> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Hadis Eserleri > Süneni Ebu Davud > Konuşurken Takib Edilmesi Uygun Yol
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Konuşurken Takib Edilmesi Uygun Yol  (Okunma Sayısı 814 defa)
23 Nisan 2012, 14:59:42
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 23 Nisan 2012, 14:59:42 »



18. Konuşurken Takib Edilmesi Uygun Yol


 

4837... (Yusuf İbn Abdullah İbn Selâm'ın) babasından (şöyle) dedi(ği rivayet edilmiştir):

Rasûlullah (s.a.) (sahabileriyle) sohbete oturduğu zaman gözünü sık sık semaya (doğru) kaldırıp baka)rmış.[233]

 
Açıklama

 

Bezlü'l Mechud yazarının açıklamasına göre Hz.peygamberin sahâbileri ile sohbet ederken gözlen ile devamlı semayı yoklayıp durmasının sebebi her ân yeni bir vahyin gel­mesini beklemekte olmasındandır. Çünkü onun esas görevi Peygamberlik olduğundan gerek diğer işleri gerekse halk ile sohbetleri ona asla esas gö­revini unutturmaz, her an için esas görevi olan Peygamberlik vazifesini en mükemmel şekilde yerine getirmenin heyecan ve titizliği içerisinde bulu­nurdu.

Bir mü'mine yakışan da her an mü'min olmanın şuurunu taşımak, her yerde ve her işinde Allah'a olan kulluk borcunu yerine getirmek olmalı. Dostlarıyla sohbeti ve diğer işleri ona kulluk görevini unutturmamalı. Bu şuur onda tabiat hâline gelmelidir.[234]

 

4838... Câbir İbn Abdullah (şöyle) demiştir:

"Rasûlullah (s.a.)'in konuşmasında (devamlı olarak bir) açıklık ve ra­hatlık vardı."[235]

 
Açıklama

 

Bu hadis-i şerif Hz. Peygamberin kısa, manası an­laşılır sözlerle konuşup muğlak ve mübhem kelimelerle konuşarak dinleyenleri yormaktan kaçındığını, konuşurken acele­ci olmaktan uzak ve son derece rahat olduğunu ifade etmektedir. Nitekim bir sonraki hadisin şerhinde açıklanacaktır.

Münzirî'nin açıklamasına göre bu hadisi Hz. Cabir'den rivayet eden râvi'nin kimliği meçhul olduğundan hadis zayıftır.[236]

 

4839... Âişe (r.anha)'dan demiştir ki:

"Rasûlullah (s.a.) (gayet) açık ve tane tane konuşurdu. Kendisini her dinleyen konuşmasını (rahatlıkla) anlayabilirdi."[237]

 

 
Açıklama

 

Bilindiği gibi iyi bir hatîpden beklenen anlatacağı konuyu rahat, mu'tedil, bir konuşma şekliyle anlat-masıdir. Konuşurken, takib edilemeyecek derecede hızlı ve acele konuşan hatipler, dinleyenlerine fazla bir şey veremezler. Sözlerin doğru ve haklı, kendilerinin samimi ve bilgili olması neticeyi fazla değiştirmez. Dinleyi­ci için acele yapılan bir konuşmada fikirler arasındaki bağ kopar.

Her hususta olduğu gibi konuşma mevzuunda da en güzel örnek Resül-i zişan efendimizdir. Bu bakımdan tebliğ ve irşad görevini yüklenen kişilerin başarılan da Hz. Peygamber'in bu mevzuda takib ettiği konuşma üslubunu örnek almalarına bağlıdır.[238]

 

4840... Hz. Ebu Hureyre'den (rivayet edildiğine göre) Rasûlullah (s.a.) (şöyle) buyurmuştur:

"Allah'a hamd ile başlamayan her söz (bereketten) kesiktir."[239]

Ebû Davud der ki; Bu hadisi Yunus ile Ukayl, Şuayb ve Said b. Abdü-laziz ez-Zühıi vasıtasiyle Peygamber (s.a.)'den mürsel olarak rivayet et­mişlerdir.[240]

 
Açıklama

 

Hamd, lügatte irade ve ihtiyar ile yapılan güzel bir şeyin güzelliğini -tazim maksadıyla- tavsif etmek­tir. Buna göre bir hamdın hamd olabilmesi için şu üç unsurun bulunması gerekir:

a. Övgüye konu olan ihtiyari güzellik (el mahmûdü aleyh),

b. İrade ve ihtiyarla yapılan güzel işi övmek için sarf edilen sözler (el mahmûdü bih),

c. Övgünün tazim maksadıyla yapılmış olması.

