> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Hadis Eserleri > Süneni Ebu Davud >  İstiğfar
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: İstiğfar  (Okunma Sayısı 2783 defa)
24 Aralık 2011, 02:23:45
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 24 Aralık 2011, 02:23:45 »



26. İstiğfar

 

1514. ...Ebû Bekir es-Sıddîk (r.anha)'den; demiştir ki: Resullülah (s.a.) şöyle buyurdu:

"İstiğfar eden kimse, günde yetmiş kere (günahı) tekrar etse bile, günahta ısrar etmiş sayılmaz."[345]

 

Açıklama
 

Hadis-i şerif bir günâh işlediği takdirde, peşinden tevbe istiğfar eden bir kimsenin, günahı tekrarlasa bile günahta ısrar etmiş hükmünde olmayacağım bildiriyor. Buradaki "günahın yetmiş ke­re tekrarlanması..." sayı ifade etmek için değil, çokluğa işaret içindir. İstiğfar, Allah'tan bağış dilemek mânâsına gelir.

Günahta ısrar etmiş sayılmama mü'minler için büyük bir nimettir. Çünkü bazı günahlarda ısrarın Allah'ın affından mahrumiyeti gerektireceği şeklin-' de tehditler bulunduğu gibi, küçük günahlarda ısrarın, onu büyük günah hâ­line getireceğini belirten haberler de vârid olmuştur. İşte günahtan sonraki istiğfar, günahı bu duruma düşmekten kurtarır.

îbn Ebi'd-Dünya'nın rivayet ettiği bir hadiste günahta ısrar ettiği halde istiğfar edenin, Allah'ın âyetleriyle alay etmiş gibi olduğu belirtiliyor. Buna göre iki hadis arasında bir tezadın olduğu hissi doğuyor. Gazzâîî, günahta ısrarla birlikte Allah'ın âyetleri ile alaya benzetilen istiğfarın, kalbin haberi olmadan dil ile söylenen estağfirullah sözü olduğunu ve bunun hiç bir değe­ri bulunmadığını söyler. Rabiatü'l-Adeviyye de "Bizim istiğfarımız bir çok istiğfara muhtaçtır" derken, aynı şeyi kast etmiştir. Yine Gazali'nin ifadesi­ne göre üzerinde durduğumuz hadisteki istiğfar kalb ile samimiyetle yapılan istiğfardır.

Şunu da belirtmek gerekir ki, birbirine zıt gibi görünen bu hadislerin ikisinin de senedi zayıftır. Üzerinde olduğumuz hadis için Tirmizî "Garib bir hadistir. Onu sadece Ebu Nusayrâ'mn hadisi olarak biliyoruz. Senedi kuv­vetli değildir" demiştir. Diğer hadis için de Irakî "Senedi zayıf" tabirini kul­lanmıştır.

İstiğfarın önem ve faziletine dair vârid olan hadisler, sayılamayacak kadar çoktur. Burada bu hadislerin bir kısmı gelecektir. Diğerlerine de yeri geldik­çe açıklamalarda işaret edilecektir.[346]

 

Bazı Hükümler
 

Hadis-i şerif Allah'ın rahmetinden umudu kesmemeye kulun; günah ne kadar çok olursa olsun istiğfar ile bağışlanacağına işaret ediyor. Ancak bu günaha teşvik değil, istiğfara teş­viktir. Çünkü günâha teşvik Allah'a karşı fevkalâde bir cür'et ve onun aza­bından emin olmaktır; değil Allah'ın Resulünün, herhangi bir müslümanın bile, böyle bir şeye teşvik etmesi düşünülemez. Tirmizî'nin Ebû Eyyûb'dan rivayet ettiği bir hadiste de Resulüllah (s.a.) şöyle buyurmuştur: "Eğer siz günah işlemezseniz. Allah (c.c.) günah işleyip de günahlarından istiğfar ede­cekleri yaratır." Bu hadis de mü'minleri istiğfara teşvik için söylenmiştir. Zaten Peygamberlerden başka tüm insanların hata ve günahtan salim olma­dıkları herkes tarafından kabul edilen bir husustur.

İnsanoğlu yaratılış icâbı şehvetin peşinde gitmeye, nefsin heva ve he­veslerine tâbi olmaya meyyaldir. Bu meylin sonucu olarak zaman zaman hata etmesi, günaha dalması mümkündür. Nitekim bir hadisi şerifte Peygambe­rimiz "Her insan hata eder, hata edenlerin en hayırlıları tevbe edenlerdir"

buyurmaktadır. Allah'ın emrine aykırı olan her davranış günah olduğuna göre yapılan her hata insanın kalbine bir kara nokta halinde geçer. Bu nok­taların birikimi orada bir kir tabakası meydana getirir. Eğer o kir temizlen­mezse, günah insanda bir huy bir mizaç halini alır. Bu kirin temizlenme yolu tevbedir.

