๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Süneni Ebu Davud => Konuyu başlatan: Zehibe üzerinde 02 Aralık 2011, 21:43:41



Konu Başlığı: Misvak Kullanmak
Gönderen: Zehibe üzerinde 02 Aralık 2011, 21:43:41
25. Misvak Kullanmak


 

46. ...Ebû Hüreyre' den (r.a.) rivayet edildiğine göre Resûlullah (s.a.) şöyle buyurmuştur: "Eğer mü'minlere zorluk vermeyecek olsay­dım yatsı namazını geciktirmelerini ve her namaz (başın)da misvak kul­lanmalarım emrederdim."[217] 

 

Açıklama

 

Misvâk, dişleri temizlemek için kullanılan lifli bir ağacın dallarına denir. Bunların bir karış boyunda kesilerek ucundan kabuğu soyularak lifleri çıkarılır ve bu kısımla dişler fırçalanır.

Abdest alırken ağzın yıkanması sırasında misvak kullanılması sünnettir.

Misvakın en iyisi Erâk ağacından olanıdır. Bununla mîsvâklenince su ile birleştiğinde mikrop öldürücü bir madde oluştuğu bilinmektedir.

Hz. Peygamber muhtelif hadis-i şeriflerinde müslümanları misvak kul­lanmaya teşvik etmiştir. Bunlardan bazıları şu mealdedir:

"Biriniz geceleyin namaz kılmaya kalkarsa misvak kullansın. Çünkü, o namaz kılmağa kalkınca kendisine bir melek gelerek ağzını onun ağzına temas ettirir. Artık o kulun ağzından çıkanlar melâikenin ağzına girer"[218]

"Misvak Allah'ın rızasını kazandırır ve ağzı temizler"[219]

"Misvak kullanarak kılman namazın fazileti; Misvak kullanmadan kı­lınan namazdan yetmiş kat fazladır"[220]

"Size misvakı tavsiye ederim"[221]

Misvak kullanmanın fazileti hakkındaki görüşlerden bazılarını da şöy­lece sıralayabiliriz:

Evzâî, "Misvak abdestin yansıdır. Bilhassa namaz kılınacağı zaman, abdest alırken, Kur'an okurken, uykudan uyandıktan sonra ve ağız kokusu bozulunca, misvak kullanmanın ehemmiyeti artar. Gece namazlarına kal­kınca, cuma günü ve keza uykuya yatarken, vitir namazından sonra, sabah­leyin ve yemekten önce misvak kullanmak mustehaptır" demiştir.

îbn Dakiki'1-İd ise misvak kullanmanın hikmetini şöyle açıklamıştır: "Na­maz kılınacağı zaman misvak kullanmanın müstehap oluşundaki hikmet, Al­lah'a yaklaşma hali oluşundandır. Binâenaleyh ibâdetin şerefini göstermek için bu hâlin kemal ve temizlikle muttasıf olması icab eder."

Bezzâr'ın Hz. Ali (k.v.)'den rivayet ettiği bir hadiste misvak kullanma­nın Kur'an-ı Kerim dinleyen melâike ile ilgili olduğu, melâikenin ona, ağzını ağzına değdirecek kadar yaklaştığı beyan edilir.

Misvakın nasıl kullanılacağına gelince, misvak, sağ ele alınır, serçe par­mağının üstünden geçirilir, baş parmakla altından tutulur. Islatılan ağzın sağ tarafından başlanır, dişlere enine sürülür.

Oruca mâni değildir.

Misvak bulunmaz veya abdest esnasında dişleri kanatırsa yerine parmak kullanılabilir. Şöyle ki, başparmak ağzın sağ tarafına, şehâdet parmağı-da sol tarafına salınarak üst ve alt dişler ovalanır.[222]

 

Bazı Hükümler

 

1. Misvâk kullanmak, Resulü Ekrem için farz ise de ümmeti için mendubtur. Çünkü farz kılınmayışının se­bebi açıklanmıştır: Zorluk korkusu... Binaenaleyh Davûdu Zahirî gibi farz diyen alimler varsa da hadis-i şerif onların aleyhine delildir.

Bazı kimseler misvakın dînin sünnetlerinden olduğunu, diğer bazıları­nın ise abdestin, bir takımları da namazın sünnetlerinden olduğunu söyler­ler. Bazı kimselere göre ise, dinin sünnetlerinden olması abdestin sünnetlerinden olmasına mâni değildir. Cumhurun görüşü de budur.

