๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Süneni Ebu Davud => Konuyu başlatan: Zehibe üzerinde 02 Aralık 2011, 21:03:15



Konu Başlığı: Kadın Ve Erkeğin Birbirinin Abdest Artığı Su
Gönderen: Zehibe üzerinde 02 Aralık 2011, 21:03:15
40. Kadın Ve Erkeğin Birbirinin Abdest Artığı Su İle Abdest Almalarının Nehyedilmesi


 

81....Humeyd el-Hımyerî'den rivayet edilmiştir, demiştir ki; "Ben Ebû Hüreyre (r,a.) gibi dört sene Resûlüllah (s.a.) ile sohbet etmiş bi­riyle karşılaştım", bana şöyle dedi:

“Resûlüllah (s.a.) kadımn erkekten arta kalan suyla, erkeğin de kadından arta kalan suyla yıkanmasını nehyetti" Râvî Müsedded bu hadisi rivayet ederken "Kadın ve erkek suyu beraber avuçlasınlar" sö­zünü ilâve etti.[380]  [381]

 

Açıklama

 

Hadis-i şerifte Humeyd el-Himyerî'nin karşılaştığı ifade edilen sahabinin ismi bazılarına göre el-Hakem b. Amr'dir. Ab­dullah İbn Sercîs olduğuna dâir rivayetler de vardır. Bilindiği gibi râvî sahâbi olunca isminin bilinmemesi rivayet ettiği hadisin sıhhatine zarar vermez.

Bu hadis-i şerifte, bir kadımn yıkandığı sudan arta kalan suyla bir erke­ğin yıkanmasının ve bir erkeğin yıkandığı sudan artakalan suyla da bir kadı­nın yıkanmasının yasaklandığı ifâde edilmektedir. Ancak bu yasağın haram mı, yoksa karâhet mi ifâde ettiğini ortaya koyabilmek için Hz. Peygamber'-in hanımı ile aynı, kaptan yıkandığım ifâde eden hadis-i şerifle, suyun abdest almakla veya gusletmekle pislenmeyeceğini belirten 68 numaralı hadis-i şerifi birlikte mutalca etmek icab eder. Gerçekten meseleye çeşitli yönden açıklık getiren bu hadis-t şerifler bir arada mütalea edildiği zaman, söz ko­nusu olan bu hadisteki yasağın kerâhet-i tenzihiye için olduğu anlaşılır. Bu yasağın kerahet-i tenzihiye ifâde ettiğine hükmedince de bu hadis ile 68 nu­maralı hadis arasında var gibi görülen çelişki de ortadan kalkar. Yalnız şu noktaya dikkat edilmelidir, kadın ve erkek bir arada yıkanmak ve suyu kap­tan avuçlayarak almak zorunda kaldıkları zaman bu kerahetten kurtulabil­meleri için metinde geçen "suyu aynı anda avuçlasınlar" emrine uymaları gerekmektedir. Aksi takdirde bir birinin artığı olan suyla yıkandıkları için kerahet işlemiş olurlar.[382]

 

Bazı Hükümler

 

1. Erkek veya kadının birbirlerinin abdestinden arta kalan suya abdest almaları veya gusletmeleri caiz ol­makla beraber tenzihen mekruhtur.

2. İmam Nevevî 77, 78 ve 79 ile 80 numaralı hadisleri delil getirerek, "Kadının erkekle bir kaptan yıkanması caiz olduğunda icma' vardır. Erke­ğin yıkandığı sudan artakalan suyla kadının yıkanmasının câizliğinde de yi­ne icmâ' vardır. Kadının yıkandığı sudan artan suyla erkeğin yıkanması ise biz Şâfiîlerle Ebu Hanîfe ve Cumhuru ulemâya göre caizdir. Bu hususta ka­dının erkekten Önce yıkanması ile erkekle birlikte yıkanması arasında bir fark yoktur, tmam-ı Ahmed'le Dâvud-ı ZâhirTye göre ise, kadının erkekten ön­ce yıkandığı sudan arta kalanla erkeğin yıkanması caiz değildir."[383] demiştir.