Tevbe lügat olarak "dönmek rücû etmek" manalarınadır. Istılah ola­rak çeşitli tarifleri yapılmıştır. Bunların en meşhurları şunlardır: "Tevbe, ka­bahatten kabahat olduğu için pişmanlık duyarak vazgeçmektir."

Sehl b. Abdullah el-Tüsterî tevbeyi "Çirkin davranışları güzelleriyle de­ğiştirmek", Gazali ise, "Allah"tan uzaklaştırıp şeytana yaklaştıran yoldan dönmek" diye tarif etmişlerdir. Kamus müellifinin Besfiir'deki ifâdesine gö­re tevbe, "en güzel şekilde günah ve mâsiyeti terk etmek"ten ibarettir. Bu özür çeşitlerinin en güzelidir. Çünkü özür üç suretle beyân edilir:

a. Suçlunun yaptığını ikrar etmesi,

b. Suçunu kabullenip af dilemesi,

c. Suçu kabullenip af dilemesinin yanında bir daha işlememeye söz ver­mesi. İşte tevbe bu üçüncüsüdür.Tevb metâb tâbe ve tettibe kelimeleri de tevbe mânâsınadırlar.

Tevbe sadece günahı terketmek değil, aynı zamanda geçeni telâfi etmektir. Salih kulların kalblerinin Allah'tan gafil olması da hatadır. Bu yüzden Ga­zali tevbenin herkese her zaman ve her yerde vâcib olduğunu söyler.

Tevbenin Hükmü: Tevbenin farz-ı ayn olduğunda bütün imamlar müt­tefiktirler. Delilleri "Hepiniz Allah'a tevbe ediniz, ey mü'minler!"[347] mea­lindeki âyet-i kerimedir. Gazalî, Buharı ve Müslim'in müştereken rivayet ettikleri "zina eden, mü'min olduğu halde zina etmez" mânâsına gelen hadis-i şerife dayanarak, günahın; imanın bir parçasını yok edeceğini ve dolayısıyla işlenilen her günahın hemen peşinden tevbe etmenin vâcib olduğunu söyler.

Yine Gazâlî'nin nakline göre, Lokman oğluna öğüt verirken "tevbeyi geciktirme, çünkü ölüm aniden gelebilir. İleride tevbe ederim diyerek tevbe­yi geciktirenler iki tehlike ile karşı karşıya kalırlar. Bunlar:

a. İsyanlar kalbde birikir ve bu onda bir mizâc halini alır.

b. Hastalık veya ölüm aniden gelebilir," der.

Hz. Peygamber (s.a.)'in şu hadis-i şerifi tevbede acele etmenin fazileti­ni ortaya koymaktadır. "Bir kul günah işlediği zaman onu yazmakla görevli olan melek üç saat bekler. Eğer o kul bu müddet zarfında Aflah'dan bağış dilerse, Melek o günahı kıyamet günü açığa çıkarmaz."

Tevbede acele etmek efdal ise de, hayattan umut kesilmedikçe yapılan tevbeler makbuldür. Bu husus bizzat Resulullah (s.a.) tarafından şöyle ifâ­de edilmiştir. "Can boğaza çıkmadıkça Allah, yapılan tevbeleri kabul eder." Ancak kötülükleri işleyip de can boğaza geldikten, hayattan umut kesildik­ten sonra "işte şimdi tevbe ettim" demenin faydası yoktur. Bu, Kur'an-ı Kerim'le sabittir.[348]

Tevbenin Usûlü: Yapılan tevbenin makbul olması için bazı esaslara riâ­yet edilmesi gerekir. Şartları yerine getirilen tevbeye tevbe-i Nasûh denilir.

Nasûh tevbesinin tefsiri sadedinde âlimlerden yirmi üç ayrı görüş nak­ledilmiştir. Bunlardan en meşhuru Resulullah (s.a.)'ın ifâdesi ile, "sağılan süt, memeye dönmediği gibi bir daha günaha dönmemektir" şeklinde olanıdır.

Kamus sahibi Besâir'de "Nasuh" kelimesinin kökü olan "nush" mad­desini izah ederken esas itibariyle iki mânâ üzerinde durur. Bunlardan biri­si: "Halislik ve saflık" mânâsıdır. Nitekim mumu alınmış saf bala "aselün nasih" denilir. Buna göre nasûh, çok hâlis ve temiz demektir. İkincisi de: "Söküğü dikmek, yırtığı yamamak suretiyle onarıp düzeltmek" manasına­dır. Bu mânâya göre ise, "nasuh" çok ıslah edici, hiç bir gedik bırakmaya­cak şekilde eksikleri düzeltip onarıcı demek olur.

