๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Süneni Ebu Davud => Konuyu başlatan: Zehibe üzerinde 04 Şubat 2012, 15:35:08



Konu Başlığı: Haddi Gerektiren Bir Suç İşleyen Akıl Hastası
Gönderen: Zehibe üzerinde 04 Şubat 2012, 15:35:08
17. Hırsızlık Yapan Veya Haddi Gerektiren Bir Suçu İşleyen Akıl Hastasının Durumu

 

4398... Aişe (r.anha)'dan rivayet edildiğine göre, Rasûlullah (s.a) şöyle bu­yurmuştur:

"Uç gruptan kalem kaldırılmıştır: Uyanıncaya kadar uyuyandan, iyileşinceye kadar cinnet getirenden ve büyüyünceye kadar çocuktan"[125]

 

4399... İbn Abbas radıyallahü anhüma şöyle demiştir: Ömer (r.a)'e zina etmiş olan akıl hastası bir kadın getirildi. Hz. Ömer, onun hakkında insanlarla istişarede bulundu ve recmedilmesini emretti.[126]  Ali b. Ebi Talib (r.a) kadına rastladı (bir diğer nüshaya göre: Kadını Ali b. Ebî Talib'in bulunduğu bir yerden götürdüler) ve;

Bunun hali ne? dedi.

Bu falan oğullarının delisidir. Zina etti, Ömer de recmedilmesini emreddi, dediler. Ali:

Onu geri götürünüz, dedi, sonra da Ömer'e gelip:,

Ey mü'minlerin emiri! (Rasûlıtllah'ın:) "Üç gruptan; iyileşinceye kadar deliden, uyanıncaya kadar uyuyandan ve aklı erinceye (baliğ oluncaya) kadar da çocuktan kalem kaldırılmıştır" (diye) buyurduğu­nu bilmiyor musunuz? dedi.

Ömer (r.a): 1 - Evet biliyorum,

O halde bu kadının durumu nedir, neden recmedüiyor?

Bir şey yok.

Onu salıver, İbn Abbas:

Ömer (r.a) kadını salıverdi ve tekbir getirmeye başladı, dedi.[127]

 

4400... Vekî, A'meş'ten naklen bu hadisin benzerini rivayet etti. Ön­ceki hadiste olduğu gibi: "Çocuk, aklı erinceye kadar ve akıl hastası da ifakat buluncaya (ayılıncaya) kadar...." sonra da Ömer tekbir getirme­ye başladı, dedi.[128]

 

4401... İbn Abbas (r.a) demiştir ki:

"Ali b. Ebi Talib radıyallahü anh bana uğradı... "

Ravi, Osman'ın hadisinin manasım rivayet etti ve şöyle dedi:(Ali:)

"Rasulullah (s..a) in, "kalem üç gruptan kaldırıldı; aklı başından git­miş akıl hastasından, uyanıncaya kadar uyuyandan ve baliğ oluncaya kadar çocuktan " buyurduğunu hatırlamıyor musun? dedi.

Ömer:

Doğru söyledin, dedi.

İbn Abbas:

"Ömer kadını serbest bıraktı" dedi.[129]

 

4402... Ebu ZabyanHennad'ın dediğine göre el Cenbî-[130] şöyle dedi: Ömer (r.a)'e zina etmiş olan bir kadın getirildi. Ömer de recmedüme-

sini emretti. Ali (r.a) (kadına) rastladı, onu alıp serbest bıraktı. Bu,

Ömer'e haber verildi. Ömer (r.a).

Ali'yi bana çağırın, dedi.

Ali (r.a) gelip:

Ey Mü'minlerin emiri biliyorsun ki "Rasulullah (s.a) ; "üç gruptan kalem kaldırıldı; buluğa erinceye kadar çocuktan, uyanıncaya kadar uyuyandan ve iyileşinceye kadar bunaktan" buyurdu. Şüphesiz bu ka­dın falan oğullarının bunağıdır. Her halde ona tecavüz eden ona cinnet halinde iken tecavüz etmiş" dedi.

Ömer:

"Bilmiyorum" Ali:

"Ben de bilmiyorum" dedi.[131]

 

4403... Ali (r.a)'den; rivayet edildiğine göre; Rasulullah (s.a) şöyle buyurmuştur:

"Üç gruptan kalem kaldırılmıştır; uyanıncaya kadar uyuyandan, bu­luğa erinceye kadar çocuktan ve akıllanıncaya kadar akıl hastasından."

Ebû Davûd der ki:

Bu hadisi Ibn Cerir Kasım b. Yezid'den, o da Ali (r.a) vasıtasıyla Ra-sulullah'tan (rivayet etti ve) ona "ve bunaklıktan.." sözünü ilave etti.[132]

Açıklama
 

Bu bab; akıl hastası olan birisi, haddi gerektiren bir suç işlerse, kendisine had cezasının verilip verilmeyeceğini konu edinmektedir. Aynı hadisin çeşitli rivayetlerinde anlatı­lan olay da zina suçu ve recm cezası ile ilgilidir. Musannifin, babda hırsız­lık konusunda hiç hadis olmadığı halde bab başliğına "hırsızlık" kelimesini de ilave etmesi, üzerinde durulan mevzuun hırsızlık haddi ile ilgili olmasın­dan dolayıdır. Zaten birisine akıl noksanlığından dolayı bir had uygulanmı­yorsa başka hadler de uygulanmaz demektir. Bu babtaki rivayetlerde bah­se konu olan kadına deli olduğu için zina haddi olan recm uygulanmazsa, hırsızlık yapması halinde de el kesme cezası uygulanmaz.

