๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Süneni Ebu Davud => Konuyu başlatan: Zehibe üzerinde 23 Nisan 2012, 15:10:25



Konu Başlığı: Halkın Gelip Geçtiği Yollarda Oturmak
Gönderen: Zehibe üzerinde 23 Nisan 2012, 15:10:25
12. (Halkın Gelip Geçtiği) Yollarda Oturmak


 

4815... Ebu Said el-Hudri'den (rivayet edildiğine göre) Rasûlullah (s.a.): "Yollarda oturmaktan sakınınız" buyurmuştur da (orada bulunan sahabileri:

Ey Allah'ın Resulü, oralarda oturup konuşmamız bizim için kaçınıl­maz (bir ihtiyaçtır, demişler.

Rasûlullah (s.a.)'da:

"Eğer mutlaka orada oturmamız gerekiyorsa (oturunuz; fakat) yo­la da hakkını veriniz" buyurmuştur.

 (Bu sefer sahabilef):

Ey Allah'ın rasulü yolun hakkı nedir? diye sormuşlar. (Efendimiz de):

(Bakılması helâl olmayan şeylere karşı) gözleri kapamak, (gelip geçenleri) rahatsız etmekten sakınmak, selâm almak, iyiliğe çağırıp, kötülükten sakındırmaktır" buyurmuş.[179]

 

4816... Hz. Ebu Hureyre, şu (bir önceki hadiste söz konusu edilen) hâ­diseye ilaveten Peygamber (s.a.)'den (şu sözü de) rivayet etmiştir: "(Yo­lun haklarından biri de yolunu şaşıranlara): yol göstermektir."[180]

 
Açıklama

 

Bu hadis-i şerif, mecburiyet hasıl olduğu zaman yolların hakkı olan hizmetler görülmek şartıyla yollarda oturmanın caiz olduğunu, aksi takdirde yollarda oturmanın caiz olmadığını ifâde etmektedir.

Hadis-i şerifte yolların hakkı, şöyle sıralanmaktadır:

1. Gözü bakılması haram olan şeylerden korumak. Bediüzzaman Said Nursî hazretlerinin de ifade ettiği gibi, mânevi âlemimizden bu dünyaya açılmış pencereler durumunda olan gözler, harama bakmakla kirlenir. Do-layısı ile manevi alemimizle bu dünyamız arasındaki irtibatımıza gölge

düşmüş olur.

2. Gelip geçenleri rahatsız etmekten sakınmak. Yoldan gelip geçenleri

rahatsız etmek, onlara sataşmakla olabileceği gibi, trafiğin geçişini engel­lemek, insanları rahatsız edecek şekilde yüksek sesle konuşmak, yollara kavun, karpuz v.b. kabuğu atmakla da olur.

3. Selâm almak: Bilindiği gibi selâm vermek sünnettir. Selam almak ise farzdır.

Her ne kadar genelde farzı işlemek sünneti işlemekten faziletli ise de bu mevzuda sünneti işlemek farzı işlemeten daha faziletlidir.

Aynı zamanda selamı almayan, üzerine düşen bir farz görevini yerine getirmemiş olur. Dolayisıyle bir farz görevini terk etmenin vebalini yük­lenir.

4. İyiliğe çağırıp kötülükten sakındırmaktır.

Yola oturan bir kimse yolun hakkını verebilmek için mutlaka orada bu görevi yapmakla* mükelleftir. Ulema: "İçinizden iyiliğe çağıran, kötü­lükten sakındıran bir ceaat bulunsun."[181] âyet-i kerimesine dayanarak emr-i bilmaruf, nehy-i anilmünker görevini yerine getirmenin farz-i kifaye olduğunu söylemişlerdir.[182]

Tirmizi'nin Ebu Huzeyfe (r.a.)'den rivayet ettiği bir hadis-i şerifte ifa­de edildiğine göre, Resul-i Zîşan efendimiz şöyle buyurmuşlardır: "Al­lah'a yemin ederim ki ya iyiliği emredip kötülükten sakındırırsınız, yahut da Allah üzerinize, kendi katından bir azab gönderir de sonra bir daha ettiğiniz dualar kabul edilmez."

Bu mevzu ile ilgili kitaplarda açıklandığı üzere, genellikle yollarda karşılaşılan emr-i bilmaruf nehy-i anilmünker konusu teşkil edecek hâdi­seler şunlardır:

a. Gelip geçenleri rahatsız edecek şekilde yolları tezgâh, yapı, yük v.s. ile işgal etmek,

b. Yol üzerinde hayvan boğazlamak,

c. Hayvanlara fazla yük versek.

d. Karpuz, kavun vb. kabuğu atmak,

e. Kanalizasyon akıntılarını, pis su kanallarını yola tevcih etmek,

5. Yolu şaşırmış olan kimselere, yol göstermek. Nitekim bir hadis-i şe­rifte: "Süt veya gümüş bağışında bulunan, ya da yol gösteren kişiye köle âzad etmiş gibi ecir vardır" buyurulmuştur.[183]

 

4817... İbn Huceyr el-Adevî Ömer İbn el Hattab vasıtasıyla Peygamber (s.a)'den (şu (4815) numaralı hadiste anlatılan) hadiseye ilaveten (şu sözleri de) rivayet etmiştir: "(Yolların haklarından biri de oradan geçenlerden) yardıma muhtaç olan müslümanlara yardım etmeniz ve yolunu şaşıranlara da yol göstermenizdir."[184]

 
Açıklama

 

Bu hadisin ravilerinden İbn Huceyr el-Adevî'nin kimliği meçhuldür. Bu bakımdan hadis aslında za­yıftır. Ancak (4815) ve (4816) numaralı hadis-i şerifler tarafından te'yid edildiği için zayıflıktan kurtulmuştur.

