๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Süneni Ebu Davud => Konuyu başlatan: Zehibe üzerinde 08 Şubat 2012, 21:34:30



Konu Başlığı: İkindiden Sonra Tavaf
Gönderen: Zehibe üzerinde 08 Şubat 2012, 21:34:30
52. İkindiden Sonra Tavaf

 

1894. ...Cübeyr b. Mut'im (r.a.)'ın merfu olarak rivayet ettiği­ne göre Peygamber (s.a.) şöyle buyurmuştur:

"Geceden veya gündüzden dilediği saatte şu Beyt'i tavaf ede­cek veya namaz kılacak olan bir kimseye engel olmayınız."

(Bu hadisi Ebû Davud'a ulaştıran ikinci râvi) Fazl (da şöyle) rivayet etti: Resûlullah (s.a.);

"Ey Abdu Menâf oğulları! Hiç bir kimseyi (dilediği saatte ta­vaf etmekten ve namaz kılmaktan) menetnıeyiniz."[351]

 

Açıklama
 

Bu hadis Ebû Dâvûda iki ayrı râvî tarafından ulaştırılmıştır.Bunlardan  biri  İbnü's-Serh;  diğeri  ise,  FazI'dır. Fazİ'ın rivâyetindeki: "Ey Abdu Menâf oğullan" hitabından anlaşılıyor ki, Resûl-i Ekrem'in bu,hitabı, Abdu Menâf oğullarına yöneltilmiştir. Tirmizî'nin rivayetinde de bu hitab "Ey Abdü Menâf oğulları! Gecenin veya gündüzün dilediği saatinde bu Beyt'i tavaf edene ve namaz kılana engel olmayınız" şeklinde yine Abdu Menâf oğullarına yöneltilmiştir.[352]

 

Bazı Hükümler
 

1. Namaz kılmanın mekruh olduğu vakitlerde Beyt-ı Şerifi tavaf etmek caizdir.Bunda ittifak vardır.

2. Tavaf namazı her vakitte kılınabilir. Şafiî ulemasıyla îmam Ahmed bu görüştedirler. Delilleri ise, bu hadisle birlikte Mücâhid'in Ebû Zer (r.a.)'den rivayet ettiği "Sabah namazını kıldıktan sonra güneş doğuncaya kadar namaz kılınamaz, ikindi namazından sonra da güneş batıncaya ka­dar namaz kılınamaz. Ancak Mekke müstesnadır. Mekke müstesnadır. Mek­ke müstesnadır"[353] anlamındaki hadis-i şeriftir. Fakat bu hadis-i şerifin senedinde Abdullah b. Müemmel isimli zayıf bir râvi bulunmaktadır. Fa­kat İbrahim b. Tahmân bu râviye uyarak aynı hadisi bunu şeyhi Humeyd'-den rivayet etmiştir.

Beyhâkfnin beyânına göre buradaki namazdan maksadın tavaf na­mazı olma ihtimâli kuvvetlidir. Çünkü bu konudaki hadisler bunu göster­mektedir. Fakat bununla beraber diğer namazların kastedilmiş olması ihti­mâli de vardır. İmam Ahmed'in meşhur olan görüşüne göre burada kast edilen namaz tavaf namazıdır. Binaenaleyh tavaf namazı için keharet vak­ti söz konusu değildir. İmam Şafiî de bu görüştedir.

Hanefî ulemasına ve İmam Mâlik'e göre ise, bu konuda Mekke'nin diğer beldelerden farkı yoktur. Binaenaleyh Mekke'de ikindi ve sabah na­mazlarından sonra namaz kılmanın mekruh olduğunu ifâde eden hadisle­rin[354] kapsamı içine girer. İmam Mâlik'le Hanefî ulemâsı sözü geçen va­kitlerde namaz kılmayı yasaklayan hadis-i şerifleri bu vakitlerde namaz kılmaya cevaz veren hadislere tercih etmişlerdir. Tirmizî konumuzu teşkil eden hadisler ile ilgili düşüncelerini şöyle dile getiriyor: "Cübeyr b. Mut'-im'in hadisi hasen-sahihdir. Abdullah b. Ebî Necîh de bu hadisi Abdullah b. Bâbâh'dan rivayet etmiştir. İlim adamları ikindiden sonra ve sabah na­mazından sonra Mekke'de namaz kılınması hakkında ihtilâf etmişlerdir. Bazıları, "ikindiden sonra ve sabah'tan sonra namaz kılmakta ve tavaf etmekte beis yoktur" dediler. Şafiî, Ahmed ve İshak'ın kavli budur. Bu görüşlerinin isabetli olduğuna da mevzumuzu teşkil eden hadisi delil ola­rak göstermektedirler. Kimi de ikindiden sonra tavaf ederse, güneş batın­caya kadar namaz kılamaz. Sabah namazından sonra tavaf ederse, güneş doğuncaya kadar namaz kılamaz, diyor. (Bunlar) Hz. Ömer'in hadisiyle istidlal etmektedirler. Şöyle ki: Ömer (r.a.) sabah namazından sonra tavaf etti de namaz kılmadan Mekke'den çıktı ve Zü Tuvâ'ya inince güneş doğ­duktan sonra namaz kıldı. Süfyân es-Sevri ve Mâlik b. Enes'in görüşü de budur."[355]

Merhum M. Zihnî Efendi güneş doğarken, tepedeyken ve batarken tavaf namazı kılmanın sahih olmayacağı gibi şafak ile güneşin doğması arasında ve ikindi namazı ile güneşin sararması arasında da bu namazı kılmanın mekruh olduğunu şu cümlelerle ifâde etmiştir: "İkinci nevi olan kerahet vakitlerinde, yukarıda geçen altı namazın kılınmasında kerahet yoktur. Ancak bunlardan yalnız nafile namaz ile vâcib ligayrihî (sehv sec­desi, tavaf namazı, bozulan nafilenin kazası ve nezir namazı) kısmı müs­tesnadır. Bunlar kerahetle sahih olur ve fakat bunun da sehv secdesinden başkası yarıda kesilerek mekruh olmayan bir vakitte kazası-gerekir."[356]

 

[351] Tirmizî, hac 42; Nesâî, mevâkît 41; İbn Mâce, mukaddime 2; Dârimî menâsik 79; Ah-med b. Hanbcl, IV, 80.

     Sünen-i Ebu Davud Tercemem ve Şerhi, Şamil Yayınları: 7/255.

[352] Sünen-i Ebu Davud Tercemem ve Şerhi, Şamil Yayınları: 7/255.

[353] Fethür'r-rabbânî, II, 299; Dârekutnî Sünen, I, 425; Beyhakîes-Sünnenü'l-kübrâ, II, 461.

[354] Hadisler için bk. Zeylaî, Nasbur-râye, I, 250; İbn Hümam, Fethu'l-Kâdîr, I, 161.

[355] Tirmizî, hac 41.

[356] M. Zihnî, Ni'met-i İslâm, 165.

     Sünen-i Ebu Davud Tercemem ve Şerhi, Şamil Yayınları: 7/255-257.