2. Hanefi âlimlerin çoğuna göre, abdest alırken misvaklanmak sünnet­tir. Namazdan önce misvak kullanmak ise uygun değildir. Zira abdestin bo­zulması ihtimali vardır. Namazdan önce misvak kullanılmasını teşvik eden hadisler abdest öncesi kullanılmaya hamledilmelidir.

3. Şafiî uleması ise, bu hususta abdestten önce ve namazdan önce misvaklanmayı teşvik eden hadisleri ayrı ayrı mütelaa ederek "hem abdestten ön­ce, hem de namazdan önce misvaklanmak müstehabtır" derler.

İmam A'zam'a göre misvak kullanmak, dinî bir sünnet olduğundan her zaman kullanılır.Tatarhâniyye'de nakledildiğine göre şu vakitlerde misvak kullanmak müstehabtır: a .Namaza kalkılacağında, b. Abdestten Önce, c. Ağzın kokusu değiştiğinde,

d. Uykudan kalkınca.

Îbnu'l-Hümâm bu maddelere ilâveten "dişler sarardığı zaman da mis­vak kullanmak müstehaptır" der.[223]

4. Misvak kullanmanın sayısı hakkında.muayyen bir adedi yoktur. Diş­lerin temizlendiğine kanaat getirilinceye kadar sürtülür.

5. Bu hadis-i şerif, Peygamber (s.a.)in ümmetine olan sonsuz şefkat ve merhametine delildir.. Zira misvak kullanmayı farz kılmaması ancak onlara sıkıntı vermemek içindir.

6.  Hadis-i şerifin hükmü umûmî olduğu için, bütün namazlar için ab­dest alındığında misvak müstehaptır. Bu

hususta farz ve nafile namaz mü­savidir.

7. Bu hadisle Nesâî oruçlu bir kimsenin öğleden sonra misvak kullan­masının müstehap olduğu hükmüne varmıştır.

8. Bazıları da bu hadis-i şeriften mescidde dahi misvak kullanılabileceği kanaatine varmışlardır. Zira her namaza kalkışta misvak kullanmak söz ko­nusudur. Mescitlerse, namaz kılınan yerlerdir.

9. Mutlak emir vücub ifâde eder.

10. Bu hadis-i şerif yatsı namazını, gecenin ilk üçte birine kadar veya yarısına kadar geciktirmenin mendub olduğuna da delildir. Bu sayede kişi namazı bekleme sevabı alır. Çünkü insan namazı beklediği müddetçe namaz-daymış gibi sevap alır. Buhârî'nin rivayet ettiği bir hadiste, "Siz namazı bek­lediğiniz müddetçe namazdasınız" buyurulur. [224]

 

47....Zeyd b. Hâlid el-Cühenî[225]’ den, demiştir ki; Resûlullah (s.a.)ı, şöyle buyururken işittim: "Mü'minlere sıkıntı vermeyecek olsaydım, her zaman (basın)da misvak kullanmalarını emrederdim”

(Hadisi Zeyd'den rivayet eden (Ebû Seleme de dedi ki: "Ben Zeyd'i kulağına -kâtiplerin kulaklarına kalem koydukları yere misvak koy­muş olarak mescidde otururken gördüm. Her namaza kalkışında mis­vak kullanırdı."[226] 

 

Açıklama

 

İbn Cerîr misvakın kulak üzerine, kalem mahalline konulmasının hikmetini şöyle açıklamıştır: Bu halde kullanılması ol­dukça kolay ve sahibine devamlı misvaklanmayı hatırlatır. Bu sayede o da sünneti ihmal etmemiş olur. Ayrıca mescidde saç sakal taramak da caizdir. Caiz değildir diyenler vücuttan ayrılan kılın pis olduğunu kabul edenlerdir. İmam Mâlik, Ebû Hanife, Ahmed ve Şafiî'den sahih olan kavle göre kıl te­mizdir ve dolayısıyla mescidde saç taramakta da bir sakınca yoktur. Zira Nebiyyi Ekrem saçım mescidde taramış, yarısını Ebu Talha'ya, diğer yarısını da orda bulunanlara vermiştir.

Buna dayanarak bugün müslümanlar misvakı uygun bir cebe koymak suretiyle bu sünneti kolayca yerine getirebilirler.

