz. Âişe hadîsidir. Bi­naenaleyh bu ftyet-i kerîmedeki (Lems-dokunmak) kelimesi hakîkî mânâ­sından çıkartılıp mecazen cinsî temas anlamına nakledilmiştir."

Gerçi bu Hz. Âişe hadîsinin sahih olmadığını söyleyenler olmuşsa da bu hadîsin çeşitli yollardan rivayet edilen hadislerle kuvvetlenmesi, hakkın­daki tenkitleri çürütmüştür. Yine Hz. Âişe'nin rivayet ettiği Buhârî'deki şu hadîs de üzerinde durduğumuz Âişe (r.a.) hadîsini kuvvetlendirmektedir. "Âi­şe (r.a.) Rasûlü Ekrem'in (s.a.) kıble tarafına yatardım, ayaklarımı da onun secde edeceği yere uzatırdan. Secde yapmak istediğinde hafifçe bana doku­nurdu. Ben de ayaklarımı toplardım, ayağa kalktı mı yine yayardım."[153] Gö­rüldüğü gün bu hadis mevzümuzu teşkil eden hadîsi kuvvetlendirmekte, kadına dokunmanın abdesti bozmadığım göstermektedir. Rasûlü Ekrem'in duası bereketiyle Allah'ın, Kur'ân'ın te'vilini öğrettiği İbn Abbas'da buradaki "Lems'-den maksat, cinsî temastır" demiştir.

Netice olarak bu hadîs erkeğin kadına dokunmasıyla abdestinin bozul­mayacağına bir delildir. Ebû Hanîfe ve iki büyük talebesinin görüşü budur. Fakat tenasül organı münteşir halde iken kadının fercine temas etmesi mezi gelmese bile abdesti bozar. İmam Ebû Hanîfe ve Ebü Yusuf (r.a.) bu görüş­tedirler. İmam Muhammed ise mezi gelmedikçe bu temasın abdesti bozma­yacağı görüşündedir.

Herhangi bir kadının veya erkeğin vücûduna veya tenasül uzvuna yal­nız eli ile temasta bulunması ise, abdeste her hangi bir şekilde zarar vermez.

Malikilere göre, cinsî cazibesi olan bir kadının açık olan veya hafif bir şeyle örtülü bulunan uzvuna cinsi bir zevkle, dokunan kimsenin abdesti bo­zulur. Bu dokunma ister kasten olsun, isterse farkında olmadan olsun neti­ce aynıdır.

Şafilere göre: Herhangi bir yabancı kadının bir uzvuna, arada hiçbir örtü bulunmaksızın dokunmak abdesti bozar. Abdestin bozulman için şeh­vetin bulunması şart değildir. Bundan kadının saçları, dişleri ve tırnakları müstesnadır. Keza Şafiîlere göre bir erkek veya kadın kendisinin veya baş­kasının oturağını veya tenasül organını örtüsüz olarak elinin içi ile tutacak olsa abdesti bozulur. Malikîlere ve Hanbetflere göre de böyledir.

Ancak, Malik! ve Hanbeffiere göre Ur kadının kendi tenasül uzvunu tut­ması abdestini bozar.

Netice; kendisine nikâh, helâl oton (müsteha) kadının çıplak tenine, çıplak elle veya çıplak vücûdun herhangi bir uzvu ile dokunmak, hem dokunanın hem de dokunulanın abdesti, Şafîttere göre bozulur.

Malikî ve Ahmed'den bir rivayete göre de şehvetle olduğu zaman bozu­lur, şehvetsiz olursa bozulmaz.

Hanefîlere göre ise bozulmaz.

Tenasül uzuvlarının birbirlerine teması ise bütün mezheplere göre İtti­fakla abdesti bozar.

Zira, mezinin gelip gelmemesinde Hanelerden bazılarının itirazı var ise de, ibâdette itiyat gerektiği de unutulmamalıdır.

 

179....Âişe (r.a.) dan, demiştir ki: "Rasûlullah (s.a.) hanımla­rından birini öptü ve sonra abdest almadan namaza çıktı."

