๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Sünen-i Darimi => Konuyu başlatan: Hadice üzerinde 12 Haziran 2011, 19:13:26



Konu Başlığı: Zina Çocuğunun Mirası Hakkında
Gönderen: Hadice üzerinde 12 Haziran 2011, 19:13:26
45. Zina Çocuğunun Mirası Hakkında
 

3107. “Bize Ebû Nuaym haber verip (dedi ki), bize Şerîk, Muhammed b. Salim'den, (O) eş-Şa'bi'den, (O da) Hz. Ali ve Ab­dullah'tan (naklen) rivayet etti ki;” onlar,

"Zina çocuğu, mulâane oğlu mertebesindedir" dediler.[340]

3108. “Bize Ebû Nuaym haber verip (dedi ki), bize Zuheyr, el-Hasan İbnu'I-Hurr'den rivayet etti (ki, O şöyle demiş): Bana el-Hakem rivayet etti ki;”

Ne zina çocuğuna, onun kendisine ait olduğunu iddia eden erkek mirasçı olur, ne de çocuk ona (yani ba­bası olduğunu iddia eden erkeğe) mirasçı olur![341]

3109. “Bize Ebû Bekir b. Ebi Şeybe rivayet edip (dedi ki), bize Ravh, Muhammed b. Ebi Hafsa'dan, (O) ez-Zühri'den, (O da) Ali b. Hüseyin'den (naklen) rivayet etti ki;”

O, zina ço­cuğunu, erkek onun kendisine ait olduğunu iddia etse de, mirasçı kıl­mazdı.[342]

3110. “Bize Abdullah b. Salih rivayet edip (dedi ki), bana Bekir b. Mudar, Amr'dan -yani İbnu'l-Haris'ten-, (O) Bu-keyr'den, (O da) Süleyman b. Yesâr'dan (naklen) rivayet etti ki;” O şöyle dedi:

"Herhangi bir erkek, bir çocuğa gelir de onun kendi oğlu olduğunu ve annesiyle zina ettiğini söyler, hiç kimse de bu çocuğun kendisinin olduğunu iddia etmezse, bu (çocuk) ona mirasçı olur."

Bukeyr demiş ki:

“Ben bunu Urve’ye de sordum. O da Süleyman b. Yesar'ın görüşünün aynısını söyledi. Urve şöyle de söyledi: Bize ulaş­tı ki, Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuş: "

“Çocuk döşek (sahibine) aittir. Zina eden erkeğe ise (doğan çocuk üzerinde her türlü haktan) mahrumiyet vardır!"[343]

3111. “Bize İbrahim b. Musa, Hafs b. Gıyâs'tan, (O) Amr'dan, (O da) el-Hasan'dan  (naklen)  rivayet etti ki;”  O  şöyle dedi:

"Mulâane oğlu, zina çocuğu gibidir. Ona anası mirasçı olur. Onun mi­rasçıları da, anasının mirasçılarıdır."[344]

3112. “Bize Ebu'n-Nu'man rivayet edip (dedi ki), bize Ebû Avâne, Muğîre'den, (O da) İbrahim'den (naklen) rivayet etti ki;” O,

"Zina çocuğu mirasçı kılınmaz" dedi.[345]

3113. “Bize Saîd İbnu'l-Muğîre, İbnul-Mübarek'ten, (O) Ma'mer'den -veya Yunûs'tan-, (O da) ez-Zühri'den

(naklen) ri­vayet etti ki; O, zina çocukları hakkında şöyle dedi:

"Onlar bir­birlerine analar tarafından mirasçı olurlar. Şayet (ana) birgün (bir zinadan iki çocuk) doğurur da sonra (bunlardan biri) ölürse, (diğeri ondan) altıda bir pay miras alır."[346]

3114. “Bize Ebû Bekir b. Ebi Şeybe rivayet edip dedi ki, bize Huşeym, Muğîre'den, (O) Simâk'tan, (O da) İbrahim'den (nak­len) haber verdi ki;” O şöyle dedi:

