๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Süneni Ebu Davud => Konuyu başlatan: Zehibe üzerinde 10 Mayıs 2012, 18:06:57



Konu Başlığı: Hicret ve Bâdiye Çölde Yerleşim
Gönderen: Zehibe üzerinde 10 Mayıs 2012, 18:06:57
1. Hicret Ve Bâdiye (Çöl)De Yerleşim


 

2477. ...Ebû Saîd el-Hudrî (r.a.)'den rivayet edildiğine göre, bir bedevi, Peygamber (s.a.)'e hicreti sormuş da Peygamber (s.a.);

"Yazık sana, hicret zor iştir. Senin develerin var mı?" buyur­muş. (O kimse de)

Evet diye cevap vermiş. (Bunun üzerine Hz. Peygamber);

“Peki onların zekatını veriyor musun?" buyurmuş. (O şahıs da);

Evet diye karşılık vermiş. (Rasülü Ekrem de).

"Sen şehirlerden uzakta (Allah'ın emirlerini yerine getirmeye) çalış. Allah senin amelin(in sevabın)dan hiçbir şeyi zayi etmeyecek­tir." buyurmuştur.[15]

 
Açıklama

 

Metinde geçen; kelimesi eksiltmek, noksanlaştırmak, zayi etmek, manâlarına gelen "vetr" kökünden gelmektedir. Nitekim bu kelime, "O sizin amelle­rinizi zayi etmeyecektir."[16] mealindeki ayeti kerimede de bu manaları ifade etmektedir.

Veyh kelimesi acıma ve şefkat bildirir.kelimesi ise, azab ve gazâb ifâde eder.

Bihâr kelimesi, köyler ve şehirler mânâsına gelir. Metinde geçen kelimesiyle, halk kitlelerinin yaşadığı yerleşim merkezlerinden uzak, ıssız dağbaşları kasdedilmiştir.

Hicret, küfür ülkesinden, îslâm ülkesine göç etmek demektir.[17]

 
Bazı Hükümler

 

1. Küfür diyarından İslam diyarına göç etmek niyetinde olduğu halde buna muvaffak olamayan bir kimse hicret sevabına nail olur.

2. Hicret ancak gücü yeten kimselere düşen bir vecîbedir. Gücü ve imkânı olmayan kimseler hicret edemediklerinden dolayı mes'ul değillerdir.[18]

 

2478. ...Mikdam b. Şureyh'ın babası (Şureyh)'den; demiştir ki: Ben Âişe (r.anha)'ya kırlara geziye çıkmayı sordum. (Şöyle) Cevap verdi; Rasûlullah (s.a.) şu kırlardaki sel yataklarına geziye çıkardı. Bir defasında kır gezisine çıkmak istedi de bana (binilmesi) yasak olan bir zekat devesi verip;

"Ey Âişe! (Buna) yumuşak davran. Şüphesiz ki, yumuşak dav­ranmak hangi işte bulunursa, mutlaka onu süsler. Bjrşeyden de alı­nırsa kesinlikle onu lekeler" buyurdu.[19]

 
Açıklama

 

Hz. Peygamber bazan şehirden uzaklaşarak kırlara, bayırlara çıkar oralarda kendini dinleme imkanı bulur, kırların temiz havasını teneffüs eder, Cenab-ı Hakkın kudretinin eserlerini görüp derin düşüncelere dalar, bu tabii güzelliklerin tadını çıkarırdı.

Hz. Âişe'nin ifadesinden anlaşıldığına göre, Hz. Peygamber bir gün yine böyle bir geziye çıkarken, Hz. Âişe'yi de beraberinde götürmek iste­miş ve bu maksatla ona zekat develerinden bir deve verip yolculuk esna­sında bu deveye iyi muamele etmesini, sert ve katı davranmamasını tavsi­ye etmişti.

Peygamber (s.a.)'in, Hz. Âişe'ye deveye merhametli davranmasını ha­tırlatmasının sebebi şudur: Zekat develerine binmek yasak olduğu için o develer binilmeye alışkın olmazlardı. Dolayısıyla kendilerine ilk defa binil-diği zaman bazı huysuzluklar gösterirlerdi. Bu sebeple Hz. Âişe'ye, üzeri­ne hiç binilmemiş olan bir deveye yumuşak davranmasını hatırlatmak lü­zumunu hüssetti.

Burada, "zekat develerine binmek yasak olduğu halde Hz. Peygam­ber nasıl olur da Hz. Âişe'ye bir zekat devesi verir?" diye akla bir soru gelebilir.

Bezlu'l-Mechûd yazarı Şeyh Halil Ahmed bu soruya şöyle cevap veriyor:

"Aslında zekat develerine binmek yasaktır. Fakat bu deveyi Hz. Pey­gamber daha önce zekat olarak Hz. Âişe'ye vermişti ve o deve Hz. Âişe'­nin Özel malı olduğu için zekat devesi olmaktan çıkmıştı. Hz. Âişe'nin malı olduğu halde zekat develerinin içinde bulunuyordu." Bu hadis 4808 numarada tekrar edilmiştir.[20]

 
Bazı Hükümler

 

1. Hz. Peygamberin hanımlarının zekat almaları ve zekat mallarını kullanmaları caizdir.

2. Yumuşaklık Övülmüş, sertlik ise yerilmiştir.[21]

[15] Buhârî, zekât 36, hibe 35, menakıb'ül-ensar 45, edeb 95; Müslim, imâre 87; Nesâî bey'at 11; Ahmed b. Hanbel, III, 14.

    Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınları: 9/437.

[16] Muhammed suresi (47), 35.

[17] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınları: 9/438.

[18] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınları: 9/438.

[19] Müslim, el-birr 78; Ahmed b. Hahbel, VI, 58, 222.

   Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınları: 9/438-439.

[20] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınları: 9/439.

[21] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınları: 9/439.