Ancak Hafız îbn Hâcer İmam Nevevf nin bu sözüne itiraz ederek, şöy­le demiştir: "Nevevî'nin, erkeğin artığından kadının abdest almasının caiz olduğunda ittifak varsa da, aksinde yoktur" sözünün tenkidi gerekir. Çün­kü îmam Tahâvî bu mevzuda ihtilâf bulunduğunu tfesbit etmiştir. Ayrıca tbn Ömer'le Şa'bî ve EvzaTde bir erkeğin hayizlı bir kadından artan suyla ab­dest alamayacağını söylemişlerdir. Erkeğin kadının, artığıyla temizlenmesi­ne gelince, bu mevzu İmam Nevevî'nin dediği gibi ihtilaflıdır. Nitekim sahabeden Abdullah tbn Serds; TabiTnden Said Îbn el-Müseyyeb ve Hasan-ı basrî (r.a.) erkeğin, kadından artan suyla yıkanmasını caiz görmemişler. Keza İmam Nevevî "Kadınla erkeğin aynı kaptan yıkanmalarının caiz olduğunda ittifak vardır" demişse de bu da ihtilaflıdır. Çünkü İbn Münzir ile tbn Abdi'I-Berr'in Hz. EbÛ Hureyre'den rivayet ettikleri hadis bu görüşün aksini ifâde etmekte ve bu görüşte olanların aleyhinde bir hüccet teşkil etmektedir. Bu mevzudaki hadisler arasında görülen zahirî çelişkiyi kaldırmak ve ihtilâfla­rın ortak noktasını bulmak ancak bu yasak hadislerinin kerâhet-i tenzihiyye ifade ettiklerini kabul etmekle mümkündür. Hattâbî ise bu ihtilâfı artıktan maksat kullanılmış sudur diyerek çözmeye çalışmıştır.”[384]

Hanefî ulemâsından Aynî de Hafız îbn Hacer'in bu görüşünü tenkid ederek; "Bu sözün sahibi ittifak kelimesiyle icma' kelimesi arasındaki farka dikkat etmelidir" demiş ve îmam-ı Nevevî'nin bu mevzudaki sözlerini tasvib etmiştir.

3. Erkek veya kadınların aynı kaptan aynı zamanda abdest almaları ca­izdir. Ancak bu mevzuda mezheb imamlarının görüşü şöyledir:

a. Kadının erkekten artan su ile yıkanması ittifakla caizdir.

b. Erkeğin kadından artan su ile yıkanması İmam Mâlik ve EbÛ Hanife'ye ve cumhur-u ulemâya göre caizdir."

c. İmam Ahmed b. Hanbel ile Dâvud-i Zâhirî'ye göre, evvelâ kadın yalnız başına suyu kullanarak yıkanırsa, ondan artan su ile erkeğin yıkanması caiz olmaz.

d. Bir rivayette Ahmed b. Hanbel de bu su ile erkeğin yıkanmasının ve­ya abdest almasının caiz olduğuna kaildir.

e. Hasan Basrî ile Said b. Müseyyeb kesinlikle mekruh olduğu kanaatmdedirler. Bu hususta itibar edilen cumhurun görüşüdür. Bu konuda ileri­de geniş açıklama yapılacaktır; inşaallah.

 

82....el-Hakem b. Amr'ın [385] rivayet ettiğine göre, demiştir ki; "Resûluüah (s.a.) erkeğin, kadının abdestinden artan su ile abdest alma­sını nehyetti.”[386]  [387]

 

Açıklama

 

Hattâbfnin beyânına göre, buradaki nehyden maksat» bazı fakihlerce kerâhet-i tenzihîyyedir, tahrîm değildir.

"Artık su”dan maksat da kadının bizzat kullanıp uzuvlanndan akıp dö­külen sudur. Yoksa kullanılmayıp kapta kalan veya üzerinden içilerek artık .kalan su değildir. Abdullah b. Ömer (r.a.) bu yasağın hayız veya cünup ka­dından arta kalan abdest suyuyla ilgili olup temiz kadından arta kalan ab­dest alma veya gusletmede hiç bir mahzur olmadığını söyledi.