İbn Reslân gerek kulak üzerinde misvakı taşıma ve gerekse namaza kal­karken misvaklanma sünnetlerinin unutulduğunu, bu yüzden müslümanların mes'ul olacaklarını yana yakıla anlatır.[227]

 

Bazı Hükümler

 

1. Her namaz kılınacağı zaman misvak kullanmak sünnettir.

Fıkıh ulemasının bu mevzudaki görüşlerini bir önceki hadisin şerhinde açıklamıştık.

2. Her ne kadar Mâliki ulemasından bazıları mescidi kirleteceği düşün­cesiyle "Mescitlerde misvaklanmak mekruhtur" demişlerse de, bu hadis-i şe­riften caiz olduğu anlaşılmaktadır.

Mescidde misvak kullanma ve taranma konusunda Şeyhülislam Takıyyuddin İbn Teymiyye Fetâvâ'da şunları söylemektedir:

"Mescidde misvak kullanmanın mekruh olduğunu iddia eden hiçbir âlime tesadüf etmedim. Bilâkis bütün nakledilen haberler selef-i sâlihinin mescid­de misvak kullandıklarına delâlet ediyor. Mendil vesaire ile ağız, burun te­mizlemek sünnetle ve ulemanın ittifakıyla sabittir. Keza mescidde abdest almak da caizdir. Abdest alırken misvak kullanılacağına göre misvakın mescidde kullanılmasının mekruh oluşu nasıl iddia edilebilir? Mescidlerde namaz kı­lındığı ve namaza kalkarken misvak kullanmanın müstehap olduğu göz önüne getirilirse, mescitlerde misvak kullanmanın mekruh olduğu iddiasının ne kadar tutarsız ve mesnetsiz olduğu ortaya çıkacaktır."

 

48....Muhammed b. Yahya b. Hibbân, Abdullah b. Ömer'in oğlu Abdullah[228] 'dan rivayet ettiği hadiste dedi ki; "Abdullah b. Ömer'in oğlu Abdullah'a: dedim ki "Sen (in baban) İbn Ömer'in abdestli ve abdestsiz iken her namaz için abdest almasının sebebi nedir? dedim. Abdullah da; "(Amcasının kızı) Esma bint-i Zeyd b. El-Hattâb*'ın kendisine, Abdullah b. Hanzala b. Ebî Âmir **'in şöyle dediğini nak­letti: "Resûlullah (s.a.) abdestli ve abdestsiz iken her namaz için ab­dest almakla emrolundu. Bu ona zor gelince her namaz için misvak kullanmakla emredildi." İbn Ömer'e gelince "O, kendinde bu gücü bulduğundan dolayı her namaz için abdest almaya devam etti."

Ebû Dâvûd dedi ki, "Bu hadisi İbrahim, tbn Sa'd, yine Muham-med b. İshak'tan rivayet etmiş, ancak ibrahim, Abdullah b. Abdul­lah yerine “Ubeydullah b. Abdullah” demiştir.[229]

 

Açıklama

 

Mekke'nin Fethinden önceki tarihlerde Cenab-ı Peygamber (s.a.) ve ümmeti "Ey İman edenler namaza kalkacağınız za­man yüzünüzü ve ellerinizi (dirsekleriyle beraber) yıkayın ve başlarınıza mes­nedin, iki topuğa kadar ayaklarınızı da yıkayın”[230] âyetinin zahiriyle amel ederek her namaza kalkışlarında abdestli bile olsalar yeniden abdest alırlardı.

171 numaralı hadis-i şerifte de açıklanacağı gibi Hz. Enes (r.a.) "Ne-biyyi Ekrem (s.a.)her namaz için abdest alırdı da biz(abdestimiz bozulma-dığı müddetçe) bir abdestle istediğimiz kadar namaz kılardık" demiştir. Bu da gösteriyor ki her namazdan önce abdest alma emri sadece Efendimiz (s.a.)e yöneliktir. Nitekim açıklamakta olduğumuz hadis-i şerifte de "her namaz için abdest İle emrolundu" cümlesi bu emrin sadece Peygamberimize ait olup ümmetine ait olmadığını ortaya koymaktadır.