Urve diyor (ki) Âişe'(r.a.) ya "O (eşi) senden başkası değildir”dedim. (O da) güldü.[154]

Ebû Dâvûd dedi ki: Bu hadîsi aynı zamanda Zaide ve Abdülhamid el-Himmânî, Süleyman et-A'meş'ten rivayet etmişlerdir.[155]

 

Açıklama
 

Kur’ân-ı Kerim'de geçen, insanın bildiği ilâhî emir ve haki­katleri saklamamasını emreden, bu mevzuda üzerine düşen gö­revi yapmamayı en büyük zulüm olarak nitelendiren  "Yanında Alİah'dan (gelen) bir şâhitHgi sak-

layandan daha zalim kim vardır?"[156] gibi âyet-i kerîmeler müslümaiüan, her devirde bildiği dînî hakikatleri, hiçbir fedakârlıktan çekinmeden şahsî bir gu­rura kapılmadan ve etrafın ayıplamasından sakınmadan söylemeye ve yap­maya sevketmiştir. Gerçeği Öğrenmek noktasında da müslümanlar aynı hassasiyet ve heyecanı taşımışlardır, tşte hadîs-i şerifte Hz. Urve'nm Teyze­sine meseleyi inceden inceye sormasında hakim olan duygularda bunlardır. Hz. Urve bu sorusuyla abdestin bozulup bozulmamasıyla çok yakından ilgi­li bir meseleyi bizzat Hz. Âişe'ye sorarak bu mesele hakkında duyduğu ha­berin aslım Öğrenmek istemiştik.

Hz. Âişe'nin gülmesi ise, yeğeni Urve'nin sorusuna cevap mâhiyetinde bir ikrardır. Çünkü, böyle dînî bir mesele ile ilgili bir soru karşısında gül­mek soranın sözünü tasdik ve ikrar anlamına geldiği gibi aynı zamanda'' Ra-sûlullah (s.a)'ın zevcesi olduğunu başkasından duyması karşısında hissettiği sevinç ve memnuniyyetinde bir ifadesidir. Şu durum, düşünen ve insaf sahi­bi kişiler için Rasûlü Ekrem (s.a.)'ın bütün hayatının yatak odasına varınca­ya kadar dikkatle incelendiği ve hiçbir gizli tarafı kalmadığı halde, hayatında en küçük bir kusur veya nefret uyandıracak bir duruma rastlanamaması onun iffetinin ve insanlığın semâsında bir dolunay gibi parladığımn en büyük de­lillerinden biridir. Halbuki başka insanların özel hayatları incelendiği zaman târihte isim yapmış pekeok kişilerin bile ne denli iğrenç yanlarının ortaya çıkacağı erbabının ma'lûmudur.

 

180....(Yine) Urvetu'l-Müzenî Âişe (r.a.)'dan yukarıdaki hadîsi rivayet, etmiştir.[157]

Ebû Dâvûd dedi ki; Yahya, b. Saîd el-Kattân bir adama "Şu iki hadîsin yani el-A 'meş'in Habîb'den rivayet ettiği (öpmekten dolayı abdestin bozulmayacağına dâir olan) hadîsle (yine) aynı senetle (rivayet ettiği) Özür sahibi bir kadının her namaz için abdest alacağına dâir olan hadîsin zayıf olduğunu söylediğini benden insanlara anlat” dedi.

Ebû Dâvûd dedi ki: (Bize ulaşan habere göre) es-Sevrf; "Habîb, bize yalnızca Urvetı-MüzenVden (haber) naklet" demiştir.(Sevri bu sö­züyle) Habib'in Vrve b. ez-Ztibeyr'den kendilerine hiç bir haber nak­letmediğini söylemek istiyor.

Ebû Dâvûd dedi ki: Oysa Hamza ez-Zeyyât Habîb 'den O da Ur-ve b. ez-Zübeyr'den o da Âişe’den(r.a.) sahih olarak hadîs nakletmiştir.[158]

 

Açıklama
 

Bu hadîs-i şerifle ilgili fıkhî açıklamalar 177 ve 178 numaralı hadis-i şeriflerin şerhinde geçmiştir. Tafsilât için bu hadisle­rin şerhlerine müracaat edilebilir. Ancak, bu hadîsin zayıflığı veya şahinliği üzerinde müellif Ebû Davud'un naklettiği görüşler üzerinde bazı açıklama­lar yapmak ta fayda vardır.