Bu hususta fıkıh ulemâsının görüşleri şöyledir:

1. Erkekle kadının bir kaptan abdest almaları veya yıkanmaları men edil­miştir. Bu hususta kadınla erkeğin aynı zamanda bir kaptan temizlenmeleriyle önce kadın, sonra erkeğin temizlenmesi arasında da fark yoktur. Bu Hz. Ömer b. el-Hattâb, Abdullah b. Sercis, el-Hakem b. Amr, Saîd b. el-Müseyyeb ve İbn Hazm'ın görüşüdür. Delilleri ise 81 numaralı hadisle, bu hadistir.

2. Önce kadının yıkanıp da sonra erkeğin aynı kaptan yıkanması men*-edilmiştir. Ancak beraber temizlenirlerse herhangi bir sakınca yoktur. (Er­kek ve kadından maksadın karı-koca olduğu daha önce izah edildi). Bu görüş Dâvûd, İshâk ve bir rivayette îmam Ahmed'in görüşüdür.

İmam Ahmed, "bu hadis-i şerifler kadının temizlendiği su ile temizlen­menin caiz olduğuna delâlet ettikleri gibi, caiz olmadığına da delâlet ettiklerinden kesin bir neticeye varmak ve bîr tercih yapmak mümkün olmadığından muzdaribdirler. Lâkin sahabeden gelen pek çok sahih rivayetler, kadının te­mizlendiği sudan arta kalanla temizlik yapmanın caiz olmadığım ortaya koyuyor" demişse de bu görüşe şöyle cevap verilmiştir:

Hadisteki ızdırap (kesin hüküm vermeye engel olan durumlar) hadisler arasını birleştirmek mümkün olmadığı zaman söz konusudur. Burada ise ha­dislerin arasını birleştirmek ve te'lif etmek mümkün olduğundan hadisler-deki ızdırap zarar vermez.

Bu hadislerdeki nehy, tenzihen mekruha delâlet eder. Caiz olduğuna de­lâlet eden hadisler de mutlak cevaz ifâde ederler. Ancak özel durumlarda bu cevaz kalkar; denmek suretiyle hadislerin araları birleştirilmiş ve ızdırabın te'siri kaldırılmıştır. Bu su ile temizlenmenin caiz olduğu sahabeden İbn Abbâs, Câbir,Hz. Âişe, Enes, ÜmmÜ Seleme vs. gibi bir cemaat tarafından rivayet edilmiştir.

3. Kadının temizlik yaptığı suyla erkeğin yıkanması ancak kadın cünup veya hayzlı olduğu zaman men edilmiştir. Bunun dışında caizdir. Bu görüş İbn Ömer, Şa'bî ve el-Evzaî*y^ aittir. Ancak bu yasakhğı cünup ve hayızhya tahsis etmelerinde herhangi bir delilleri yoktur.

4. Erkeğin, kadının artığıyla ve kadının, erkeğin artığıyla temizlenmesi men'edilmiştir. Fakat karı-koca beraberce aynı kaptan temizlik yapabilir­ler. Delilleri ise, bir önceki hadiste geçen "Beraberce avuçlasınlar" cümlesi­dir. Ancak bu görüş evvelce izahı geçen "su pis olmaz" mealindeki 68 numaralı hadis-i şerife ters düşmektedir.

5. Kadın ve erkek asla birbirlerinin artığıyla temizi* yapamazlar. Bu görüş Hz. Ebû Hureyre île îmam Ahmed'e nisbet edilmiştir. Bu görüşü îbn Abdilberr de bir cemaatten rivayet etmiştir.

6. Her ikisi de birbirinin artığıyla temizlik yapabilirler. Bu cumhurun (ekseri ulemânın) görüşüdür. Aynı zamanda İmam Ahmed de bir rivayete göre "bu görüş tercih edilen görüştür" demiştir, çünkü Resulûllah (s.a.) pek çok sahih hadislerde geçtiği Üzere, hem hanımlarından birinin temizlik yap­tığı kaptaki artan sudan yıkanmış ve hem de biriyle aynı kaptan aynı zamanda beraberce yıkanmıştır. Bu görüşü benimseyen cumhur, nehiy ifâde eden hadislertfeki "artık su"dan maksat, kapta artan su değil, kendisiyle yıkanılan ve vücuddan dökülen, kullanılan (müstamel) sudur" diye te'vil etmişlerdir.

İkinci bir te'vil şekli de şudur; buradaki nehyin hükmü haram değil, ten­zihen mekruhtur.