"Zina çocuğu, (babası olduğunu iddia eden erkeğe) mirasçı olmaz. Ancak babasına "had" uy­gulanmamış olan veya annesine, evlenme yahut (anne köle ise) satın alma yoluyla sahip olunan (zina çocuğu) mirasçı olur."[347]

3115. “Bize İsmail b. Ebân, Musa b. Muhammed el-Ensari'den, (O) İsmail'den, (O da) el-Hasan'dan (naklen) rivayet etti ki;”

O, bir kadınla zina eden, sonra onunla evlenen erkek hakkında şöyle dedi:

"(Bu evlilikte) bir mahzur yoktur. Ancak (kadının) hamile olması durumu hariç! Çünkü o zaman çocuk (bu erkeğin nesebine) ka­tılmaz!"[348]

3116. “Bize Zeyd b. Yahya, Muhammed b. Râşid'den, (O) Sü­leyman b. Musa'dan, (O) Amr b. Şuayb'dan, (O) babasından, (O da) dedesinden (naklen) rivayet etti ki,”

Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) hükmetti ki; (hayattayken nesebi kendisine nisbet olu­nan ve bunu da inkar etmeyen) babasının (ölümünden) sonra, nesebi iddia olunan, yani bu (babanın ölümünden) sonra onun mirasçılarının, (nesebin bu babaya ait olduğunu) iddia ettikleri her çocuk, eğer bu (çocuk, babanın kendisiyle) cima ettiği gün sahibi ol­duğu bir cariyeden olmuşsa, o, nesebini iddia eden kimselerin ne­sebine katılır. Ancak ona, bundan önce taksin edilmiş olan mirastan hiçbir şey yoktur. Henüz taksim edilmemiş olan mirastan kavuştuğu şeylerde ise payı vardır. (Çocuğun nesebi) kendisine nisbet olunan kimse (hayattayken) bunu inkâr ettiğinde, (artık onun ölümünden sonra mirasçılarının, bu çocuğun nesebinin ona ait olduğunu iddia et­meleriyle çocuğun nesebi onun nesebine) katılamaz. Eğer   (nesebi iddia olunan çocuk, nesebi kendisine nisbet olunan kimsenin) sahip olmadığı bir cariyeden veya zina etmiş olduğu hür bir kadından ol­muşsa, o (nesebi) kendisine nisbet olunan kimsenin bizzat kendisi, onun (kendisine ait olduğunu) iddia etse de, ne (onun nesebine) ka­tılabilir, ne (ona) mirasçı olabilir! O, hür veya köle annesinin, kim olurlarsa olsunlar, yakınlarına nisbet olunan bir zina çocuğudur![349]

3117. “Bize Ebû Nuaym, el-Hasan'dan, (O da) Umeyr b. Yezid'den (naklen) rivayet etti ki,” O şöyle dedi:

Ben eş-Şa'bi'ye, zinadan doğmuş bir kölemin durumunu sordum da O;

"Onu satma, bedeleni yeme, ona işini gördür" karşılığını verdi.[350]

3118. “Bize Mervan b. Muhammed, Saîd'den, (O da) ez-Zühri'den (naklen) rivayet etti ki,”

O'na, ölen zina çocuğunun du­rumu soruldu da, O şöyle cevap verdi:

Eğer bir Arab kadının çocuğu ise, anasına üçte bir miras payı verilir, malının geri kalanı ise beytü'l-mal'e (devlet hazinesine) konulur. Eğer azadlı bir kadının ço­cuğu ise, annesine (yine) üçte bir miras payı verilir, (mirasın) geri kalanına ise (annesini) âzâd etmiş olan efendileri mirasçı kılınır.

Mervan sözüne şöyle devam etti:

“Ben, Malik'i, bu (görüşün ay­nısını) söylerken işittim.”[351]

3119. “Bize Mervan b. Muhammed rivayet edip (dedi ki), bize el-Heysem b. Humeyd, el-Alâ İbnul-Haris'ten rivayet etti (ki; O şöyle demiş): Bana Amr b. Şuayb, babasından, (O da) de­desinden (naklen) rivayet etti ki;”

Hz. Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), mulâane çocuğunun mirasının hepsinin, uğrunda kar­şılaştığı güçlüklerden dolayı, annesine ait olduğuna hükmetti.[352]

3120. “Bize İsmail b. Ebân, Musa b. Muhammed el-Ensari'den rivayet etti ki, O şöyle demiş: Bana el-Hâris b. Hasıra, Zeyd b. Vehb'den, (O da) Hz. Ali'den (naklen) rivayet etti ki;”

O, zina çocuğu hakkında onun annesinin yakınlarına (ve­lilerine) şöyle demiş:

"Onu alın! Şüphesiz siz ona mirasçı olursunuz, onun yerine diyet ödersiniz (onun "âkıle"si olursunuz); ama o size mi­rasçı olamaz!"[353]

 

Açıklama
 

Erkek ile kadın arasında nikâh gibi Şer'i bir bağ olmaksızın ya­pılan cinsi münasebetten doğan çocuğa "zina çocuğu" denir ki, bu ço­cuğun nesebi sadece annesinden sabit olur ve onun babası dinen meçhul kahr. Bu sebeple zina çocuğunun mirasçılığı sadece ana ta­rafında cereyan eder. Zira bir bakıma zahmetsiz mal sahibi olma demek olan mirasçılığa sebep, nesebin sabit olmasıdır. Bir kimsenin malı, nesebin sabit olmasıyla başkasına helâl olmaktadır. Zina ço­cuğunda ise neseb sadece anadan sabittir. Âlimlerin cumhuru, bir kimsenin, zina sonucu doğan bir çocuğun nesebinin, çocuğun zina mahsûlü olduğunu söyleyerek kendisine ait olduğunu iddia etmesiyle, nesebin sabit olmayacağı görüşündedirler. Hanefi âlimler bununla beraber, bir kimsenin evli olmayan bir kadınla zinası so­nucu doğan çocuğu, zina mahsûlü olduğunu söylemeyerek, "bu benim çocuğumdur" gibi bir sözle kendisine nisbet etmesiyle, çocuğun ne­sebinin ondan sabit olacağını söylemişlerdir. Bu durumda bu çocukla bu kimse arasında mirasçılık cereyan eder.

Fıkıh kitaplarının ilgili bölümlerinde nesebin sabit olması ve neseb iddialarıyla ilgili birçok mesele bulunmaktadır.[354]



[340] İbn Ebi Şeybe, 11,348; Beyhaki, 6/258. Mulâane çocuğu hakkmda 2954. Hadise bakınız. Ebu Muhammed Abdullah b. Abdirrahman ed-Darimi es-Semerkandi (Abdullah Aydınlı), Sünen-i Darimi Tercüme Ve Şerhi, Madve Yayınları, Madve Ofset, İstanbul, 1996: 6/268

[341] İbn Ebi Şeybe, 11/349, 365., Ebu Muhammed Abdullah b. Abdirrahman ed-Darimi es-Semerkandi (Abdullah Aydınlı), Sünen-i Darimi Tercüme Ve Şerhi, Madve Yayınları, Madve Ofset, İstanbul, 1996: 6/269

[342] İbn Ebi Şeybe, 11/363-364., Ebu Muhammed Abdullah b. Abdirrahman ed-Darimi es-Semerkandi (Abdullah Aydınlı), Sünen-i Darimi Tercüme Ve Şerhi, Madve Yayınları, Madve Ofset, İstanbul, 1996: 6/269