Binaenaleyh lügavî hamd, sadece dille yapılır, nimetler karşılığında yapılan övgülere hamd denebileceği gibi, nimet karşılığında olmayan öv­gülere de hamd denebilir.

Ayrıca bir güzelliği tasvir için kullanılan kötüleyici ve aşağılayıcı söz­lere lügatta hamd demlemeyeceği gibi, bir çirkinliği övmek için kullanı­lan medhedici sözlere de hamd denilemez. Tarifte geçen "irade ve ihti­yar iîe yapilan"ifadesinin yaratıklarda bulunan kendi iradeleri dışındaki güzellikler için yapılan övgüleri dışarda bırakması, bu tür güzellikler ve iyilikler karşısında yaratıklar için yapılan övgülerin hamd olmadığına de­lalet eder.[241]

Kavlî hamd: Cenab-ı Hakki, Peygamberlerinin dilinden kendini medh ettiği gibi methetmektir.

Fiilî hamd: Allah'ın rızasını dileyerek bedenî ameller yapmaktır.

Hâlî hamd: Kalp ve ruhla yapılan hamdlerdir.

İlmî ve amelî kemâlat ile mücehhez olmak ve Allah'ın ahlâkı ile ahlâklanmak gibi.

Örfî hamd: Nimeti verene tazim bildiren bir hamddir. Dil ile olabile­ceği gibi kalb ile ve diğer organlarla da olabilir.[242]

Sena ise, tazim ifade eden işlerdir.[243]

Şükr, nimet karşılığında, elle, dille veya kalple yapılan iyiliktir.

Lügâvî şükür, bir nimetten dolayı, tazim ve tebcil için dille kalple yada diğer organlarla yapılan medihtir.

Örfi şükür de kulun, Allah tarafından kendisine verilen bütün nimet­leri Allah yolunda sarf etmesidir.

Öyleyse lügavî şükür, ile örfî şükür arasında umum-husus mutlak farkı ol­duğu gibi örfî hamd ile örfî şükür arasında da yine umum-husus mutlak farkı vardır.

Lügâvî hamd ile örfî hamd arasında ise umum-husus minvechin farkı oldu­ğu gibi lügâvî hamd ile lügavî şükür arasında da aynı fark vardır.

Örfî hamd ile örfî şükür arasında ise umum-husus mutlak farkı olduğu gibi örfî şükür ile lügavi hamd arasında da umum-husus minvech farkı vardır.

Lügavî şükür ile örfî hamd arasında ise hiçbir fark yoktur.[244]

Mevzumuzu, teşkil-erfen bu hadis-i şerif, bir işe besmele ya da hamdele gi­bi, Allah'ın ismini ihtiva eden kelimelerle başlanmasının sünnet olduğu­na ve böyle bir zikirle başlanmayan işlerin bereketsiz ve sonuçsuz kalaca­ğına delalet etmektedir.[245]

[233] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 16/45.

[234] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 16/45.

[235] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 16/45.

[236] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 16/45-46.

[237] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 16/46.

[238] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 16/46.

[239] İbn Mâce, nikâh 19.

[240] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 16/46-47.

[241] et Tahavî, Keşşâfü Istılâhâti'l-Fünûn, I, 288.

[242] el Cürcânî, Ta'rifât, 64.

[243] a.g.e. s. 50.

[244] a.g.e..86-87.

[245] Birgivî, Şerhü'l-Ehadisi'l-Erbaîn, 43.

Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 16/47-48.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Konuşurken Takib Edilmesi Uygun Yol
« Posted on: 01 Mayıs 2024, 22:21:58 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Konuşurken Takib Edilmesi Uygun Yol rüya tabiri,Konuşurken Takib Edilmesi Uygun Yol mekke canlı, Konuşurken Takib Edilmesi Uygun Yol kabe canlı yayın, Konuşurken Takib Edilmesi Uygun Yol Üç boyutlu kuran oku Konuşurken Takib Edilmesi Uygun Yol kuran ı kerim, Konuşurken Takib Edilmesi Uygun Yol peygamber kıssaları,Konuşurken Takib Edilmesi Uygun Yol ilitam ders soruları, Konuşurken Takib Edilmesi Uygun Yolönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes