๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Süneni Ebu Davud => Konuyu başlatan: Zehibe üzerinde 28 Nisan 2012, 11:59:36



Konu Başlığı: Devlet Memurlarının Hediye Kabul Etmelerinin Hükmü
Gönderen: Zehibe üzerinde 28 Nisan 2012, 11:59:36
5. Devlet Memurlarının Hediye Kabul Etmelerinin Hükmü

 

3581... Adiyy b. Amîre el-Kindî'den, Rasûlullah (s.a)'ın şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir:

"Ey insanlar, sizden birisi bizim bir işimizin başına getirilir de o işten (hasıl olan) bir iğneyi veya daha küçüğünü bizden gizlerse bu (gizlediği şey onun boynuna geçecek) bir bukağıdır. (Bu kimse) kıya­met gününde Allah'ın huzuruna onunla beraber gelir. (Ravi, sözleri­ne şöyle devam etmiştir:) Ensar'dan siyah bir adam ayağa kalktı, (şu anda ben) o adamı görüyor gibiyim.

Ey Allah'ın Rasûlü, görevim benden geri al, dedi. (Hz. Peygam­ber de ona):

"Bu (sözü söylemenin sebebi) nedir?" diye sordu.

Ben seni şöyle şöyle derken işittim; karşılığını verdi. (Bunun üze­rine Hz. Peygamber):

"Ben bu sözü (yine de) söylüyorum. Bizim bir işte görevlendir­diğimiz kimse (bu görevi esnasında halktan almış olduğu malların) azını da, çoğunu da (bize) getirsin. Bu iş (in)den dolayı (kendisine) verileni alsın. Alınması yasaklanan şeyi de almasın" buyurdu.[43]
 
Açıklama

 

Bu hadis-i §erif; memurların, görevleri esnasında halktan al­dıkları malları, hangi isim altında alırlarsa alsınlar devlet ha­zinesine teslim etmeleri gerektiğini, teslim etmedikleri takdirde ahiret gününde bu malın bir bukağı şekline gelerek o memurun boynuna geçeceği ifade edil­mektedir. Çünkü memur ya da hâkimin aldığı bu mal rüşvetten başka bir şey değildir.

Bu bakımdan memurun, akrabalarının ve eskiden beri hediyeleştiği kim­selerin dışındakilerden hediye alması haramdır. Sıla-i rahim sayıldığı için ak­rabalarından; eski dostluğun devam etmesi için de eskiden beri hediyeleşe-geldiği kimselerden hediye alması caiz görülmüştür. Bunların dışındaki kim­selerden ise asla hediye kabul edemez. Nitekim, "Memurların hediye alması ihanettir."[44] hadisi ile, "Benim gönderdiğim memura ne oluyor ki; bu si­zin bu da bana hediye edildi, diyor! Babasının yahutta anasının evinde otur­saydı, kendisine hediye edilecek mi edilmeyecek mi baksaydı ya!..."[45] hadis-i şerifi bunu ifade etmektedir.[46]

Bu mevzuda merhum Ömer Nasuhi Bilmen şöyle diyor: "Hâkim, başkalarının hediyelerini almamalı, bir malı kendisine kıyme­tinden noksana satmalarını veya kendisine borç vermelerini kabul etmeme­lidir. Bir hâkim ancak kendisinden rütbeten mukaddem olup kendisine hâ­kimliği veren zâtın hediyesini kabul edeceği gibi, kendi zîrahm-ı mahremin hediyesini de kabul edebilir. Kezalik; kendisinin hâkim olmadan önce dostu olup kendisine hediye vermek mutadı bulunan kimsenin de mutaddan ziya­de olmayan hediyesini kabul edebilir. Elverir ki bunların bir davaları bulun­masın."[47][43] Ahmed b. Hanbel IV, 192.

Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 13/160-161.

[44] Ahmed b. Hanbel, IV, 424; Telhîsü'l-Habîr, IV, 189; Mecmaü'z-Zevâid, IV, 200.

[45] Bk. 2946 nolu hadis.

[46] Bk. Vehbe ez-Zühay!î, el-Fıkhu'l-İslâmî fî Üslûbi hi'I-Cedîd, II, 594; Bedâyiu’s-Sanâi, VII, 9; Fethu'l-Kadîr, V, 497; Lübâb, IV, 81.

[47] Hukuk-i İslâmiyye Kamusu, VIII, 220.

Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 13/161.