Bu hadîs-i şerifte geçen râvi Urve Hz. Âişe'nin kız kardeşinin oğlu Urve b. ez-Ztibeyr'dir. Buna göre Urve'nin meçhul olduğundan dolayı hadîsin zayıf olduğu görüşü yanlıştır. Bunun delillerini şöyle sıralayabiliriz:

1. Urve'nin, Îbnu'z-Zttbeyr değil de, Müzem olduğunu söyleyen kimse Abdurrahman b. Mağrâ'dır. Halbuki, Abdurrahman sözü delil olabilecek nitelikte bir kimse değildir. Bu mevzuda Vckî, Abdurrahman'a muhalefet ederek Urve'nin, Urve b. ez-Zübeyr olduğunu açıkça ifâde etmiştir. Şayet Urve'nin, Urve el-Muzenî olduğunu söyleyenlerin hadîs-i şerîfın senedinde geçen el-A'meş'in şeyhleri olduğu dttşünülebilirse de bunların kimler oldu­ğu açıkça söylenmediğinden kimlikleri meçhuldür. Bu yüzden de sözlerine güvenilmez.

2. Buradaki Urve'nin meçhul bir Urve olduğu iddiası da yanlıştır. Zira ,eğcr bü Urve'nin kim olduğu bilinmeseydi bu kadar kimse ondan hadîs riva­yet etmezdi. Halbuki bu kimse aslında Urve b. ez-Zübeyr’dir. Hadîs-i şerifte Urve el-Mûzenî diye gösterilişi Abdurrahman b. Mağrâ'nm hatasıdır.

3. Muhaddislere göre bir isim vasıfsız ve nisbesiz olarak söylenirse o isimle en meşhur kimse anlaşılır. Bundan da anlaşılıyor ki Urve ile kastedi­len Urve b. ez-Zubeyr*dir.

4. Urve'nin Hz. Âişe'ye "O senden başkası değildir.” dediğinde Âişe (r.a.)'nin de gülmesi bu Urve'nin Urve b. ez-Zübeyr olduğunu gösterir. Çün­kü, bilindiği gibi Urve b. Zübeyr, Hz. Âişe'nin yeğenidir. Böyle bir soruyu Hz. Âişe (r.a.)'ye yabancı bir kimsenin sorması imkânsızdır.

5. Bu hadîsi Ahmed b. Hanbel ve Darakutnî, Hişam b. Urve, babası ve Hz. Âişe vasıtasıyla naklediyor ki, bu da Urve'nin Urve b. ez-Zübeyr ol­duğunu gösterir.

Gerçek şu ki bu hadîsin zayıflığı senedinde Abdurrahman b. Mağra'nın bulunmasından ileri gelir. es-Sevrî'nin Urve b. ez-Zübeyr'den Habîb'in hiç­bir hadîs nakletmediğine dâir sözlerim müellif Ebü Dâvûd'da eklediği açık­lamasında reddetmiş bulunmaktadır.[159]

[151] Nesâî, tahârc 120,121; Tirmiri, tahâre 63; tbn Mfice, tahâre 69, Ahmed b, Hanbel VI, 62.

[152] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 1/ 323.

[153] bk. 712 numarıb hadis.

[154] Noat, tahfire 121; Tİrmitf, tahâre 63. tbn Mftce, tahâre 6», Ahmed b. Hanbd VI, 2, 10,207.

[155] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 1/ 324-326.

[156] el Bakara (2), 140.

[157] Ncsaî, tahâre l2l; Tirmizî, tahâre 63; Ibn Mâce.'tahâre 69 Ahmcd b. Hanbel VI, 2, 10, 207.

[158] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 1/ 326-327.

[159] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 1/ 327-328.



Konu Başlığı: Ynt: Öpmeden Dolayı Abdest Gerekir Mi?
Gönderen: Ceren üzerinde 14 Mayıs 2017, 22:20:00
Esselamu aleyküm.Rabbim bizleri bu konuda peygamber efendimizin yolunda giden kullardan eylesin inşallah...


Konu Başlığı: Ynt: Öpmeden Dolayı Abdest Gerekir Mi?
Gönderen: Sevgi. üzerinde 15 Mayıs 2017, 00:37:40
Ve aleykümüsselam evli kadın ve erkek eğer normal bir şekilde birbirlerini öperse abdest bozulmaz yok bu öpüşme şehvetle olursa o zaman abdest bozulur


Konu Başlığı: Ynt: Öpmeden Dolayı Abdest Gerekir Mi?
Gönderen: Mehmed. üzerinde 31 Mart 2018, 12:25:08
Ve aleykümüsselam Gerekmezmis Rabbim paylaşım için razı olsun


Konu Başlığı: Ynt: Öpmeden Dolayı Abdest Gerekir Mi?
Gönderen: Ceren üzerinde 31 Mart 2018, 14:05:32
Aleykumselam.öpmeden dolayı abdest bozulmaz şehvet duyulmadığı sürece.rabbim razı olsun paylasimdan kardeşim. ..