Hadisle ilgili açıklama bir önceki hadisin şerhinde geçtiğinden burada tekrara lüzum görmüyoruz.[185]

 

4818... Hz. Enes'den (şöyle) dedifği rivayet edilmiştir): Bir kadın Rasûlullah (s.a.)'e geldi de:

Ey Allah'ın Resulü, benim sana (arz etmem gereken) bir ihtiyacım var, dedi,

(Hz. Peygamber de) ona:

"Ey falancanın annesi! (şu) sokağın arzu ettiğin tarafında otur. (Senin bu maruzatını dinlemek ve ihtiyacını temin etmek üzere) seninle birlikte ben de oturacağım" buyurdu. Bunun üzerine (kadın sokaktan arzu ettiği bir yere) oturdu (Ona yardımcı olmak gayesiyle) yanına (Hz. Peygamber de) oturdu. Nihayet (Hz. Peygamberin yardımıyla kadın) ihti­yacını karşıladı.

(Bu hadisi Musannif Ebu Davud'a rivayet eden iki raviden birisi olan) İbn İsa (metinde geçen): "İhtiyacını karşıladı" sözünü rivayet etmedi.

(Bu sözü diğer râvi Kesir Ihtı Ubeyd rivayet eni. Ayrıca bu hadisi İbn Isa, Humeyd'den haddesena sözüyle rivayet ettiği halde) Kesir: An Humayd an Enes tabiriyle (muan'an olarak) rivayet etmiştir.[186]

 
Açıklama

 

Hadis-i Şerif Hz. Peygamberin son derece mütevazi ve yardımsever olduğuna, ayrıca mazlumların imdadına, muhtaçların yardımına koşmak gibi yolların haklarına ri­ayet etmek şartıyla yollarda oturmanın caiz olduğuna delâlet etmektedir. "Yolların haklan "m bir önceki hadisin şerhinde açıkladığımız için burada tekrara lüzum görmüyoruz.[187]

 

4819...  Hz. Enes'den (rivayet edildiğine göre); "Bir kadının aklında biraz (noksanlık) varmış" (Hz. Enes hadisin bundan sonraki kısmında bir önceki hadisin) manasını (rivayet etmiş.)[188]

 
Açıklama

 

Bu hadisle ilgili hususları (4817) ve (4818) numaralı hadislerin şerhinde açıklamıştık. Ancak sözü geçen açıklamalara ilaveten burada şu hususları da ifade etmekte fayda görüyoruz;

"Rasûlullah (s.a.)'den fetva sormağa gelen kadın Hz. Hatice'nin baş tarayıcısı Ümmü Züfer'di. Kadının hacetini gizli söylemek istediği anla­şılıyordu. Onun için Peygamber (s.a.) bir yol seçmesini söyleyerek onun­la yol üzerinde konuşup fetvasını verdi. Bu yabancı bir kadınla başbaşa kalmak manasına gelmez. Çünkü herkesin gelip geçtiği bir yol üzerinde, konuşmuştur. Yalnız, kadın söyleyeceğini gizli söylemek istediği için se­si işitilmesin diye insanlardan bir kaç adım uzağa çekilmiştir....[189]

[179] Buharı istizan 2; Müslim, libas 1 14, selam V3, Ahmed b. Hanbel. 111-36-47.

Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 16/22-23.

[180] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 16/23.

[181] Ali imran (3), 104.

[182] Gazzali, İhya, 1,303.

[183] Tirmizî, birr 37.

Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 16/23-24.

[184] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 16/24-25.

[185] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 16/25.

[186] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 16/25-26.

[187] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 16/26.

[188] Müslim, fedail 76.

Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 16/26.

[189] A. Davudoğlu, Sahili Müslim ve Terceme ve Şerhi, X, 109.

Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 16/26.


Konu Başlığı: Ynt: Halkın Gelip Geçtiği Yollarda Oturmak
Gönderen: Rüveyha üzerinde 02 Mart 2015, 16:09:55
Esselamu Aleyküm ve rahmetullah. Herşeyin bir hakkı olduğu gibi yola oturmanın da hakkı var.Rabbim İslamî hakkıyla öğrenip, hakkıyla uygulamayı nasip etsin inşaAllah.


Konu Başlığı: Ynt: Halkın Gelip Geçtiği Yollarda Oturmak
Gönderen: Ceren üzerinde 21 Ağustos 2016, 21:08:08
Aleykümselam.Halkın gelip geçtiği yerden yada kaldırımlarda oturmak dinen caiz değildir.Rabbim dikkat edenlerden eylesin bizlerden inşallah...


Konu Başlığı: Ynt: Halkın Gelip Geçtiği Yollarda Oturmak
Gönderen: Ruhane üzerinde 21 Ağustos 2016, 21:42:50
Gözlerimizi haram olan seylere bakmaktan sakinmaliykz  ..Bunu içinde hadisiserifler  doğrultusunda yaşayanlardan oluruz  Inşaallah ..


Konu Başlığı: Ynt: Halkın Gelip Geçtiği Yollarda Oturmak
Gönderen: Mehmed. üzerinde 25 Eylül 2016, 16:43:29
Ve aleykümüsselam ve rahmetüllah. Rabbim bizleri bu hadise göre yaşayan ve hikmetine erenlerden eylesin . Rabbim paylaşım için razı olsun.