Bu mânâlar gözönüne alınınca, bütün eksikleri düzeltip onaran bir da­ha dönülmemeye kesinlikle karar verilen hâlis tevbeye "nasuh tevbesi" de­nildiği sonucuna varılır. İşte bu tevbe Cenab-ı Hakk'ın müzminlere emrettiği tevbe şeklidir.[349]

Yapılan tevbenin "nasuh" hüviyetini kazanabilmesi için önce işlenen günah (namaz ve orucu terk gibi) Allah hakkı olur ve dünyalık bir cezayı gerektirmezse, pişmanlıkla birlikte geçirilen şeyin kazası; dünyalık cezayı ge­rektiren bir suçsa, o cezanın tatbikine imkân verilmesi gerekir. Eğer günah kul hakkına taalluk eden cinsten ise, önce kula hakkı ödenmelidir. Bu ha­zırlıktan sonra şu şartların tahakkuku gerekir:

a. Pişmanlık,                                                                     

b. Derhal günâhı terk etmek,

c. Bir daha günah işlememeye azmetmek,

d. Bunu Allah'tan haya ederek yapmak.Bazı âlimler bu şartlara güna­hı itiraf ve çokça istiğfar etmeyi de ilâve ederler.

Büyük müfessir Kurtubî'nin maddeleşurdiği bu şartları başka bir bü­yük müfessir Elmalılı Hamdi Yazır şu beliğ cümlelerle ifâde eder:

"Nasuh tevbesi tevbe ederken teessüfünden dolayı dünya başına dar gel­meli, nefsi kendisini sıkmalı da sıkmalı ve herşeyden kesilip Allah'a öyle sıdk-u sadâketle iltica etmelidir... Bu tevbe nasıl olmalıdır? Kabahatlerden, baş­ka bir sebeple değil, mahza çirkinlikleri yani Allah'ın rızasına muhalif bir kabahat oldukları için vicdanında nedamet ederek ve irtikabından şiddetli gam duyarak bir daha bir çirkinlik yapmamağa azmederek vazgeçmek ve nef­sini buna alıştırıp hiç bir sebeb ve mania karşısında dönmemeğe karar vermekle olur."

Rivayet edildiğine göre Hz. Ali (r.a.) bedevinin birisini "ben senden bağış diler, sana tevbe ederim" derken işitmiş ve "be adam! tevbede dil çabuklu­ğu, yalancıların tevbesidir" demiş, karşısındaki "o halde tevbe nedir?" de­yince, şu karşılığı vermiştir:

Onu altı şey toplamıştır: Bunlar geçmiş günahlara pişmanlık, farzları iade, zulümleri redd, hasımlarla helallaşmak ve bir daha dönmemeye azmet­men nefsi masiyette büyüttüğün gibi Allah'a taat ettirmen ve ona isyanların tadını taddırdığm gibi taatın da acısını tattırmandır."

Yukarıdaki ifâdelerden de anlaşıldığı gibi kötülüklerin telâfisi için sa­dece onların terk edilmesi yeterli değildir. Aksine kalbde yerleşen günah le­kelerinin giderilmesi de gerekir. Bu dil ile "Tevbe ettim, istiğfar ettim" demekle değil, ancak tâat nuru ile mümkündür. Tirmizî'nin rivayet ettiği "kö­tülüğün hemen peşinden, onu mahvedecek bir iyilik yap" mealindeki hadis bunu ifâde etmektedir. Hiç bir fiilî hareket göstermeden belirli günlerde me­rasim icra eder gibi söylenilenlerin bir çoğunu anlamadan dil ile "tevbe...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: İstiğfar
« Posted on: 26 Nisan 2024, 00:05:37 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: İstiğfar rüya tabiri, İstiğfar mekke canlı, İstiğfar kabe canlı yayın, İstiğfar Üç boyutlu kuran oku İstiğfar kuran ı kerim, İstiğfar peygamber kıssaları, İstiğfar ilitam ders soruları, İstiğfarönlisans arapça,
Logged
29 Nisan 2017, 22:43:32
Ramazan.
Forum Görevlisi
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 6.353



« Yanıtla #1 : 29 Nisan 2017, 22:43:32 »

Es Selamün Aleyküm .  Hiçbir günah ALLAH cc 'ın Rahmetinden büyük değildir. İşlediğimiz günahlar arşa kadar uzansa dahi ALLAH cc 'ın rahmeti hepsinden üstündür . Yapmamız gereken kabul olduğuna inanarak samimiyetle ALLAH-u Teâla' dan bağışlanma dilemeli tevbe etmeliyiz .
Rabb'im bizleri affeylesin .

ALLAH cc razı olsun
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
30 Nisan 2017, 14:31:48
Sevgi.
Bölüm Görevlisi
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 17.958


« Yanıtla #2 : 30 Nisan 2017, 14:31:48 »

Ve Aleyküm Selam. Mevlam biz aciz kullarını affeylesin bizleri herdaim kendi Rızasına uygun yaşıyanlar arasına katsın inşaAllah.Aminn
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

30 Nisan 2017, 21:28:07
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #3 : 30 Nisan 2017, 21:28:07 »

Aleykumselam.Isledigimiz tum günahlardan dolayi af dileyen tevbe istigfar eden ve feyzine erisen kullardan olalim insallah...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes