> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Kültürü > İslam Kavramları M-Z > Zemahşeri
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Zemahşeri  (Okunma Sayısı 1031 defa)
07 Nisan 2010, 17:28:21
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 07 Nisan 2010, 17:28:21 »





 
ZEMAHŞERÎ




Ebû´l-Kâsım Mahmud İbn Ömer ez-Zemahşerî el-Harezmî. Büyük bir dilci, edebiyatçı, kelâmcı ve müfessirdir. Mekke´de uzun süre ikamet ettiği için Cârullah lakabı verilerek "Cârullah Zemahşerî" adıyla meşhur olmuş, ayrıca kendisine "Fahr-ı Harezm" ünvanı da verilmiştir.

Zemahşerî, Selçuklu sultanlarından Melikşah devrinde Harezm kasabalarından Zemahşer´de 467 (1075) yılında mütedeyyin bir ailede dünyaya gelmiş, ilk tahsilini büyük bir ihtimalle, kasabanın imamı olan babasında yapmış; okuma yazma öğrenip hâfız olduktan sonra ilim tahsili için o zaman büyük bir ilim ve medeniyet merkezi olan Buhârâ´ya gitmiştir. Bu arada çocukluğunda bir gün bindiği hayvandan düşerek yaralandığını ve neticede bir ayağının kesilmiş olduğunu de zikretmeliyiz. Bazı kaynaklarda ayağının kesilmesi ile ilgili olarak annesinin bir bedduası olduğuna (küçük bir kuşu ayağına ip bağlayarak sürüklemesi ve kuşun ayağını koparması sebebiyle) dair bir hikâye kendisinden nakledilmektedir.

Zemahşerî´nin Buhârâ´ya hangi tarihte gittiğine dair kaynaklarda açık bir bilgi yoktur. Yalnız, Buhârâ´ya gittiğinde babası hayatta idi. Fakat kaynaklar babasının, Müeyyedü´l-Mülk (ö. 494/1101) tarafından siyasî sebeplerle hapsedildiğini ve Zemahşerî Buhârâ´ya gittiği sırada hapiste olduğunu kaybederler. Babası Ömer İbn Muhammed İbn Ahmed ez-Zemahşerî hapiste iken 488 (1095) yılında vefat etmiştir. O sırada Zemahşerî 21 yaşında bir genç idi.

Zemahşerî Buhârâ´da muhtelif hocalardan usûl-u fıkıh, fıkıh (Hanefî fıkhı), hadis, tefsir, kelâm, mantık, felsefe ve arapça dersleri aldı. Bu yetişme devresinde Harezm ve Horasan bölgelerinde bir çok şehre gitti ve buralarda birçok ders halkasına katılarak bilgilerini ilerletti. 502 (1109) yıllarında Mekke-i Mükerreme´ye gitti ve burada bir süre ikamet ederek zamanın meşhur ediblerinden Şerif Ali İbn Hamza Vehhâs (ö. 526/1132) gibi âlimlerden feyz aldı. Bu Vehhâs daha sonraları Zemahşerî´nin talebelerinden olmuştur. Bu arada Arap yarımadasındaki bazı yerleri ve Yemen şehirlerini gezdi ve Arapçaya vukufiyyetini güçlendirdi. O´nun, Ebû Kubeys Dağı´na çıkarak; "Ey Araplar, gelin atalarınızın dilini benden öğrenin" diye dil konusunda Araplara meydan okuduğu rivâyet edilir. Dile hâkimiyeti gerçekten yazdığı eserlerde ve söylediği şiirlerde, kasîdelerde, medhiyelerde açıkça görülmektedir.

Bu gezilerinden sonra Zemahşerî´nin memleketine gittiğini, 518 (1124) yılında tekrar Mekke´ye geldiğini görüyoruz. Mekke´ye bu gelişinde artık uzun süre burada kalmış ve eserlerinden bir çoğunu, bu arada meşhur tefsirini de burada kaleme almıştır. Daha sonra yetişmiş bir âlim olarak tekrar memleketine (Harezm) dönüp 538 (1143)´de Seyhan nehri kenarındaki Cüreaniye´de vefatına kadar orada kaldı.

Zemahşerî´nin hocaları arasında, nahiv ve edebiyat okuduğu Mahmud İbn Cerîr ed-Dabbî (ö. 507/1113-1114), Ali İbn Muzaffer en-Neysâbûrî; Fıkıh okuduğu el-Hayyâtî; Usûl ilimlerini öğrendiği Rükneddin Muhammed el-Usûlî; Hadis okuduğu Ebu Mansur Nasr el-Hâris, Ebû´l-Hattâb Nasr İbn Ahmed el-Batır (ö. 494/1101) gibi âlimler sayılabilir.

Zemahşerî itikadda ateşli bir Mu´tezile, fıkıhta ise Halefîdir. Mu´tezile oluşundan dolayı çok tenkid edilmiş ve bu yüzden çok muhalif kazanmıştır. Ehl-i sünnet âlimleri ile, onları tahkir etme derecesinde alay eden, keskin ve katı bir tutumu vardır. Hayatının sonlarına doğru Mu´tezile oluşundan tevbe edip ehl-i sünnet inancına döndüğü rivayet edilirse de bu, eserinde görülmez. Sırf Mu´tezile oluşundan dolayı Selçuklu sultan ve verirleri tarafından ilimde ulaştığı yüksek mertebeye rağmen itibar görmemiş, hattâ haklarında methiyeler söylediği emirler bile yüzüne bakmamışlar, ama o bildiği yoldan şaşmamıştır.

Zemahşerî, yetiştirdiği çok sayıda talebe -ki bunların birçoğu nahiv, edebiyat ve İslâmî ilimlerde şöhret bulmuş âlimlerdendir (bunların bir kısmı için bk. Abdullah Nezîr Ahmed, Ruûsu´l-Mesâil Mukaddimesi, Beyrut 1987, 40-42)- yanında velûd, çok yazan bir âlimdir. Hal tercemelerinden bahseden eserler onun elli civarında eseri olduğunu belirtiyorlar. Bunlardan önemlilerini şöyle sıralayabiliriz:

1- Esâsu´l-Belâğa: Zemahşerî´nin, kelimelerin ilk harflerine göre (o zamana kadar te´lif edilen sözlüklerde bu sistematiği görmek mümkün değildi. Alfabetik olanlar da kelimelerin son harflerine göre sıraya konulmuştu) alfabetik olarak hazırladığı Arapça bir sözlüktür. O´nun, Arapçaya ne kadar hâkim olduğunu gösteren eseridir. Kelimelerin lüğâvî ve mecâzî manaları verilirken eski Arap şiirinde,n bolca istifade edilmiş, ancak bu şiirlerin sahiplerine nadiren işaret edilmiştir.

2- A´cebu´l-Ucâb fi Şerhi Lâmiyyeri´l-Arab: eş-Şenferî İbnü´l-Evs İbnü´l-Hacer´in Lâmiyyetu´l-Arab adlı eserinin (Kâtib Çelebi, Keşşfu´z-Zunûn, İstanbul 1971, II, 1539) şerhidir. Eser sadece lüğât, müfredât ve nahiv yönünden şerhedilmiş, belâğat konularına girilmemiştir. İlk baskısı İstanbul´da yapılan eser daha sonra Kahire´de (1324) neşredilmiştir.

3- el-Mufassal: Arap dili gramerine dair bu eseri Zemahşerî 513-515 (1119-1121) yılları arasında yazmıştır. Eser dört bölümden oluşur. Bölümler sırasıyla isim, fiil, harf (edatlar) ve müşterek lafızlara tahsis edilmiştir. Eserde anlatılan konular Kur´ân, Hadis, Arap şiir ve nesrinden bolca örneklendirilmiştir.

Zemahşerî´nin bu eseri dilciler tarafından büyük itibar görmüş, bir çok şerh ve hâşiyesi yapılmıştır. Bunların en meşhuru Muvaffakuddîn Ebu´l-Bakâ Yaîş İbn Ali el-Halebî (ö. 643/1245)´nin şerhidir ve 18821886´da Leipziğ´de neşredilmiştir. Bunun dışında İ´râbu´l-Kur´ân adlı eserin müellifi el-Ukberî (ö. 616/1219)´nin ve İbnu´l-Hâcib (ö. 646/1248)´in de el-İzâh adında şerhleri vardır.

4- el-Enmûzec: el-Mufassal adlı kitabından kısaltarak yazdığı bu eseri Arap dili nahvi hakkındadır ve 1401 (1979-80)´de Beyrut´ta neşredilmiştir.

5- Ruûsü´l-Mesâil: Hanefî ve Şâfiî mezhepleri arasında ihtilâflı olan fakhî konuları ihtiva eder.1407 (1987) yılında Abdullah Nezîr Ahmed tarafından bir cilt halinde tahkikli bir neşri yapılmıştır.

6- el-Fâik fi Garîbi´l-Hadîs: Alfabetik ve geniş bir hadis lüğâtidir. Hadislerde geçen garîb kelimeleri izah eder. Haydarabad ve Kahire´de (1364) basılmıştır.

7- el-Keşaf fı Kırâât

8- el-Müstaksâ fi Emsâli´l-Arab: Arab darb-ı meselleri (atasözleri) ne dairdir. Esâsu´l-Belâğa´da olduğu burada da atasözleri ilk kelimelerine göre alfabetik olarak sıralanmıştır. Zemahşerî, bu atasözlerini -ki sayıları 3461´dir- sıralamakla yetinmemiş; açıklamalarını, doğuşunu, dil yapısını ve tahlillerini de vermiştir. Eser, 1381´de Haydarabad´da neşredilmiştir.

9- Makamât: Zemahşerî´nin Mekke´de 512/1118´de kaleme aldığı bu eser 50 makame ihtiva eder. Bu Makâmeler nasîhat, irşad ve mev´îzalardan ibarettir. Kendi şerhi ile birlikte 1312´de neşredilmiştir.

10- Mukaddimetu´l-Edeb: Müellifin, Harzemşahlardan Emîr Bahâeddin Alâuddevle Ebul-Muzaffer Atsız´a ithaf ettiği gramer ve lügat kitabıdır. Beş bölümden oluşan eserin ilk iki bölümü Arapça-Farçsa; kalan bölümleri ise Arapçadır. Bölümlerde sırasıyla isimler, fiiller, harfler (edatlar), isimlerin çekimleri,fiillerin çekimleri konuları işlenir. İlk iki bölümü 1843´de, kalan kısmı ise 1850´de Leipziğ´de neşredilmiştir (Zemahşerî´nin hayatı ve eserleri için bk. Ahmed Muhammed el-Hûfı, ez-Zemahşerî, Kahire 1980; Mustafa es-Sâvî el-Cuveynî, Menhecu´z-Zemahşerî fı Tefsîri´l-Kur´ân ve Beyâni İ´câzilıî, Kahire 1984; Abdullah Nezîr Ahmed Ruûsu´l-Mesâil (Mukaddime) Beyrut 1987; Muhammed Hüseyn ez-Zehebî, et-Tefsîr ve´l-Mufessirûn, Kahire 1976, I, 429-431; Murtazâ Ayetullâhzâde eş-Şîrâzî, ez-Zemahşerî Lüğâviyyen ve Müfessiran, Kahire 1977, 83-131. Yalnız Murtazâ Âyetullâhzâde, Zemahşerî´nin Fars yani İran asıllı olduğunu iddia eder. Halbuki diğer bütün kaynaklar Zemahşerî´nin Türk olduğunda ittifak halindedir).

11- el-Keşşâf an Hakâikı´t-Tenzîl ve Uyûni´l-Ekâvîl fı Vücühi´t-Te´vîl: Zemahşerî´nin bütün İslâm âleminde tanınmasını sağlayan tefsiridir. Kısaca Keşşâf olarak tanınır. Tefsir tarihinde önemli bir yer tutan, leh ve aleyhinde çok söz söylenen, üzerinde yüzlerce şerh, haşiye, ta´lîka ve reddiye yazılmış bir kitaptır.

Zemahşerî bu eserini Mekke´de ikameti esnasında kaleme almış ve iki senede tamamlamıştır. Aslında çevresinden gelen istekler üzerine Fevâtihu´ssuver ve Bakara sûresi tefsirine dair bazı bilgileri daha önceden yazmışsa da daha önce adı geçen Mekke emirî ve edîb Ali ibn Hamza İbn Vehhâs´ın da teşviki ile tam bir tefsir yazmaya karar vermiş ve bu eserini meydana getirmiştir. Bu tefsirini vefat ettiği yıl tamamladığı nakledilir.

el-Keşşâf müellifi, kendinden önce yazılmış tefsir ve müfessirlerden büyük ölçüde istifade etmiş, eserinde onlardan nakillerde bulunmuştur. Bu cümleden olarak tâbiûn devri âlimlerinden olan Mücâhid İbn Cebr (ö. 104/722), Mu´tezile âlimlerinden Amr İbn Ubeyd (ö.144/761) ve Ebu Bekr el-Asamm (ö. 311/923), Maâni´l-Kur´ân müellifi Ebu İshak ez-Zeccâc (ö. 311/923), Abdullah İbn Deresteveyh (ö. 347/958), er-Rummânî (ö. 384/994) ve Kadı Abdülcebbâr (ö. 415/1024) gibi meşhur isimler yanında yüzlerce kurrâ, dilci, fakih ile sahabe ve tabiûn devri müfessirlerinden nakillerde bulunmuştur. Zemahşerî´nin bu tefsiri daha ziyade dil ve belâğat bakımından önemlidir ve belâğat yönünden Kur´ân´ın mucizelinini ortaya koymaya çalışmıştır. Bu yönüyle kendinden sonra gelen bütün dirayet tefsirleri ondan istifade etmişler ve Keşşâf tefsiri "Ummu´t-tefâsîr=Tefsirlerin anası veya ana tefsir" kabul edilmiştir.

Ancak müellifi Mu´tezile mezhebinden olduğu ve mezhebini te´yid eder biçimde te´villere, açıklamalara gittiği için (kulların fiillerinin yaratıcısı olması, Allah´ın âhirette mü´minlerce görülmesinin imkânsız olması, fâsığın mü´min veya kâfir ...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Zemahşeri
« Posted on: 19 Nisan 2024, 21:17:18 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Zemahşeri rüya tabiri,Zemahşeri mekke canlı, Zemahşeri kabe canlı yayın, Zemahşeri Üç boyutlu kuran oku Zemahşeri kuran ı kerim, Zemahşeri peygamber kıssaları,Zemahşeri ilitam ders soruları, Zemahşeriönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes