๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Süneni Ebu Davud => Konuyu başlatan: Zehibe üzerinde 26 Aralık 2011, 19:32:31



Konu Başlığı: Kadınların Bayram Namazına Gitmeleri
Gönderen: Zehibe üzerinde 26 Aralık 2011, 19:32:31
238-241. Kadınların Bayram Namazına Gitmeleri

 

1136. ...Ümmü Atiyye (r.anhâ)'den; demiştir ki:

Resûlullah (s.a.) bize bayram günü (namazı) perde ehli genç kız­ları (da) çıkarmamazı emretti. Kendisine:

Hayız olanlar (ne yapacak)? denilince;

"Onlar da (çıksınlar da) hayr'a ve müslümanların dualarında hazır bulunsunlar" buyurdu. Bir kadın Efendimize:

Ya Resûlallah! Eğer bizden birisinin elbisesi yoksa ne yapsın? diye sordu. Resûlullah:

"Arkadaşı, elbiselerinden birisini ona (emaneten) giydirsin” kar­şılığım verdi.[313]

 

Açıklama
 

Hadis-i şerif metnindeki "Perde ehli genç kızlar” diye terceme ettiğimiz  ifâdesindeki (el-Hudr) kelimesinin çoğuludur. Evin bir köşesinde bakire kızlar için perdelerle ayrılmış bölüme denir.

"Perde ehli hanımlar"dan maksat, çokça bu bölmelerde bulunan evine kapanmış iffetli hanımlardır.

Hadisin diğer kitaplardaki rivayetlerinde Efendimizin bayram namazı­na çıkartılmalarını emrettiği kadınlar arasında buradakine ilâveten, bakire­ler, evlenme çağı geldiği halde henüz evlenmemiş genç kızlar ve hayızlılar da yer almaktadır. Yine bazı rivayetlerde hayızhlarm cemaatten ayrı durma­ları, onlarla birlikte tekbir alıp dualarına hazır olmaları emredümektedir.

Buradaki "bizden birinin elbisesi yoksa ne yapsın?” sorusu da Müslim ve Tirmizî'de; "Bizden birinin cilbâbı (feracesi, çarşafı) yoksa...” şeklinde ifâde edilmiştir. Diğer bazı rivayetlerde anlaşıldığına göre, bu soruyu soran kadın bizzat Ümmü Atiyye'nin kendisidir.

Metinden de anlaşıldığı gibi, hayızh kadınların da cemaate iştirak edip namaz haricindeki ibâdetlere katılmaları tavsiye edilmektedir. Bu ibâdetler, dua ve tekbir gibi zikir ve senalardır.

Hadis-i şerifden kadınların bayram namazlarına gitmelerinin meşru ol­duğu anlaşılmaktadır. Konunun tafsilâtı bu babm son hadisinin açıklama­sında gelecektir.[314]

 

1137. ...Eyyûb, Muhammed'den; O da, Ümmü Atiyye'den bir ön­ceki hadisi rivayet etmişlerdir. (Öncekinden farklı olarak Muhammed) elbise konusuna hiç değinmeden şöyle demiştir: "Hayızhlar müslümanların namazgahından ayrı dururlardı."

Eyyûb Hafsa'dan; Hafsa bir kadından; o da bir başka kadından rivayetle şunları söylemiştir: "Ya Resûlallah!... denildi." Muhammed burada elbise (bulamayanlar) konusunda Musa hadisinin mânâsını zikretti.[315]

 

Açıklama
 

Aslında bu rivayet öncekinden pek  farklı değil. Onu Muhammed'den Hişâm rivayet ettiği halde bunu Eyyûb nakletmiştir. Metinden de anlaşılacağı gibi Eyyûb'un bu rivayetinde elbisesi ol­mayan kadınlarla ilgili bölüm yer almamış, fazla olarak hayızlı kadınların müsallâ'dan ayrı duracakları bildirilmiştir.

Yine metinden anlıyoruz ki, Eyyûb bu hadisi bir de Hafsa'dan işitmiş, Hafsa ise, adını vermediği kadınlardan nakletmiştir. Hatsa'mn rivayetinde elbise konusunda, babın ilk hadisi olan Mûsâ b. İsmail hadisinde söyleni­lenler, mânâ olarak nakledilmiştir.

Hafsa'nın rivayetini, Buhârî ve Beyhakî tahric etmişlerdir. Oralardan ve bir sonraki rivayetten bu hanımın Hafsa bint Şîrîn olduğunu anlıyoruz. Hafsa'nın rivayetinde ismi verilmeyen sahâbî hanım, Ümmü Atiyye'dir. Bun­dan sonra gelecek olan rivayette haberi Hafsa'nın Ümmü Atiyye'den aldığı­na işaret edilmiş, aralarında başka bir kadından söz edilmemiştir.[316]

 

1138. ...Hafsa bint Şîrîn, Ümmü Atiyye'nin şöyle dediğini riva­yet etmiştir: "Biz bununla (yukarıdaki hadiste bildirilen haberle) em-rolunduk. Hayızlı kadınlar cemaatin arkasında dururlar onlarla birlikte tekbir alırlardı.”[317]