Hattâbî, eğer nehye delâlet eden hadisler sahihse, mensûhturlar, (hü­kümleri kendilerinden sonra gelen hadislerle kaldırılmıştır) demektedir.

Şâfıî ulemâsından Nevevî, kadının, erkeğin artığıyla temizlenmesinin caiz olup aksinin caiz olmadığım nakletmişse de Hafız İbn Hacer, "Kadının ar­tığından erkeğin de temizlik yapabileceğini ekseri ulemânın kabul ettiğini Tehavî nakletmîştir" diyerek NevevTyi tenkid etmektedir.

Gerçekten de erkek ve kadının beraberce aynı kaptan abdest almalarının caiz olduğunda İttifak bulunduğu Tahâvî, Kurtubî ve Nevevî tarafında^ rivayet edilmişse de îbn Münzir aksi görüşlerin de bulunduğunu, Ebû HÜ-reyre (r.a.)den ve tbn AbdiPberr de bir cemaatten nakletmelerdir.[388]

[380] Tirmizî, tahârc47. Nesâî.miyahll; tahâre 146; İbnMftce, tahflre34; Ahmedb. Hanbcl IV, 110, 111; V.329;.

[381] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 1/ 151.

[382] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 1/ 151-152.

[383] Nevevî, Şerhli Müslim, IV, 2.

[384] bk. tbn Hacer Fethü'l-Bfirî I ,312.

[385] Hakem b. Amr: ResÛlullah (s.a.)'în vefatına kadar sohbetinde bulundu. Sonra Basra'­ya göç etti. Ziyâd'm kendisini Horasan'a vali tayin etmesiyle Basra'dan ayrıldı. Abdul­lah b. es-Sâmit, Îbn Şîrîn, Hasan Basrî ve Ebü'ş-Şa'sâ kendisinden hadis rivayet ettiler. Hasan basrî der ki; Ziyâd, Hakem'i Horasan'a gönderdiği zaman orada büyük bir ga­nimet ele geçirmişti. Bunun üzerine-Ziyad bu ganimetin içinden altın ve gümüşün ayrı­lıp kalanının halka taksim edilmesini bir mektupla bildirmiş, bunun aynı zamanda emirü'l-mü'mininin de emri olduğunu ifâde etmişti. Bu mektubu okuyan Hakem, bir mektup yazarak Ziyâd'a şöyle cevap verdi: "Sen mektubunda Emirü'l-mü'minin emri icabı beyaz gümüşlerle san altınları ganimet mallarının taksiminden önce seçilip ayni-masını, halka ancak geriye kalan malların dağıtılmasını istiyorsun. Oysa senin mektu-bun benim elime geçmeden Allah'ın kitabi bana ulaştı, diyor ki, "Yer ve gökler bitişik idi de biz onları ayırdık" (Enbiyâ: 30) Yerle gök bir kulun aleyhine birleşti. O kul da Allah'dmn korktuğu İçin Allah ona bir çıkış yolu, bir kurtuluş çaresi yarattı."

Bu cevabî mektubu Ziyâd*a gönderen Hakem, halkı toplayıp ganimet nâmına ne varsa hepsini bölüştürmüş. Sonra da "ey AHahım, efcer senin katında benim için bir İyilik varsa beni yanına al." diye duâ etmiş. Hicretin 50. yılında Merv'de vefat etmiştir. Sahabî Büreydetü'*Eslemî ile aynı yere gömülmüşlerdir.Kendisinden Tirmiri, İbn Mâce, Ebû Dâvud, Nesâî rivayette bulunmuşlar. Bir ha-dişini de Buhârî rivayet etmiştir. (Geniş bilgi için bk. İbn Sa'd Tabakfit VII, 28; İbn Ebî Hatim, el-Cerh ve't-ta'dil, IH, 119; İbnu'i-Esîr, Üsdn'l-gfibe, II» 40; Zehebî, A'tamu'n-nttbetft» II, 474-477; İbn Hacer, d-tsftbe 1,346; Tebrfbu't-Tehzîb, II, 436,437).

[386]  Tirmizî, tahâre 37; Nesâî, miyah İl: İbn Mâce, tahâre 34; Ahmed b. Hanbel, IV, 213, V-66.

[387]  Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 1/ 152-154.

[388] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 1/ 154-156.