๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Süneni Ebu Davud => Konuyu başlatan: Zehibe üzerinde 21 Ocak 2012, 21:21:59



Konu Başlığı: Ölünün Yerine Kurban Kesmek
Gönderen: Zehibe üzerinde 21 Ocak 2012, 21:21:59
1-2. Ölünün Yerine Kurban Kesmek

 

2790. ...Haneş'den demiştir ki:

Ben Hz. Ali'yi iki koçu (birden) kurban ederken gördüm de (ken­disine) "Bu da nedir?" diye sordum. "Rasûiullah (s.a.) (Sağlığında, vefatından sonra her sene) kendi yerine bir kurban kesmemi bana em­retti.İşte ben de onun yerine kurban kesiyorumk." cevabını verdi.[33]     

                                                                                                                                                                                                 

Açıklama

 

Bu hadis-i şerif, Hakimin Müstedrek'inde "Hz. Ali Rasûlullah  (s.a.)in yerine iki koç kurban ediyordu." Anlamına gelen lafızlar rivayet etmişken[34] Tirmizi'nin Süneninde "Hz. Ali biri Rasûlullah (s.a.)den biri de kendinden olmak üzere iki koç kurban ederdi" anlamına gelen lafızlarla rivayet edilmiştir. Her nekadar zahiren, bu iki rivayet ara­sında bir çelişki varsa da aslında bu rivayetlerin ikisi de doğrudur. Ve ara­larında bir çelişki sözkonusu değildir. Çünkü Fahr-i Kâinat Efendimiz sağlı­ğında, Hz. Ali'ye vefatından sonra kendisinin yerine her sene kurban kes­mesini emretmiş. Fakat her sene kaç kurban keseceğini açıklamamıştır. Bu sebeple Hz. Ali Resül-ü Ekrem için bazı yıllar bir kurban bazı yıllar da iki kurban keserdi. Dolayısıyla bazı raviler Hz. Ali'yi Hz. Peygamber'in yerine bir kurban keserken görmüşler, bazıları da iki kurban keserken görmüşler­dir. Ve netice her râvi kendi gördüğünü rivayet etmiştir.[35]

 

Bazı Hükümler
 

Ölen bir kimsenin yerine kurban kesmek caizdir. Bu mevzuda, Tırmızı şunları söylüyor: Ilım adamların­dan bazıları, ölü için kurban kesilmesine ruhsat veriyor ve bazıları da bu hu­susu tecviz etmiyorlar. Abdullah b. Mübarek diyor ki; "Bir kimsenin, ölü için kurban kesmeyip sadaka vermesi bence daha makbuldür. Şayet kurban keserse etinden asla yemesin ve kurban etinin tümünü dağıtsın."

Fakat, konumuzu ilgilendiren hadis zayıftır. Çünkü senedinde kimliği mechûl olan Ebû'l-Hasna ile hakkında çeşitti tenkitler yapılmış olan Haneş b. el-Mu'temir vardır. Dolayısıyle, bu hadis, delil olma niteliğinden uzaktır, el Mubarekfûrî Tuhfetü'l-Ahvezî isimli eserinde bu mevzuda; "ben, ölen bir kimsenin yerine ayrıca bir kurbanın kesileceğine dair sahih ve merfu bir ha­dise rastlamadım. Bu mevzuda Hz. Ali'den rivayet edilmiş olan hadis ise za­yıftır. Bu böyle olmakla beraber, şayet bir kimse, ölen bir kimsenin yerine ayrı bir kurban kesecek olursa, ihtiyat olarak bu kurbanın etinden yemeyip tümünü tasadduk etmesi gerekir."[36] diyorsa daGiinyet-ül-emânîisimli eserde "Resul Ekrem kendisi ehl-i beytin ve ümmetinin ölüleri ve dirileri için kur­ban kestiği zaman, bu kurbanların etlerinin tümünü, yahut da ölüler için kes­tiği kurbanın tümünü, dağıttığına dair bir rivayet mevcut değildir. Bilâkis Ebû Rafî'den (Resûlullah (s.a.)’in Kurban bayramında kesmek üzere, semiz, boynuzlu ve alacalı iki koç satın alıp bunlardan birini namazdan sonra mu­sallada bıçakla bizzat kendisi keser Ey Allah'ım bu senin birliğine, benim de Peygamberliğime şehâdet eden ümmetimin tümü içindir." derdi, sonra diğer kurbanlık getirilir onu da bizzat kendisi kesip

"Bu da Muhammed için ve Muhammed'in ev halkı içindir” derdi. Her ikisinin etlerinden hem kendisi, hem ev halkı yerdi. Onlardan bir kısmını da fakirlere dağıtırdı. Biz (Medine'de) yıllarca kaldık, Haşim Oğullarından hiç bir kimse kurban kesmedi. Hz. Peygamberin onlar için kestiği kurban onların hepsine yetti"[37] mealinde bir hadisi şerif rivayet edilmiştir.[38]

[33] Tirmizî, edahi 2; Ahmed b. Hanbel I-I07, 149, 150.

Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 10/464-465.

[34] Hakim, el-Müstedrek, IV-230.

[35] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 10/465.

[36] Tuhfetü'l-Ahvezî, V-79.

[37] Fethü'r-Rabbanî, A. Abdurrahman XIII-61; Mecmaü’z-Zevaid IV-21-22.

[38] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 10/465-466.