[343] Bu Hadisin muttasıl bir rivayeti için bkz. 2242. Hadis. Ebu Muhammed Abdullah b. Abdirrahman ed-Darimi es-Semerkandi (Abdullah Aydınlı), Sünen-i Darimi Tercüme Ve Şerhi, Madve Yayınları, Madve Ofset, İstanbul, 1996: 6/270

[344] İbn Ebi Şeybe, 1/349., Ebu Muhammed Abdullah b. Abdirrahman ed-Darimi es-Semerkandi (Abdullah Aydınlı), Sünen-i Darimi Tercüme Ve Şerhi, Madve Yayınları, Madve Ofset, İstanbul, 1996: 6/270

[345] Ebu Muhammed Abdullah b. Abdirrahman ed-Darimi es-Semerkandi (Abdullah Aydınlı), Sünen-i Darimi Tercüme Ve Şerhi, Madve Yayınları, Madve Ofset, İstanbul, 1996: 6/270

[346] İbn Ebi Şeybe, 1/348; Musannaf, 7/126-127., Ebu Muhammed Abdullah b. Abdirrahman ed-Darimi es-Semerkandi (Abdullah Aydınlı), Sünen-i Darimi Tercüme Ve Şerhi, Madve Yayınları, Madve Ofset, İstanbul, 1996: 6/270-271

[347] İbn Ebi Şeybe, 11/365., Ebu Muhammed Abdullah b. Abdirrahman ed-Darimi es-Semerkandi (Abdullah Aydınlı), Sünen-i Darimi Tercüme Ve Şerhi, Madve Yayınları, Madve Ofset, İstanbul, 1996: 6/271

[348] Ebu Muhammed Abdullah b. Abdirrahman ed-Darimi es-Semerkandi (Abdullah Aydınlı), Sünen-i Darimi Tercüme Ve Şerhi, Madve Yayınları, Madve Ofset, İstanbul, 1996: 6/271

[349] Ebû Davud, Talak, 29(2/80); İbn Mace, Feraiz, 14(2/917); Müsned, 2/181, 219; Beyhaki, 6/260., Ebu Muhammed Abdullah b. Abdirrahman ed-Darimi es-Semerkandi (Abdullah Aydınlı), Sünen-i Darimi Tercüme Ve Şerhi, Madve Yayınları, Madve Ofset, İstanbul, 1996: 6/272

[350] Ebu Muhammed Abdullah b. Abdirrahman ed-Darimi es-Semerkandi (Abdullah Aydınlı), Sünen-i Darimi Tercüme Ve Şerhi, Madve Yayınları, Madve Ofset, İstanbul, 1996: 6/273

[351] Bkz. Muvatta, Feraiz, 15(2/522). Ebu Muhammed Abdullah b. Abdirrahman ed-Darimi es-Semerkandi (Abdullah Aydınlı), Sünen-i Darimi Tercüme Ve Şerhi, Madve Yayınları, Madve Ofset, İstanbul, 1996: 6/273

[352] Beyhaki, 6/259. Bkz. 2971. Hadis. Ebu Muhammed Abdullah b. Abdirrahman ed-Darimi es-Semerkandi (Abdullah Aydınlı), Sünen-i Darimi Tercüme Ve Şerhi, Madve Yayınları, Madve Ofset, İstanbul, 1996: 6/274

[353] İbn Ebi Şeybe, 11/347-348 Hz. Ali bu sözü, zina çocuğunun annesini recnıettirdikten sonra, annenin yakınlarına söylemiş. Ebu Muhammed Abdullah b. Abdirrahman ed-Darimi es-Semerkandi (Abdullah Aydınlı), Sünen-i Darimi Tercüme Ve Şerhi, Madve Yayınları, Madve Ofset, İstanbul, 1996: 6/274

[354] Ebu Muhammed Abdullah b. Abdirrahman ed-Darimi es-Semerkandi (Abdullah Aydınlı), Sünen-i Darimi Tercüme Ve Şerhi, Madve Yayınları, Madve Ofset, İstanbul, 1996: 6/268/274-275