๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Süneni Ebu Davud => Konuyu başlatan: Zehibe üzerinde 10 Mayıs 2012, 18:03:07



Konu Başlığı: Allah Yolunda Savaşmanın Sevabı
Gönderen: Zehibe üzerinde 10 Mayıs 2012, 18:03:07
5. Allah Yolunda Savaşmanın Sevabı


 

2485. ...Ebu Said (r.a.)'den rivayet olunduğuna göre, Peygam­ber (s.a.);

Mü'minlerin iman yönünden hangisi daha olgundur? diyı so­rulmuş da;

"Allah yolunda malı ve canı ile cihad eden kimse ve kuytular­dan bir kuytuya çekilip de Âllaha ibâdet eden ve kendi şerrinden Halkı azade kılan kimsedir" karşılığını vermiş.[49]

 
Açıklama

 

Bu hadis-i şerif genel olarak, "Allah yolunda malı ve canı ile savaşan bir kimsenin mü'minlerin en hayırlısı" olduğunu ifade etmektedir. Ancak ulema ve sıddıkların fazileti ile ilgili hadis-i şerifler bu hadisi tahsis etmiştir. Bu bakımdan ulema ve sıddıklar, Allah yolunda malı ve canı ile savaşan kimselerden daha faziletlidirler. Şi'b: İki dağ arasındaki vadidir. Ancak burada sadece bu mana k!asdcdilmiş değildir. Burada kasdedilen, tenha ve insanlardan uzak yer­dir. Vadiler ekseriyyetle insandan hali olduğu için Şi'b kelimesi misal ola­rak zikredilmiştir.

Bu hadis tenhada yalnız başına yaşamayı insanlar arasına karışmak­tan evlâ gören ulemânın bir delilidir. Ancak mesele ihtilaflıdır. Alimlerin çoğunluğuna göre fitneden emin olmak şartıyla insanların içinde olmak efdaldir. Bazı taifeler uzletin yani tenhada ayrı yaşamanın daha faziletli olduğuna kaildirler. Cumhur-ı ulema bunlara cevap vermiş; "bu hadis fit­ne ve harb zamanlarına hamledilmiştir. Yahut' insanlarla iyi geçinemeyen kimse hakkındadır" demişlerdir.[50]

Nitekim, "İnsanların arasına katılıp da onların eziyetlerine katlanan bir mü'minin ecri, insanların arasına katılmayıp onların eziyetine katlan­maktan uzak kalan bir müminden daha fazladır"[51] mealindeki hadis-i şerif de Cumhur-ı ulemanın bu görüşünü desteklemektedir.

Hz. Peygamberin mektebinde yetişmiş olanların ve onların izinden giden selef-i salihîn her fırsatta insanların arasına karışarak onların eziyet­lerine katlanmışlar, eziyetten kurtulmak için uzleti tercih etmemişlerdir.

Bu mevzuda Tirmizinin rivayet ettiği bir hadis-i şerifte şu mealdedir; "Size ashabımı, sonra onların peşinden gelenleri ve sonra bunların peşin­den gelenleri tavsiye ederim. Daha sonra yalan yayılacaktır. Hatta kişiye (yalan yere) yemin ettiği için yemin verdirilmeyecek ve şahide (yalan yere) şehâdet ettiği için şahidlik yaptırılmayacaktır. Dikkat! Bir erkek bir ka­dınla başbaşa kalmasın, aksi halde üçüncüleri behamahal şeytandır. Ce-maat](îslam topluluğundan ayrılmayın.Tefrikadan önemle sakının! Çünkü şeytan, yalnız kalanla beraberdir ve (birlik olan) iki kişiden daha uzaktır. Her kim, cennetin mu'tena yerini istiyorsa cemaattan ayrılmasın! Her kim, iyiliği sevindiriyor ve kötülüğü üzüyorsa işte o kimse mü'mindir".[52]

[49] Buhârî, cihad, 2, rikak 34; Müslim, imâre 122,  123, 127; Tirmizi, fezail'ül-cihad, " 24; Nesaî, zekal 74; Cihad 7; İbn Mace, fiten 13; Darimî, cihad 6; Ahmed b. Hanbel,I, 237, 319, 322; II, 443; III,  16, 37, 56, 77, 461, 477, IV, 234.

    Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınları: 9/452-453.

[50] bk. Davudoğlıı A., Saih-i Müslim Tercüme ve Şerhi, IX, 85.

[51] Tirmizî, kıyâme 55; İbn Mâce, fiten 23; Ahmed b. Hanbel,  II, 43; V, 365.

[52] bk. Molla Mehmetoğlu O.Z., Sünen-i Tirmizî Tercemesi, IV, 42 (H. No. 2255).

    Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınları: 9/453-454.