Daha sonra da bu durum Abdullah İbn Hanzala hadisi (yani üzerinde durduğumuz hadîs) ve Büreyde hadisleriyle nesh edilmiştir.[231] Hz. Bürey-de'nin rivayeti şöyledir: "Peygamberimiz (s.a.) her namaz için abdestli bile olsa yeniden abdest alırdı. Bu durum Mekke'nin fethine kadar devam etti. Bu amel zor gelmeye başlayınca neshedildi de Resûlillah (s.a.) Fetih yılında bir abdestle bir kaç namaz kıldı. Ancak abdest bozulunca abdest alınmakla yetinildi ve her namaz için misvak kullanma emri geldi."

İbn Ömer Hazretleriyse kendinde her namaz için abdest almak gücünü görünce eskisi gibi (her namaz için abdest almaya) devam etti.[232]

Netice: Bu emrin sadece Peygamber Efendimize yönelik olduğunu söy­leyenler bulunduğu gibi, Ümmeti için de geçerli olduğu görüşünde olanlar da vardır. Nitekim, Dârimî'nin Sunen'inde beyân edildiğine göre Hz. Ali (k.v.) de her namaz için abdest alırdı ve (delil olarak) Mâide Sûresinin 6. âyetini okurdu.

Hattâbî, "Bu hadis bir teyemmümle iki farklı namaz kılınamaz diyen­ler için bir delildir. Çünkü her namaz için abdest alınmak emredilince ona bağlı olarak teyemmüm de emredilmiş oldu. Fakat abdestle ilgili nesh geldi­ğinde teyemmüm zikredemediği için, teyemmüm eski hali üzere kaldı. Bu, Hz. Ali (k.v.) İmam Mâlik, Şafiî, Ahmed ve İshak'ın görüşüdür" demektedir.[233]

 

Bazı  Hükümler

 

1. Her namaz için abdest tazelemek müstehaptır.

2. Bu hadis her abdest alırken misvak kullanma sün­netini kuvvetlendirmektedir.

3. Bir de bu hadis, Allah Teâlâ hazretlerinin, hükümlerden istediğini neshettiğine delildir. Ayrıca bu nesih ve benzerleri ile Resulüne son derece merhametli olduğuna da bir işarettir.[234]

[217] Buhârî, cum'a 8; temenni 9; savm 27; Müslim, tahâre 42; Tirmizî, tahâre 18; Nesâî, ta­hâre 6; mevâkît 20; Ibn mâce, tahâre 7; Dârimî, salât 168; Muvatta, tahâre 114-115; Ah-med b. Hanbel I, 80, 120; II, 245, 250, 259, 287, 399, 400, 429, 433, 460, 509, 517, 531; IV, 114. 116; V, 193, 410, VI 325, 429.

Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 1/ 89.

[218] Münzirî, el-Tergîb ve't-terhib, I, 166.

[219] Buhari, Savm 27; Nesâî, tahâre 4; İbn Mâce, tahâre 7; Dârımî, vudü', 19; Ahmed b. Hanbel, I, 3, 10; VI, 47, 62, 124, 146, 238.

[220] Ahmed b. Hanbel VI.272; Münzirî, Terğib,I,167.

[221] İbn Mâce, İkâme 83; Muvatta; tahâre 113; Ahmed b. Hanbel II, 108.

[222] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 1/ 90-91.

[223] İbnu'l-Hümâm, Fethii'l-Kadfr, I, 16.

[224] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 1/ 91-92.

[225] Zeyd b. Halid, Ebû Abdurrahman yahut Ebû Talha'dır. Meşhur sahabelerdendir. Resû­lullah iie birlikte Hudeybİye Musâlehasında bulunmuştur. Mekke'nin Fethi günü Cüheyne kabilesi'nin bayraktarı idi. 81 hadis rivayet etmiştir. Bunlardan 5'ini Buhârî ve Müslim müştereken nakletmişlmerdir. Kendisinden Yezîd, Abdurrahman b. Ebİ Umre ve İbn Mü-seyyeb rivayette bulunmuşlardır. Kûfe'de bir rivayete göre de Medine'de-hicrî 78. sene­de vefat etmiştir. (Bilgi için bk. lbnu'1-Esir, Üsdiı'l-gabe, II, 284).

[226] Buharî, cuma 8; temennî 9, savm 27; Müslim, tahâre 42; Tirmizî, tahâre 18; Nesâî, tahâ- re 6; Mevâkît 20; İbn Mâce, tahâre 7; Dârimî, salât 168; Muvatta, tahâre 114-115; Ah-med b. Hanbel I, 80, 120; II, 245, 250, VI, 114, 115, 325, 439, V, 193, 410.