 

Açıklama
 

Bu rivayet aynı senetle Müslim'de de şu ifadelerle yer almıştır: "Biz bayramlarda örtülü hanımlar ve bakire kız larla birlikte (musallaya) çıkmakla emrolunurduk. Hayızlı hanımlar da çı­karlar fakat cemaatin gerisinde dururlar ve onlarla beraber tekbir alırlardı."[318]

Müellif aralarındaki ufak tefek farklılıklardan ötürü bu rivayetleri ayrı ayrı hadisler halinde rivayet etmiştir.[319]

 

1139. ...Ümmü Atiyye (r.anhâ)den rivayet edildiğine göre;

Resûlullah (s.a.) Medine'ye gelince, Ensânn kadınlarını bir ev­de toplayıp Ömer b. el-Hattâb'ı gönderdi. Ömer (r.a.) kapının yanın­da durup bize selâm verdi. Biz de selâmına mukabele ettik. Ömer sonra:

Ben size Resûlullah'ın elçisiyim... dedi. Ve bize evlenme çağına gelen genç kızlar ve hayızhlarla birlikte iki bayrama çıkmamızı, cu­maya ise gitmememizi emretti. Cenazelerin peşinde gitmemizi de ya­sakladı.[320]

 

Açıklama
 

Tarihi gerçeklerin gösterdiğine göre, hadis-i şerifte bahsedilen hâdise Mekke Fethi'nden sonra olmuştur. Buna göre Hz. Peygamber'in Medine'ye gelmesinden murad Mekke Fethi'nden sonra Medine'ye teşrifleridir. Çünkü bu hâdise ile alakası olan "Ey Nebi! Mü'min kadınlar sana biat etmeye geldikleri zaman..."[321] âyet-i kerimesi Mekke Fethi esnasında nazil olmuştur.

Süyûtî'nin bildirdiğine göre, Hz. Peygamber bu âyetin nüzulü üzerine Safa tepesine çıkıp erkeklerden, Ömer de tepenin dibinde kadınlardan biat almıştır. Resül-i Ekrem Medine'ye döndüklerinde kadınların bir evde top­lanmalarını emretmiş ve onlara Hz. Ömer'i göndermiştir. Üzerinde durdu­ğumuz rivayete göre, Efendimiz, Ömer (r.a.) vasıtasıyla kadınlara hayızlı olanlar ve genç kızlar da dahil bayram namazlarına gelmelerini, cumaya ise, gelmemelerini emretmiş. Cenazelerin peşinden gitmekten de onları men et­miştir. Başka rivayetlerde bu emri Efendimizin Hz. Ömer aracılığı olmadan bizzat verdiği bildirilmektedir.

Hadis-i şerifteki el-uttek kelimesi el-âtik'in cem'idir. Müslim ve Tirmizî'deki rivayetlerde el-Avâtik şeklinde vârid olmuştur.

el-Atik: Genç kız demektir. Lügat âlimleri bu kelimenin, "henüz bâliğa olmuş kız, genç kız, bulûğ çağına yaklaşmış kız, evlenme çağma geldiği hal­de henüz evlenmemiş kız" mânâlarına kullanıldığını söylerler.

Bu babın tüm hadisleri genç-ihtiyar, evli-bekâr, hayızlı ve temiz farkı gözetmeden bütün kadınların bayram namazına çıkmalarının meşru oldu­ğunu göstermektedir. Ancak hayızlı olanlar, namaz kılmazlar. Yalnız bu ce­vazın fitne korkusu olmaması şartı ile kayıtlı olması gerekir.

İslâm fakihleri kadınların bayram namazına çıkmaları konusunda ihti­lâf etmişlerdir:

Şaiiîlere göre, genç ve güzel kadınların dışındakilerin musallaya çıkma­ları müstehabtır. Genç ve güzel kadınların çıkmaları ise, mekruhtur. İmam Şafiî, el-Ümm adındaki eserinde: "İhtiyarların ve gösterişli olmayan kadın­ların namazlara ve bayramlara çıkmasını müstehab görürüm" der.

Hanbelîlere göre, süslenmemeleri, koku sürünmemeleri ve güzel elbise­lerini giymemeleri kaydıyla, bütün kadınların bayrama gitmeleri caizdir.

Mâli kilere göre, erkeklerin rağbet etmeyeceği çağa gelen kadınların bay­rama, cuma ve diğer namazlara, yağmur duasına çıkmaları caizdir. Gençle­rin çıkmaları caiz değildir.

Sevrî, İbnuM-Mübârek, Hanefîlerden Ebû Yûsuf'a ve Mâlik'ten bir ri­vayete göre, tüm kadınların bayram namazına gitmeleri mekruhtur. İbn Kudâme, Nehaî ve Yahya b. Saîd'in de bu görüşte olduğunu nakleder.