Deli olan birisine haddin uygulanmayışının delili, geçen rivayetlerde görüldüğü üzere Hz. Peygamber (s.a)'in hadisidir.

Bir hadiste efendimiz üç kişiden kalemin kaldırıldığını beyan etmiştir. Bu üç kişi, uykuda olduğu müddetçe uyuyan, deliliği devam ettiği müd­detçe akıl hastası ve buluğa ermedikçe çocuktur. Ancak hadisin bazı riva­yetlerinde delilik yerine bunaklık kullanılmıştır.

Bu üç gruptan kalemin kaldırılmasından maksat nedir?

Hakikat midir yoksa mecaz mıdır? Bu konuda iki görüş vardır.

a) Meşhur olan görüşe göre bu ifade, kinayeli bir ifadedir. Kalemin kaldırılmasından maksat teklifin olmayışıdır. Yani kişi bu üç halde iken işlediği bir günahtan dolayı mesul değildir. Çünkü akıl nimetinden mah­rumdur.

Bu sözün zahiri ile kinaye manası arasındaki ilişki, teklifin yazmanın sonucu oluşudur. Nitekim bir ayette cenab-i Allah: "Size oruç yazıldı (yani farz kılındı)" buyurmuştur. Yazı kalemle olduğuna göre yazının varlığı kalemin de varlığını, yazının yokluğu kalemin de yokluğunu ifade eder. Başka bir cihetten de; kalemin yokluğu yazının yokluğunu yazının yokluğunu da teklifin yokluğu gerektirir. Buna göre mana: "Uyuyan, akıl hastası ve çocuk yaptıklarından dolayı yargılanamazlar, onlardan sorum­luluk kalkmıştır" demektir.

b) Bu sözden maksat hakikattir. Yani bu üç gruptan gerçekten kalem kaldırılmıştır. Şu hadis bu görüşün delilidir: "Allah'ın ilk yarattığı şey ka­lemdir. Ona yaz, demiş kalem de kıyamete kadar olacak olan herşeyi yaz­mıştır."

Allah bu kalemi Levh-i Mahfuza koymuştur. İnsanların yaptığı ve ya­pacağı iyi ve kötü herşeyi yazmaktadır. Çocuk, akıl hastası ve uyuyanın yaptıklarında günah olmadığı için kalem yazmaz. Allah'ın bu fiilleri yaz­mamasına hükmetmesi, kalemin kaldırılmasıdır. İşte efendimiz "kalem kaldırılmıştır" buyururken bu manayı ifade buyurmuştur.

Yukarıda da işaret ettiğimiz gibi bunlardan birinci anlayış daha meş­hurdur. Hangi mana kastedilirse edilsin, kesin olan bir şey vardır. O da; akıl hastasının, uyuyanın ve çocuğun işledikleri cinayetlerden dolayı so­rumlulukları olmadığıdır; günaha girmiş olmazlar.

Buradaki "sorumluluk yoktur" sözünden maksadımız, mutlak değildir. Sorumlu oldukları noktalar da vardır. Mesela itlaf ettikleri malı tazmin zorundadırlar.

Konuya açıklık getirmek için ehliyyet ve arızalarından olan çocukluk ve cünûn (delilik) üzerinde kısaca duralım.[133]

[125] İbn Mace. talak 15; Ahmed b. Hanbel, I, 155, 158, VI, 144.

Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 15/78.

[126] Hauabi. Hz. Ömer'in akıl hastası olan bir kadının recmedilmesini emretmiş olup da etrafındakilerin buna razı olmalarının mümkün olmadığını, kadının bazan iyileşip ba-zan da delirdiğini ve iyileştiği esnada zina etmiş olmasının muhtemel olduğunu söyler. Hz. Ömer'in kanaati akıl hastasının, akıllılık anındaki yaptığı suçtan dolayı haddin uy­gulanması, Hz. Ali'nin kanaati ise uygulanmaması istikametinde olabilir.

[127] Hz. Ömer'in tekbir getirmesine sebep, yaptığı anlaşıldıktan dolayı duyduğu şaş­kınlıktır.

Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 15/78-79.

[128] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 15/79.

[129] Buhari. hudûd 22; Ahmed. b. Hanbel, I, 140, 154, 155.

Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 15/80.

[130] Bu rivayeti, Ebû Dâvûd. Hennad ve Osman b. Ebi Şeybe'den almıştır. Osman, Ebû Zebyan'ın yanına el-Cenbî'yi eklemediği halde, Hennad eklemiştir.

[131] Tirmizi, hudûd I; Dârimî. hudûd 1; Ahmed b. Hanbel, I, 118; VI, 101.

Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 15/80-81.

[132] Buharı, Hudud 22; İbn Mace, talak 15; Tirmizi, hudûd 1; Dârimî, hudûd 1; Ahmed b. Hanbel VI, 100, 101.

Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 15/81-82.

[133] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 15/82-83.