[227] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 1/ 93.

[228] Abdullah b. Abdullah b. Ömer, Ebû Abdurrahman el-Medenî. Babasından ve Ebû Hu-reyre'den, kardeşi Hamza'dan hadis rivayet etmiştir. Kendisinden de Zuhrî, Nâfî', Mu-. hammed b. Abbâd ve Abdullah b. Ebî Seleme Hazretleri rivayette bulunmuşlardır. Vekî', Ebû Zür'a ve Nesâî güvenilir bir kişi olduğunu söylerler. îbn Hıbban da güvenilir râviler arasında zikretmiştir. Îbn Sa'd'a göre de az hadîs rivayet eden güvenilir bir râvîdir. tbn Ebî Âsim, mürsel bir rivayetinden dolayı onu sahabeden saymaktadır. Hicrî 105 senesin­de Hişam b. Abdulmelik'in hilâfeti zamanında vefat etmiştir. Kendisinden, Buhârî, Müs­lim, Ebü Davûd ve Nesâî rivayette bulunmuştur. (Bilgi için bk. Ibnu'1-Esîr, ÜsdıTI-gabe, III, 300).Esma bint-İ Zeyd b. el-Hattab: Hazret-i Ömer'in torunudur. Îbn Mende ve İbn Hİbbân sahabeden olduğunu söylemişlerdir. Ebû Dâvud da ondan hadis rivayet etmiştir.Abdullah b. Hanzala b. Ebî Âmir, Künyesi Ebu Abdirrahman veya Ebû Bekr'dir. Saha­be olmak şerefini kazananlardandır. Doğrudan doğruya Resut-i Ekrem'den (s.a.) ve Ömer, Abdullah b. Selam ve Ka'bu'l-Ahbâr'dan rivayetleri vardır. Kendisinden de Abdullah b. Yczid el-Hutâmî ve Kays b. Sa'd gibi birçok âlimler hadis rivayet etmişlerdir. Hicretin 4. senesinde dünyaya geldi. 63. senesinde vefat etti. Kendisinden Ebû Dâvud hadis riva­yet etmiştir. (Geniş bilgi için bk. tbn Sa'd, Tabak*I, V, 65; Buhârî, et-Tarihu'I-kebİr, V, 68; îbn Ebî Hatim, d-Ccrb ve'Ma'uH, V, 29; lbnu'1-Esîr, Üsdü'1-gabe, III, 218; Ze-hebî, A'lftmu'n-nııbctt III, 321-325; tbn Hacer, el-tsabe, II, 299; Tehzîbn't-Tehzîb, V, 193.).

[229] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 1/ 93-95.

[230] el-Maide (5), 6.

[231] Koçkuzu, Ali Osman; Hadiste Nfisih-Mensah, s. 194.

[232] bk. 172 numaralı hadis-i şerif ve dipnotu.

[233] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 1/ 95.

[234] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 1/ 96.



Konu Başlığı: Ynt: Misvak Kullanmak
Gönderen: Rüveyha üzerinde 24 Aralık 2014, 21:13:29
Esselamu Aleyküm ve Rahmetullah..Efendimiz misvağa çok ehemmiyet vermiş..İnşaAllah bizler de mislince ehemmiyet verenlerden oluruz..Mevlam anladıklarımızı , hayatımıza geçirmeyi nasip etsin inşaAllah..Rabbim razı olsun kardeşim.


Konu Başlığı: Ynt: Misvak Kullanmak
Gönderen: sedanurr üzerinde 28 Nisan 2018, 09:50:35
Ve aleykümüsselam Rabbim bizleri Peygamber Efendimiz in sünnetlerine tabi olanlardan eylesin. Rabbim paylaşım için razı olsun..


Konu Başlığı: Ynt: Misvak Kullanmak
Gönderen: Mehmed. üzerinde 28 Nisan 2018, 14:22:19
Ve aleykümüsselam Rabbim bizleri sünneti seniyyeden ayırmasın Rabbim paylaşım için razı olsun


Konu Başlığı: Ynt: Misvak Kullanmak
Gönderen: Sevgi. üzerinde 27 Haziran 2018, 01:36:18
Aleyküm selam misvak kullanmak sünnettir ve dişlere çok faydası vardır