Hanefîlerin mezheb görüşü İhnu'l-Humâm'ın ifâdesine göre şöyledir: İhtiyar kadınlar bayram namazlarına gidebilirler, gençler gidemez.

Mirkât'de "en mutedil görüş budur. Ancak ihtiyarların da erkekler ta­rafından arzu edilenlerden olmamaları lâzımdır. Ayrıca kocalarının izni ol­ması ve fitne korkusunun olmaması gerekir.Bu da erkeklerle karışık olmamaları, koku sürünmemeleri,ziynet takınmamaları ve tam örtünmüş olmaları ile mümkündür" denilmektedir.

Bu babın hadisleri erkekler için bayram namazının vâcib olduğunu gös­termektedirler. Zira özür olmaması hâlinde kadınların bayram için musalla­ya gitmelerine bu derece teşvik edilmeleri, erkeklerin öncelikle bu işle me'mur olduğunu gösterir. Çünkü camiye gitmek namaza vesiledir. Vesilenin vâcib olması vesile olunan şeyin de vâcib olmasını gerektirir.

Hanefîler, bu namazın vâcib olduğunu söylerken, Kevser Süresini de delil alırlar. Bu suredeki "namaz kıl" emrinden maksadın, "bayram namazı" ol­duğunu söylerler. "Kendisine cuma namazı farz olanlara bayram namazı vâcibtir" derler.

Hanbelîlere göre, bu namaz erkekler için farz-ı kifâycdir. Bu konuda vârid olan hadislere ilâveten, Kevser Sûresi'ne de dayanırlar.

Hanefî ve Hanbeiîlerin dışındakiler ise, bayram namazının sünnet-ı müekkede olduğunu söylerler. Delilleri kitâbü's-salât'ın başında vârid olan Necid'li ile ilgili hadistir.[322] Hz. Peygamberin beş vakit namazı söylemesinden sonra, Necid'linin "başka yok mu?" sorusuna ResÛlullah'ın, "hayır ama nafile kılarsan müstesna" buyurmasının beş vaktin haricinde farz veya vâ­cib namazın bulunmadığını gösterdiğini söylerler.                 ,

Hanefî ve Hanbeliler buna şu cevabı verirler: Necidli çölde yaşıyordu. Çöldeki bir kimseye bayram vâcib olmadığı için Hz. Peygamber ona bay­ram namazım farzlar arasında saymamıştır.

Ravdatü'n-Nediyye'de bu konudaki ihtilâflar sayıldıktan sonra, doğrusu vâcib olduğudur denilmektedir. Hz. Peygamberin hiç ihmal etmeden devam etmesi yanında, Müslümanların bu namaza çıkmak ile emrolunmaları ve Kev­ser Sûresi bu görüşün sıhhatine delil sayılmıştır. Ayrıca bayram ile cuma ay­nı güne rastladıkları takdirde bazı mezheblere göre bayramın cumayı düşürmesi, onun vücûbuna delâlet eder. Çünkü vâcib olmayan bir ibadetin farz olan cumayı düşürmesi düşünülemez.[323]

 

Bazı Hükümler
 

1. Fitne korkusu olmadığı takdirde süslenmeden ve ziynetsiz olarak kadınların bayram namazına git­meleri meşrudur.

2. Bayram namazı erkekler için vâcibtir.

3. Kadınlar cumaya gidemezler ve cenazeyi takib edemezler.[324]

[313]Buhârî, salât 2, hayz 23, iydeyn 15, 16; Müslim, iydeyn 12, 18; Tirmizî, cuma 36; Ne-saî, hayz 22, İydeyn 3, 4; tbn Mâce, ikâme 165; Dârimî, salât 22; Ahmed b. Hanbel V, 84, 85.

    Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınları: 4/261-262.

[314] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınları: 4/262.

[315] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınları: 4/262-263.

[316] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınları: 4/263.

[317] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınları: 4/263.

[318] Müslim, iydeyn II.

[319] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınları: 4/263-264.

[320] Ahmed b. Hanbel, V, 84, 85.

     Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınları: 4/264.

[321] el-Mumtehine (60), 12.

[322] bk. 391 numaralı hadis.

[323] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınları: 4/264-266.

[324] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınları: 4/266.



Konu Başlığı: Ynt: Kadınların Bayram Namazına Gitmeleri
Gönderen: Ramazan. üzerinde 12 Haziran 2017, 22:14:30
Es Selamün Aleyküm . Günümüzde kadınlar bayram namazlarına katılmıyorlar . Sadece erkekler gidip bayram namazını kılıyor

ALLAH cc razı olsun


Konu Başlığı: Ynt: Kadınların Bayram Namazına Gitmeleri
Gönderen: Sevgi. üzerinde 13 Haziran 2017, 01:44:26
Ve aleykümselam kadınların Bayram namazına gitmeleri gerekmez inşaAllah


Konu Başlığı: Ynt: Kadınların Bayram Namazına Gitmeleri
Gönderen: Mehmed. üzerinde 13 Haziran 2017, 13:52:17
Ve aleykümüsselam Rabbim paylaşım için razı olsun