๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Süneni Ebu Davud => Konuyu başlatan: Zehibe üzerinde 14 Şubat 2012, 18:44:12



Konu Başlığı: Elbiseyi Yıkamanın ve Eski Elbise Giymenin Hükmü
Gönderen: Zehibe üzerinde 14 Şubat 2012, 18:44:12
14. Elbiseyi Yıkamanın Ve Eski (Elbise Giyme) nin Hükmü

 

4062... Cabir b. Abdillah'dan rivayet olunmuştur; dedi ki:

Resulullah (s.a.v) yanımıza gelmişti. Karışık saçlı bir adam gördü. (bakımsızlıktan) saçları dağılmıştı. Bunun üzerine;

"Bu (adam) saçlarını düzeltecek bir şey bulamamış mı acaba?" buyurdu. Bir de üzerinde kirli elbiseler bulunan başka bir adam gördü.

"Bu (adam da) elbisesini yıkayacak bir şey bulamamış mı?" buyur­du.[105]

 

Açıklama
 

Bu hadis-i şerif ,saçlannı iyice yıkayıp yağladıktan sonra   güzelce   taramanın   müstehap   olduğuna delalet etmektedir. Nitekim Resul-i Zişan Efendimiz, günaşırı olmak üzere saçlarını yıkayıp yağlar ve güzelce tarardı. Ümmetine de böyle yap­malarını tavsiye ederdi.

Hadis-i şerif ayrıca bedenin ve elbiselerin kirini, ve pasım, su ve sabun gibi temizleyici rrddelerle yıkamanın müstehap olduğuna delâlet etmektedir. Ancak, namaza mani oîan pislikleri yıkamak ise farzdır. Onun hük­mü ayrı bir konudur.[106]

 

4063... Ebu'l- Ahvas'ın babası Mâlik b. Nadle'den rivayet olunmuştur; dedi ki: Eski bir elbise ile Peygamber (s.a.v)'e varmıştım. (Bana):

"Senin (zekat verecek kadar) malın mülkün var mı?" diye sordu. "Evet" cevabını verdi(m).

"Hangi (cins) maldır?" diye sordu.

Allah bana deve, koyun, at ve köle verdi, diye cevap verdi(m).

Allah sana bir mal verdiği zaman Allah'ın nimetinin ve ik­ramının iz(ler)i senin üzen ide görülsün" buyurdu.[107]

 

Açıklama
 

Hadis-i şerif, maddî imkanı olan kimsenin yeni elbise giymesinin müstehap olduğuna delalet etmektedir.

Hali vakti yerinde olduğu halde, başkalarının dikatini ve merhametini celbedecek şekilde eski elbiselerle gezmek; hal diliyle, Allah'ın verdiği nimetleri inkar etmek, dilenmek ve Allah'ı kullara bin nevi şikayet etmek anlamına geldiğinden doğru bir hareket değildir.

Nitekim, " Ve Rabbinin nimetini dile getir"[108] ayet-i kerimesi de kişinin, Allah'ın kendisine verdiği nimeti gizleyip açığa vurmasını emret­mektedir.

Nu'man b. Beşir'den rivayet olunduğuna göbe, Peygamber (s.a.v): "Aza şükretmeyen çoğa da şükretmez. İnsanlara teşekkür etmeyen Allah'a teşekkür etmez. İnsanın kendisine verilen nimeti itiraf etmesi şükürdür. İtiraf etmekten kaçınması ise küfrân-ı nimettir" buyurmuştur.[109]

[105] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 14/136.

[106] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 14/136-137.

[107] Nesaî, zine 54: Ahmed b. Hambel 73.

Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 14/137.

[108] Duhâ (93) II.

[109] Kurtubi, Cami'li ahkümi'l Kuran XX 102.

Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 14/137.