๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Süneni Ebu Davud => Konuyu başlatan: Zehibe üzerinde 07 Şubat 2012, 10:29:03



Konu Başlığı: Minada Ne Zaman Hutbe Okunur?
Gönderen: Zehibe üzerinde 07 Şubat 2012, 10:29:03
70. Mina'da Ne Zaman Hutbe Okunur?

 

1952. ...Bekroğullarından iki kişiden; demişlerdir ki: Biz Resûlullah (s.a.)'i teşrik günlerinin ortasında hutbe okurken gördük. Biz onun hayvanının yanında idik. Bu hutbe Resülullah'ın Minâ'da irad ettiği hutbe idi.[617]

 

Açıklama
 

"Teşrik",   eti  güneşletip   kurutmak   demektir.   Arablarca Zilhiccenin onbirinci, on ikinci ve on üçüncü gün­leri kurban etlerini güneşe sererek kurutmak âdettir. Onun için bu üç güne "teşrik günleri" denilmiştir .Teşrik günleri üç gün olduğuna göre ikinci teşrik günü bunların ortasında yer alır. Bu durumda, metinde "teşrik gün­lerinin ortasında" cümlesinden maksat, kurban bayramının üçüncü, Zil­hiccenin on ikinci günüdür.

Bu hadisi rivayet eden Bekroğullarından iki sahâbîdir. Bunların isim­lerinin bilinmemesi, hadisin sıhhatine bir zarar vermez. Çünkü sahâbîlerin hepsi güvenilir kimselerdir.

Sözü geçen sahabiler, "biz onun hayvanının yanında idik" sözüyle, "Resûl-i Ekrem'in bu hutbesini çok yakından, net olarak ve eksiksiz ola­rak dinleyebildik" demek istemişlerdir.[618]

 

Bazı Hükümler
 

Hac imamının Minâ'da bayramın üçüncü gününde bir hutbe irad ederek Mina da yapılacak hac görevleri ile ilgili konularda halkı aydınlatması müstehabtır. İmam Şafiî ile İmam Ahmed de bu görüştedirler. Hanefî ulemâsı ile İmam Mâlik'e göre ise, hac hutbeleri üçtür:

a. Bunlardan birincisi Zilhiccenin 7. günü Mekke'de Harem-i Şerif de okunur. Bu hutbede hac hükümleri, özellikle terviye günü Minâ'ya çıkılaması ve orada geceledikten sonra Arafat'a çıkılacağı meseleleri anlatılır. Hutbenin arasında oturulmaz. Tek hutbe olarak okunur.

b. İkinci hutbe Arefe günü Arafat'ta Nemire mescidinde cem-i takdîm ile kılınan öğle ve ikindi namazlarından önce okunur.

Cuma hutbesinde olduğu gibi arasında oturulup iki hutbe hâlinde oku­nur. Bu hutbelerde hac hükümleri özellikle Arafat ve Müzdelife vakfeleri cem-i takdim, cem-i te'hîr.... anlatılır.

c. Üçüncü hutbe Bayramın ikinci günü (11 Zilhicce) öğle namazından sonra Minâ'da okunur. Bu hutbenin de arasında oturulmaz. Tek hutbe hâlinde okunur. Nitekim Nevevî'nin "Şerhü'l-menâsik" isimli eserinde İbn Sa'd'ın Tabakât'ından naklen, Resûl-i Ekrem'in Minâ'daki bu hutbeyi bay­ramın ikinci günü irad ettiği ifâde ediliyor.[619] Şafiî ulemâsına göre ise hac hutbeleri dörttür:

Birincisi Zilhiccenin yedinci günü Mekke'de, ikincisi Arafe günü Ara­fat'ta, üçüncüsü Bayramın birinci günü irad edilir. Dördüncüsü de bayra­mın üçüncü günü okunur. Bayramın birinci günü hac imamının hutbe oku­masının müstehap olduğuna dair Şafiî ulemâsının delili ise 1945 numaralı hadistir. Hanefî ulemâsından Tahâvî'ye göre 1945 numaralı hadis-i şerifte söz konusu edilen konuşma, ümmet-i Muhammedi'n istikbali ile ilgili bir vasiyyet niteliği taşıdığından o konuşmaya bir hutbe gözüyle bakılamaz.[620] Daha fazla bilgi için 1956 numaralı hadisin açıklamasına bakılabilir.[621]

 

1953. ...Câhiliyye döneminde (puthanelerden) bir evin sahibesi olan Serrâ bint Nebhân dedi ki: Başlar gününde Resûlullah (s.a.) bize bir hutbe irad ederek "bu hangi gündür" dedi. Biz de:

Allah ve Resulü daha iyi bilir, dedik. (Bunun üzerine):

"Teşrik günlerinin ortası değilimdir?" buyurdu.

Ebû Dâvûd dedi ki: EbûHarre er-Rekâşî'nin amcası da aynı şekilde (Resûlullah bize:) "Teşrik günlerinin ortasında hutbe irad etti" diye rivayet etti.[622]

 

Açıklama
 

Bir önceki hadisin açıklamasında da ifade ettiğimiz gibi Zilhiccenin İl, 12 ve 13, üncü günlerine "leşrîk günleri" denir. Metinde "teşrik günleri" yerine "başlar günü" denilmesinin sebebi teşrik günlerinde kurban kellelerinin bol bol yenmesidir.

Hadisin sonunda bulunan taliki İmam Ahmed Müsned'inde Resûl-i Ekrem'e kadar ulaşan bir senedle rivayet etmiştir. Hadîs "Hac imamının Zilhiccenin 12 nci günü Minâ'da hutbe okuması sünnet dir" diyen İmam Şafiî ile İmam Ahmed'in görüşünü te'yid etmektedir. Mezhep imamları­nın bu mevzu ile ilgili görüşlerini bir önceki hadiste açıklamış bulunmaktayız.[623]

 

[617] Beyhaki, es-Siinenu'1-kübrâ, V,  151.

     Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınları: 7/373.

[618] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınları: 7/373.

[619] bk. Sehârenfûrî, Bezlu'l-mechûd, IX, 265.

[620] FethıTr-rabânî, XII, 215, 216; Ahmet b. Hanbel, de Şafiî'nin görüşündedir, bk. İbn Küdâme, el-Mugnî, III, 445.

[621] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınları: 7/373-374.

[622] Ahmet b. Hanbel, V 72; Beyhaki, es-Sünenu'1-kübrâ, V, 151.

     Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınları: 7/374-375.

[623] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınları: 7/375.